Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2024/1821 E. , 2024/4460 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2024/1821
Karar No : 2024/4460
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) …- …Unlu Mamuller Gıda Temizlik İnşaat Tekstil Turizm Ev Gerç. Paz. Taş. Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) …Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Hatay İli, İskenderun İlçesi, …Mahallesi, …Bulvarı üzerinde 3621 sayılı Kanun kapsamında doldurma yoluyla elde edilen alandaki ... adlı yerin işletmecisi olan davacı tarafından ruhsatsız olarak inşaat yaptığı gerekçesiyle, 775 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca yapının 07/03/2019 tarihinde yıkılması aksi halde 08/03/2019 tarihinde belediyelerince yıkılarak %20 fazla masraf tahsil edileceğine dair …tarihli ve …sayılı İskenderun Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü işleminin iptali ile 08/03/2019 tarihinde yıkılan yapı için yapılan imalat bedeli olarak 190.000,00 TL, kafeteryanın işletilmemesinden kaynaklı olarak da 10.000,00 TL olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 200.000,00 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; dava konusu yapının 775 sayılı Kanunun 18.maddesi kapsamında yıkılmasına yönelik işlem yönünden, uyuşmazlık konusu olayda, yıkıma konu yapı niteliğindeki unsurların kıyı kenar çizgisi ile kara arasında kalan yani 3621 sayılı Kanuna göre sahil olarak tanımlanan alanda bulunması karşısında Kıyı Kanununun 14. maddesine istinaden 3194 sayılı İmar Kanununa göre işlem tesis edilmesi gerekirken, 775 sayılı Gecekondu Kanununun 18. maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, yapının yıkılması üzerine davacının yapı için harcamış olduğu imalat bedelleri karşılığı 190.000,00 TL maddi tazminatın tazmini istemi yönünden, dava konusu işlemle yıkımına karar verilen yapının 3621 sayılı Kanun kapsamında dolgu yoluyla elde edilen alanda kaldığının açık olduğu, dolgu yoluyla elde edilecek alanlarda yapılacak yapıların 3621 sayılı Kanun ile bu Kanuna dayanılarak yayınlanan Yönetmelikte açık bir şekilde belirtildiği, bu alanlarda yapı yapılmadan ve yapı ruhsatı düzenlenmeden önce mutlaka ilgili bakanlıktan izin alınması gerektiği hususları göz önüne alındığında, tazminat istemine konu yapının …Sulh Hukuk Mahkemesinin …değişik iş nolu dosyasından alınan bilirkişi raporunda yer verilen tespitlere göre sökülebilir ve takılabilir yapı niteliğinde yapılmadığı, Hatay İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü birimlerince yerinde yapılan denetimde "...yapının yaklaşık 125 m2'lik briket tuğladan sökülebilir takılabilir olmayan kapalı alan olarak ve ön tarafında ise 300 m2'lik çelik konstrüksiyondan sundurmanın yapıldığı" tespitinin bulunduğu, idarece projeye onay verilirken yapının 3621 sayılı Kanunun 6. maddesi ile Yönetmeliğin 14. maddesine uygun olarak yapılması şartıyla onay verildiği anlaşıldığından, zaten yapının yıkılması gerektiği, Mahkememizce de yıkıma ilişkin işlemin usulden iptal edildiği, idarece sonradan İmar Kanunundaki usule uyularak yapının yıkılması yönünden karar alınabileceği ve projeye onay verilmesine ilişkin yanlışlık ve aykırılığın, davalı idarece hizmetin iyi kurulmadığını, düzenli işlemediğini gösterecek derecede ağır ve belirgin olmadığı da dikkate alındığında, yapının yıkılması nedeniyle davacının yapıyı yapmak için ödediği imalat bedellerinin tazminine karar verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gerekçesiyle, kira sözleşmesi ile davacı şirkete kiralanan kafenin işletilmemesi nedeniyle 10.000,00 TL tazminat istemi yönünden ise, yapının 3621 sayılı Kanunun 6. maddesinde ve Yönetmeliğin 14. maddesinde belirtilen yapı niteliğinde olmadığı, her halükarda yıkılması gerektiği, tazmin istemine konu edilen zararın daha çok davacı şirket ile davalı idare arasında imzalanan kira sözleşmesinin usulüne uygun şekilde ifa edilmemesinden kaynaklandığı, bir nevi ifa imkansızlığının meydan geldiği, bu yöndeki istemin adli yargıda açılacak bir davaya konu edilmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle, tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun reddine dair …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, Danıştay Altıncı Dairesinin 09/11/2022 tarih ve E:2022/1531, K:2022/9355 sayılı kararıyla yıkım işlemine ilişkin kısmının onanması, tazminata ilişkin kısmının ise; yapının ruhsatsız olması nedeniyle yıkıldığı dikkate alındığında, salt yıkım işlemindeki usule aykırılıktan bahisle yapı imalat bedeli ile işyerinin işletilememesinden kaynaklı zararın tazminine hukuken olanak bulunmadığı, ancak ruhsatsız yapının İmar Kanununun 32. maddesi hükmünde öngörülen usule göre yıkılması gerekirken 775 sayılı Kanunun 18. maddesi hükmü uygulanmak suretiyle yıkılmasıyla nedeniyle, davacıya yapısını yıkma ve enkazını alma hakkı tanınmadığı dikkate alındığında, yıkılan yapının enkazının davacının uhdesinde kalıp kalmadığının araştırılarak, enkazın davacının uhdesinde kalmadığının tespit edilmesi durumunda, enkaz bedelinin belirlenerek davacıya tazminat olarak ödenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu temyize konu kararda; yapı bedeline yönelik istenen tazminat yönünden, davacı tarafından mevcut yapının yıkılarak kira şartnamesine, kira sözleşmesine ve kıyı mevzuatına aykırı olarak kıyıda yapılamayacak izinsiz ve ruhsatsız yeni yapılar yapıldığının sabit olduğu, her ne kadar davalı belediyece kıyı mevzuatına uyulması kaydıyla yapının tadilat projesi onaylanmış ve sonrasında da hatalı yıkım kararı uygulamış ise de, bu durumun davacıya söz konusu yapıların yapı bedelinin ödenmesi sonucunu doğurmayacağı, ancak hatalı yıkım usulünün işletilmesi nedeniyle şayet yapının enkazı davacı tarafından alınmamış ise bunun bedelinin davalı idarece ödenmesi gerektiğinden, bu durumun araştırılması yolunda Mahkemece değişik tarihlerde taraflara yönelik yapılan ara kararlarımız üzerine gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden yapının enkazının davacı tarafından alınmış olduğuna dair somut ve kesin bir bilgiye ulaşılamadığı, emsal Danıştay kararları uyarınca dava dosyasında yer alan İskenderun Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/8 Değişik İş sayılı kararına göre 430.280,00 TL olarak tespit edilen yapı bedelinin %10'una tekabül eden 43.028,00 TL'nin enkaz bedeli olarak davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı, işyerinin işletilememesinden kaynaklı istenen tazminat yönünden ise; uyuşmazlığa konu yapının ruhsatsız olması nedeniyle yıkıldığı dikkate alındığında, salt yıkım işlemindeki usule aykırılıktan bahisle işyerinin işletilememesinden kaynaklı zararın tazminine hukuken olanak bulunmadığı belirtilerek, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı kısmen kaldırılarak, davalı idare tarafından 43,028,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, yapı bedeline ilişkin kalan 146.972,00 TL'lik tazminat istemi ile işyerinin işletilmesinden kaynaklı olarak talep edilen 10.000,00 TL'lik tazminat istemi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından; enkaz bedelinin hesaplanandan daha fazla olduğu, yeniden hesaplanması gerektiği belirtilerek, davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı idare tarafından ise; alınan kararın ve yapılan yıkım işleminin hukuka uygun olduğu iddia edilerek, temyize konu kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
SAVUNMALARIN ÖZETİ : Davacı ve davalı idare tarafından, karşı tarafın temyiz istemine karşı savunma verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 04/07/2024 tarihinde, oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!