Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2024/1622 E. , 2024/3165 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2024/1622
Karar No : 2024/3165
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Madencilik İnşaat Enerji Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya İli, .. İlçesi, … Mahallesi sınırlarında yapılması planlanan "… Ruhsat Numaralı II-B Grubu Mermer Ocağı Alan Artışı" projesi ile ilgili olarak hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun davalı idareye sunulması üzerine, ''mahallinde yaptırılan inceleme neticesinde söz konusu sahanın verimli orman sahası içinde kaldığı ve orman bütünlüğünün bozulacağı'' yönündeki 26/08/2022 ve 15/03/2023 tarihli Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü görüşleri dikkate alınarak, ÇED sürecinin sonlandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince verilen kararda; uyuşmazlığın çözümü amacıyla çevre mühendisi, iki orman mühendisi, maden mühendisi ve harita mühendisinden oluşan bilirkişi heyetiyle yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; maden mühendisliği bakımından yapılan değerlendirmede; maden projesinin, proje tanıtım dosyası (PTD) ve diğer tüm kurumların ilgili mevzuatlarına uygun çalışılması durumunda yöredeki bitki örtüsüne, toprak yapısına, diğer doğal yapıya, biyo-çeşitliliğe, ekolojik denge veya ormanın diğer unsurlarına zarar verilmeyeceği (..) orman mühendisliği bakımından yapılan değerlendirmede; keşif esnasında bilirkişi heyetine gösterilen planlanan ocak işletme sahasının bulunduğu yerin toprak yapısının sığ derinlikte, taşlık ve kayalıklı orman vasfında olup, üzerinde orman ağaççığı bulunmayan bir yapıda olduğu, batı yönünde taşlıklı ve kayalıklı yapıya sahip gruplar halinde Toros Sediri (Cedrus libani), Toros Göknarı (Abies cilicica) ve Ardıç (Juniperus sp.) ormanının bulunduğu, dolayısıyla alanın dört tarafından da devlet ormanı ile çevrili olduğu (..) Akseki Orman İşletme Müdürlüğü İbradı Orman İşletme Şefliğinde 2018 yılı uygulanmakta olan Amenajman Planı meşçere haritası üzerine dava konusu taşınmazın krokisi ölçek eşitlemesi yapılarak aplike edildiğinde; dava konusu alan …-…-… nolu Bölmede OT rumuzlu orman toprağı vasfını taşıyan ormanlık alan içerisinde kaldığı (..) dava konusu alanın, Devlet Ormanı sayılan yerlerden olduğu, toprak muhafaza karakteri taşımadığı, dava konusu alan ve çevresinin bitki örtüsü ve yaban hayatı bakımından herhangi bir endemik ve korunması gereken nadir ekosistem alanları ya da korunan alan statüsü değer taşımadığı, alanın mermer işletmeciliğine açılmasıyla Orman Genel Müdürlüğünün asli görevini yerine getirdiği ve böylece ulusal ekonomiye katkı sağlayarak sektörün uluslar arası rekabet gücünü artıracağı ve kamu yararı sağlayacağı, gerçekleştirilecek mermer işletmeciliği faaliyetinin yörede bitki örtüsü, toprak yapısı, diğer doğal yapıya, biyo-çeşitlilik, ekolojik denge veya ormanın diğer unsurlarını bozacak vasıfta olmadığı, davalı alanda yapılması planlanan ilgili madencilik faaliyetinin, bilim ve fen ile ilgili ormancılık kanunları bakımından uygun olduğu, çevre mühendisliği bakımından yapılan değerlendirmede; nakliye güzergahının stabilize yol ile Derebucak-İbradı Karayoluna bağlanarak sağlanacağı, gerekli olması durumunda stabilize yolda genişletme çalışmasının yapılacağı, faaliyet sahası içerisinde yol bulunmadığı için nakliye yolu oluşturulacağı (..) 2018 yılında hazırlanan PTD ve 2022 yılında hazırlanan ÇED başvuru dosyası, son revizyon yapılan saha dahilinde karşılaştırılarak PTD'de öngörülen çevresel etkilerin önlenmesi veya çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınması öngörülen önlemlerin yeterli olduğu ve taahhütlerin verildiği tespit edildiği (..)" yönünde değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporları, Mahkemelerin yargılamada sonuca ulaşmak için kullandıkları bir araçtır. Ancak bilirkişi görüşü, yargılama açısından kesin delil niteliğinde değildir, bilirkişi görüşü takdirî bir delildir. Bu bakımdan, raporda yer alan değerlendirmelerin mahkemeler bakımından herhangi bir bağlayıcılığının bulunmadığı, bu nedenle; Mahkemenin sadece bilirkişi delili ile değil, dosyada yer alan diğer bütün deliller aracılığı ile vicdani kanaate ulaşarak bir karar vereceği tabiidir. Mahkemece görevlendirilen bilirkişilerce yapılan inceleme sonucunda düzenlenen ve taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporunda yer alan bir kısım tespitlerin ve ulaşılan sonuca ilişkin kanaatin hükme esas alınabilecek yeterlilikte olmadığı anlaşılmaktadır.
Bakılan davada, aynı ruhsat numaralı sahaya ilişkin (08/11/2018 tarihli) "ÇED Gerekli Değildir" kararının iptali istemiyle …. İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan davada yaptırılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporu sonrasında … İdare Mahkemesinin … tarih ve E…., K…. sayılı kararıyla işlemin iptaline karar verildiği, anılan kararın Danıştay Altıncı Dairesince onanarak kesinleştiği, kesinleşen İdare Mahkemesi kararında özetle; ''(..) dava konusu proje sahasının ÇED sahası memleket haritasında yeşil renkte yani orman vasfındaki alan içinde kaldığı, alanın tamamının 6831 sayılı Orman Kanunu'na göre orman sayılan alanlar içinde kaldığı, asli orman ağacı türleri olarak Juniperus excelsa M. Bieb (Boylu ardıç), Juniperus oxycedrus L. (Katran ardıcı), Abies cilicica (Ant. & Kotschy) Carr, subsp. İsaurica Coode & Cullen (Bozkır göknarı), Cedrus libani A. Rich (Toros sediri) olduğu, bunlardan Bozkır göknarı doğal yayılışını sadece Türkiye'de Orta ve Batı Toros Dağlarında yapan endemik bir ağaç olduğu, Türkiye 9 orman sıcak noktasına ev sahipliği yapmakta olup İbradı-Akseki ormanlarının bu alanlardan biri olduğu, sıcak nokta kavramının, yeryüzünde, biyolojik çeşitliliğin fazla olduğu, zengin orman florasına sahip, insanlar tarafından yok edilme ihtimali çok yüksek olan ve acil olarak koruma altına alınması gereken bölgeler anlamına geldiği, proje sahasının da içinde bulunduğu yörenin orman yapısı ve biyolojik çeşitliliği ile ülkemizin en önemli yörelerinden biri olduğu, dava konusu ocak sahasını da içine alan yörede yapılan flora tespit çalışmasına göre 96 familya ve 441 cinse ait 957 takson tespit edildiği, bu yöredeki endemik takson sayısının 164 (% 17,1) olarak bulunduğu (Demiralma, 2006), ÇED sahası ve ocağın çalışması ile etkisinde kalacağı çevrenin bulunduğu Lök Dağı ile Sülek Yaylası arasında oldukça zengin bir fiora tespiti yapıldığı, önceki ve aktüel meşcere haritaları karşılaştırıldığında ÇED sahasının 107 nolu orman bölmesi içinde kalan 3,8 ha olan kısmının meşcere yapısının değişmesine bağlı olarak bu kısımda II(b) grubu madencilik faaliyeti yapılmasının mümkün olmadığı, bu kısmın meşcere tipi SGcd2 iken yeni haritada SGcd3 olarak yer aldığı, yani bu kısmın kapalılığı "Orta Kapalı" seviyesinden "Tam Kapalı" seviyesine değişmiş olup %71 ve üzerinde kapalılık seviyesine ulaştığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 2014/1 nolu Genelge'sinin 7 nci maddesi uyarınca tepe kapalılık oranının %71'den fazla olan verimli orman alanlarında II(b) grubu madencilik faaliyetlerinin değerlendirilmeye alınmayacağının açık olarak belirtildiği, dava konusu … Ruhsat No.lu proje alanının çok sayıda canlı çeşidini barındıran doğal yaşama alanlarına sahip olduğu, alandaki önemli türlerin başında Relikt (III. Zamandan kalma) ve endemik Bozkır Göknarı (Abies cilicica subsp, isaurica) yer aldığı, bu türlerin Çevre ve Orman Bakanlığı'nca kesimi, işletmesi yasaklanan, koruma altında olan ve nesli tehlikeye girmiş bir orman ağacı türü olduğu, pasanın Bozkır Göknarı meşceresi üzerine dökülmesi ile ekosistem bütünlüğünün bozulacağı, korunan alanlardaki yaban hayatının kesintiye uğrayacağı ve CR kategorilerindeki en az bir kaç türün neslini riske sokacağı, CR kategorisindeki türler, Bozkır göknarı ve Avrupa ölçeğinde nesli tehlike altında olan Saponaria pamphylica için de tür koruma eylem planlarının yapılması gerektiği(..) madencilik faaliyeti yürütülen alanda endemik türlerin bulunması, sözkonusu alanın içerisinde bulunduğu İbradı-Akseki ormanlarının Türkiye'nin 9 orman sıcak noktasından biri olduğu, sahanın biyolojik çeşitliliğin fazla olduğu, koruma altında bulunan ve nesli tehlikeye girmiş türlerin bulunduğu, ekosistem bütünlüğünün bozulacağı, korunan alanlardaki yaban hayatının kesintiye uğrayacağı, alınacak önlemlerin söz konusu alandaki flora ve fauna üzerindeki olumsuz etkileri kesin olarak ortadan kaldırmasının mümkün olmayacağı sonucuna varılmıştır.(..)'' yönünde tespitlerin yer aldığı görülmüştür.
Uyuşmazlıkta, madencilik faaliyetinin; Türkiye'nin 9 orman sıcak noktasına ev sahipliği yapan İbradı-Akseki ormanlarının bulunduğu yerde icra edileceği ve madencilik faaliyetinin bulunduğu sahanın Toros Sediri (Cedrus libani), Toros Göknarı (Abies cilicica) ve Ardıç (Juniperus sp.) ormanının bulunduğu, dolayısıyla dört tarafından -içinde endemik nitelikli ağaç türlerinin de bulunduğu- Devlet ormanı ile çevrili olduğu hususu sabittir.
Davacı tarafından, 62,48 hektarlık alan için ÇED başvuru dosyası hazırlanarak davalı idareye başvurulduğu, ÇED süreci içerisinde söz konusu sahanın kapalı ormanlık alana denk geldiğinden bahisle, 28,67 hektarlık alana düşürüldüğü, söz konusu yerin mahiyeti itibarıyla taşlık arazide yapılacağı belirtilmiş ise de, söz konusu yerin karayoluna kuş uçuşu mesafesi olarak 3.40 km mesafede olduğu, buna yönelik nakliye güzergahının oluşturulacağı, nakliye güzergahının açılacak yol ile Derebucak-İbradı karayoluna bağlanarak sağlanacağı dikkate alındığında, söz konusu nakliye yolunun açılacağı sahanın, içinde endemik ağaç türlerinin de bulunduğu, bulunduğu mevki itibarıyla Türkiye'nin 9 orman sıcak noktasından biri olduğu belirlenen kapalı ve verimli orman alanları içinde kaldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ile keşif sırasında yapılan gözlemler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; madencilik faaliyetinin icra edileceği yerin, İbradı-Akseki ormanlarının bulunduğu Türkiye'nin 9 orman sıcak noktasından biri olduğu, içinde Toros sediri (Cedrus libani), Toros Göknarı (Abies cilicica) ve Ardıç (Juniperus sp.) ormanının ve endemik nitelikli ağaç türlerinin bulunduğu, söz konusu sahanın faaliyete geçmesi için açılacak nakliye yolu ve yapılacak yol genişletme çalışmaları esnasında kapalı konumunda bulunan ve mutlak korunması gereken verimli orman alanının zarar göreceği hususu da değerlendirildiğinde, tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ÇED raporu hazırlanırken ilk aşamada ÇED alanının 62,48 ha olarak belirlendiği, ancak Orman Genel Müdürlüğünün görüşleri dikkate alınarak ÇED alanının ağaçsız orman toprağı-taşlık-kayalık kısmını kapsayacak şekilde 28,67 ha olarak belirlendiği, ancak Orman Genel Müdürlüğünce son durumun dikkate alınmayarak olumsuz görüş verildiği, projenin bu haliyle kısıtlanan alanlara denk gelmediği, dolayısıyla mevzuat bakımından engel bir durumun söz konusu olmadığından ÇED sürecinin sonlandırılmasının da hukuka uygun olmadığı, nitekim dosya kapsamında yaptırılan bilirkişi ve ek bilirkişi raporlarında da projenin yapılmasının uygun bulunduğu, önceki proje hakkındaki bilirkişi raporunun bakılmakta olan davada hükme esas alınamayacağı, Mahkeme kararının gerekçesi olan nakliye güzergahının açılması hususunun varsayımsal olduğu, kararda belirtilen şekilde öyle bir nakliye güzergahının açılıp açılmayacağının ÇED sürecinde ilgili kurum görüşleri ile değerlendirilebileceği, nitekim ÇED süreci devam etmiş olsaydı ilgili kurumların görüşleri çerçevesinde (varsa) endemik bitkinin olmadığı sabit olan bir güzergah belirlenebileceği, başka bir deyişle, kararın gerekçesi olan nakliye güzergahının kesin olmadığı, sonuç olarak somut olmayan tespitlere dayalı olan Orman Genel Müdürlüğünün görüşü dikkate alınarak, ÇED sürecinin sonlandırılmasının hukuka aykırı olduğu belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının aşağıda yer verilen gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek, işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından ilk olarak, Antalya İli, … İlçesi, … Mahallesi sınırlarında, … ruhsat numaralı 99,9 ha'lık ruhsat sahasının 8,48 ha'lık kısmında mermer ocağı projesinin yapılmasının planlanması üzerine hazırlanan PTD'nin Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne sunulması üzerine, anılan kurum tarafından … tarih ve E-… sayılı "ÇED Gerekli Değildir" kararı verilmiş, bu kararın iptali istemiyle … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan davada, Mahkemenin … tarih ve E…., K…. sayılı kararıyla; madencilik faaliyeti yürütülen alanda endemik türlerin bulunması, söz konusu alanın içerisinde bulunduğu İbradı-Akseki ormanlarının Türkiye'nin 9 orman sıcak noktasından biri olduğu, sahanın biyolojik çeşitliliğin fazla olduğu, koruma altında bulunan ve nesli tehlikeye girmiş türlerin bulunduğu, ekosistem bütünlüğünün bozulacağı, korunan alanlardaki yaban hayatının kesintiye uğrayacağı, alınacak önlemlerin söz konusu alandaki flora ve fauna üzerindeki olumsuz etkileri kesin olarak ortadan kaldırmasının mümkün olmayacağı sonucuna varılmış olmakla, söz konusu alanda yapılacak madencilik faaliyeti için ÇED raporu hazırlanması gerekirken, "ÇED Gerekli Değildir" kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar Danıştay Altıncı Dairesinin 27/01/2021 tarih ve E:2020/9611, K:2021/666 sayılı kararıyla onanmasına karar verilmiştir.
Bu kararın gereği olarak, davacı tarafından ÇED raporu hazırlanarak, ilk aşamada ÇED alanının 62,48 ha olarak belirlendiği, sonrasında da Orman Genel Müdürlüğünün görüşleri dikkate alınarak ÇED alanının ağaçsız orman toprağı-taşlık-kayalık kısmını kapsayacak şekilde 28,67 ha olarak belirlendiği, projenin revize hali için de 26/08/2022 ve 15/03/2023 tarihlerinde Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğünce olumsuz görüş verilmesi neticesinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının (dava konusu) … tarih ve … sayılı görüşü ile ÇED sürecinin sonlandırılmıştır.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 10. maddesinde; "Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez..." hükmüne yer verilmiştir.
29/07/2022 tarih ve 31907 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 4. maddesinde; "(1) Bu Yönetmelikte geçen; ... i) Çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı: Çevresel etki değerlendirmesi raporu hakkında Komisyon tarafından yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, projenin çevre üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olduğunun belirlenmesi üzerine projenin gerçekleşmesinde çevre açısından sakınca görülmediğini belirten Bakanlık kararını, ... ifade eder." olarak tanımlanmış, 6. maddesinde; "(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek veya tüzel kişiler; Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi projeleri için; ÇED Başvuru Dosyasını ve ÇED Raporunu, Çevresel Etkileri Ön İnceleme ve Değerlendirmeye Tabi Projeleri için de Proje Tanıtım Dosyasını, Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara hazırlatmak, ilgili makama sunulmasını sağlamak ve proje kapsamında verdikleri taahhütlere uymakla yükümlüdürler. (2) Kamu kurum/kuruluşları, bu Yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmesi sürecinde proje sahiplerinin veya Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşların isteyeceği konuya ilişkin her türlü bilgi, doküman ve görüşü vermekle yükümlüdürler. (3) Bu Yönetmeliğe tabi projeler için "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez, proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. Ancak bu durum söz konusu teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına engel teşkil etmez." kuralına, 5. maddesinde; "... (2) Bu Yönetmelik hükümlerine göre karar (ÇED Olumlu/ÇED Gerekli Değildir) tesis edilmeden önce; a) Projenin gerçekleştirilmesinin ilgili mevzuat bakımından uygun olmadığının tespiti halinde, ÇED süreci aşamasına bakılmaksızın sonlandırılır. ÇED sürecinin sonlandırıldığı Bakanlık ve il müdürlüğü internet sayfasından ilan edilir. ..." kuralına yer verilmiştir.
Aynı Yönetmeliğin Ek-III bölümünde; Çevresel Etki Değerlendirmesi Genel Formatının ihtiva etmesi gereken hususlar düzenlenmiş, Bölüm I: Projenin Tanımı ve Özelikleri; a) Proje konusu yatırımın tanımı, özellikleri, ömrü, hizmet maksatları, önem ve gerekliliği, b) Projenin yer ve teknoloji alternatifleri, proje için seçilen yerin koordinatları, Bölüm II: Proje Yeri ve Etki Alanının Mevcut Çevresel Özellikleri; Proje alanının ve önerilen proje nedeniyle etkilenmesi muhtemel olan çevrenin; nüfus, fauna, flora, jeolojik ve hidrojeolojik özellikler, doğal afet durumu, toprak, su, hava, atmosferik koşullar, iklimsel faktörler, mülkiyet durumu, kültür varlığı ve sit özellikleri, peyzaj özellikleri, arazi kullanım durumu, hassasiyet derecesi, tarihi çevreler ve sit bölgelerini etkileyecek su tabanı değişiklikleri (Ek-5’deki Duyarlı Yöreler Listesi de dikkate alınarak) benzeri özellikleri, Bölüm III: Projenin İnşaat ve İşletme Aşamasında Çevresel Etkileri ve Alınacak Önlemler; Projenin; a) Çevreyi etkileyebilecek olası sorunların belirlenmesi, kirleticilerin miktarı, alıcı ortamla etkileşimi, kümülatif etkilerin belirlenmesi, b) Projenin iklim üzerindeki etkisi (sera gazı emisyonlarının niteliği ve büyüklüğü) ve projenin iklim değişikliğinden nasıl etkileneceği, c) İklim değişikliğine bağlı projeyle ilgili afet veya kaza riski, ç) Projenin çevreye olabilecek olumsuz etkilerinin azaltılması için alınacak önlemler, Bölüm IV: Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirme, Bölüm V: Çevresel ve Sosyal Eylem Planı, V-1: Çevre İzleme Planı, V-2: Sürdürülebilirlik Planı (Sıfır Atık Planı, Trafik Yönetim Planı, Sera Gazı Azaltım Planı, Çevresel ve Sosyal Yönetim Planı vb.), Bölüm VI: Halkın Bilgilendirilmesi ve Sürece Katılımı ile Paydaş Katılım Planı; a) Projeden etkilenmesi muhtemel ilgili halkın belirlenmesi ve halkın görüşlerinin çevresel etki değerlendirmesi çalışmasına yansıtılması için önerilen yöntemler, b) Görüşlerine başvurulması öngörülen diğer taraflar, c) Paydaş Katılım Planı, Bölüm VII: Notlar, Kaynaklar ve Ekler; 1-Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası hazırlanmasında kullanılan bilgi ve belgeler ile raporda kullanılan tekniklerden rapor metninde sunulamayan belgeler, 2-Proje için seçilen yerin koordinatları, 3-Proje için belirlenen yer ve alternatiflerinin varsa; çevre düzeni, nazım, uygulama imar planı, vaziyet planı veya plan değişikliği teklifleri, 4-Faaliyet alanında yetkili müşavir firma tarafından yer incelemesi yapıldığını gösterir tutanak, 5-Proje ile ilgili olarak daha önceden ilgili kurumlardan alınmış belgeler, 6-Vekâletname, İmza Sirküleri ve Ticari Sicil Gazetesi şeklinde düzenlemeler yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen hükümler uyarınca; çevresel etki değerlendirmesi ile, gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ya da olumsuz etkilerinin belirlendiği, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin irdelendiği, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin değerlendirildiği, ayrıca projelerin uygulanmasının izlendiği ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaların belirlendiği bir süreç öngörülmüş olup, seçme eleme kriterlerine tabi bir proje nedeniyle hazırlanacak PTD'de projenin amacı, çevresel özellikleri, projenin muhtemel çevresel etkileri dikkate alınarak, sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir çevre dengesinin sağlanması amacıyla en uygun yerin seçilmesi esastır.
Bu amaçla ÇED raporu, yukarıda belirtilen Yönetmeliğin Ek III. maddesindeki unsurlar yönünden değerlendirilirken, mevzuat bakımından projenin yapılması uygun bulunmadığı takdirde, Bakanlığın ÇED Olumlu veya ÇED Olumsuz kararı verme zorunluluğu bulunmayıp, aşamasına bakılmaksızın ÇED sürecini sonlandırma yetkisi bulunmaktadır.
Uyuşmazlıkta; her ne kadar İdare Mahkemesince; madencilik faaliyetinin icra edileceği yerin, İbradı-Akseki ormanlarının bulunduğu Türkiye'nin 9 orman sıcak noktasından biri olduğu, içinde Toros sediri (Cedrus libani), Toros Göknarı (Abies cilicica) ve Ardıç (Juniperus sp.) ormanının ve endemik nitelikli ağaç türlerinin bulunduğu, söz konusu sahanın faaliyete geçmesi için açılacak nakliye yolu ve yapılacak yol genişletme çalışmaları esnasında kapalı konumunda bulunan ve mutlak korunması gereken verimli orman alanının zarar göreceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, ÇED başvuru dosyasına bakıldığında proje alanına ulaşımın mümkün olduğu, yeni yol yapılmayacağı, ileriki dönemlerde mevcut yollara ilave ara yolların ve mevcut yolların iyileştirme çalışmalarının yapılacağının belirtildiği, dolayısıyla yeni bir nakliye güzergahının açılması ile ilgili açık ve kesin bir bilginin bulunmadığı, bununla birlikte, davacı tarafından ilk olarak ÇED alanı 8,48 ha planlanan projeyle ilgili yargı kararının dikkate alınması suretiyle ÇED raporu hazırlanarak, bu defa ÇED alanının revize haliyle 28,67 ha olarak belirlendiği anlaşılmış olup, hem önceki Mahkeme kararındaki bilirkişi raporu, hem de dava konusu dosya kapsamındaki bilgi-belge birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından ÇED alanın genişletilmesi suretiyle hazırlanan ÇED raporunun sunulması üzerine, davalı idarenin ÇED Olumlu veya ÇED Olumsuz kararı verme zorunluluğunun bulunmadığı, projeyle ilgili yapılan değerlendirmeler neticesinde mevzuat bakımından uygun bulunmaması durumunda sürecin devam ettirilmesine gerek olmadığı, dolayısıyla dava konusu alanın Türkiye'nin 9 orman sıcak noktasından biri olması nedeniyle sahanın biyolojik çeşitliliğinin fazla olduğu, koruma altında bulunan ve nesli tehlikeye girmiş türlerin bulunduğu, ekosistem bütünlüğünün bozulacağı, korunan alanlardaki yaban hayatının kesintiye uğrayacağı, alınacak önlemlerin söz konusu alandaki flora ve fauna üzerindeki olumsuz etkileri kesin olarak ortadan kaldırmasının mümkün olmayacağı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, ''mahallinde yaptırılan inceleme neticesinde söz konusu sahanın verimli orman sahası içinde kaldığı ve orman bütünlüğünün bozulacağı'' yönündeki 26/08/2022 ve 15/03/2023 tarihli Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü görüşleri dikkate alınarak, ÇED sürecinin sonlandırılmasına ilişkin davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktdır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, kesin olarak, 16/05/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!