Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2023/10659 E. , 2024/4417 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/10659
Karar No : 2024/4417
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi ...İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, pasif olan işyeri hekimliği belgesinin aktif duruma getirilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddedilmesine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; davacı hakkında ...Ağır Ceza Mahkemesi'nce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın kesinleştiği, geri bırakılan mahkûmiyet kararına dayanılarak kişinin belirli hakları kullanmaktan men edilmesinin masumiyet karinesine uygun düşmediği, aynı zamanda mahkumiyet hükmü sonuçlarının, açıklanması geri bırakılan hüküm kapsamında uygulanmasının Anayasa ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde güvence altına alınan çalışma hakkı ve özgürlüğünün ihlal edilmesine sebep olacağı anlaşıldığından, davacı tarafından, pasif olan işyeri hekimliği belgesinin aktif duruma getirilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı Bölge İdare Mahkemesince verilen kararda masumiyet karinesinin, Anayasa'nın 38. maddesinin dördüncü fıkrasında "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz." şeklinde düzenlendiği, Anayasa’nın 36. maddesinde ise herkesin iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğunun belirtildiği, masumiyet karinesinin, hakkında suç isnadı bulunan bir kişinin adil bir yargılama sonunda suçlu olduğuna dair kesin hüküm tesis edilene kadar masum sayılması gerektiği ve bunun hukuk devleti ilkesinin de bir gereğini oluşturduğu, somut olayda, ...Ağır Ceza Mahkemesinin, davacının isnat edilen suçu işlediğine kanaat getirdiği, ancak 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin davacıya isnat edilen suça uygulanabilir olduğunu tespit ederek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği, böylece denetim süresinin suç işlenmeden geçirilmesi hâlinde davacı hakkında açılan kamu davasının düşmesi imkânı tanındığı, bu hali ile davacının suçluluğu hükmen sabit olmadığından masumiyet karinesinin devam ettiğinin açık olduğu, davalı idare tarafından, davacı hakkında ceza yargılamasına konu filleri nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine karşın aynı fiilleri nedeniyle davacının terör örgütü ile irtibat ve iltisaklı olduğu değerlendirilmiş olup, Anayasa'nın 38. maddesinin 4. fıkrasında belirtildiği şekilde davacının suçluluğu hükmen sabit olmadığından, masumiyet karinesine aykırı olarak yapılan bu değerlendirmenin, 5271 sayılı Kanun'a göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmayacağına yönelik düzenlemeyle bağdaşmadığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararına karşı yapılan davalı idarenin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği belirtilerek, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50/4. maddesinde, "Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır." hükmüne yer verilmiştir.
Bu nedenle, Bölge İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, Bölge İdare Mahkemesince bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.
Temyiz istemine konu kararın Danıştay Onuncu Dairesinin 19/09/2022 tarih ve E:2022/3544, K:2022/3951 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz konusu karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, 04/07/2024 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!