Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2023/6363 E. , 2024/3026 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/6363
Karar No : 2024/3026
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İletişim Hizmetleri Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: : Ankara ili, … ilçesi … Mahallesi … ada … parselde bulunan ve tamamı Hazineye ait 1.434.00 m²'lik taşınmazın baz istasyonu kurulmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle 109.226,78-TL ecrimisil tahakkuk ettirilmesine ilişkin … gün ve … sayılı ecrimisil ihbarnamesi ile bu ihbarnameye yapılan itirazın reddedilmesine ilişkin … gün ve … sayılı düzeltme ihbarnamesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine İdare Mahkemesince verilen kararda; … Vakfı tarafından GSM şirketleri ile kira sözleşmelerinin 27/02/2014 tarihinde tek taraflı olarak feshedildiği dikkate alındığında 27/02/2014 tarihi itibariyle davalı idare tarafından ecrimisil tahakkuk ettirmesi hukuken mümkün olsa da, ecrimisil bedelinin günün emsal ve rayiçlerine uygun olarak tespit edilmediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği, öte yandan, dava konusu işlem hukuka aykırı bulunduğundan, davacının bu işlem nedeniyle ödemek durumunda kaldığı meblağın faizi ile birlikte davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline, davacının ödediği 109.842,76-TL'nin dava tarihi olan 22/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ecrimisil bedelinin hukuka uygun belirlendiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 1. fıkrasında, Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve … Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil isteneceği, ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmeyeceği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun'un 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 85. maddesinin 2. fıkrasında; "Ecrimisilin tespit ve takdirinde; İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına ve işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekli, fiili ve hukuki durumu ile işgalden dolayı varsa elde ettiği gelir, aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurlar göz önünde bulundurulur. İşgalin şekli, Hazine taşınmazının konumu ve taşınmazdan elde edilen gelir gibi unsurlar itibariyle asgari ecrimisil tutarlarını belirlemeye Bakanlık yetkilidir." hükmü yer almıştır.
Öte yandan, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un, 02/08/2013 tarih ve 28726 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6495 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile yürürlüğe giren Ek 4. maddesinde "Mazbut ve mülhak vakıflar ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait olanlar hariç olmak üzere, mülkiyeti kamu kurum ve kuruluşları ile Hazineye ait taşınmazların üzerinde dernek veya vakıflarca kendi kaynaklarından ve/veya toplanan bağış ve yardımlarla yaptırılan (bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yaptırılmış olanlar dahil) cami ve mescitler ile Kur’an kurslarının bir kısmında veya eklentisi ya da bütünleyici parçasında bulunan ve ticari faaliyetlerde kullandırılması öngörülen kısımları; irtifak hakkı tesisine konu edilmemek şartıyla ve elde edilen gelirlerin yüzde onu pay olarak Diyanet İşleri Başkanlığına aktarılmak, kalan kısmın en az üçte ikisi öncelikle gelirlerin elde edildiği cami, mescit ve Kur’an kurslarının münhasıran yapımı, bakımı, onarımı ve işletilmesine (ısınma, aydınlatma vb.) ilişkin giderlerde, kalanı ise tüzüklerinde veya vakfiye ya da vakıf senedinde belirtilen amaçlarda kullanılmak şartıyla, işletilmek, işlettirilmek veya kiraya verilmek üzere ilgili dernek veya vakfın bedelsiz olarak tasarrufuna bırakılır. Mülkiyeti mazbut ve mülhak vakıflar ile … Genel Müdürlüğüne ve gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait olanlar dışında kalanlar ile mülkiyeti kamu kurum ve kuruluşları ile Hazineye ait taşınmazların üzerinde dernek veya vakıflarca kendi kaynaklarıyla ve/veya toplanan bağış ve yardımlarla yaptırılanların (bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yaptırılmış olanlar dahil) dışında kalan cami ve mescitler ile Kur’an kurslarının bir kısmında veya eklentisi ya da bütünleyici parçasında bulunan ve ticari faaliyetlerde kullandırılması öngörülen kısımları, irtifak hakkı tesisine konu edilmemek şartıyla Diyanet İşleri Başkanlığınca işletilebilir veya 08/09/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca pazarlık usulüyle yapılacak ihaleyle işlettirilebilir ya da kiralanabilir. Bu fıkra uyarınca Diyanet İşleri Başkanlığına aktarılacak paya esas gelirlerin hesabında; faaliyetin, ilgili dernek veya vakıflarca belirtilen yerlerin işlettirilmek veya kiraya verilmek suretiyle yapılması hâlinde brüt hasılat tutarı, iktisadi işletme oluşturulmak suretiyle işletilerek yapılması hâlinde ise kurum kazancı esas alınır." hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Milli Emlak Genel Müdürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığının bağlı olduğu Devlet Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı arasında 21/12/2006 tarihinde imzalanan protokolle Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yönetilen cami, mescit ve bunların müştemilatının baz istasyonu kurulması ve ticari faaliyetlerde (dükkan, büro vb.) kullandırılması amacıyla kiralanmasına ilişkin esasların belirlendiği; Diyanet İşleri Başkanlığının anılan protokolle verilen yetkiyi 23/03/2007 tarihinde imzalanan protokol ile Dini ve Sosyal Hizmet Vakfı aracılığıyla kullandığı, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 10/02/2012 tarih ve E:2009/1632, K:2012/331 sayılı kararıyla, 21/12/2006 tarihli protokolün baz istasyonlarına ilişkin maddeleri ile bu protokolün uygulanmasına ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı ile … Vakfı arasında imzalanan 23/03/2007 tarihli protokolün iptal edildiği, Diyanet İşleri Başkanlığınca … Vakfına gönderilen … tarih ve … sayılı yazı ile 21/12/2006 tarihli protokol uyarınca GSM firmaları ile Vakıf arasında imzalanan kira sözleşmelerinin vakıfça tek taraflı olarak feshedilmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine, … Vakfı tarafından Diyanet İşleri Başkanlığına gönderilen … tarih ve … sayılı yazıyla kira sözleşmelerinin 27/02/2014 tarihinde yapılan bildirimle Vakıflarınca tek taraflı feshedildiğinin belirtildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, yukarıda bahsi geçen protokollerin cami, mescit ve bunların müştemilatında baz istasyonu kurulmasına ilişkin kısımlarının Danıştay Onüçüncü Dairesince iptal edildiği dikkate alındığında, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Dini ve Sosyal Hizmet Vakfının camilerde baz istasyonu kurulması amacıyla kira sözleşmesi yapma yetkilerinin sona erdiği açıktır.
Bu itibarla, Diyanet İşleri Başkanlığınca … Vakfı'na gönderilen … tarih ve … sayılı yazı ile 21/12/2006 tarihli protokol uyarınca GSM firmaları ile Vakıf arasında imzalanan kira sözleşmelerinin vakıfça tek taraflı olarak feshedilmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine, … Vakfı tarafından kira sözleşmelerinin 27/02/2014 tarihinde tek taraflı olarak feshedildiği dikkate alındığında, 27/02/2014 tarihi itibariyle davalı idare tarafından ecrimisil istenilebileceği de kuşkusuzdur.
Öte yandan, işgal nedeniyle alınan bir tazminat olan ecrimisil tutarının hesaplanmasında; taşınmazın mevkii, kullanım şekli, elde edilen gelir, altyapı, ulaşım kolaylığı gibi tüm faktörlerin etkili olduğu dikkate alındığında, ecrimisil bedelinin emsal taşınmazların güncel ve rayiç kira bedellerine göre değerlendirilmesi ve bu emsalin taşınmaza en yakın özellikleri taşıyan nitelikte olması gerekmekle birlikte; cami veya cami müştemilatına kurulan baz istasyonlarının ecrimisil bedellerinin hesaplanmasında taşınmaz üzerindeki işgal alanının dikkate alınmasından ziyade, kullanım amacı ve verdiği hizmet esas alınmak suretiyle baz istasyonlarının merkez ilçelerde kullanım amacı bakımından nitelik olarak sunmuş olduğu hizmetle orantılı olacak şekilde ecrimisil bedelinin belirlenmesi gerekmektedir.
Dava konusu işleme dayanak teşkil eden … tarih ve … sayılı Ecrimisil Kıymet Takdir Kararı ile eki hesap çizelgesinin incelenmesinden; 2014 yılı için 76.500,00-TL ecrimisil bedeli belirlendiği ve belirlenen ecrimisil bedelinin Ankara ilinin farklı merkez ilçeleri için GSM şirketleri ile yapılan kira sözleşmeleri bedellerine uygun olduğu görülmektedir.
Bu durumda, belirlenen ecrimisil bedelinin davalı idare tarafından, dava konusu taşınmazın emsalleri niteliğinde olan ve baz istasyonu olarak kullanılan taşınmazlara ilişkin olarak belirlenen kira bedellerine uygun olduğu görüldüğünden, İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/05/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!