Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2022/884 E. , 2024/3370 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/884
Karar No : 2024/3370
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … 2- …
3- … 4- …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çorum ili, Merkez, … Mahallesi, … ada, … parsel, … ada, …, …, … parsel ve … ada, .. parsel sayılı taşınmazların bulunduğu alanda … tarih ve … sayılı Çorum Belediye Encümeni kararı ile kabul edilen parselasyon işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, … ada … parsel sayılı taşınmazın uygulama sonrasında dağıtımının … ada … ve … ada … parsel sayılı taşınmazlardan gerçekleştiği, dağıtım sırasında davacılara ait hissenin 71,54 m²’si … ada … parsel sayılı taşınmazdan, 137,96 m²’si ise … ada … parsel sayılı taşınmazdan tahsis edildiği, Çorum Belediyesinin … ada … parsel sayılı taşınmazdaki 209,50 m2 hissesinin tamamının ise ... ada ... parsel sayılı taşınmazdan tahsis edildiği, uygulama öncesi 1/2 oranında hisseli ortaklıkları olan davacılar ve belediyenin ortaklıklarının kısmen giderildiği, davacının uygulamaya giren 24 adet parselinin 24.11.1984 tarihli parselasyon sonucunda oluştuğu, 1984 yılındaki imar uygulamasında oluşturulan parsellerin irili ufaklı olması nedeniyle (kimi yerlerde 5 m2 vb.) hisselerinin tek bir parselde toplanması durumunda uygulama sahası içerisindeki parsellerin tahsislerinin mümkün mertebe aynı yerinden verilememesine yol açacağı, bununla birlikte dava konusu alanda yapılaşmaların da olması göz önünde bulundurulduğunda böyle bir işlemin mümkün olmadığı, yine davacıların müstakil mülkiyetinde olup uygulamaya giren … ada ..., …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların imar planında sosyal ve kültürel alan kullanımında kalan bölgede kalması sebebiyle dağıtımının en yakın yer olan … ada … parsel sayılı taşınmazdan sağlandığı, kök parseller ile tahsis edilen parsellerin imar planında kullanım şartlarının aynı olması sebebiyle davacılara uygulama sonrasında eş değer yerden uygun şekilde tahsis yapıldığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacılar tarafından, 5 ayrı parselde yapılan tahsisin tek parselde toplanmasının mümkün olduğu, 5 ayrı parselde hisseli tahsisin mülkiyet hakkının ihlali anlamına geldiği belirtilerek temyiz isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Parselasyon işleminden önce davacı parsellerinin dağınık halde bulunduğu, parselasyon sonucununda tahsisi edilen parsellerin mümkün olduğunca yan yana olacak şekilde belirlendiği, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Davacıların murisinin maliki olduğu, Çorum ili, Merkez, … Mahallesi, … ada, … ve … parsel, … ada, …, …, …, …, …, …, … ve … parsel, … ada, …, …, … parsel, … ada, …, …, …, …, …, …, … ve … parsel ve … ada, …, … ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda Çorum Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile 23 adet müstakil, 1 adet hisseli olmak üzere toplam 2011,53 m2 yüz ölçümüne sahip 24 adet parselde parselasyon işlemi kabul edilmiştir.
Dava konusu parselasyon işlemi ile davacıların murisine ait toplam 24 parselden düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmadan (daha önce parselasyon yapıldığından düzenleme ortaklık payı oranı sıfır olarak hesaplanarak) 5 adet hisseli parsel tahsis edilmiştir.
Parselasyon işlemi ile 1/2'si davacılar murisine 1/2'si davalı idareye ait … ada … parsel sayılı taşınmazda davacılar murisine ait hissenin 71,54 m²’si … ada … parsel sayılı taşınmazdan, 137,96 m²’si ise … ada … parsel sayılı taşınmazdan tahsis edildiği, davalı idarenin … ada … parsel sayılı taşınmazdaki 209,50 m2 hissesinin tamamının ise … ada … parsel sayılı taşınmazdan tahsis edildiği, davacılar murisinin 1472 ada, 3 parsel sayılı taşınmazdaki 28 m2 hissesi, 3386 m2 büyüklüğündeki … ada … parsel sayılı taşınmazdan, … ada, … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel sayılı taşınmazlardaki toplam 369,03 m2 hissesi, 3392 m2 büyüklükteki … ada … parsel sayılı taşınmazdan, … ada, …, …, …, …, …, …, … parsel ile … ada … ve … parsel sayılı taşınmazlardaki toplam 900 m2 büyüklükteki hissesi, 3389 m2 büyüklükteki … ada … parsel sayılı taşınmazdan, … ada …, …, …, … ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki toplam 505 m2 hissesi ise 3207 m2 büyüklüğe sahip … ada … parsel sayılı taşınmazdan tahsis edilmiştir.
Davacılar tarafından, 5 ayrı parselde yapılan hisseli tahsisin mülkiyet hakkını kısıtladığı belirtilerek bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan halinde : "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır." hükmü yer almaktadır.
İmar Kanunu'nun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Düzenleme Sahalarının Tesbiti Esasları" başlıklı 5. maddesinde: "Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, belediye encümeni kararı ile; dışında valilikler, il idare kurulu kararı ile; 5 yıllık imar programlarında öncelik tanımak ve beldenin inkişaf ve ihtiyaç durumuna göre, yeterli miktarda arsayı, konut yapımına hazır bulunduracak şekilde düzenleme sahalarını tesbit etmek ve uygulamasını yapmak mecburiyetindedir. Konut yapımına hazır arsa sayısının, bir önceki yıl verilen inşaat ruhsatından az olmamasına dikkat edilir. Belirlenen düzenleme sahası bir müstakil imar adasından daha küçük olamaz. Ancak, imar adasının büyük bir kısmının imar mevzuatına uygun bir şekilde teşekkül etmiş olması nedeniyle, yeniden düzenlemesine ihtiyaç bulunmaması ve diğer kısmında birkaç taşınmaz malın tevhid ve ifraz yoluyla imar plânı ve imar mevzuatına uygun imar parsellerinin elde edilmesinin mümkün olduğu hallerde, adanın geri kalan kadastro parselleri müstakil bir imar düzenlenmesine konu teşkil edebilir." kuralına, "İmar Parsellerinin Oluşturulması ve Dağıtımındaki Esaslar" başlıklı 10. maddesinde; "İmar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımında aşağıdaki esaslar dikkate alınır:
a. Düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisi sağlanır.
b. Plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesi sağlanır.
c. Mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik ve hukuki nedenlerle müstakil imar parseli verilmemesi halinde, İmar parselasyon planları ve imar durumu belirlenmiş düzenleme alanlarında yapılacak binaların toplam inşaat alanı veya bağımsız bölüm adetleri belirtilen imar iddiaları veya parselleri, kat mülkiyetine esas olmak üzere hisselendirilebilir." kuralına yer verilmiştir.
Anılan Yasa ve Yönetmelik hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, parselasyon işlemiyle amaçlananın; imar planına uygun yapı yapmaya elverişli imar parseli oluşturmak ve yol, yeşil alan gibi kamu alanlarının imar parsellerinde oluşan değer artışı karşılığında düzenlemeye giren parsel maliklerinden bedelsiz olarak alınarak kamunun eline geçmesinin sağlamak olduğu anlaşılmakta ve parselasyon işlemleri sırasında, taşınmaz malikinin eski yerinin yol, yeşil alan vb. gibi kullanım alanlarında kalması nedeniyle eski yerinden imar parseli tahsis edilme imkanının bulunmadığı hallerde, eski yerinin yakınındaki eşdeğer imar parsellerinden ve mümkün olduğunca müstakil tahsis yapılması gerekmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planı ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesinin sağlanacağı parselasyon işleminde uyulması gereken temel kurallardan biri olmakla beraber, bu kuralın istisnasız biçimde her durumda uygulanması, çok hisseli imar parsellerinin oluşturulması suretiyle taşınmaz maliklerinin mağduriyetine yol açabilmekte, bir yandan mevcut mülkiyet dokusu korunurken bir yandan da üzerinde yapı bulunmayan parsel maliklerinin, diğer hissedarların onayı bulunmaksızın taşınmazdan yararlanmasını mümkün kılmamaktadır.
Uyuşmazlıkta, imara tahsis miktarı 2011, 53 m2 olan 23 adedi müstakil 1 adedi hisseli olan parsellere karşılık 5 ayrı imar parselinden davacıların murisi adına fazla sayıda kişi ile birlikte hisseli tahsis yapıldığı, davacıların murisine tahsis edilen … ada … parsel ile … ada, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların kadastral parsellerin isabet ettiği yerde, … ada … parselin ise kadastral parsellerin batısında bulunduğu anlaşılmaktadır
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu parsellerin irili ufaklı olması (kimi yerde 5 m2'ye kadar) ve uygulama sonucu oluşan imar parselleri büyüklüğünün 3000-3500 m2 büyüklüğünde olması nedeniyle müstakil parsel tahsis edilmesinin uygun olmadığının belirtildiği görülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden; uyuşmazlık konusu taşınmazların bulunduğu alanın bir kısmının yapılaşmış olması, alanda küçük yüz ölçümüne sahip kadastral parsel bulunması ve uygulama sonucu oluşan imar parselleri büyüklüğünün 3000-3500 m2 büyüklüğünde olması nedeniyle davacılara verilen imar parsellerinin tamamının kadastral parsellerin altlığında ve müstakil verilmesinin mümkün olamayabileceği tabiidir. Ancak, parselasyon işlemi sonucunda davacıların murisine ait … ada … parsel sayılı taşınmazdaki hissenin 71,54 m²’si … ada … parsel sayılı taşınmazdan, 137,96 m²’si ise … ada … parsel sayılı taşınmazdan, … ada … parsel sayılı taşınmazdaki hissenin 28.00 m2'si, 3386 m2 büyüklükteki … ada … parsel sayılı taşınmazdan tahsis yapılarak karşılandığı görülmüş olup, bu 3 farklı yerde tahsis edilen hisselerin en azından tek bir parselde toplamak suretiyle daha az imar parselinde davacıların murisi adına tahsis yoluna gidilmesi mümkün iken 5 adet imar parselinde yapılan tahsis ile davacıların mağduriyetine sebep olacak şekilde işlem yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacılar murisine ait toplam 2011,53 m2 hissenin imar adalarında dağınık ve çok küçük miktarda hisseli olarak 5 adet imar parselinde tahsis edilmesinin dağıtım ilkelerine, parselasyon tekniğine ve imar mevzuatına aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiğinden, davanın reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 29/05/2024 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X) :Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen bozma nedenleri bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyu ile Dairemiz kararına katılmıyorum.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!