Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2024/1671 E. , 2024/2833 K.
"İçtihat Metni"T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2024/1671
Karar No:2024/2833
TEMYİZ EDEN (DAVA DIŞI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu …
VEKİLİ : Av. …
DAVACI : (Terkin Edilmiş) … Petrol Ürünleri Kömür İnşaat Gıda Emlakçılık Nakliye ve Ticaret Ltd. Şti.
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nce davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
… Petrol Ürünleri Kömür İnşaat Gıda Emlakçılık Nakliye ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından, hakkında 153.225,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine temyize başvurulmuştur.
Temyiz incelemesinde, 19/07/2023 tarih ve 10874 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi nüshasında davacı şirketin … tarih ve … sayılı Genel Kurul Kararı ile ticaret sicilinden terkin edildiği hususunun ilan edildiği görülerek Dairemizin 28/12/2023 tarih ve E:2023/3664, K:2023/6451 sayılı kararıyla 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
… İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… sayılı ara kararıyla, … Petrol Ürünleri Kömür İnşaat Gıda Emlakçılık Nakliye ve Ticaret Ltd. Şti.'nin terkin edilmeden önceki yetkili temsilcisi …'e, davayı takip hakkı kendisine geçenlerin temyize başvurup başvurmayacakları hususunun sorulmasına, eğer istiyorlarsa söz konusu temyiz taleplerini içeren dilekçe ile Mahkemelerine başvurabileceklerinin bildirilmesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine, … tarafından UYAP üzerinden 01/03/2024 tarihinde kayıtlara alınan dilekçe ile terkin edilen şirketin yetkili temsilci olduğundan bahisle … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kendi adına temyiz edildiği belirtilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik'' başlıklı 26. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına, gerçek kişi olan tarafın ölümü halinde idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği; (4) numaralı fıkrasında ise dosyaların işlemden kaldırılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun'un Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun uygulanacağı halleri düzenleyen 31. maddesinde, Kanun'da hüküm bulunmaması durumunda hakkında Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun uygulanacağı belirtilen haller arasında "ehliyet" de sayılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Taraf ehliyeti" başlıklı 50. maddesinde, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu; "Dava ehliyeti" başlıklı 51. maddesinde, dava ehliyetinin, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği kuralına yer verilmiştir. Aynı Kanun'un "Dava takip yetkisi" başlıklı 53. maddesinde ise, dava takip yetkisi, talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisi olarak tanımlanmış ve bu yetkinin, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında maddi hukuktaki tasarruf yetkisine göre tayin edileceği belirtilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 48. maddesinde, tüzel kişilerin, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehil olduğu; 49. maddesinde ise tüzel kişilerin, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla fiil ehliyetini kazanacağı kuralları yer almıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 125. maddesinde, ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği haiz olduğu ve Türk Medeni Kanunu'nun 48. maddesi çerçevesinde, kanuni istisnalar saklı kalmak şartıyla bütün haklardan yararlanabileceği ve borçları üstlenebileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunu'nun limited şirketlerin tasfiyesine ilişkin 643. maddesinde, tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş; anılan Kanun'un anonim şirketlerin sona ermesi ve tasfiyesine ilişkin hükümlerin düzenlendiği bölümde yer alan 543. maddesinde, tasfiye hâlinde bulunan şirketin borçları ödendikten ve pay bedelleri geri verildikten sonra kalan varlığın esas sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa pay sahipleri arasında ödedikleri sermayeler ve imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı; 545. maddesinde, tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret ünvanının sicilden silinmesinin tasfiye memurları tarafından sicil müdürlüğünden isteneceği düzenlenmiş; "Ek Tasfiye" başlıklı 547. maddesinde, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahiplerinin veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemece istemin yerinde olduğuna kanaat getirilirse, ek tasfiye için şirketin yeniden tesciline karar verileceği ve bu işlemlerin yapılması için son tasfiye memurlarının veya yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanacağı ve bu hususun tescil ve ilân ettirileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari yargılama hukukunda objektif ehliyet, bir davada davacı ve davalı olabilme ve davayı takip ehliyeti olarak ifade edilmekte ve İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesindeki atıf nedeniyle bu hususta 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda taraf ehliyeti, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'ndaki medeni haklardan yararlanma ehliyeti olan hak ehliyetine, dava ehliyeti ise medeni hakları kullanma ehliyetine yani fiil ehliyetine karşılık gelmektedir. Medeni yargılama usulünde hem taraf ehliyeti hem de dava ehliyeti dava şartıdır ve yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınır. İdari yargıda da tarafların bizzat davacı ya da davalı olabilmesi öncelikle taraf ehliyeti ve dava ehliyetine sahip olmasına bağlıdır.
Ticaret şirketleri kendisini oluşturan şahıslardan ayrı ve bağımsız bir tüzel kişiliği haiz olup mevzuatın öngördüğü şekilde kurulmalarıyla hak ehliyetine ve mevzuatın öngördüğü organlara sahip olmalarıyla birlikte fiil ehliyetine sahip olurlar. Bunun sonucu olarak tüzel kişiliğin sona ermesiyle de taraf ve dava ehliyetleri sona erer.
Dava açıldıktan sonra herhangi bir sebeple davacı şirketin kişilik veya niteliğinde değişiklik olması nedeniyle taraf veya dava ehliyetinin sona ermesi durumunda ise İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki düzenleme gereği davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda tarafların ehliyeti ve davayı takip yetkisi yönünden ayrıca düzenlemelere yer verilmemiş olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na ve dolayısıyla özel hukuk hükümlerine atıf yapılmış olduğundan gerçek kişilerde ölüm, ticaret şirketlerinde tür değiştirme, bölünme, sona erme gibi çeşitli durumlarda davayı takip yetkisinin kime geçtiğinin tespiti noktasında her durumun özel hukuk kurallarına da uygun olarak ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Davaya taraf olan ticaret şirketinin dava açıldıktan sonra ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliğinin sona ermesi durumunda davayı takip yetkisinin ortak, temsilci veya başka bir kimseye geçtiği yönünde gerek medeni yargılama hukukunda gerekse medeni hukuk ve ticaret hukukunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun, anonim ve limited şirketlerde ek tasfiyeyi düzenleyen 547. maddesinin gerekçesinde, ticaret sicilinden terkin edilen şirketin yeniden sicile kaydedilmesi ve ek tasfiye yapılmasını zorunlu kılabilecek durumlar arasında şirketin yararına sonuç doğuracak bir davanın açılması veya şirketin bir davada davalı olarak bulunması açıkça sayılmıştır.
Bu nedenle, dava devam ederken ticaret şirketinin tüzel kişiliğinin sona ermesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılması halinde davanın kaldığı yerden devam edebilmesi ancak, taraflardan birinin istemi üzerine asliye ticaret mahkemesinin terkin işleminin türüne göre Türk Ticaret Kanunu'nun 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğin ihyasına karar vermesi durumunda mümkün olacağından, ticaret sicilinden terkin edilerek sona eren … Petrol Ürünleri Kömür İnşaat Gıda Emlakçılık Nakliye ve Ticaret Ltd. Şti.'nin terkin edilmeden önceki şirket yetkilisini, bakılan davada takip hakkı kendisine geçen olarak kabul etmek mümkün değildir.
Öte yandan, bakılan davada iptali istenen 153.225,00-TL idari para cezası nedeniyle …'e yönelik, terkin edilen şirketin temsilcisi olduğundan bahisle bir işlem tesis edilmesi durumunda, … kendi adına idare mahkemesine başvurabilecektir.
Bu itibarla, işbu davada taraf sıfatı bulunmayan dava dışı …'in … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesine hukuken imkân bulunmamaktadır.
Son olarak, Dairemizin 28/12/2023 tarih ve E:2023/3664, K:2023/6451 sayılı gönderme kararının gereği olarak bu aşamadan sonra İdare Mahkemesince, 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, ticaret sicilinden kaydı silinen şirketin ilgililer tarafından ihyası sağlanarak dosyanın yeniden işleme konulması isteninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği açıktır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. Dairemiz kararının bir örneği Mahkeme'ce … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un 48. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kesin olarak 25/06/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!