Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2024/1077 E. , 2024/3180 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2024/1077
Karar No : 2024/3180
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ..
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 21/11/2022 tarihli, E:2020/4512, K:2022/9927 sayılı bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesinin .. tarih ve E:.., K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Denizli İli, Merkez, … Mevkii, .. ada, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda 3194 sayılı İmar Kanunun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyonun kabul edilmesine dair .. tarihli, … sayılı belediye encümeni kararı ile dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin kabul edilmesine ilişkin .. tarihli, .. sayılı belediye meclisi kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyanın ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, davaya konu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı öncesinde yürürlükte bulunan uygulama imar planında, uyuşmazlık konusu taşınmaz sanayi alanı kullanımına ayrılarak E:0,60 yapılaşma hakkı tanındığı, davaya konu mer'i imar planı değişikliğinde ise sanayi kullanımı kararının korunarak emsalin 0,50'ye düşürüldüğü, emsal oranının düşürülmesinin bilimsel, nesnel ya da teknik gerekçeleri ile, yapılaşma haklarının azaltılmasında zorunluluk bulunmadığı anlaşıldığından imar planının şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olduğundan iptaline , hukuka aykırı bulunan imar planına dayalı olarak tesis edilen parselasyon işleminin de dayanağının kalmaması nedeniyle iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Mahkeme kararının uygulanması kapsamında uyuşmazlık konusu parselin emsalinin tekrar 0.60 olarak belirlenmesi nedeniyle işbu davanın konusu kalmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Müstakil mülkiyeti davacıya ait .. ada … parsel sayılı taşınmaz, davaya konu parselasyon işleminden önce 12076 m2 büyüklüğünde bir parsel iken, parselasyon işleminden sonra, bulunduğu yerde iki parsele ayrılarak … ada … parsel sayılı taşınmazdan 10261 m2'lik kısmı davacı adına müstakil, kalan 1815 m2 olan kısmı ise .. ada … parsel sayılı taşınmazdan hisseli olarak tahsis edilmiştir. Dava konusu parselasyon işlemiyle daha önce tek tapu halinde mülkiyeti haiz olunan taşınmaza karşılık iki ayrı yerden tahsis yapıldığından bahisle mülkiyet hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle davacı tarafından, 12/02/2015 tarihinde belediyeye itiraz edilerek 20/02/2015 tarihinde bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT
3194 sayılı İmar Kanununun, “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, "İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.” hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 19. maddesinde, "İmar planlarına göre parselasyon planları yapılıp, belediye ve mücavir alan içinde belediye encümeni, dışında ise il idare kurulunun onayından sonra yürürlüğe girer. Bu planlar bir ay müddetle ilgili idarede asılır. Ayrıca mutat vasıtalarla duyurulur. Bu sürenin sonunda kesinleşir. Tashih edilecek planlar hakkında da bu hüküm uygulanır. " kuralı yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Dava Açma Süresi” başlıklı 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve İdare Mahkemelerinde altmış (60) gün olduğu; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği, yine aynı Yasanın “Üst Makamlara Başvurma” başlıklı 11. maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, otuz (30) gün içinde (Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının onaylandığı tarihte yürürlükte bulunan "altmış" ibaresi, 08/07/2021 tarih ve 7331 sayılı Kanunun 2. maddesiyle "otuz" olarak değiştirilmiştir.) bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, 3194 sayılı Kanunun yukarıda aktarılan 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 19. maddesi uyarınca, imar planları ile parselasyon işleminin ilan edilmesi üzerine askı süreleri içinde planlara ve parselasyon işlemine itiraz edilebileceği, itiraz edildiğinde ise bu başvuruya son ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde (Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının onaylandığı tarihte yürürlükte bulunan "altmış" ibaresi 08/07/2021 tarih ve 7331 sayılı Kanunun 2. maddesiyle "otuz" olarak değiştirilmiştir.) cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 30 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği sonucuna varılmaktadır.
İmar planları ya da ilgilisine askı süresi içinde tebliğ edilen parselasyon işlemine askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise davanın, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca imar planları ya da parselasyon işleminin son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması gerekir. Ancak askı süresi içinde itirazda bulunulmamış olmakla birlikte, imar planları veya bireysel işlem niteliğinde bulunan parselasyon işlemine son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca itirazda bulunabileceği açıktır. 3194 sayılı Kanunda imar planları ile parselasyon işlemine yönelik ilanen askıya çıkarıldıkları süre içinde özel bir itiraz sürecinin öngörülmüş olmasının, idari yargılama usulüne ilişkin temel kuralları düzenleyen 2577 sayılı Kanunun 11. maddesinde tanınan, ilgililerin idari dava açmadan önce dava açma süresi içinde idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasını isteme hakkını ortadan kaldırmayacağı açıktır. Zira imar planları ile parselasyon işlemine yönelik askıda ilan süresini düzenleyen 3194 sayılı Kanunda dava açma süresinin son ilan tarihinden itibaren başlayacağına ilişkin ayrıca özel bir hüküm bulunmamaktadır. Bu bakımdan ilan süresi içinde itirazda bulunmayan ilgililerin, askıdan indirildiğinde bu suretle dava açılabilecek kesin bir işlem niteliğine bürünen imar planları ve bireysel işlem niteliğinde bulunan parselasyon işlemine, bu tarihten itibaren dava açma süresi içinde 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca itiraz hakkının bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
Aksi düşünce ile yorum yapılması, diğer bir ifade ile yasalarda özel bir dava açma süresi bulunmaksızın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda öngörülmüş olan genel dava açma sürelerinin uygulanmaması, hukuki belirlilik ilkesine aykırı düşmekle birlikte mahkemeye erişim hakkının dolayısıyla adil yargılanma hakkının ihlal edilmesine yol açacaktır. Nitekim Anayasa Mahkemesinin birçok kararında, dava açma süresi ile ilgili olarak mahkemelerin usul kurallarını uygularken yargılamanın hakkaniyetine zarar getirecek ölçüde katı şekilcilikten kaçınmaları gerektiği gibi kanunla öngörülmüş usul şartlarının ortadan kalkmasına neden olacak ölçüde aşırı esneklikten de kaçınmaları gerektiği, bu kapsamda mevzuatta öngörülen dava açma süresine ilişkin kuralların hukuka açıkça aykırı olarak yanlış uygulanması veya bu sürelerin hatalı hesaplanması nedenleriyle kişilerin dava açma ya da kanun yollarına başvuru haklarını kullanmasına engel olunmasının mahkemeye erişim hakkını ihlal edebileceği genel bir ilke olarak vurgulanmıştır. (Demirdöven Köyü Tüzel Kişiliği ve Diğerleri Başvurusu, B.No: 2014/14359, Ali Ertan ve Diğerleri Başvurusu, B.No: 2016/6190, Süleyman Tokgöz Başurusu, B. No: 2015/18485)
Ancak, yukarıda belirtilen süre içerisinde dava açılmamış olmakla birlikte imar planının uygulamaya konulması üzerine uygulama işlemi ile birlikte imar planına veya doğrudan uygulama işleminin dayanağı olan imar planına karşı yeniden dava açma hakkının bulunduğu ve bu aşamada sadece dayanak imar planına karşı dava açılması halinde dava açma süresinin imar planının süresine (genel dava açma süresi) tabi olduğu hususu izahtan varestedir.
Bir başka deyişle, hukuki mahiyeti itibariyle ilanı gereken bir düzenleyici işlem niteliğinde olan imar planlarına karşı son ilan tarihini izleyen günden itibaren (askı süresince itirazda bulunulmamış olması ihtimalinde) dava açma süresi içerisinde dava açılmamış olmakla birlikte, imar planlarının uygulanmasına yönelik bir işlem (kamulaştırma, ifraz, tevhid, parselasyon, imar durumu vb.) tesis edilmesi halinde, uygulama işlemine karşı yasal dava açma süresi içinde, dayanağı imar planlarına karşı da birlikte veya ayrı ayrı yeniden dava açma hakkı bulunduğu kabul edilmektedir.
Parselasyon işlemi yönünden;
Dosya içeriğinden, parselasyon işleminin 20/09/2013-21/10/2013 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, 26/09/2013 tarihinde yapılan tebliğ ile davacının parselasyon işleminden haberdar edildiği, anılan tebliğ işleminde dava konusu belediye encümeni kararının tarih ve sayısının yazılı olduğu, davacı tarafından parselasyon işlemine askı süresinden sonra 12/02/2015 tarihinde itiraz edildikten sonra 20/02/2022 tarihinde işbu davanın açıldığı görülmektedir.
Parselasyon işlemi her ne kadar 26/09/2013 tarihli tebliğ ile davacıya bildirilmiş ise de, parselasyon işleminin askı son tarihi olan 21/10/2013 tarihi itibariyle kesinleştiği hususu gözetildiğinde, kesinleşme tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekirken yasal dava açma süresi geçirilerek 20/02/2022 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan, parselasyon işleminin askı ilan ve davacıya tebliği işlemleriyle kesinleştiği hususu göz önüne alındığında davacı tarafından kesinleşme tarihinden çok sonra 12/02/2015 tarihinde parselasyon işlemine yapılan itirazın dava açma süresini canlandırmayacağı açıktır.
1/1000 ölçekli uygulama imar planı yönünden;
Düzenleyici işlem niteliğinde olan imar planlarına karşı, askı sürelerine göre dava açma süreleri geçirildikten sonra bu planların uygulama işlemi niteliğindeki parselasyon işlemine karşı süresinde dava açılmak kaydıyla dava açılabilmesi mümkün ise de, yukarıda açıklandığı üzere davacının parselasyon işlemine karşı açtığı davada süre aşımı bulunması nedeniyle, 2577 sayılı Yasanın 7. maddesinin 4. fıkrasında belirtildiği şekliyle parselasyon işleminin dayanağı dava konusu uygulama imar planı bakımından davanın süresinde açıldığının kabulüne imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda, parselasyon işlemi ve dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planına yönelik açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenmesine imkan olmadığı sonucuna ulaşıldığından, işin esasına girilerek dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin .. tarih ve E:.., K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 21/05/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!