WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY 4. DAIRE

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2023/9773 E.  ,  2024/3098 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/9773
Karar No : 2024/3098

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …, Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- … Müdürlüğü
2- … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Şanlıurfa ili, … ilçesi, … Mahallesinde bulunan ve hisseli maliki olduğu (toplulaştırma öncesi) … parselin bulunduğu alanda yapılan arazi toplulaştırması sonucunda, taşınmazda yapılan kesintinin düzenleme yapılarak giderilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda taşınmaz bedelinin tarafına ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve E…. sayılı Şanlıurfa Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü işlemi ile dayanağı arazi toplulaştırması işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının hissedarı olduğu eski parsel ile planlanan parsellerin derecelendirmelerinin benzer olduğu, eski ve yeni parsellerin toprak özelliklerinin ve sınıflarının birbirine yakın olduğu, parsellerin yola ve su şebekesine uygun olarak verildiği, kesinti miktarının yasal sınırlar içinde kaldığı, davacının … sayılı parseldeki hissesine karşılık, toplulaştırma neticesinde hazırlanan blok planlar doğrultusunda … ada, …, … ada, … ve … ada, … sayılı parselin davacı adına müstakil olarak tahsis edildiği, davacıya tahsis edilen yeni parsellerin büyük oranda eski … sayılı parselin yerinden verildiği, eşdeğerlilik kriterine uyulduğu, toplulaştırma işlemi, dağıtım ve tahsis tekniklerine uygun olarak tesis edildiğinden, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Toplulaştırma işlemi öncesi … sayılı parseldeki 692.312,50 m² olan arazisinin, toplulaştırma sonrası tescili yapılan … ada, … parselde 119.191,00 m², … ada, … parselde 95.322,69 m² ve … ada, … parselde 98.249,63 m² olmak üzere toplamda 312.763,32 m²'ye düştüğü, toplulaştırma sonucu arazinin yapısı ve sınıfı arasında herhangi bir fark olmamasına rağmen %50 oranından fazla bir miktarda yapılan bu kesintinin sebebinin anlaşılamadığı, bilirkişi raporunda, toplulaştırma işlemi öncesi parsel ile toplulaştırma sonucunda adına tahsis edilen parsellerin, fiziksel ve kimyasal özelliklerinin ortaya çıkarılması adına yapılan analiz ve tahlillerde, tekstürlerinin killi, organik madde içerikleri, kireç miktarı, EC, Ph miktarları bakımından değişen ve farklılaşan toprak özelliğinin olmadığı tespit edildiği halde, eski … parselin derecelendirme puanının 33.03 olarak, toplulaştırma sonrasında aynı yerden tahsis edilen yeni parsellerin derecelendirme puanının ise 75.50 olarak belirlendiği, haklılığının net bir şekilde ortaya konulmasına rağmen, bilirkişi raporunda derecelendirme puanlarının doğru şekilde hesaplandığının belirtilmesinin çelişkili olduğu, raporun yeterli bir inceleme ve mahkemenin asıl istediği amaca uygun olarak hazırlanmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bakılan uyumazlıkta, davacı 15/11/2017 tarihinde yaptığı başvuruyla, uyuşmazlık konusu 17 sayılı parseldeki hissesinden %50 oranından fazla bir miktarda kesinti yapıldığı, yapılan kesintinin bir düzenleme yapılmak suretiyle giderilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda taşınmaz bedelinin tarafına ödenmesi talebinde bulunmuş, söz konusu başvuruya verilen cevapta, davacının taşınmazında yapılan kesintinin "katılım payı" ve "derecelendirme puanından" kaynaklandığı ve tescil işlemlerinin tamamlanması nedeniyle talebiyle ilgili herhangi bir işlemin yapılamayacağı belirtilmiş, davacı tarafından arazisinden yapılan kesintinin dava konusu arazi toplulaştırmasından kaynaklandığının öğrenilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
Olayda, davacının 692.312,50 m² olan hissesine karşılık, toplamda 312.763,32 m² olan 3 adet parselin tahsis edildiği ve katılım payı oranın -yaklaşık- 0.0349 olarak uygulandığı, davacı adına tahsis edilen yeni parsellerin davacının eski hissedarı olduğu … sayılı parselin bulunduğu yerde oluşturulduğu, yani eski parsel ile yeni parseller arasında arazi azaltılmasını gerektirecek bir neden bulunmadığı, nitekim İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, eski ve yeni parsellerin, toprak özelliklerinin benzer olduğunun belirtildiği, buna rağmen, … parselin derecelendirme puanının 33.03 olarak, toplulaştırma sonrasında aynı yerden tahsis edilen yeni parsellerin derecelendirme puanının 62.00-75.50 arası olarak belirlenmesi nedeniyle davacının hissesinde yaklaşık olarak (yaklaşık 24.230,00 m² ortaklık payı düşüldükten sonra) 355.320,00 m² azalma meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, arazi toplulaştırmasına ilişkin mevzuata aykırı olarak, eski ve yeni parsellerin arazi derecelendirme puanlarının hatalı belirlenmesinden dolayı, davacının taşınmazdaki hissesinin yaklaşık 355.320,00 m² azaltılması suretiyle Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış olan mülkiyet hakkının ağır bir şekilde ihlal edildiği anlaşıldığından, temyiz istemi kabul edilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dosyanın incelenmesinden, davacıya ait taşınmazın bulunduğu alanda, "Harran Ovası 2. Kısım Arazi Düzenleme Projesi" kapsamında arazi toplulaştırması yapıldığı söz konusu proje tamamlanarak, … tarih ve … yevmiye numarasıyla tapuya tescil edildiği, davacının 15/11/2017 tarihinde yaptığı başvuruyla, toplulaştırma işlemi sonucunda, arazisinden %50 oranından fazla bir miktarda kesinti yapıldığı, yapılan kesintinin yeni bir düzenleme yapılmak suretiyle giderilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda taşınmaz bedelinin tarafına ödenmesi talebinde bulunduğu, söz konusu başvurunun, Şanlıurfa Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün … tarih ve E…. sayılı işlemiyle, davacının taşınmazında yapılan kesintinin katılım payı ve derecelendirme puanından kaynaklandığı ve tescil işlemlerinin tamamlanması nedeniyle talebiyle ilgili herhangi bir işlemin yapılamayacağı belirtilerek, reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı görülmüştür.
Bu durumda, davacı tarafından, toplulaştırma işlemi sonucunda, arazisinden %50 oranından fazla bir miktarda kesinti yapıldığından bahisle, yapılan kesintinin yeni bir düzenleme yapılmak suretiyle giderilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda taşınmaz bedelinin tarafına ödenmesi talebinde bulunulmuş ise de, 1996 yılında tamamlanarak, tapuya tescil edilen toplulaştırma işlemine yönelik olarak, 21 yıl sonra yapılan başvuru üzerine, söz konusu toplulaştırma işleminin tekrar ele alınması suretiyle, yeni bir düzenleme yapılması veya tazminat ödenmesi mümkün olmadığından, dava konusu işlemlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, 15/05/2024 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı tarafından, arazi toplulaştırması sonucunda, taşınmazda yapılan kesintinin düzenleme yapılarak giderilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda taşınmaz bedelinin tarafına ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve E…. sayılı Şanlıurfa Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü işlemi ile dayanağı arazi toplulaştırması işleminin iptali istenilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu belirtilmiş; 10. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, "1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. 2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu arazi toplulaştırması yönünden yapılan incelemede;
Dava konusu edilen arazi toplulaştırması projesi tamamlandıktan sonra, … tarih ve … yevmiye numarasıyla tapuya tescil edilmiş olup, davacının 21 yıl geçtikten sonra yaptığı 15/11/2017 tarihinde yaptığı başvurunun reddi üzerine açtığı davada süre aşımı bulunduğundan, toplulaştırma işlemi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken işin esasının incelenmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Dava konusu Şanlıurfa Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün … tarih ve E…. sayılı işlemi yönünden yapılan incelemede;
Davacının 15/11/2017 tarihinde yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem yönünden, yukarıda anılan Kanun'un 10. maddesi kapsamında bir inceleme ve değerlendirilme yapılması suretiyle, bu işlem hakkında ayrıca bir karar verilmesi gerekirken, bu işlem yönünden herhangi bir inceleme yapılmadan, arazi toplulaştırmasının esası hakkında yapılan değerlendirme esas alınarak, bahse konu işlem hakkında verilen kararda, eksik inceleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdare Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle, gerekçesi değiştirilerek onanması yönündeki Dairemiz kararına katılmıyorum.

UYAP Entegrasyonu