WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY 6. DAIRE

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/1598 E.  ,  2024/3135 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/1598
Karar No : 2024/3135

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNANLAR :I-DAVACILAR) … Mirasçıları:
1- … 2- … 3- …
II-(DAVACI YANINDA MÜDAHİLLER
1-… 2- …
VEKİLLERİ : Av. … Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av.…

İSTEMİN KONUSU :Davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Altıncı Dairesinin 05/10/2020 tarih ve E:2016/1041, K:2020/8700 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Malatya ili, … Mahallesi, … ada, … sayılı parseli kapsayan alanda 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin onaylanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu parselasyonun, dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planına uygun olduğu, dava konusu edilen işlemin yeni bir parselasyon değil, mahkemece verilen iptal kararının gereği için yapılan bir geri dönüşüm işlemi olduğu, dava konusu işlemde bir kesinti değil iade söz konusu olduğundan tahsis amacı dışında bir kullanımın söz konusu olmadığı, davacıya aynı yerden tahsis yapıldığı anlaşıldığından, dava konusu parselasyon işleminin 3194 sayılı İmar Kanunu ve yönetmelik hükümlerine, dağıtım ilke ve tekniklerine uygun olduğu sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davacının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ilk parselasyondan sonra belediye ile taşınmazda hissedar yapıldığı belediyeye ait olan 58 m2'lik hisseyi satın aldığı, birinci parselasyonun iptali üzerine yapılan geri dönüşüm işlemlerinde 58 m2 lik satın aldığı hissesinin verilmediği bu nedenlerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Karar düzeltme isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 26. maddesi uyarınca, 22/08/2018 tarihinde vefat eden davacı … 'ın yerine davaya devam etme iradesi yönünde beyanda bulunan … , … , … davacı olarak alınarak işin gereği görüşüldü:

6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki "Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır." kuralı uyarınca, bu maddeye göre kararın düzeltilmesi yolundaki istemin incelemesine geçildi. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin 05/10/2020 tarih ve E:2016/1041, K:2020/8700 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :… tarihli, … sayılı belediye encümeni kararı doğrultusunda davacının maliki olduğu … ada, … sayılı parseli de kapsayan alanda yapılan parselasyon işleminde 117 m² olan arsadan 30 m² düzenleme ortaklık payı(DOP), 4m² kamu ortaklık payı (KOP) kesildiği, buna 24 m² komşu parsel ve yoldan ihdas edilen 58 m² belediye hissesi katılarak 141 m²'lik bir parsel oluşturulduğu, davacı tarafından 58 m2 lik belediye hissesinin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararı ile satın alındığı, 1993 tarihli parselasyonun … İdare Mahkemesinin … tarihli E:… , K:… sayılı kararı ile iptaline karar verildiği ve anılan iptal kararı üzerine alanda yapılan dava konusu … tarihli, ve … sayılı belediye encümeni kararı ile 141m²'lik em'lik parselin 114.60 m²ye düşürüldüğü, eksilen kısım üzerine 28.48 m² eklenerek belediyenin yeniden arsaya hissedar olduğu, yapılan işlemin Anayasaya, ilgili yasa ve yönetmeliklere aykırı olduğunu ileri sürülerek bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME
T.C. Anayasasının 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve soysal bir hukuk devleti olduğu temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasına ilişkin 13. maddesinde de, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtilmiş, Mülkiyet Hakkı başlıklı 35. maddesinde, "Herkes mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükümleri yer almıştır.
Hukuk devleti insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her eylem ve işlemi hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasa’nın bulunduğu bilincinde olan devlettir.
Herkes, yasal şekilde elde ettiği mülkü üzerinde serbestçe tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Karşılığında zamanında adil bir tazminat ödenmeksizin ve yasada öngörülen koşullar çerçevesinde kamu menfaati taşımaksızın hiç kimsenin elinden mülkü alınamaz. Mülkün kullanımı, kamu menfaati için gerekli olduğu ölçüde yasa ile düzenlenebilir.
Öte yandan Avrupa İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşme’ye Ek Protokol’ün 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir." hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinin 1. fıkrasında da, "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez." hükmü yer almıştır.
İşlem tarihinden sonra yürürlüğe giren Arazi ve Arsa Düzenlemeleri Hakkında Yönetmelik'in "Geri Dönüşüm İşlemleri" üst başlıklı, "Mahkeme kararıyla iptal edilen parselasyon planları" başlıklı 37. maddesinin 1.fıkrasında; "Mahkeme kararında parsel bazlı iptal kararı varsa; mevcut imar parselleri üzerinden yapılabiliyorsa sadece o parsel ya da parsellere yönelik düzeltme yapılır. İptal kararına konu parselde, uygulama alanındaki diğer parsellerde etkilendiğinden düzeltme yapılamıyorsa; etkilenen diğer parseller de dikkate alınarak veya uygulama alanının tamamında yeni bir parselasyon planı yapılır.", 2.fıkrasında; "Mahkeme kararıyla parselasyon planının, parselasyon planını onaylayan encümen kararının ya da ilgili kurum onayının iptal edilmesi halinde; geri dönüşüm işlemlerinin yapılarak parselasyon planından önceki kök parsellere dönülmesi gerekmektedir. Ancak uygulama sahasında iptal edilen parselasyon planı sonucunda oluşan imar parselleri üzerinde; ihdasen oluşan taşınmazların satışı, yapı ruhsatı, kat irtifakı, kat mülkiyeti gibi tasarruflarda bulunulması halinde, bu tasarruflar ve mahkemenin iptal gerekçeleri de dikkate alınarak geri dönüşüm işlemleri ile birlikte aynı anda yeni bir parselasyon planının yapılması zorunludur.", 3.fıkrasında; "Mahkeme kararında sadece eksik ya da hatalı görülen parselasyon planının düzeltilmesi isteniyorsa ve mevcut tescilli imar parselleri üzerinden yapılacak yeni bir uygulama ile mahkeme kararı gerekçeleri yerine getirilebiliyorsa, tescilli imar parselleri üzerinden yeni bir parselasyon planı yapılabilir." düzenlemeleri yer almaktadır.
İdare Hukukunda "iptal" kararı, bir işlemin hukuka uygun olup olmadığını denetleyen yargı organının işlemin geçerliliğini etkileyen bir sakatlık saptaması halinde, işlemin geriye yürür biçimde ortadan kalkmasını sağlayan bir yargı hükmüdür.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre parselasyon yapılmış bir alanda tekrar parselasyon yapılabilmesi için; söz konusu parselasyon işleminin yargı kararıyla iptaline karar verilmesi, alanda yeni bir plan yapılması ya da mevcut parselasyon planında maddi hatanın bulunması gerekmektedir.
Yeni bir imar planı yapıldığı gerekçesi ile yeniden yapılan parselasyon işlemlerinde, önceki parselasyon işlemi hukuki varlığını koruduğundan, tescilli imar parselleri üzerinden tekrar düzenleme ortaklık payı (DOP) alınmaksızın dağıtıma tabi tutulması gerekli iken, mahkeme kararı sonucu "iptal" hükmü esas alınarak yeniden yapılan parselasyon işlemlerinde, önceki parselasyon işlemi hukuki varlığını yitirdiğinden, öncelikle tescilli imar parsellerinin düzenleme ortaklık payı(DOP) ve kamu ortaklık payı (KOP) paylarının iadesi suretiyle parselasyon planından önceki kök parsellere dönülmesi ve böylelikle parselasyon öncesi hukuki duruma yeniden gelinmesinin sağlanması, sonrasında mer'i uygulama imar planı hüküm ve kararları da esas alınarak tespit edilecek düzenleme sınırı içerisinde hesaplanan DOP ve KOP oranları çerçevesinde parselasyon işleminin tesis edilmesi zorunludur. Nitekim Danıştay Altıncı Dairesinin 16/11/2016 tarihli, E:2014/1698, K:2016/7402 sayılı kararı da bu yöndedir. Yine, işlem tarihinden sonra yürürlüğe giren Arazi ve Arsa Düzenlemeleri Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddelerinde de konuya ilişkin düzenlemelerin yukarıda açıklanan Danıştay içtihatlarına uygun şekilde ele alındığı görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, 1993 yılında yapılan parselasyon işleminde davacıya ait kök parsel olan … ada, … sayılı 117 m² büyüklükteki parselden 30 m² düzenleme ortaklık payı (DOP), 4 m² kamu ortaklık payı (KOP) alındığı, belediyenin yoldan ihdas ettiği 58 m²'lik hisse ile birlikte 141 m²' olarak oluşturulan … ada … sayılı parselden tahsis yapıldığı, anılan parselasyon işleminin iptali istemiyle dava dışı üçüncü şahıs tarafından dava açıldığı, anılan davada Mahkeme henüz karar vermeden davacı ve davacı yanında müdahillerin parseldeki 58 m²'lik belediye hissesini … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararı ile satın aldığı, ancak üçüncü kişinin açtığı söz konusu dava sonucu … İdare Mahkemesinin … tarihli E:… , K:… sayılı kararı ile 1993 yılında yapılan parselasyon işleminin iptaline karar verildiği, anılan iptal kararı üzerine belediye encümeninin 2006 yılında dava konusu geri dönüşüm kararını aldığı, ancak dosyadaki bilgi ve belgelerden … İdare Mahkemesinin … tarihli E:… , K:… sayılı kararı ile önce davanın reddine karar verildiği, anılan kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 19.02.2003 tarihli E:2001/2999 K:2003/1045 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak verilen 30.09.2003 tarihli E:2003/910, K:2003/1174 sayılı kararda ise parselasyon işleminin okul alanından düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılamayacağı gerekçesi ile iptaline karar verildiği, davalı idarenin savunmasında ileri sürüldüğü gibi yoldan ihdas nedeniyle iptal kararı verilmediği görülmüştür.
Öte yandan davacıya 58m2 belediye hissesinin satışına ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının iptal edilip edilmediği ve 2006 yılında yapılan geri dönüşüm cetvelinin tamamı dosyada olmadığı için dava konusu geri dönüşüm işlemi sırasında belediye adına yoldan ihdas edilen 58 m2 hisse hakkında ne işlem yapıldığı dosyadaki belgelerden anlaşılamadığından Danıştay Altıncı Dairesinin 6.12.2023 tarihli E: 2021/1598 sayılı ara kararı ile davalı idareden 1993 yılında yapılan parselasyon işleminde yoldan belediye adına ihdas edilen 58 m2 hissenin düzenleme ortaklık payında (DOP) kullanılıp kullanılmadığı, davacıya 58m2 belediye hissesinin satışına karar verilen … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının iptal edilip edilmediği, dava konusu … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararı ile kabul edilen parselasyon işleminde davacılara tahsisi yapılan … ada … sayılı parselde Malatya Belediyesi adına kayıtlı olan 28.48 m2 hissenin yoldan ihdas sonucu oluşup oluşmadığı sorulmuş, davalı idare tarafından verilen … tarihli … sayılı cevapta, 1993 yılında ihdasen oluşan 58 m2 nin geri dönüşüm işleminde düzenleme ortaklık payına verilerek kullanılmadığı, davacıya 58m2 belediye hissesinin satışına karar verilen … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararının iptal edilip edilemediğine dair arşivde bilgiye rastlanılmadığı, … ada … sayılı parselde Malatya Belediyesi adına kayıtlı olan 28.48 m2 hissenin belediye adına kayıtlı eski … ada … sayılı parselden gelmekte olduğu bilgisi verilmiştir.
Bu durumda ilk parselasyon işleminde davacıya tahsis edilen taşınmazda belediye adına olan ve yoldan ihdas suretiyle oluşturulan 58 m2 hissenin, ilk parselasyon işleminin mahkeme kararı ile iptaline karar verilmeden önce … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararı ile davacıya satılarak tapuda adına tescilinin yapıldığı, anılan 58 m2 nin satışına ilişkin belediye encümeni kararının iptal edildiğine dair bir belge bulunmadığı halde geri dönüşüm işleminde davacı parselininin anılan 58 m2 hiç satın alınmamış gibi önceki 117 m2 olarak geri dönüşüm işlemi yapılarak davacının olması gereken kadastral mülkiyetinin eksik olarak belirlenmesi sonucuna bağlı olarak hak edişinin eksik hesaplanması suretiyle tahsis yapıldığı anlaşıldığından mülkiyet hakkının ortadan kaldırılmasına yol açan dava konusu parselasyon işleminin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla davanın reddine ilişkin idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan temyiz istemlerinin kabulüne,
2. … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 20/05/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu