Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/7764 E. , 2024/3239 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/7764
Karar No : 2024/3239
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mülkiyeti davacıya ait Mersin İli, Toroslar İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmazın 25 metre en kesitli taşıt yolu olarak belirlendiği 1/5.000 ölçekli nazım imar planının kabulüne ilişkin Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile anılan imar planına yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, davacıya ait taşınmazın, “250kişi/ha orta yoğunluklu mevcut konut alanı” olarak planlanmış bölge içerisinde “25 metre en kesitli taşıt yolu” olarak planlanmasına dair dava konusu imar planı kararlarının, birinci derece yol olarak planlanan yollarda kavşakların birbirine yakın mesafede konumlandırılmasının; trafik akışını kesintiye uğratabileceği, taşıt işletme hızları ile yol kapasitesini azaltarak, taşıt işletme maliyetinin artmasına neden olabileceği, topoğrafik durum ile arazi yapısı ve yapılı kentsel çevre ile birlikte ele alındığında söz konusu yolun yapım maliyetinin idare açısından artmasına ve iki kavşak arasındaki yakın mesafe ile kot farkının trafik akışı ve seyir emniyetini olumsuz etkileyebileceği anlaşıldığından, söz konusu imar planının, anılan taşınmaz yönünden şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına, mevzuata uygun olmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlığa konu taşınmazdan geçen 25 metrelik yolun, kentin erişilebilir en önemli noktalarından biri olan şehir hastanesini konut alanları ve donatı alanlarıyla birbirine bağlayan ana bir ulaşım arteri olduğu, aynı zamanda yakın çevresinde otogar, mezarlık gibi önemli kullanımların bulunduğu, çevre yoluna paralel olarak tasarlanan yolun, plan bütünlüğü ve ulaşım hiyerarşisi anlamında önemli bir bağlantı yolu olduğu, bu öneme ilişkin olarak kamu yararı içermesi noktasında ulaşım ana planından bağımsız olarak ana bir ulaşım aksı olarak planlanan yol ile önemli donatı alanlarının erişilebilirliğine ve ulaşım organizasyonuna olumlu katkı yapmasının sağlanmaya çalışıldığı, planlanan yola bağlantılı olarak konumlanan kullanımlara kesintisiz ve konforlu erişimin sağlanması açısından kamu yararı içerdiği, söz konusu yolun alternatifi olmayan bir ulaşım ağı olduğunun değerlendirildiği, kavşakların mesafesinin ve kot farkından oluşacağı öngörülen olumsuz etkinin ise mühendislik çalışmaları ile geliştirilecek akılcı bir kavşak ve yol projesiyle giderilebileceği, yapılan işlemlerin mevzuata uygun olarak tesis edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden, mülkiyeti davacıya ait Mersin İli, Toroslar İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmazın 25 metre en kesitli taşıt yolu olarak belirlendiği 1/5.000 ölçekli nazım imar planının kabulüne ilişkin Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile anılan imar planına yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararının; davaya konu taşınmaz 25 metrelik yola cepheli iken yolun taşınmazın ortasından geçecek şekilde değiştirildiği, taşınmazının tamamının yolda bırakıldığı, mülkiyet hakkının ihlal edildiği, taşınmazın imar uygulaması sonucu oluştuğu, yapılaşmaya başlanmış planlı bir bölge olduğu, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve imar mevzuatına aykırı olduğu iddialarıyla, iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 3.maddesinde "Herhangi bir sahanın her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı" vurgulandıktan sonra tanımlar başlıklı 5. maddesinde; “Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlemiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır. Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır,” şeklinde nazım ve uygulama imar planlarının tanımları yapılmıştır.
Aynı yasanın 8.maddesi (b) bendinde “İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar. Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.” hükmü getirilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, davalı idare vekili tarafından, söz konusu yolun, kentin erişilebilir en önemli noktalarından biri olan şehir hastanesini konut alanları ve donatı alanlarıyla birbirine bağlayan ana bir ulaşım arteri olduğu, aynı zamanda yakın çevresinde otogar, mezarlık gibi önemli kullanımların bulunduğu, çevre yoluna paralel olarak tasarlanan yolun, plan bütünlüğü ve ulaşım hiyerarşisi anlamında önemli bir bağlantı yolu olduğu, bu öneme ilişkin olarak kamu yararı içermesi noktasında ulaşım ana planından bağımsız olarak ana bir ulaşım aksı olarak planlanan yol ile önemli donatı alanlarının erişilebilirliğine ve ulaşım organizasyonuna olumlu katkı yapmasının sağlanmaya çalışıldığı, planlanan yola bağlantılı olarak konumlanan kullanımlara kesintisiz ve konforlu erişimin sağlanması açısından kamu yararı içerdiği, söz konusu yolun alternatifi olmayan bir ulaşım ağı olduğunun değerlendirildiği, kavşakların mesafesinin ve kot farkından oluşacağı öngörülen olumsuz etkinin ise mühendislik çalışmaları ile geliştirilecek akılcı bir kavşak ve yol projesiyle giderilebileceği, yapılan işlemlerin mevzuata uygun olarak tesis edildiği iddialarıyla, temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, yalnızca davacıya ait taşınmazın, “250kişi/ha orta yoğunluklu mevcut konut alanı” olarak planlanmış bölge içerisinde “25 metre en kesitli taşıt yolu” olarak planlanmasına dair dava konusu imar planı kararlarının, birinci derece yol olarak planlanan yollarda kavşakların birbirine yakın mesafede konumlandırılmasının; trafik akışını kesintiye uğratabileceği, taşıt işletme hızları ile yol kapasitesini azaltarak, taşıt işletme maliyetinin artmasına neden olabileceği, topoğrafik durum ile arazi yapısı ve yapılı kentsel çevre ile birlikte ele alındığında söz konusu yolun yapım maliyetinin idare açısından artmasına ve iki kavşak arasındaki yakın mesafe ile kot farkının trafik akışı ve seyir emniyetini olumsuz etkileyebileceğine ilişkin olumsuz unsurlara yer verildiği, yolun mevcut durumu ve dava konusu imar planı değişiklikleri uyarınca davaya konu taşınmaz ile çevredeki diğer taşınmazların etkilenme şekli, yolun trafik güvenliği ve ulaşım sistemine etkileri, plan değişikliğinin trafik sıkışıklığına sebep olup olmayacağı somut veriler dikkate alınarak kapsamlı bir inceleme ve değerlendirme bulunmadığı, bu kapsamda bilirkişi raporunun karar vermeye elverişli nitelikte yeterli tespitleri içermediği görülmektedir.
Bu durumda, davacının ve davalı idarenin iddiaları kapsamında davaya konu imar planı değişikliklerinin ulaşım-trafik ilişkisi kapsamında incelenerek aralarında ulaşım konusunda uzman bilirkişinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetine mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle uyuşmazlık hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunamamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 23/05/2024 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!