Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/1906 E. , 2024/3089 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/1906
Karar No:2024/3089
TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. Dr. …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Kurulu
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından ... Anonim Şirketi (...) pay piyasasında 17/12/2018-09/01/2019 döneminde gerçekleştirilen işlemler nedeniyle 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 101. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi ile Bilgi Suistimali ve Piyasa Dolandırıcılığı İncelemelerinde Uygulanacak Tedbirler Tebliği’nin (Seri:V, No:101.1) 5. maddesinin 1. fıkrası ve 6. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacı hakkında 6 (altı) ay süreyle borsalar ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda geçici olarak işlem yapma yasağı uygulanmasına dair … tarih ve … sayılı Sermaye Piyasası Kurulu (Kurul) kararı ile bu karara karşı 15/03/2019 tarihinde yapılan başvurunun reddine yönelik … tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ... pay piyasasında 17/12/2018-09/01/2019 tarihleri arasında gerçekleştirilen işlemlerin incelenmesi üzerine … tarih ve …, … sayılı inceleme raporunun düzenlendiği, bu raporda davacının inceleme döneminde en fazla işlem gerçekleştiren yatırımcı olduğu, en fazla net alım gerçekleştiren ikinci yatırımcı olduğu, en fazla işlem gerçekleştirenler arasında yer alan N.Ç.'nin davacının eski eşi olduğu, ...’ın toplam paylarının yaklaşık %0,07'sinin davacı ile eşinin mülkiyetinde bulunduğu, payın fiili dolaşım oranının %0,14 olduğu dikkate alındığında, toplam fiili dolaşımda bulunan payların yaklaşık yarısının davacı ile eşinin mülkiyetinde bulunduğu tespitlerine yer verilmesi üzerine, davalı idare tarafından piyasa dolandırıcılığı suçu işlendiğine yönelik makul şüphenin bulunduğundan bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği;
Davacı ve eski eşinin payın fiili dolaşımdaki pay miktarının yarısı üzerinde etkin olduğu ve pay fiyatını istediği gibi hareket ettirme kabiliyetine sahip olduğu, inceleme döneminde herhangi bir olağandışı haber veya özel bir durum olmamasına rağmen, olağanüstü fiyat ve miktar hareketleri bulunduğu, bu durumun piyasa dolandırıcılığı suçuna ilişkin makul bir şüphe sayılabileceği anlaşıldığından dava konusu idarî işlemin hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, dava konusu idarî işlemin idarî yaptırım niteliğinde olduğu, işlemin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’na uygun şekilde bildirilmediği, ilk derece Mahkemesi tarafından gerekçesiz karar verildiği, suç ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırı davranıldığı, idarî işlemin gerekçesinin belirtilmediği, davalı idare tarafından daha sonra herhangi bir işlem tesis edilmediği, işlem yasağına ilişkin belgelerin dosyaya celbinin sağlanması gerektiği, dava konusu Kurul kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Fazla yatırılan …-TL harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 04/07/2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!