Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2023/11474 E. , 2024/2862 K.
"İçtihat Metni"T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/11474
Karar No : 2024/2862
DAVACI : … Yapı Kooperatifi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …, Av. …
DAVALILAR: 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün Rekreatif Amaçlı İskeleler Konulu 06/04/2021 tarihli, 2021/5 sayılı Genelgesi ile davacının, ön izin süresinin uzatılması istemiyle yaptığı başvurunun, söz konusu Genelge uyarınca reddine ilişkin … tarihli, E-… sayılı, Bodrum Kaymakamlığı Milli Emlak Müdürlüğü işleminin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, Devlet İhale Kanununun 51/g maddesi uyarınca 14/11/2017 tarihinde Muğla İli, Bodrum İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazların deniz cephesinde bulunan, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 996,31 m2’lik alanın iskele, dolgu ve kıyı düzenlemesi olarak kullanılmak üzere kullanma izni ihalesinin yapıldığı, ihale uyarınca 01/12/2017 tarihinde de ön izin sözleşmesinin imzalandığı, ön izin işlemlerinin daha önce iki kere uzatıldığı, 07/12/2020’de ön izin süresinin bir yıl daha uzatılması istemiyle yapılan başvurunun ise dava konusu 2021/5 sayılı Genelge nedeniyle reddedildiği, ihale, ön izin bedellerinin yatırıldığı, iskeleye ilişkin imar planı çalışmalarının yürütüldüğü, bu amaçla yüksek oranda masraf yapıldığı, dava konusu işlemlerle usuli müktesep haklarının ihlal edildiği, ayrıca dava konusu Genelgenin 06/04/2021 tarihinde çıkarıldığı, kendilerince 07/12/2020 tarihinde başvuru yapıldığı dikkate alındığında, başvurularının dört ay sonra çıkarılan Genelgeye dayanılarak ön izin istemlerinin reddedilemeyeceği, ilgili Yönetmelik ve ön izin sözleşmesi uyarınca ön izin süresinin dört yıla kadar uzatılabileceği, bu sürenin henüz dolmadığı belirtilerek anılan sürenin kendilerine kazandırılması, aksi halde, ödedikleri teminatın, ön izin sözleşmesi madde 9/2 uyarınca taraflarına iadesi gerektiği ve dava konusu Genelgenin, hukuka aykırı olduğu ve kazanılmış haklarının ihlaline yol açtığı ileri sürülmüştür.
DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARI :
1-Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın Savunması : Usul yönünden; davanın süresinde açılmadığı; öte yandan dava dilekçesinde terditli talepte bulunulması sebebiyle dilekçenin reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Esas yönünden ise; Hazine taşınmazları üzerinde yapılan irtifak hakkı veya kullanma izni ihalesi sonucunda, yapılacak yatırım için ön izne ihtiyaç duyulması halinde, lehine irtifak hakkı tesis edilecek veya kullanma izni verilecek yatırımcıya; tescil, ifraz, tevhit, terk vb. işlemlerin yapılması veya imar planının yaptırılması, değiştirilmesi ya da uygulama projelerinin hazırlanması ve onaylatılması gibi işlemlerin yerine getirilebilmesi için bir yıl süreyle ön izin verildiğinden, verilen ve uzatılan ön izin sürelerinin toplamı dört yılı geçemediğinden ve ön izin döneminde süre dondurulması mümkün olmadığından, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaza ilişkin yapılan kullanma izni ihalesi sonucunda gerek olması halinde yatırımcıya verilen ön iznin kullanma iznine geçileceği anlamına gelmediği, ön izin sürecinin kullanma iznine geçiş için bir hazırlık aşaması olduğu, verilen ve uzatılan sürelerle birlikte ön izin dönemi içerisinde mevzuatta belirtilen işlemlerin yapılması gerektiği, bu süreler içerisinde yatırımcı tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda kullanma iznine geçilemeyeceği, ön izin alınmış olmasının imar planlarının mutlaka onaylanacağı anlamına gelmediği, Kıyı Kanunu ile Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte yapılan yeni düzenlemeler ve bu düzenlemelere istinaden çıkarılan Bakanlıklarının 2021/5 sayılı Genelgesi uyarınca, genelgenin yürürlüğe girdiği 06/04/2021 tarihi itibariyle rekreatif amaçlı iskelelerin imar planına konu edilmesi mümkün olmadığından, ön izin sözleşmesi devam eden iskelelerde planların onaylanması imkanı kalmadığı, davacı tarafından söz konusu bölgede bir iskele yapıldığı ve bu iskelenin hâlihazırda yerinde var olduğu ancak iskelenin herhangi bir imar planının bulunmadığı veya Valilikçe düzenlenmiş herhangi bir ahşap iskele protokolünün bulunmadığının tespit edildiği, bu itibarla bahse konu kooperatifçe yapılmış olan iskelenin mevzuata uygun olmadığının anlaşıldığı, konunun kıyı mevzuatı açısından değerlendirilmesi neticesinde Kıyı Kanununun 6, 7 ve 8. maddeleri ile Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 12, 13, 14 ve 17. maddeleri gereği kıyıda yapılabilecek yapı ve tesislerin ancak imar planı kararı ile yapılabileceği, bunun dışında imar planı olmaksızın bir iskele yapılabilmesinin ise 2021/5 sayılı Rekreatif Amaçlı İskeleler Genelgesinde açıklanan hususlar kapsamında mümkün olduğu, bu kapsamda, "mevzuata aykırı” yapı niteliğindeki bir iskele ile ilgili olarak kıyı mevzuatı açısından kazanılmış bir haktan veya Genelge kapsamında zarara uğranıldığından söz edilemeyeceği belirtilmiştir.
2-Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Savunması : 2634 sayılı Kanun kapsamında kalan alanlarda dava konusu rekreaktif amaçlı iskelelere yönelik yürütülecek iş ve işlemlere ilişkin ilke ve esasları belirlemek amacıyla Bakanlıkları ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca müştereken hazırlanan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca (Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü) yayımlanan Rekreaktif Amaçlı İskeleler Konulu 06.04.2021 tarihli ve 724322 (2021/5) sayılı Genelge ile Ülkemizin tüm kıyı alanlarındaki rekreaktif amaçlı iskelelerin yapımı için uyulması zorunlu hususların belirlendiği, bu doğrultuda davaya konu Genelgenin 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte yapılan değişiklikler doğrultusunda düzenlendiği ve mevzuat hazırlama usul ve esaslarına uygun olduğu, söz konusu mevzuat düzenlemeleri ile Ülkemiz kıyılarının yoğun yapı baskısından kurtarılması ve kıyı yapılarının belirli bir standarda kavuşturulmasının hedeflendiği belirtilmiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ :Dairemiz kararında belirtilen gerekçe doğrultusunda davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI: …
DÜŞÜNCESİ : Dava, davacının iskele, dolgu, kıyı düzenlemesi için verilen ön izin süresinin uzatılması isteminin reddine ilişkin 28.07.2021 tarihli, 1398629 sayılı işlem ile işlemin dayanağı rekreatif amaçlı iskeleler konulu 06.04.2021 tarihli, 724322 sayılı (2021/5 sayılı) Genelgenin, D.2.2 maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
3621 sayılı Kıyı Kanununun "Kıyının Korunması, Yapı Yasağı, Kıyı ve Denizde Yapılacak Yapılar" başlıklı 6. maddesinde, kıyılarda yapılması yasak olanlar sayılmış, sonrasında 20.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7221 sayılı Kanun ile eklenen fıkrada, "Kıyının kumluk veya çakıllık olduğu alanlarda denize girme, güneşlenme, amatör su sporları gibi faaliyetlerin gerçekleştirilmesine yönelik rekreatif amaçlı iskele yapılamaz. Ancak, kıyının kayalık karakter gösterdiği ya da kıyının kumluk veya çakıllık olmasına rağmen niteliği gereği su alanından başka türlü faydalanmanın mümkün olmadığı zorunlu hallerde genişliği üç metreyi geçmeyen ve platform niteliği taşımayan rekreatif amaçlı iskeleler yapılabilir. Buna ilişkin usul ve esaslar; 2634 sayılı Kanun kapsamındaki alanlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından müştereken, diğer alanlarda ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenir." hükmü yer almış, maddenin devamında kıyıda imar planı kararı ile yapılabilecek yapı ve tesislere yer verilmiştir.
Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte, Kanun maddesine uygun olarak rekreatif amaçlı iskele tanımlanarak zorunlu hallerde kıyılarda imar planı yapılmadan rekreatif amaçlı iskele yapılabileceği kurala bağlanmıştır.
Yönetmelikte, rekreatif amaçlı iskelelerin, imar planı kapsamı dışında bırakılması dava konusu edilmiş, Danıştay Altıncı Dairesinin E:2021/11106 sayılı dosyasında yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiş, itiraz da İdari Dava Daireleri Kurulunca reddedilmiştir.
Kıyı Kanununun 6. maddesindeki hükümlerin sıralaması ve bu Kanun uyarınca çıkarılan Yönetmelik dikkate alındığında rekreatif amaçlı iskelelerin imar planı kapsamı dışında tutulduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Öte yandan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde, ön izin; irtifak hakkı kurulmadan veya kullanma izni verilmeden önce, tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması veya imar planının yaptırılması, değiştirilmesi ya da uygulama projelerinin hazırlanması ve onaylatılması gibi işlemlerin yerine getirilebilmesi için idarece verilen izin olarak tanımlanmıştır.
Uyuşmazlığa konu Genelge ile de yine Kanunun 6. maddesindeki yetkiye dayanılarak rekreatif amaçlı iskelelere ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Genelgenin D.2.1. maddesinde, Genelgenin yürürlüğe girmesinden önce onaylanmış imar planı bulunan ve ön izinden kullanma iznine geçiş aşamasında olan rekreatif amaçlı iskelelerin kullanılma süresi ve şekline ilişkin istisna kurala bağlandıktan sonra dava konusu D.2.2. maddesinde, "Genelgenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle onaylı imar planı bulunmamakla birlikte ön izin sözleşmesi devam eden veya onaylı imar planı olmasına rağmen ön izin/kullanma izni/irtifak hakkı sözleşmesi veya protokol düzenlenmesine rağmen kira sözleşmesi bulunmayan rekreatif amaçlı iskeleler, varsa imar planı veya protokol de iptal edilerek bu Genelge hükümleri kapsamında değerlendirilir." kuralı getirilmiştir.
Uyuşmazlıkta, Muğla ili, Bodrum ilçesi, ... Mahallesi, 119 ada, 29 ve 30 parsel sayılı taşınmazların deniz cephesinde bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 996.31 m2 yüzölçümlü alan üzerinde iskele, dolgu, kıyı düzenlemesi yapılmak üzere davacıya bir yıl süreyle ön izin verilmiş, ön izin süresi iki defa uzatılmış, davacının, ön izne konu alanın imar planı henüz onaylanmadığından ön izin süresinin bir yıl daha uzatılması istemli başvurusu üzerine, dava konusu işlemlerden olan 28.07.2021 tarihli işlem ile yine dava konusu Genelgenin D.2.2. maddesi gereğince onaylı imar planı bulunmadığından ön izin uzatım talebi hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığı cevabı verilmiştir.
Bu durumda Kanun ile kıyının kumluk ve çakıllık olduğu alanlarda rekreatif amaçlı iskele yapılmasının 20.02.2020 tarihinden itibaren ortadan kaldırıldığı ve zorunlu hallerde yapılabilecek rekreatif amaçlı iskelenin istisna olarak hükme bağlandığı, Kanun'da rekreatif amaçlı iskelelerin imar planı uyarınca yapılabileceğine ilişkin bir hükme yer verilmediği, Kıyı Kanunununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte ise istisna kapsamına giren anılan iskelelerin imar planı olmaksızın yapılabileceği düzenlendiğinden, bu kapsamda çıkarılan Genelgenin dava konusu kısmında ve davacının imar planı onaylanmadığından ön izin sözleşmesinin süresinin uzatılması isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Ayrıca davacının Genelgedeki usul ve esaslara göre rekreatif amaçlı iskele yapımı için yetkili idareye başvuru yapması halinde başvurunun idarece değerlendirileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun Ek-1. maddesi uyarınca oluşturulan Danıştay Dördüncü ve Onüçüncü Daireleri Müşterek heyetince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Dava; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün Rekreatif Amaçlı İskeleler Konulu 06/04/2021 tarihli, 2021/5 sayılı Genelgesi ile davacının, ön izin süresinin uzatılması istemiyle yaptığı başvurunun, söz konusu Genelge uyarınca reddine ilişkin … tarihli, E-… sayılı, Bodrum Kaymakamlığı Milli Emlak Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3621 sayılı Kıyı Kanununun 6. maddesine, 20.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7221 sayılı Kanun ile eklenen fıkrada, "Kıyının kumluk veya çakıllık olduğu alanlarda denize girme, güneşlenme, amatör su sporları gibi faaliyetlerin gerçekleştirilmesine yönelik rekreatif amaçlı iskele yapılamaz. Ancak, kıyının kayalık karakter gösterdiği ya da kıyının kumluk veya çakıllık olmasına rağmen niteliği gereği su alanından başka türlü faydalanmanın mümkün olmadığı zorunlu hallerde genişliği üç metreyi geçmeyen ve platform niteliği taşımayan rekreatif amaçlı iskeleler yapılabilir. Buna ilişkin usul ve esaslar; 2634 sayılı Kanun kapsamındaki alanlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından müştereken, diğer alanlarda ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenir." hükmü yer almıştır.
Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin ‘Tanımlar’ başlıklı 4. maddesinde (Ek:RG-24/10/2020-31284) Rekreatif Amaçlı İskele:Kıyının kayalık karakter gösterdiği ya da kıyının kumluk veya çakıllık olmasına rağmen niteliği gereği su alanından başka türlü faydalanılmasının mümkün olmadığı zorunlu hallerde yapılan, yolcu ve yük indirme-bindirme ve yanaşma yapılmayan, denize girme, güneşlenme, amatör su sporları gibi faaliyetleri içeren ve genişliği 3m.yi geçmeyen, platform niteliği taşımayan, usul ve esasları, 2634 sayılı Kanun kapsamındaki alanlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Bakanlık tarafından müştereken, diğer alanlarda ise Bakanlıkça belirlenen, imar planına konu edilmeyen kıyı yapılarıdır, şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Yönetmeliğin Kıyıda (Ek ibare:RG-24/10/2020-31284) ve Denizde Yapı başlıklı 13. Maddesinin 1. Fıkrasının (c) bendi ile 2. Fıkrasında, ''c) (Değişik:RG-24/10/2020-31284) Kıyılarda ayrıca uygulama imar planı yapılmadan; rekreatif amaçlı iskele, tonoz sistemleri, aralarında en az 150 metre mesafe olmak kaydı ile 6 m2’yi geçmeyen büfe ve kirletici etkisi olmayan fosseptik yapımını gerektirmeyen seyyar tuvalet ile sabit olmayan duş, gölgelik ve soyunma kabini. (Ek fıkra:RG-24/10/2020-31284) Birinci fıkranın (c) bendine konu tonoz sistemleri ve rekreatif amaçlı iskeleler imar planına konu edilmez. Rekreatif amaçlı iskelelere ilişkin usul ve esaslar 2634 sayılı Kanun kapsamındaki alanlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bakanlık tarafından müştereken, diğer alanlarda Bakanlıkça; tonoz sistemlerine ilişkin usul ve esaslar ise Bakanlık ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca birlikte belirlenir.'' hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Normlar hiyerarşisi olarak bilinen temel hukuk ilkesine göre, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Başka bir anlatımla normlar hiyerarşisinde, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması, birbirine bağlı olması ve üst normla getirilen hukuksal sınırın içinde kalması zorunlu olup, bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan bir normun, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremeyeceği, başka bir deyişle alt norm niteliğindeki düzenleyici işlemlerin, bir hakkın kullanımını üst normda öngörülmeyen bir şekilde daraltamayacağı veya kısıtlayamayacağı; dolayısıyla, düzenleyici bir işlemin kendinden önce gelen Kanun veya diğer normlarda yer alan hükümlere aykırı düzenlemeler getiremeyeceği kabul edilmektedir.
Anayasa'nın 124. maddesinde, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve kanunlara aykırı olmamak kaydıyla yönetmelikler çıkartılabileceği öngörülmektedir. Bahse konu Anayasal hüküm, idareye ikincil düzenleme ihdas etme yetkisi vermektedir. Esasında bu yetki, genel ve soyut nitelikte hükümler ihtiva eden kanunların detaylandırılması amacını taşımaktadır. Bu çerçevede, kanunda öngörülmeyen bazı hususların yine kanuna aykırı olmamak kaydıyla yönetmeliklerde düzenlenmesi mümkün olabilmektedir. Bu kapsamda idarenin ikincil düzenleme yetkisinin, yasalarla getirilen hükümleri aşacak bir şekilde kullanılamayacağı da İdare Hukuku'nun en temel ilkelerindendir.
Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, görev alanlarına ilişkin olarak yönetmelik dışında, yönerge, tebliğ, genelge, kılavuz gibi çeşitli adlar altında da düzenleme yapabilmektedirler. Ancak bu düzenlemeler arasında uyulması gereken "normlar hiyerarşisi" kuramına göre hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmeleri mümkün değildir.
Normlar hiyerarşisine göre Kanun ve yönetmelikten sonra gelen düzenlemelerin ancak Kanun ve yönetmelik ile verilmiş olan hak veya yetkinin kullanılmasının açıklanmasıyla ilgili olması gerektiği, bu metinlerde Kanun ve yönetmelik ile verilmiş olan hakkı veya yetkiyi genişletici veya sınırlandırıcı mahiyette hükümlere yer verilemeyeceği hukukun genel ilkelerindendir.
Dava konusu Genelge incelendiğinde; Genelgenin 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe uygun olarak düzenlendiği, Kıyı Kanununun 6. maddesinde yapılan düzenlemeye uygun olarak; kıyıların çakıllık ve kumluk karakter gösterdiği alanlarda kıyıdan mevcut haliyle yararlanmak mümkün iken kıyının doğal yapısını bozacak nitelikte denize girme, güneşlenme, amatör su sporları gibi faaliyetler içeren rekreatif amaçlı iskelelerin yapımının engellenmesinin amaçlandığı, ülkemizin tüm kıyı alanlarındaki rekreatif amaçlı iskelelerin yapılmasına dair usul ve esasları içerdiği, irtifak hakkı, kullanma izni sözleşmesi veya kiralaması yapılmış iskelelerden, kalan izin süresi; 31/12/2030 tarihinden önce sona erenler izin süresi sonuna kadar, 31/12/2030 tarihinden sonra olanlar ise en çok 31/12/2030 tarihine kadar kullanılabileceği, ruhsatsız, ruhsat ve eklerine aykırı yapılmış, yapım amacına aykırı kullanılanlar hakkında 3621 sayılı Kıyı Kanunu gereğince yıkım işlemleri uygulanacağı, yapı kayıt belgesi bulunan iskelelerden, Genelgede belirtilen kurallara uygun olduğu komisyonca tespit edilenlerin üç ay içinde gerekli izinleri tamamlamaları halinde en çok 31/12/2030’a kadar izin verilebileceği, imar planı onaylanmış, ön izinden kullanım iznine geçiş aşamasında olan iskelelerden Genelgede belirtilen kurallara uygun olanlara ise en çok 31/12/2030’a kadar kullanma izni verilebileceği, onaylı imar planı bulunmamakla birlikte ön izin sözleşmesi devam eden veya imar planı bulunsa bile ön izin/kullanım izni/irtifak hakkı sözleşmesi veya kira sözleşmesi bulunmayan iskelelerin; Genelgede belirtilen kurallar kapsamında değerlendirileceği ve rekreatif amaçlı iskelelere yönelik idarelere sunulacak imar planı tekliflerinin değerlendirmeye alınmayacağı, Genelgenin yürürlüğe girmesinden önce idarelere sunulmuş imar planı tekliflerinin iade edileceği düzenlenmiştir.
Görülmekte olan davada; Muğla ili, Bodrum ilçesi, ... Mahallesi, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazların deniz cephesinde bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 996,31 m2 yüzölçümlü alan üzerinde iskele, dolgu, kıyı düzenlemesi yapılmak üzere davacıya bir yıl süreyle ön izin verilmiş, ön izin süresi iki defa uzatılmış, davacının, ön izne konu alanın imar planı henüz onaylanmadığından ön izin süresinin bir yıl daha uzatılması istemli başvurusu üzerine, 28/07/2021 tarihli işlem ile dava konusu Genelgenin D.2.2. maddesi gereğince onaylı imar planı bulunmadığından ön izin uzatım talebi hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığı belirtilerek istem reddedilmiştir.
Bu durumda; yukarıda yer verilen Kanun hükmü uyarınca, kıyının kumluk ve çakıllık olduğu alanlarda rekreatif amaçlı iskele yapılmasının 20/02/2020 tarihinden itibaren ortadan kaldırıldığı ve zorunlu hallerde yapılabilecek rekreatif amaçlı iskelenin istisna olarak belirtildiği, Kanun'da rekreatif amaçlı iskelelerin imar planı uyarınca yapılabileceğine ilişkin bir hükme yer verilmediği, Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte ise, istisna kapsamına giren iskelelerin imar planı olmaksızın yapılabileceği düzenlendiğinden, bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılan Genelgede ve imar planı onaylanmadığından davacının ön izin sözleşmesinin süresinin uzatılması isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, 09/05/2024 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Dava, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün Rekreatif Amaçlı İskeleler Konulu 06/04/2021 tarihli, 2021/5 sayılı Genelgesi ile davacının, ön izin süresinin uzatılması istemiyle yaptığı başvurunun, söz konusu Genelge uyarınca reddine ilişkin … tarihli, E-… sayılı, Bodrum Kaymakamlığı Milli Emlak Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın "Kıyılardan yararlanma
" başlıklı 43. maddesinde, "(1) Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
(2) Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden
yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. (3) Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden
yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir.
" hükmüne; 3621 sayılı Kıyı Kanununun 1. maddesinde, söz konusu Kanunun, deniz, tabii ve suni göl ve akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde
olan ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek
koruma ve toplum yararlanmasına açık, kamu yararına kullanma esaslarını tespit etmek amacıyla düzenlendiği belirtilmiş;
4. maddesinde, kıyı, kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasındaki alan olarak tanımlanmış; 5. maddesinde kıyılarla ilgili genel esaslar belirlenmiş; 6. maddesinde ise kıyıların korunması, kıyıda yapı yasağı ve kıyıda ve denizde yapılabilecek yapılara ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
3621 sayılı Kıyı Kanununun "Kıyının Korunması, Yapı Yasağı, Kıyı ve Denizde Yapılacak Yapılar" başlıklı 6. maddesinde, kıyılarda yapılması yasak olanlar sayılmış, sonrasında 20.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7221 sayılı Kanun ile eklenen fıkrada, "Kıyının kumluk veya çakıllık olduğu alanlarda denize girme, güneşlenme, amatör su sporları gibi faaliyetlerin gerçekleştirilmesine yönelik rekreatif amaçlı iskele yapılamaz. Ancak, kıyının kayalık karakter gösterdiği ya da kıyının kumluk veya çakıllık olmasına rağmen niteliği gereği su alanından başka türlü faydalanmanın mümkün olmadığı zorunlu hallerde genişliği üç metreyi geçmeyen ve platform niteliği taşımayan rekreatif amaçlı iskeleler yapılabilir. Buna ilişkin usul ve esaslar; 2634 sayılı Kanun kapsamındaki alanlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından müştereken, diğer alanlarda ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenir." hükmü yer almış, maddenin devamında kıyıda imar planı kararı ile yapılabilecek yapı ve tesislere yer verilmiştir.
Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte, Kanun maddesine uygun olarak rekreatif amaçlı iskele tanımlanarak zorunlu hallerde kıyılarda imar planı yapılmadan rekreatif amaçlı iskele yapılabileceği belirtilmiştir. Anılan Yönetmeliğin 4. maddesinde, "Rekreatif Amaçlı İskele" tanımı düzenlenmiştir. Anılan düzenleme, "Rekreatif Amaçlı İskele: Kıyının kayalık karakter gösterdiği ya da kıyının kumluk veya çakıllık olmasına rağmen niteliği gereği su alanından başka türlü faydalanılmasının mümkün olmadığı zorunlu hallerde yapılan, yolcu ve yük indirme-bindirme ve yanaşma yapılmayan, denize girme, güneşlenme, amatör su sporları gibi faaliyetleri içeren ve genişliği 3m.yi geçmeyen, platform niteliği taşımayan, usul ve esasları, 2634 sayılı Kanun kapsamındaki alanlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Bakanlık tarafından müştereken, diğer alanlarda ise Bakanlıkça belirlenen, imar planına konu edilmeyen kıyı yapılarıdır." şeklindedir.
3621 sayılı Kıyı Kanununun 6. maddesine, 14/02/2020 tarihli, 7221 sayılı Kanunla eklenen 4. fıkrada, kıyılarda hangi durumlarda ve hangi ebatlarda rekreatif amaçlı iskele yapılabileceği düzenlenmiş, ancak bunların imar planları kapsamı dışında bırakılabileceğine ilişkin istisnai bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bilindiği üzere, kıyı mevzuatı uyarınca, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olan kıyılarda hiçbir yapı yapılmaması kuralı, buralarda yapılabilecek yapı ve tesisler ise, bu kuralın istisnasını oluşturmaktadır. Yorum ilkeleri arasında yer alan, "istisnaların dar yorumlanması ilkesi"nin bir görünümü ise, yorum yoluyla istisna üretilemeyeceğidir.
Öte yandan, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "Uygulama İmar Planı" başlıklı 24. maddesinin, 10. fıkrasının (t) bendinde, uygulama imar planlarının hazırlanması sürecinde ilgili kurum ve kuruluşlardan elde edilmesi gereken veriler kapsamında, üzerinde analiz ve araştırma yapılması gereken konular arasında iskeleler de sayılmıştır.
Bu durumda, Kıyı Kanununun Uygulanmasına dair Yönetmeliğin yukarıda belirtilen maddesiyle, rekreatif amaçlı iskelelerin imar planları kapsamı dışına çıkarılmasının, 3621 sayılı Kıyı Kanununun yukarıda belirtilen maddesine aykırı ve bu maddeyi aşar bir düzenleme teşkil ettiği ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin yukarıda belirtilen maddesiyle de çelişki oluşturduğu ve anılan tanımlamadaki "imar planına konu edilmeyen" ibaresinde hukuka uygunluk bulunmadığı ve gerek söz konusu düzenlemede belirtilen yapıların özellikleri ve gerekse bu yapılara ilişkin sınırların somut ve net olarak belirlenmediği dikkate alındığında, kıyıda böyle bir yapılaşmaya izin verilmesinin, bu alanların mahiyetine ve Anayasanın ve Kıyı Kanunun yukarıda belirtilen maddelerine aykırı olduğu anlaşıldığından, dava konusu Genelgede hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu nedenlerle, dava konusu Genelgenin ve davacının, ön izin süresinin uzatılması istemiyle yaptığı başvurunun, söz konusu Genelge uyarınca reddine ilişkin … tarihli, E-… sayılı, Bodrum Kaymakamlığı Milli Emlak Müdürlüğü işleminin iptal edilmesi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!