WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY 4. DAIRE

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2024/1330 E.  ,  2024/2914 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2024/1330
Karar No : 2024/2914

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … (E-Tebligat)

İSTEMİN ÖZETİ : Antalya İli, Alanya İlçesi, ... Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile sınır ve koordinatları gösterilen, davacının da taşınmazlarının bulunduğu belirtilen alanın 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2. ve Ek 1. maddeleri uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin 13/01/2018 tarih ve 30300 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 20/11/2017 tarih ve 2017/11092 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istenilmiştir.
DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu işlemden nazım imar planı değişikliği ile haberdar olunduğu, nazım imar planının değiştirilmesi için gerekli idareye başvurulduğu, öte yandan davacının tüm mal varlığının dava konusu alanda bulunduğu, yapılacak uygulamalar ile davacının taşınmazının bulunduğu yerler turizm alanı olarak ilan edileceği veya başka başka yerlerden taşınmaz verileceği, davacının ise gerek yaşı gerekse de tecrübesi itibarıyla bu durumu etkin bir şekilde kullanamayacağı için mülkiyet hakkının zarar göreceği, riskli alan sınırındaki bazı parsellerin alana dahil edilmediği, çünkü bu durumda alandaki riskli yapı oranının %50'nin altına düşeceği, bu durumun ise hukuken açıklanmasının mümkün olmadığı, hem riskli alan kararı hem de yapılacak planlamanın ise şehircilik ve riskli yapıların iyileştirmesine hizmet etmediği, çünkü kat yükseklikleri artırılarak, bölgede yeşil donatı alanı açılması, yumuşak zemindeki bölgede birçok riski de beraberinde getirdiği iddia edilerek, dava konusu işlemin iptali talep edilmiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dairemiz kararında belirtilen gerekçe ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14/3. maddesi uyarınca, işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Antalya İli, Alanya İlçesi, ... Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile sınır ve koordinatları gösterilen, davacının da taşınmazlarının bulunduğu belirtilen alanın 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2. ve Ek 1. maddeleri uyarınca riskli alan olarak ilanına ilişkin 13/01/2018 tarihli, 30300 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 20/11/2017 tarih ve 2017/11092 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı üzerine, bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa'nın 40. maddesinin 2. fıkrasında; Devletin, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu hükme bağlanmış, 125. maddesinin 3. fıkrasında da; 40. maddedeki düzenlemenin devamı niteliğinde, "İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar." hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında; dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu, ikinci fıkrasında; bu sürenin, idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı, dördüncü fıkrasında ise; ilânı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma süresinin, ilân tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, 28/06/2014 günlü, 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6545 sayılı Kanunun 18. maddesi ile 2577 sayılı Kanuna 20. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 20/A maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde; 16/05/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca alınan Cumhurbaşkanı kararlarından doğan uyuşmazlıklar hakkında ivedi yargılama usulünün uygulanacağı, 2. fıkrasının (a) bendinde ise; ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu hükme bağlanmıştır.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 6. maddesinin 9. fıkrasında; "Bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde 06/01/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca dava açılabilir." düzenlemesi yer almıştır. 26/04/2016 tarih ve 29695 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun'un 25. maddesi ile 6306 sayılı Kanun'a eklenen Ek 1. maddenin 2. fıkrasında ise; "Riskli alan kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabileceği, uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamayacağı" düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa'nın 40. maddesinin 2 fıkrasının gerekçesinde belirtildiği üzere, idari işlemlere karşı başvuru yollarının ayrıntılı düzenlemelerde yer alması, başvuru süresinin kısa olması veya olağan başvuru yollarına istisna getirilebilmesi nedeniyle, işlemlere karşı hangi idari birime, hangi sürede başvurulacağının idarelerce işlemde belirtilmesi hukuk güvenliği ilkesinin bir gereği olduğundan, Anayasa'nın 40. maddesiyle, bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
Bu nedenle, nitelikleri gereği özel yasalarda, genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma süreleri öngörülmüş olan idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süreleri idare tarafından ilgililerine bildirilmedikçe, özel dava açma sürelerinin işletilmesine, Anayasa’nın 40. maddesi hükmü uyarınca olanak bulunmamakta olup, 2577 sayılı Kanun’da açıkça belirtilen ve ilgililerce de bilindiğinin kabulü gereken genel dava açma sürelerinin işletilmesi zorunludur.
Dolayısıyla, her ne kadar 6306 sayılı Kanun'un 6. maddesinin 9. fıkrası ile 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin 2. fıkrasının (a) bendiyle, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca tesis edilen idari işlemler yönünden, 2577 sayılı Kanun'da öngörülen 60 günlük genel dava açma süresi 30 güne indirilmiş ise de, dava konusu işlemde bu hususun bildirilmemiş olması, bu davada özel dava açma süresinin değil, 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanmasını gerekli kılmaktadır.
Diğer yandan, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 19/06/2022 tarih ve 31871 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 15/03/2022 tarih ve E:2021/2, K:2022/1 sayılı kararında, " (...) idarî işlemlerde dava açma süresinin belirtilmediği hallerde özel ve genel dava açma süresinin işletilmesi veya işletilmemesi konusunda Danıştay dava daireleri ile kurullarının kararları arasında var olan içtihat aykırılığının, içtihatların birleştirilmesi yoluyla bağlayıcı bir çözüme kavuşturulması ve içtihadın, “özel dava açma süresine tâbi bir idarî işlemde, dava açma süresinin gösterilmemiş olması durumunda, vergi mahkemelerinde 30, Danıştay ve idare mahkemelerinde 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerektiği; aynı şekilde genel dava açma süresine tâbi bir idarî işlemde dava açma süresi gösterilmemiş olsa da, 30 ve 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerektiği” yönünde birleştirilmesi sonucuna ulaşılmıştır. (...) 2- Yazılı olarak bildirilen özel veya genel dava açma süresine tabi idari işlemlerde dava açma süresinin belirtilmediği hallerde genel dava açma süresinin uygulanması gerektiği doğrultusunda içtihadın birleştirilmesine (...)" karar verilmiştir.
Her ne kadar söz konusu Kurul kararında "ilanı gereken işlemler" açısından açık bir hüküm kurulmamış olsa da Anayasa'nın 40. maddesinin 2. fıkrası ve gerekçesi ile anılan Kurul kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, ilan edilen edilen düzenleyici işlemler yönünden de bahse konu Anayasa hükümünün uygulanması ve uygulamanın da söz konusu Kurul kararı doğrultusunda yapılması gerekmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, uyuşmazlıkta, dava konusu edilen 6306 sayılı Kanun'un 2. ve Ek 1. maddeleri kapsamında riskli alan ilanına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararına karşı Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren dava açılabileceği belirtilmiştir. Ancak riskli alan kararları için otuz günlük özel dava açma süresi öngörülmüş ise de; Anayasa'nın 40. maddesi gereğince, kanunlarda özel başvuru yolu ve dava açma süresi öngörüldüğü hallerde bunun ilgililere açıkça ve ayrıca bildirilmesi gerektiğinden, bu husus işlemde açıklanmadığından, riskli alan kararının Resmî Gazete’de yayım tarihinden itibaren 60 günlük genel dava açma süresi içerisinde dava konusu edilebileceğinin kabulü gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden; Antalya İli, Alanya İlçesi, ... Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile sınır ve koordinatları gösterilen, davacının da taşınmazlarının bulunduğu belirtilen alanın 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2. ve Ek 1. maddeleri uyarınca riskli alan olarak ilanına ilişkin 20/11/2017 tarih ve 2017/11092 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 13/01/2018 tarih ve 30300 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandığı, davanın ise 11/04/2024 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; 6306 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinin 2. fıkrası uyarınca; 13/01/2018 tarih ve 30300 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan riskli alan kararına karşı 13/01/2018 tarihinden itibaren 60 günlük genel dava açma süresi içerisinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 11/04/2024 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2.Aşağıda ayrıntısı gösterilen … TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden, … TL yürütmenin durdurulması harcının talep halinde davacıya iadesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A maddesinin 2. fıkrasının (g) bendi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, 09/05/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu