TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2024/
KARAR NO :2024/
BAŞKAN :... ...
ÜYE :... ...
ÜYE :... ...
KATİP :... ...
DAVACI :
VEKİLİ :Av.
DAVALILAR:1-
VEKİLİ :Av
:2-
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 06/12/2023
KARAR TARİHİ : 11/10/2024
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2024
Öncesinde ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 13/12/2023 tarihli 2023/ esas 2023/ sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça ... 10.İcra Dairesinin 2023/... Esas sayılı dosyası ile borçlu ... Metal İnş.Gayr.Gıda Otom.Yedek San.Ve Tic.Ltd.Şti. hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, söz konusu takip kapsamında müvekkili şirkete haciz ihbarnameleri tebliğ edildiğinden bahisle dosyaya borçlu olarak eklenmiş ve müvekkili yanın adresinde ve müvekkil şirkete de ait olmayan menkul mallar istihkak iddiasıyla birlikte haczedildiğini, Davalı yan tarafından başlatılan takip dosyası incelendiğinde davalı yanın borçludan icra dosyasını tahsil etmekten ziyade 3.şahıslara haciz ihbarnameleri göndererek ve usulen borçlu olmasını sağlayarak tahsilat yapmaya çalıştığını, Davalı yan tarafından icra takip dosyasından 19 farklı 3.şahsa haciz ihbarnameleri gönderildiğini, olası cevap verememe durumundan faydalanılarak da borçluya hiçbir borcu olmayan iyiniyetli 3.şahıslardan haksız kazanç elde etme amacı güdüldüğünü bu davanın ikamesine sebep olan konunun müvekkili şirkete yapılan tebligatların usulsüzlüğü, tebliğ zarflarının içerisinde İİK.nun 89.maddesi gereği ihbarnamelerin olmayışı ve tebliğ zarflarının üzerinde de İİK.nun 89.maddesi gereği olması gereken ihtaratların olmadığını, Müvekkili şirkete gönderilen haciz ihbarnamelerinden 23/09/2023 tarihli Birinci Haciz İhbarnamesi içerikli tebligat usulsüz olduğunu, Müvekkili şirkete yapılan ilk tebliğden sonra 07/10/2023 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesi içerikli tebligat gönderilmiş ise de söz konusu tebliğde usulsüz olduğunu, iki tebligatta usulsüz olduğunu, yok hükmünde olmasına rağmen müvekkili şirkete bu defa Üçüncü Haciz İhbarnamesi vardır ibareli tebligat gönderildiğini, Müvekkili şirkete gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin her ikisi de usulsüz tebliğ edildiğini, Hükmi şahıslara tebligat Tebligat Kanunun 12 ve 13 ve 35/4.maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21.maddesinde düzenlendiğini, Dosya da yapılan tebligatlar bir çok yönden usulsüz olduğunu bu nedenlerle öncelikle müvekkili şirket yönünden telafisi imkansız zararların önlenmesi için takibin tedbiren durdurulmasına, davanın kabulü ile müvekkili şirketin davalı-borçlu yana, davalı-alacaklı yana borçlu olmadığının tespitine, ... 10.İcra 2023/... Esas sayılı dosyaya borçlu olarak eklenen müvekkil şirketin borçlu sıfatının kaldırılarak 3.şahıs olarak eklenmesini, müvekkil şirket adına konulan hacizlerin kaldırılmasını, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; İİK'nun 89. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.Dava önce ... 3. İcra Hukuk Mahkemesine açılmış, mahkemenin 13/12/2023 tarihli 2023/ esas 2023/ sayılı kararı ile dava dilekçesindeki açıklamalar, davaya dayanak oluşturan icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamına göre davaya dayanak oluşturan icra takibi kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip olup, davaya konu ihbarnamelerin gönderildiği icra dosyalarındaki borcun sebebi kambiyo senedi olduğuna göre uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerekir. Nitekim benzer bir uyuşmazlık hakkında ... 19. Hukuk Dairesi'nin 2019/ esas, 2019/ karar sayılı ilamında da ihbarnamenin gönderildiği takibin kambiyo senedine istinaden yapılmış bir takip olduğu, ticari iş niteliğindeki takip dosyasında gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği, görevli mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek gönderildiği ve mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.Mahkememizin 18/01/2024 tarihli 2024/ esas 2024/ sayılı kararı ile 6325 Sayılı Kanunun Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; "...Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." hükümleri uyarınca,davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile iş bu dava hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüş olup; davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkememizce verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş ve dilekçesinde özetle; İİK m.89/3 uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine yönelik açılan menfi tespit davasının mahiyeti, müvekkilinin davalı ile arasında herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığı ve bu kapsamda ortada herhangi bir alacaktan bahsedilemeyeceğinden işbu davanın dava şartı arabuluculuk şartına tabi olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. ... Bölge Adliye Mahkemesinin 15/04/2024 tarihli 2024/ esas 2024/ sayılı karar ilamı ile davaya bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesi olduğundan ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; Mahkememizce verilen 18.01.2024 tarih 2024/ esas 2024/ karar sayılı kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkememizce öncelikli olarak görev hususu değerlendirilmiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 1. Maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup, aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde ticari davalar sayılmış, 5. maddesinde de ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. 4. madde hükmüne göre bir davanın ticari dava sayılması için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması (mutlak ticari dava) gerekir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Somut olayda, 2004 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca açılan iş bu menfi tespit davasında, davacı tarafça, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmesi gerekmekte olup, buna göre davacı 3. Kişi ile takip alacaklısı davalı arasında doğrudan bir ilişki bulunmaması ve uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, nitekim Bölge Adliye Mahkemesi dairelerinin görev konusundaki görüş ayrılıklarının giderilmesi amacıyla ... 11. Hukuk Dairesi'nce içtihadı birleştirme kararı verilmiş ve bu karar uyarınca tarafların tacir olmasının veya temel ilişkinin ticari nitelikte bulunmasının veyahut borcun temelini oluşturan senedin kambiyo senedi niteliğinde olmasının mahkemenin görevinin belirlenmesinde bir etkisinin bulunmadığının kabulü ile açılacak bu davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu hususu benimsenmiştir. ... 11. Hukuk Dairesinin 06.11.2023 tarih 2023/ Esas 2023/ Karar sayılı ilamında; "Uyuşmazlıkların çözümünde asıl olan bir davanın genel mahkemelerde görülmesidir. Özel mahkemede görüleceğine dair açık bir kanuni düzenleme bulunmayan her davanın, genel mahkemelerde görülmesi esastır. 2004 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasında görevli mahkeme konusunda Kanun'da özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna göre davanın tarafları arasında doğrudan bir ilişki bulunmaması ve uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, tarafların tacir olmasının veya temel ilişkinin ticari nitelikte bulunmasının veyahut borcun temelini oluşturan senedin kambiyo senedi niteliğinde olmasının mahkemenin görevinin belirlenmesinde bir etkisinin bulunmadığının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar vermek gerekmiştir." şeklindedir.Açıklanan nedenlerle, yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait olup mahkememizin görevsiz olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla; dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ... NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/10/2024
Başkan ...
e-imza
Üye ...
e-imza
Üye ...
e-imza
Katip ...
e-imza
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!