WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY 6. DAIRE

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2022/1338 E.  ,  2024/3200 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/1338
Karar No : 2024/3200

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1-… - 42
VEKİLİ : Av. …
43- … Odası
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin .. tarih ve E:.., K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya ili, Kaş ilçesine ilişkin olarak Antalya Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarih, ...sayılı kararıyla onaylanan 1/25.000 nazım imar planının iptaline karar verilmesi iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; dosyada yer alan belge ve bilgiler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu nazım imar planının plan yapım tekniklerine uygun olarak ilgi kurum ve kuruluş görüşleri alınarak hazırlandığı, ancak; Karayolları 13. Bölge Müdürlüğünden alınan kurum görüşüne göre karayolunun plana işlendiği, söz konusu karayolu projesinin ÇED gerekli değildir kararının yargı kararıyla iptal edildiği, ilgili kararın "projenin doğal çevre, habitat, yaban hayatı ve sit alanları üzerinde önemli çevresel etkilerinin bulunduğu/bulunabileceği, yeterli analiz çalışmalarının ve hesaplamaların yapılmadığı, alternatif güzergah değerlendirmelerinin yapılmadığı" gibi bilirkişi raporunda belirtilen hususlarla gerekçelendirildiği, dolayısıyla her ne kadar karayolu plan kararı kurum görüşüne dayansa da kararın plan amaç ve hedefleriyle çeliştiği ve ilgili mevzuat hükmüne uygun olmadığı, diğer yandan, karayolu projesinin "ÇED gerekli değildir" kararının iptal edilmesinin plan kararını muğlak hale getirdiği, diğer bir ifadeyle, söz konusu karayolu projesi için ÇED raporunun alınması ve raporun da olumlu olması halinde bir plan kararı olarak plana işlenmesi gerekirken bu sürecin yerine getirilmediği, bu durumun bölge açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceği ve uyuşmazlığa konu planda dava konusu taşınmazlar için belirlenen tarım alanı kullanım kararının üst kademe plan kararlarına (tercihli kullanım alanı) uygun olmadığı gerekçesiyle uyuşmazlığa konu 1/25.000 ölçekli nazım imar planının imar mevzuatına, planlama esaslarına planlama tekniğine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı olan dernekten plan yapımında görüş istenilmesine rağmen herhangi bir görüş verilmediği, plan hazırlık aşamasında 58 adet kurumdan görüş alındığı, karayoluna ilişkin yargı kararının planın yapımından sonra verildiği, ÇED kararının iptali nedeniyle tüm planın iptal edilemeyeceği, planın kalan kısmına ilişkin gerekçenin muğlak olduğu, ölçeği gereği nazım imar planının leke plan şeklinde olduğu ve plan üzerinden ölçüm ve yer belirleme ve uygulamaya esas işlemler yapılamayacağı, koruma alanları olan Çukurbağ ve Limanağzı bölgelerinin planlama dışında bırakıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Antalya ili, Kaş ilçesine yönelik olarak .. tarihli, … sayılı Antalya Büyükşehir Belediye Meclis kararı ile 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı onaylanmış, anılan planın iptali istemiyle aynı davacılar tarafından açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesinin 03/02/2021 tarihli, E:2016/4013, K:2021/1129 sayılı kararıyla anılan planın Limanağzı Mevkii, Çukurbağ Yarımadası ile Gökseki bölgesinde öngörülen turizm ve tercihli kullanım kararları ve Kaş ilçesine yönelik nufüs projeksiyonu ve nüfus kabulleri bakımından iptaline karar verilmiş, ve bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/06/2023 tarihli, E:2021/2818, K:2023/1277 sayılı kararı ile onanmış ve kesinleşmiştir.
Yukarıda aktarılan Kaş ilçesinin 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planının iptali sonrasında Antalya Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ...sayılı kararıyla 1/25.000 ölçekli nazım imar planı onaylanmış ve anılan planın iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle, 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak tanımlanmıştır.
Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin "Genel planlama esasları" başlıklı 7.maddesinde; (1) Bu Yönetmeliğe göre hazırlanacak her tür ve ölçekteki mekânsal planlar aşağıda yer alan planlama ilke ve esaslarına, planların hazırlanması ile ilgili standartlara, gösterim tekniklerine ve tanımlara uygun olarak yapılır: a) Planlar, kamu yararı amacıyla yapılır. b) Planlar; pafta, gösterim, plan notları ve plan raporu ile bir bütündür. c) Planlar, kademesine ve ölçeğine göre ve yapılış amacının gerektirdiği ayrıntı düzeyinde kalmak koşuluyla alt kademedeki planları yönlendirir. ç) Üst kademe planlar, alt kademesindeki planlara mekânsal nitelikte hedef koyan, yol gösteren ve ilke belirleyen plandır. d) Mekânsal strateji planları, çevre düzeni planları ile nazım imar planları üzerinden ölçü alınarak uygulama yapılamaz. e) Planlar, diğer kademedeki planların büyütülmesi veya küçültülmesi yolu ile elde edilemez. f) Doğal, tarihi ve kültürel değerlerinin koruma ve kullanma dengesinin sağlanması esastır. g) Yapıların ve çevrenin kalitesinin artırılması için planlarda gerekli sağlıklaştırma ile ilgili kararlara yer verilir. ğ) Planlarda afet, jeolojik ve doğal veriler esas alınır. h) Planlarda, varsa mevcut geleneksel dokunun korunması esastır. ı) Ülke ve bölge düzeyinde karar gerektiren büyük projelerin mekânsal strateji planı veya çevre düzeni planında değerlendirilmesi esastır. i) Planlama süreci; araştırmaların yapılması, sorunların ortaya konulması, veri ve bilgi toplama ile ilgili analiz aşaması; bilgilerin biraraya getirilmesi, birleştirilmesi ve sonuçların değerlendirilmesi ile ilgili sentez aşaması ve plan kararlarının oluşturulması aşamalarından oluşur. j) Planların hazırlanmasında plan türüne göre katılım sağlanmak üzere anket, kamuoyu yoklaması ve araştırması, toplantı, çalıştay, internet ortamında duyuru ve bilgilendirme gibi yöntemler kullanılarak kurum ve kuruluşlar ile ilgili tarafların görüşlerinin alınması esastır. k) Planların iptal edilmesi halinde, daha önce alınan kurum ve kuruluş görüşleri ile birlikte yapılan analiz ve sentez çalışmaları yeni plan hazırlanmasında bu Yönetmelik kapsamında yeniden değerlendirilir. l) Planlar, çevresinde veya bitişiğinde yer alan mevcut planlar ile uyumlu hazırlanır. Korunacak alanların çevresinde yapılan planlar ise bu alanların hassasiyeti dikkate alınarak hazırlanır." hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar planları, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla, kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan, ulaşım, hizmet ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerek çeşitli alanları arasında olan bağlantıları gözönüne alınarak hazırlanır.
Toplum yaşamını yakından etkileyen fiziksel çevrenin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması ve toprağın koruma-kullanma dengesinin en rasyonel biçimde belirlenmesi için hazırlanan imar planlarının yargısal denetiminde, bu hususlara uyulup uyulmadığı ile planlanan yöredeki taşınmazların imar planında tahsis edildikleri amaçlar yönünden mevzuata, üst ölçekli planlara, şehircilik ilkeleri ile planlama esaslarına uygunluk sağlayıp sağlamadığının detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.
Öncelikle dava dilekçesinin incelenmesinden, davacıların iddialarının 6 ana başlık altında toplandığı, bu ana başlıkların;
1-Genel hükümlerde yer alan 3.3., 3.6.3., 3.6.5, 3.8.2. sayılı Plan notlarının ve özel hükümlerde yer alan 4.1.1., 4.4.9.4., 4.4.9.12., 4.8.4, 5.5 sayılı plan notlarının hukuka aykırı olduğu,
2-Nüfus projeksiyonu ve nüfus kabullerinin bilimsel dayanağı olmadan belirlendiği,
3-Turizm yatak kapasitesinde %40 lık artış getirilerek yapılaşma baskısının arttırıldığı,
4-Kaş, Kalkan karayolunu olarak belirlenen güzergahta arkeolojik ve doğal sit alanları ile tarım arazilerinin bulunduğu,
5-Kaş hava limanı için onay verildiği ancak hava limanının nazım imar planına işlenmediği,
6-Çukurbağ Yarımadası ve Gökseki Mevkiinin yapılaşmaya açıldığı iddiaları şeklinde olduğu görülmektedir.
İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda da dava konusu nazım imar planının Kaş ilçesi sınırları içerisinde kalan (özel çevre koruma alanları, doğal sit alanları, yaban hayatı koruma alanları vb. diğer koruma alanları hariç) alanları kapsayan ilk 1/25.000 ölçekli nazım imar planı olduğu, plan açıklama raporunda 2040 yılı hedef alınarak bölgenin tarihi ve doğal değerlerinin korunması ve rasyonel kullanım dengesini dikkate alarak sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşılması, gelecek dönemdeki gelişimin düzenli, sağlıklı ve planlı bir yapıda olmasına imkan tanınması gibi amaç ve hedeflerle planın hazırlandığının belirtildiği, diğer yandan raporda, mevcut durumdaki kaçak yapılaşma baskısından, plansız ve hızlı büyüme sorunundan bahsedildiği, Kaş ilçesi, doğal, tarihi ve kültürel değerleri ve özellikleri gereği bir cazibe merkezi niteliğinde olan ve özellikle yaz dönemi yoğun bir turizm nüfusu barındıran, geleceğe yönelik de artan bir turizm ve ikinci konut talebi bulunan, bunun yanı sıra coğrafi, topoğrafik koşulları ve korunan alanları nedeniyle kısıtlı yerleşim alanlarına sahip bir yerleşim olması nedeniyle, gelecekteki gelişimin bütüncül bir plan dahilinde koruma-kullanma dengesi gözetilerek gerçekleşebilmesi, yaşanabilir ve sürdürülebilir yaşam çevrelerinin oluşturulabilmesi için rasyonel plan kararlarının oluşturulmasının önem arz ettiği, bu bağlamda ve açıklanan plan amacı doğrultusunda, uyuşmazlığa konu nazım imar planının yapımı için bir zorunluluk bulunduğunun değerlendirildiği, kırsal nitelikli yerleşme alanlarında bazı alanlarda tarımsal niteliği korunacak alan kullanım kararlarının bulunduğu, aynı alanların üst ölçekli (1/100.000 ölçekli) çevre düzeni planında tercihli kullanım alanları olarak planlı olduğunun görüldüğü, plan açıklama raporunda projeksiyon nüfusunun nasıl elde edildiğine ilişkin kapsamlı açıklamaların yer aldığı, projeksiyon hesaplarının nesnel, teknik ve bilimsel yöntemlerle yapıldığının anlaşıldığı, alanda bulunan tüm sit ve koruma alanları ile diğer değerlerinin bütün olarak korunması ve bu değerlerin zarar görmesine yol açabilecek ekonomik yatırımların ve faaliyetlerin desteklenmemesi, alan bütününde etkin koruma politikalarının geliştirilmesi, Kaş ilçesi içindeki yerleşimlerin nüfusunun doğal artış hızıyla veya sınırlı oranda artması, mevcut sektörel yapının korunması, tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu ve kaçak yapılaşma baskısı altında olan kıyı şeridine ulaşılabilirliği yakın olan mahallelerdeki baskıların azaltılması, tarım faaliyetlerinin desteklenmesi, yerleşmelerin taşıma kapasitelerinin dikkate alınması ve kapasiteleri zorlayacak gelişmelerin önüne geçilmesi, dışarıdan gelecek etkilerle gelişmelerin kontrolsüz olmasının önlenmesi amacıyla nazım imar planı kararlarının üretildiğinin belirtildiği, bu kapsamda, sit alanları ve koruma alanlarının planda gösterildiği, plan onama sınırları dışında bırakıldığı ya da plan hükümleri ile korunduğu, turizm sektörünün gelişiminin sınırlı oranda olması ve %40 oranında gerçekleşmesinin öngörüldüğü, hesaplar yapılırken tercihli alanlarda %40 oranında turizm tesisi olacağının varsayıldığı, turizm tesislerinin ise mevcut tesisler (butik otel, pansiyon) şeklinde ancak konfor düzeyi yüksek nitelikte olacağının öngörüldüğü, ancak, ilgili kurum ve kuruluşlardan görüşler alındığı ve bu görüşlerin plana aktarıldığı, bu kapsamda Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü'nden alınan kurum görüşüne göre karayolunun plana işlendiği, söz konusu Karayolu projesinin ÇED gerekli değildir kararının ...İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…., K:… sayılı kararıyla iptal edildiği, dolayısıyla her ne kadar karayolu plan kararı kurum görüşüne dayansa da kararın "koruma ve kullanma dengesinin sağlanması" yönündeki plan amaç ve hedeflerine uygun olmadığı, uyuşmazlığa konu imar planına işlenen bölünmüş taşıt yolu (karayolu) kararının planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına uygun bir karar olmadığının değerlendirildiği tespitlerine yer verildiği görülmüştür.
Temyize konu kararda karayoluna ilişkin ÇED kararının iptal edildiği ve tarım alanlarının üst ölçekli çevre düzeni planında gösterilmediği gerekçesiyle planının tümünün iptaline karar verilmiş ise de, karayolu kullanım kararının tüm planı etkileyip etkilemediğine ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı, ayrıca üst ölçekli çevre düzeni planının bölgesel nitelikte genel arazi kullanım kararları getirmediği, stratejik bir plan olması sebebiyle sadece fiziki kullanım kararlarını içermediği, dolayısıyla söz konusu plana dayanılarak yapılacak alt ölçekli imar planlarında öngörülen ve parsel bazında fiziki kullanım durumunu belirleyen arazi kullanım kararlarından farklılık arz edebileceği ve davacıların bu yönde bir iddialarının bulunmadığı aksine tarım alanlarının yapılaşmaya açıldığına yönelik iddialarının olduğu, taleple bağlılık ilkesi uyarınca, idari yargı mercilerinde açılan davalarda; Mahkemelerinin, davacının istemi ile sınırlı inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği, istemi genişletecek veya daraltacak biçimde karar verilemeyeceği açık olduğundan uyuşmazlıkta bu ilkeye uygun karar verilmediği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, yargı kararı sonrasında dava konusu nazım imar planında belirlenen karayolu için yeniden ÇED kararı alınıp alınmadığına yönelik ilgili idarelerden gerekli bilgi ve belgeler getirtilerek, iptal edilen ÇED kararının planın tümünü etkileyip etkilemediği, planın tümünü etkilemiyorsa davacıların diğer iddialarına yöneli yukarıda belirtilen başlıklar halinde inceleme yapılarak anılan hususların değerlendirilmesi suretiyle sonuca göre yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin .. tarih ve E:.., K:.. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 22/05/2024 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu