Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2023/10037 E. , 2024/8493 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/10037
Karar No : 2024/8493
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bingöl Belediye Başkanlığı bünyesinde mühendis olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararında; Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından yapılan tespitlere göre; davacının, FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir Bank Asya isimli banka için ülke genelinde eylemler yapıldığı dönemde Bank Asya'ya para yatırdığı, 14/11/2014 tarihinde açılmış hesabı bulunduğu, 28/01/2015 tarihinde 20.000,00-TL, 26/02/2015 tarihinde 1.000,00-TL para yatırdığı, hesabında bulunan para miktarını FETÖ/PDY terör örgütü liderinin talimat verdiği tarih sonrasındaki dönemde artırdığı, 17/25 Aralık 2013 süreci ve devamında Bank Asya hesabında mevduat artışına giden davacının bu eylemi sebebiyle FETÖ/PDY terör örgütü ile bağ kurduğu; FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye 21/03/2014-21/10/2014 tarihleri arasında 474,50-TL ödeme bilgisinin bulunduğu; davacının kurumu tarafından Komisyona intikal ettirilen personel bilgi dosyasında, Bingöl Valiliği'nin … tarih ve … sayılı Kurul Kararında; FETÖ/PDY terör örgütüne üyeliği, mensubiyeti yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen davacının kamu görevinden çıkarılmasının teklif edilmesinin kararlaştırıldığının belirtildiği, ayrıca Bingöl Valiliği'nin … tarih ve … sayılı Kurul Kararında davacının kamu görevinden çıkarma kararına yapmış olduğu itirazının reddedilmesi gerektiğinin belirtildiğinin tespit edildiği, yukarıda açıklanan tespitleri mesnetsiz bırakacak somut herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı; FETÖ'ye aidiyeti, irtibatı veya iltisakı nedeniyle KHK ile kapatılan Bingöl Ufuk Eğitimciler Derneği ile davacı arasında 28/03/2012 tarihinde toplamda 1.578,29-TL'lik bir adet para transferi ilişkisinin bulunduğu; UYAP sisteminde yapılan incelemede davacının kardeşi H.A.'nın 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı, Bingöl 2. Ağır Ceza Mahkemesinin E:2017/246, K:2018/180 sayılı kararıyla, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilerek FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirtilmiş ve davacının durumu değerlendirildiğinde ve hükme esas alınabilecek nitelikte görülüp yukarıda aktarılan Komisyon tespitleri ile dosyaya sunulan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile en az irtibat derecesinde bağının olduğu anlaşıldığından, dava konusu Komisyon kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Mahkeme kararında yer alan davacının kardeşi hakkındaki tespitlerin davacı aleyhine olacak şekilde hükme esas alınamayacağı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : FETÖ/PDY terör örgütü ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, masumiyet karinesinin ve Anayasa'da düzenlenen haklarının ihlal edildiği, "kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesine aykırı hareket edildiği, Bank Asya hesabındaki işlemlerinin olağan bankacılık faaliyeti olduğu, 28/03/2012 tarihinde 1.579,29 TL'lik para transferi ilişkisinin gerçekleştiği ileri sürülen kapatılan Bingöl Ufuk Eğitimciler Derneği'yle hiçbir ilişkisinin olmadığı, 2012 yılında aktif olarak kullandığı tek banka olan Vakıfbank hesabının dökümünü dava dosyasına sunduğu, kaldı ki kendisinin eğitimci değil mühendis olduğu, başka biriyle karıştırılmış olabileceği iddia edilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY ve İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye'de 15 Temmuz 2016 gecesi, kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak isimlendiren bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu tarafından, demokratik biçimde halk tarafından göreve getirilen Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Cumhurbaşkanı'nı devirmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak amacıyla darbe teşebbüsünde bulunulmuş, bu teşebbüs Türk Milleti tarafından akamete uğratılmıştır.
Anayasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 118. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından 20/07/2016 tarihli toplantıda yapılan değerlendirmede, darbe teşebbüsünün TSK içindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından başlatıldığı, bu örgütün kuruluş aşamasından itibaren etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla Milleti ve Devleti kontrol altında tutmayı amaçladığı belirtilmiştir.
MGK'nın anılan toplantısında "demokrasinin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla" Hükûmete olağanüstü hâl ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması hususu kararlaştırılmıştır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu 20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde 21/07/2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren geçerli olmak üzere doksan gün süreyle olağanüstü hâl ilan edilmesine karar vermiştir. Anılan karar 21/07/2016 tarih ve 29777 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve aynı gün TBMM tarafından onaylanmıştır.
22/11/2016 tarih ve 29896 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin "Kamu personeline ilişkin tedbirler" başlıklı 1. maddesinde, "(1)Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya (Anayasa Mahkemesinin 13/10/2022 tarih ve E:2018/78, K:2022/114 sayılı kararıyla, 7083 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 1. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "... üyeliği, mensubiyeti veya ..." ibaresinin iptaline karar verilmiştir.) iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan; ... ç) Ekli (4) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir." hükmüne yer verilmiştir.
Davacı, Bingöl Belediyesi bünyesinde mühendis olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmış, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvuru ... tarih ve ... sayılı işlem ile reddedilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen davayı açmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca terör örgütlerine veya MGK'ca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin, “meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına" ilişkin kararlar, adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan “olağanüstü tedbir" niteliğindedir.
AİHM "demokratik bir devletin, memurlarından anayasal prensiplere sadakat göstermesini isteme hakkı bulunduğunu" belirtmektedir (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 52; Volkmer/Almanya (k.k.), B. No: 39799/98, 22/11/2001; Petersen/Almanya, B. No: 39793/98, 22/11/2001). AİHM'e göre "kamu çalışanlarının devlete sadık kalmaları genel yararı korumakla ve güvence altına almakla yükümlü devlet otoriteleri ile çalışmalarının doğasında bulunan bir şarttır." (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 57; Žičkus/Litvanya, B. No: 26652/02, 07/04/2009, § 28).
Terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara iltisak veya bunlarla irtibat, kamu görevlilerinin devlete sadakat yükümlülüğünü yitirildiğini ortaya koyan ve bahse konu olağanüstü tedbirin uygulanmasını gerektiren hâllerdir.
Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ''kavuşan, bitişen, birleşen'', irtibatlı kavramını ise ''bağlantılı'' olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.
FETÖ lideri tarafından talimatın verildiği 25/12/2013 tarihinden, Bank Asya'nın TMSF'ye devredildiği 29/05/2015 tarihine kadar, örgüt liderinin emri doğrultusunda mali olarak zor duruma düşen Banka'nın parasal yönden iyi durumda olduğunu göstermek amacıyla örgüt mensuplarınca, gerek birkısım malvarlıkları elden çıkarılarak, gerekse başka finans kuruluşlarından kredi çekilerek tasarruf ve kâr amacı gözetilmeksizin, kendileri, eşleri, reşit olmayan çocukları ve bazen de anne-babaları adına para yatırılmış, katılım hesapları açılmış, döviz ve altın alım-satımı gibi işlemler yapılmıştır.
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararıyla hukuka uygun bulunan İdare Mahkemesi kararında; davacının 17/25 Aralık 2013 süreci ve devamında, Bank Asya hesabında mevduat artışına gittiği belirtilmiş ve bu eylemi sebebiyle FETÖ/PDY terör örgütüyle bağ kurduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı tarafından bu tespitle ilgili olarak; 2015 yılında araç kredisi kullanmak maksadıyla Bank Asya'ya 1000,00 TL para yatırdığı, TMSF'nin Banka'ya el koyma tarihinden sonra iki kez 20.000,00 TL para yatırdığı, 28/05/2015 tarihinde ise araç almak için ... Oto Servis ve Tic. A.Ş.'ye 40.000,00 TL para gönderdiği, 2015ARC1521 nolu fatura ile 81.767,50 TL bedel ile Doğuş Finans lehine rehinli olarak aracı satın aldığı, anılan Banka'da yaptığı işlemlerin talimat tarihleriyle uyumlu olmadığı, bilakis TMSF'nin imtiyazlı payları devraldıktan sonra rutin bankacılık işlemlerini gerçekleştirdiği, kaldı ki dava dosyasında bulunan Havuz Sorgu Raporunda 31/12/2013-24/12/2014 tarihleri arasında yapılan sorguda bir kayda rastlanmadığının ileri sürüldüğü görülmüştür.
Davacının yukarıda aktarılan beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından Bank Asya'daki bankacılık işlemlerinin terör örgütü liderinin talimatı doğrultusunda örgütsel amaçla yapıldığına dair somut bir tespitin bulunmadığı anlaşıldığından, Bank Asya hesap hareketlerinin, davacının FETÖ ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan bir delil olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararıyla hukuka uygun bulunan İdare Mahkemesi kararında, davacının, FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatı bulunduğu sonucuna ulaşılırken; FETÖ'ye aidiyeti, irtibatı veya iltisakı nedeniyle KHK ile kapatılan Bingöl Ufuk Eğitimciler Derneği ile davacı arasında 28/03/2012 tarihinde toplamda 1.578,29-TL'lik bir adet para transferi ilişkisinin bulunduğu tespitine yer verilmiştir.
Davacı tarafından bu tespitle ilgili olarak; Bingöl Ufuk Eğitimciler Derneği'yle hiçbir ilişkisinin olmadığı, kendisinin eğitimci değil mühendis olduğu, başka biriyle karıştırılmış olabileceği, 2012 yılında aktif olarak kullandığı tek banka olan Vakıfbank hesabının dökümünü dava dosyasına sunduğu, banka hesap dökümünden de anlaşılacağı üzere söz konusu para transferinin gerçekleşme şansının olmadığı ileri sürülmüştür.
Davacının yukarıda aktarılan beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; FETÖ/PDY terör örgütüne iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan Dernek'le davacı arasında geçtiği belirtilen para transferinin mahiyetinin bilinmediği, örgüte yardım amacıyla yapıldığına yönelik somut bir bilgi ve belgenin bulunmadığı anlaşıldığından, söz konusu para transferinin davacının FETÖ/PDY terör örgütüne irtibat ve iltisakının tespiti açısından yeterli delil niteliğinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bununla birlikte, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararıyla hukuka uygun bulunan İdare Mahkemesi kararında; davacının Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye 21/03/2014-21/10/2014 tarihleri arasında 474,50-TL ödeme bilgisinin bulunduğu tespitine yer verilmiş ise de, Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye yapıldığı belirtilen ödemenin mahiyeti ve devamlılığı hakkında dosyada herhangi bir bilgi ve/veya belge bulunmadığı, örgüte yardım ve örgüte müzahir yayınlara abonelik amacıyla yapıldığına yönelik somut bir bilgi ve belgenin bulunmadığı anlaşıldığından, söz konusu ödemenin davacının FETÖ/PDY terör örgütüne irtibat ve iltisakının tespiti açısından yeterli delil niteliğinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer taraftan, dosyanın incelenmesinden, yukarıda belirtilen hususlar dışında, davalı idarece dava dosyasına davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğuna dair başkaca bir bilgi ve belgenin sunulmadığı görülmüştür.
Bu durumda, yukarıdaki tüm tespit ve değerlendirmeler dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının yukarıda özetlenen gerekçeyle BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 29/05/2024 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!