Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2023/5575 E. , 2024/2698 K.
"İçtihat Metni"T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/5575
Karar No : 2024/2698
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Geçici 7. maddesi uyarınca 07/07/2014 tarihinde ticaret sicilinden terkin edilmek suretiyle tüzel kişiliği sona eren … ajans Reklamcılık ve Tanıtım Hizmetleri Limited Şirketi'nden alınamayan 2009 ila 2011 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriği alacağa ilişkin asıl borçlu şirket adına 2009 ila 2011 için yapılan tarhiyatlara dair ihbarnameler, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7.maddesi uyarınca 07/07/2014 tarihinde ticaret sicilinden silinen asıl borçlu şirkete 30/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında, tüzel kişiliğin sona ermesinden önceki dönemlerle ilgili olsa dahi, bu tarihten sonra, şirketin haklara sahip olması, borçlu kılınması ve temsili hukuken olanaklı olmadığından asıl borçlu şirket adına salınan vergilerin ve kesilen cezaların, hukuken sona ermiş asıl borçlu şirkete tebliği, ödeme emri düzenlenmesi ve haciz gibi işlemler herhangi bir sonuç doğurmayacağından, asıl borçlu şirket hakkında usulüne uygun bir şekilde tarh ettirilmiş dolayısıyla kesinleşmiş bir amme alacağının varlığından söz edilemeyeceğinden söz konusu alacakların tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriği alacağa ilişkin asıl borçlu şirket adına 2009 ila 2011 için yapılan tarhiyatlara ilişkin ihbarnameler, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7.maddesi uyarınca 07/07/2014 tarihinde ticaret sicilinden silinen asıl borçlu şirkete 30/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında, tüzel kişiliğin sona ermesinden önceki dönemlerle ilgili olsa dahi, bu tarihten sonra, şirketin haklara sahip olması, borçlu kılınması ve temsili hukuken olanaklı olmadığından asıl borçlu şirket adına salınan vergilerin ve kesilen cezaların, hukuken sona ermiş asıl borçlu şirkete tebliği, ödeme emri düzenlenmesi ve haciz gibi işlemler herhangi bir sonuç doğurmayacağı, bu durumda, 2009 ila 2011 yıllarına ait kamu alacağı için 01/01/2010, 01/01/2011, 01/01/2012 takvim yıllarında işlemeye başlayan 5 yıllık tarh zamanaşımı süresi içinde asıl borçluya usulüne uygun olarak tebligat yapılarak amme alacağı kesinleştirilerek tahakkuk ettirilmesi gerekirken, ticaret sicilinden silinerek tüzel kişiliği sona eren asıl borçlu şirket adına 2015 yılında ilanen ihbarnamelerin tebliği usule aykırı olduğu ve herhangi bir hüküm ifade etmeyeceğinden, asıl borçlu şirket hakkında yapılmış usulüne uygun bir takibin varlığından söz edilemeyeceğinden, tarh zamanaşımına uğrayan alacağın tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra ödeme emri iptal edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirketten alınamayan kamu alacağının ait olduğu dönemde kanuni temsilci olan davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Asıl borçlu … ajans Reklamcılık ve Tanıtım Hizmetleri Limited Şirketi adına yapılan tarhiyatlara ilişkin ihbarnamelerin 30/04/2015 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, şirketin bu tarihten önce 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesi uyarınca 07/07/2014 tarihinde ticaret sicilinden re'sen kaydının silindiği, şirketten tahsil edilemeyen 2009 ila 2011 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, bu ödevlerin yerine getirilmemesi yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kural altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bir şirketin borçlu kılınabilmesi ise ancak tüzel kişilik kazandığı tarih ile bu kişiliğin sona erdiği tarih arasındaki zaman diliminde olanaklıdır. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre de şirketlerin tüzel kişilikleri ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ticaret sicilinden kaydı silinen ve hukuksal varlığı sona eren bir kurumun bu tarihten sonra haklara sahip olması, borçlu kılınması, temsili, yargı yerlerinden hukuksal koruma istemesi mümkün olmayacaktır.
6183 sayılı Kanun'un yukarıda kuralına yer verilen 10.maddesi uyarınca, şirket ortaklarının tüzel kişiliğin borçları nedeniyle takip edilebilmesi için de öncelikle kanuni temsilcisi olduğu tüzel kişi adına usulüne uygun tarh ve tahakkuk ederek kesinleşmiş bir kamu alacağının bulunması gerekmektedir.
Olayda, asıl borçlu şirket adına ihbarnamelerin tebliğ edildiği 30/04/2015 tarihinden önce tüzel kişilik sona ermiştir.
Dava konusu ödeme emrinin dayanağı kamu alacağı, şirketin ticaret sicilinden kaydının silinmesinden sonra düzenlenen ihbarnameden kaynaklanmakta olup 07/07/2014 tarihi itibarıyla hukuk aleminden kalkmış olan şirket hakkında idari işlem tesisine ve bu işlemlerin hukuk düzeninde sonuçlar doğurmasına olanak bulunmadığından, davacının kanuni temsilci olarak takibini gerektiren, usulüne uygun olarak tarh ve tahakkuk etmek suretiyle kesinleşmiş bir kamu alacağının varlığından söz edilemeyeceğinden ödeme emrini yazılı gerekçeyle iptal eden Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 07/05/2024 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!