Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/9507 E. , 2024/3312 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/9507
Karar No : 2024/3312
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Aydın İli, Didim İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel ve … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda Didim Belediye Meclisinin … tarihli ve … sayılı kararı ile kabul edilen ve Aydın Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…,K:… sayılı kararla; idarelerin, yargı kararlarının icaplarına göre gecikmeksizin işlem tesis etmeye mecbur oldukları dikkate alındığında; ... İdare Mahkemesinin … tarihli, ve E:…, K:… sayılı kararının uygulanması amacıyla ve yargı kararında belirtilen hususlara uygun şekilde 15 metrelik taşıt yolunun orta noktasından hat alınarak her iki taşınmaza da eşit oranda kamu terki oluşturularak kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak planlama ilke ve esasları ile yasal mevzuata uygun olarak tesis edildiği anlaşılan imar planı değişikliğinin kabulüne ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Fiili durum tespiti yapılmadan, eski tarihli bilirkişi raporundaki tespitler dikkate alınarak karar verildiği, kamu terklerinin eşit olmadığı, davacının turistik tesisinin havuz kısmının bulunduğu alana yolun rastladığı bu durumun hakkaniyete aykırı olduğu ve dava konusu plan değişikliğinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI:
… Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
… Belediye Başkanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığından Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Aydın İli, Didim İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … ada, … parsel ve davacının maliki olduğu … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda Didim Belediye Meclisinin … tarihli ve … sayılı kararı ile kabul edilen ve Aydın Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin 29/05/2018-29/06/2018 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, davacı tarafından 11/06/2018 ve 26/06/2018 tarihli dilekçeler ile Didim Belediye Başkanlığına başvuru yapılarak 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine dava konusu parsel yönünden itiraz edildiği, söz konusu itirazın Didim Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile reddedildiği anılan kararın Aydın Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı onaylandığı, itirazın reddine dair sözü edilen Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi kararının 11/09/2018 tarihinde davacıya tebliği üzerine 07/11/2018 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Dava Açma Süresi” başlıklı 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve İdare Mahkemelerinde altmış (60) gün olduğu; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği kurala bağlanmış, yine aynı Kanunun “Üst Makamlara Başvurma” başlıklı 11. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış (60) gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği; imar planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise, davanın, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, 1/1000 ölçekli uygulama imar planına karşı davacı tarafından askı süresi içinde itiraz edildiği dikkate alındığında, dava açma süresinin İdari Yargılama Usulü Kanununun 11. maddesi kapsamında belirlenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, 29/05/2018-29/06/2018 tarihleri arasında askıya çıkarılarak ilan edilen dava konusu imar planına davacı tarafından askı tarihleri içerisinde yapılan itiraz 16/08/2018 tarihinde Aydın Büyükşehir Belediye Meclisince reddedilmiş ise de, söz konusu kararın, planın askıdan indiği tarihten itibaren 60 gün içinde (zımni ret işlemi oluşmadan önce) davacıya tebliğ edilmediği görüldüğünden, dava açma süresinin zımni ret süresinin bitiminden itibaren başlatılması gerektiği, bu durumda askı tarihinin son günü olan 29/06/2018 tarihinden itibaren 60 gün içinde içerisinde idarece bir cevap verilmemesi üzerine zımni ret işleminin gerçekleştiği, 28/08/2018 tarihinden itibaren 60 günlük süre içinde en son (27/10/2018 tarihinin tatil gününe denk gelmesi nedeniyle) 30/10/2018 tarihinde dava açılması gerekirken yeni bir dava açma süresi başlatmayan itirazın reddi yolundaki Aydın Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının 11/09/2018 tarihinde tebliği üzerine 07/11/2018 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın reddi yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin 18/06/2020 tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 28/05/2024 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X) :
2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın; kararı hukuka uygun bulursa onayacağı, kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararın gerekçesini değiştirerek onayabileceği, 2. fıkrasında, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi ve usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması, sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı; 50. maddesinin 3. fıkrasında; bölge idare mahkemesinin, Danıştayca verilen bozma kararına uymayarak kararında ısrar edebileceği belirtilmiş; 2575 sayılı Danıştay Kanununun 38. maddesinde ise, İdari Dava Daireleri Kurulunun idare mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davanın süresi konusunda temyize konu kararda herhangi bir gerekçe ve açıklama bulunmadığı, Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince süre hakkında bir hüküm tesis edilmediği görülmüştür.
Uyuşmazlık konusu olayda, dava açma süresi geçirilerek açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken Mahkemece davanın esası incelenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince reddine karar verilmiştir.
Davanın süre yönünden reddine ilişkin kararın ise içeriği ve sonuçları itibarıyla esasa ilişkin karardan farklı olması nedeniyle bu gerekçe ile esasa ilişkin bir kararın onanması halinde karar veren Mahkemenin davanın süresinde olduğu gerekçesiyle ilk kararında ısrar etme imkanı ortadan kalkacağından yargılama yetkisinin usulüne uygun kullanımının sağlanması amacıyla kararın bozulmasına Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdari Dava Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, Mahkeme tarafından verilen davanın reddine ilişkin karara karşı yapılan istinaf başvurusunun Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince reddi yolundaki kararın bozulması gerektiği oyuyla, anılan kararın değişik gerekçe ile onanmasına ilişkin Dairemiz kararına katılmıyorum.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!