Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/5630 E. , 2024/3141 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/5630
Karar No : 2024/3141
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1-… Büyükşehir Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. Ali ..
2- .. Belediye Başkanlığı/..
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : .. Mermercilik İnşaat Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ..
İSTEMİN KONUSU : .. Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Konya ili, Meram ilçesi, ... Mahallesini kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi ve 2981 sayılı Yasanın Ek-1 maddesi uyarınca Meram Belediye Encümeninin ...tarihli, ...sayılı kararı ile kabul edilen Konya Büyükşehir Belediye Encümenin ...tarihli, ...sayılı kararı ile onaylanan parselasyon işlemi ile dayanağı Konya Büyükşehir Belediyesi Meclisinin ...tarihli, ...sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu imar planları ve parselasyon işleminde her ne kadar planlama tekniği bakımından imar mevzuatına, planların kademeli birlikteliği ilkelerine aykırılık bulunmasa da, dava konusu planların, davacının ruhsatlı olarak işletmekte olduğu nitelikli traverten/mermer maden ocağının bir kısmını kapsadığı ve yapılan plan parselasyon işlemlerinin davacının madencilik faaliyetlerine kısıtlama veya engel oluşturabilecek nitelikte olduğu, maden nitelikli taşınmazın yerleşime açılmasının şehircilik ve planlama esaslarına uygun olmadığı, ruhsat sahasında yapılan imar planı çerçevesinde yapılaşmaya geçildiğinde işletilebilen uygun rezervi olan ve piyasada değişik alanlarda değerlendirilen madenin (mermer) işletilme/üretilme imkanının ortadan kalkacağı, kaynak kaybına neden olacağı ve telafisinin mümkün olmayacağı bu nedenle dava konusu planlarda ‘kamu yararı’ bulunmadığı, bu planlara dayalı olarak yapılan parselasyon işleminde de hem yukarıda yer verilen tespitler, hem de dayanağı planların mevzuata aykırı olması nedeniyle hukuki uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlemler hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Usul ve yasaya uygun olmayan idari dava dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kısmen kabulü ksımen reddi ile parselasyon işleminin iptaline ilişkin kararın bozulması planın iptaline ilişkin kararın onanması onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Uyuşmazlık konusu sahayla ilgili olarak üçüncü kişiler tarafından 09.05.1994 tarihinde yapılan müracaat üzerine 15.08.1994 tarihinde mermer arama ruhsatı verildiği, 16.09.1996 tarihli ön işletme projesine istinaden 13.02.1997 tarihinden itibaren geçerli ön işletme ruhsatı tanzim edildiği ve 09.09.1999 tarihinde davacı şirkete devredildiği, 03.01.2000 tarihinde mermer (traverten) için işletme ruhsatı talep edildiği, 02.04.2001 tarihinden geçerli 10 yıllık maden işletme ruhsatı verildiği, sürenin bitmesi üzerie 02.04.2011 tarihinden geçerli olmak üzere tekrar 10 yıl süreli (II-b Grubu) işletme izni ve ruhsatı verildiği, işyeri açma ve çalışma ruhsatının da 08.06.2006 tarihinde Meram Belediyesince verilmiş olduğu, uyuşmazlık konusu saha hazinenin mülkiyetinde iken bir kısmının Meram Belediyesine devredildiği, Meram Belediye Meclisinin … tarihli … sayılı kararıyla 1/1000 ölçekli uygulama imar planının onaylandığı, … tarih ve … sayılı Meram Belediye Encümeni kararı ile bölgeye yönelik olarak yapılan parselasyon işleminin kabul edildiği ve .. tarih ve … sayılı Konya Büyükşehir Belediye Encümeni kararı ile onaylandığı, söz konusu parselasyon işlemi ve dayanağı imar planlarının ... İdare Mahkemesinin .. tarih ve E… K… sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, bu karar üzerine Konya Büyükşehir Belediyesinin … tarihli ve … sayılı yazısı ile Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünden (MİGEM) den kurum görüşü sorulduğu, anılan kurum tarafından, ”Meram İlçesi ... Mahallesi imar planı çalışmalarının yapılmasında, bu alanda bulunan ruhsat sahalarının 3213 sayılı Maden Kanunu ve uygulama yönetmeliği mevzuatı hükümler kapsamında kazanılmış hakların korunması kaydı ile genel müdürlüğümüzce bir sakıncası bulunmamaktadır.” şeklinde görüş bildirdiği, bunun üzerine davacı şirket tarafından işletilmekte olan mermer işletme ruhsatlı sahasında traverten mermer ocaklarını da kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi ve 2981 sayılı yasanın Ek-1 maddesi uyarınca Meram Belediye Encümeninin ...tarihli, ...sayılı kararı ile kabul edilen Konya Büyükşehir Belediyesinin ...tarihli, ...sayılı kararı ile onaylanan parselasyon işlemi ile dayanağı Konya Büyükşehir Belediyesi Meclisinin ...tarihli, ...sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kabul edildiği, 1/5000 ölçekli nazım imar planının 29.05.2018-28.06.2018 tarihleri arasında, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 05.06.2018-04.07.2018 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, davacı tarafından Meram Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığına verilen 27.06.2018 tarihli dilekçelerle imar planlarına itiraz edildiği, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığının … tarihli, … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmesi üzerine 06.09.2018 tarihinde davacı şirket tarafından parselasyon işlemi ve dayanağı imar planlarına karşı bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar iptal davası olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasında; dilekçelerin Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3 ve 5'inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırayla inceleneceği belirtilmiş, aynı maddenin 6. fıkrasında; yukarıdaki hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı düzenlenmiş, 15. maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, dilekçelerde 14. maddenin 3/c bendine aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun; "Dava Açma Süresi" başlıklı 7. maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı Kanunun dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan halinde; "Üst Makamlara Başvurma" başlıklı 11. maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun, "planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması" başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, "İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir.Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar." hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları yönünden incelendiğinde;
Dava konusu 1/5.000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1.000 ölçekli uygulama imar planının iptali yolundaki mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair idari dava dairesi kararında 2577 sayılı İdari Yargılama Usülü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık parselasyon işlemi yönünden incelendiğinde ise;
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri yargı mercilerince yapılmaktadır.
İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi; kişisel, meşru ve güncel olması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, davacının menfaatlerini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir.
Bu ilişki, uyuşmazlığın niteliğine göre bazen mülkiyet hakkından, bazen de komşuluk hukukundan doğabilmektedir. Sonuç olarak; idari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi için ön koşullardan olan "dava açma ehliyeti" iptal davasına konu idari işlemin niteliğine ve dava açanın hukuken korunması gereken menfaatlerine göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.
İmar mevzuatına göre parselasyon işlemi, imar planlarındaki arazi kullanım kararlarının hayata geçirilmesi amacıyla mevcut tapu kayıtları esas alınarak arsa ve arazilerin düzenlenmesi amacıyla yapılan subjektif nitelikte bir imar uygulamasıdır.
Parselasyon işlemi ile kadastral mülkiyet dokusu imar planlarında belirlenen kullanım kararlarına göre yeniden düzenlemeye tabi tutulmakta olup kullanım kararlarında herhangi bir değişiklik yapılması söz konusu değildir. Bu nedenle, doğrudan mülkiyet hakkına yönelik sübjektif nitelikte bir idari işlem olan parselasyon işlemine karşı, belde sakini, yatırımcı kuruluş vb. sıfatlarla dava açılması mümkün olmayıp ancak parsel maliklerince dava açılabilir.
Uyuşmazlık konusu parselasyon işleminin bulunduğu saha hazinenin mülkiyetinde iken bir kısmının Meram Belediyesine devredildiği, işletme izni ve ruhsatı verilen alanın Meram Belediyesine ait olduğu, davacı şirketin parselasyon işlemine konu alanda mülkiyeti kendisine ait taşınmazı bulunmadığından, davacı ile Meram Belediye Encümeninin ...tarihli, ...sayılı kararı ile kabul edilen Konya Büyükşehir Belediyesinin ...tarihli, ...sayılı kararı ile onaylanan parselasyon işlemi arasında kişisel, meşru ve güncel menfaat ilişkisinin kurulamadığından, parselasyona yönelik dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz istemlerinin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin .. tarih ve E:., K:… sayılı kararının imar planlarına ilişkin kısmının ONANMASINA, parselasyona ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 20/05/2024 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!