Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2023/13210 E. , 2024/3961 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/13210
Karar No : 2024/3961
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü (E-Tebligat)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait, Afyonkarahisar İli, Çay İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin toplulaştırma işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının eski … ada, … parselinin dönüşüm katsayısının (derecesi) 0.725399 olduğu, tahsis edilen … ada … parselin dönüşüm katsayısının (derecesi) 0.565459 olduğu göz önüne alındığında eşdeğer olmadığı, tahsis edilen yerin mera vasfında olduğu, bu değer farkının denklik dönüşümü yapılmak suretiyle giderildiği ancak tahsis edilen yerin daha öncesinde fiilen tarımsal üretim yapılan yer niteliğinde olmadığı, bu sebeple yeni tahsis edilen arazinin kullanıcı tarafından öncelikle ıslah edilerek tarımsal üretime uygun hale getirilmesi gerektiği, bunun ise ciddi zaman, emek ve tarımsal maliyet gerektirdiği, dolayısıyla davacının önceki arazisine kıyasla aynı verimi elde etmek için daha fazla emek, masraf ve mesai harcaması gerektiği, bu şekilde bir tahsis yerine hakkaniyete uygun olmayacak şekilde (mera vasfında yerden) yapılan dava konusu toplulaştırma tahsisinin teknik ve hukuki gerekçelerinin davalı idare tarafından ortaya konulamadığı, dava konusu taşınmaza ilişkin toplulaştırma uygulamasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, askı ve ilanlara süresi içerisinde itiraz edilmediği, tescil işlemleri yapılmadığı için ortada iptali talep edilebilecek bir işlem olmadığı, dava konusu parselin yoldan faydalanabilmesi için bu şekilde planlama yapıldığı, değer farkının da denklik dönüşümü yapılmak suretiyle giderildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, 13/06/2024 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X) KARŞI OY :
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun 1. maddesinde kanunun amacı, toprağın verimli şekilde işletilmesini, işletilmesinin korunmasını, birim alandan azami ekonomik verimin alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak artırılmasını, değerlendirilmesini ve buralarda istihdam imkanlarının artırılması, yeterli toprağı bulunmayan ve topraksız çiftçilerin zirai aile işletmeleri kurabilmeleri için Devletin mülkiyetinde bulunan topraklarla topraklandırılmaları, desteklenmeleri, eğitilmeleri, ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de toplulaştırılmasını, tarım arazisinin ailenin geçimini sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli olmayacak derecede parçalanmasını ve küçülmesini önlemeyi, yeni yerleşme yerleri kurmayı, mevcut yerleşme yerlerine eklemeler yapmayı, zorunluluk halinde tarım arazisinin diğer amaçlara tahsisini düzenlemeyi, dağıtılmayan tarım arazisinin değerlendirilme şeklini belirlemeyi, Cumhurbaşkanınca gerekli görülen diğer bölgelerde gayrimenkullerin Milli Güvenlik nedeniyle mülkiyet ve tasarruf şekillerinde ve yerleşim yerlerinde düzenlemeler yapmayı, sağlamak olarak tanımlanmıştır. Arazi Toplulaştırması Ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Uygulama Yönetmeliği'nin "Arazi derecelendirmesi" başlıklı 11. Maddesinde ise arazi derecelendirmesinin, arazi derecelendirme komisyonu tarafından toplulaştırma alanında bulunan gerçek ve tüzel kişiler ile devlete ait arazilerin yerine aynı değerde yeni arazi verilebilmesi amacıyla proje birimince yapılır veya yaptırılacağı, arazi derecelendirmesinde; toprağın kalıcı ve değişken özelliklerini belirleyen toprak etütleri, arazinin yerleşim yerlerine veya işletme merkezlerine uzaklığı ile arazinin diğer özellikleri göz önüne alınarak konum ile büyüklüğünün değişimine esas olacak derecelendirme katsayılarının belirleneceği, belirlenen katsayılar, kadastral parsellerin düzenlemeye giren alanları ile çarpılarak ilgili parsellere ait parsel değer sayıları elde edileceği, hesaplanan bu değerlerin parselasyon planlaması esnasında oluşacak yeni parsellerin bulunacağı yerin endekslerine bölünerek yeni parsel alanlarının belirleneceği belirtilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacıya ait, Afyonkarahisar İli, Çay İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin toplulaştırma işleminin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı, davacının eski … ada, … parsel sayılı parselinin dönüşüm katsayısının (derecesi) 0.725399 olduğu, tahsis edilen … ada … nolu parselin dönüşüm katsayısının (derecesi) 0.565459 ve tahsis edilen yerin mera vasfında olduğu, bu değer farkının denklik dönüşümü yapılmak suretiyle 108 ada 57 nolu parselin (12.999,72 m2), … ada … nolu parsele (16.024,58 m2) tahsisinde alan artışı ile giderildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararında, davacıya tahsis edilen yerin daha öncesinde fiilen tarımsal üretim yapılan yer niteliğinde olmadığı, mera vasfında (davacının beyanına göre harman yeri) olduğu, bu sebeple yeni tahsis edilen arazinin kullanıcı tarafından öncelikle ıslah edilerek tarımsal üretime uygun hale getirilmesi gerektiği, bunun ise ciddi zaman, emek ve tarımsal maliyet gerektirdiği, dolayısıyla davacının önceki arazisine kıyasla aynı verimi elde etmek için daha fazla emek, masraf ve mesai harcaması gerektiği, tarım arazisi vasfı ile toplulaştırmaya giren taşınmaz karşılığında yine tarımsal üretime uygun her anlamda eş değer arazi tahsisinin yapılması gerektiği, bu şekilde bir tahsis yerine hakkaniyete uygun olmayacak şekilde (mera vasfında yerden) yapılan tahsiste hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilmekte ise de, toplulaştırma işleminde genellikle parsellerin yerinin değiştirilmeden toplulaştırma yapılmasının her zaman mümkün olmadığı, davalı idare tarafından davacıya ait parselin yola cephe olacak şekilde planlamak için kaydırıldığı, dolayısıyla yer değişikliğinin teknik bir zorunluluktan kaynaklandığı, ayrıca yer değişikliği yapılırken arazi derecelendirme değeri dikkate alınmak ve alan dengelemesi yapılmak suretiyle davacıya yaklaşık 3,5 dönüm daha büyük bir parsel tahsis edilerek eşdeğerliğin sağlandığı, tüm tercihlere uygun planlama yapılmasının mümkün olmadığı gibi, bir kısım tercihlerin yerine getirilememesinin de toplulaştırma işlemini sakatlamayacağı sonuç olarak, dava konusu toplulaştırma işleminin toplulaştırma ilke ve esaslarına uygun olduğu, davalı idare işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerekirken iptale ilişkin olarak verilen kararın bozulması gerektiği görüşüyle onamaya yönelik Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!