TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2024/
KARAR NO : 2024/
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : ...
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : ...
VEKİLİ : Av.
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 09/10/2023
KARAR TARİHİ : 11/10/2024
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ... İcra Dairesi 2023/ E. Sayılı dosyası ile davalı alacaklı olan ... Taşımacılık Akaryakıt ve Madeni Yağlar Tic. Ltd. Şti. tarafından ... Petrol Tar. Zir. Alet. Hayv. Kuru. Gıda Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlatılmış olduğunu,bahse konu icra dosyasına müvekkili ... üçüncü şahıs olarak eklenmiş olduğunu ve 89/1 haciz ihbarnamesi 10.07.2023 tarihinde, 89/2 haciz ihbarnamesi ise 04.09.2023 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu,akabinde 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve 25.09.2023 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, ancak dosya borçlusu ... Petrol Tar. Zir. Alet. Hayv. Kuru. Gıda Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Müvekkilinden herhangibir hak ve alacağının bulunmadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek, müvekkilinin ... İcra Dairesinin 2023/ esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitini, alacağın %20'sinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın ortak olduğu 24.10.2019 tarihinde dava dışı şirket ile başlayan ticari alış veriş 04.01.2023 tarihine kadar devam ettiğini, davacı taraf dava dışı borçlu şirketten herhangi bir hak alacağı veyahut borcu bulunmadığını beyan etmişse de bu durum ticari defterlerin incelenmesi ile ortaya çıkacağını, davacı tarafça söz konusu haciz ihbarnamelerine herhangi bir itirazda bulunulmamış olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, alacağın %20' sin az olamamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
Mahkememizce''açılan davanın,ilgili icra dosyasından davacıya gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesine dayalı olarak davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesine ilişkindir.Davanın, mahiyeti gereği ticari bir dava olduğu, dava açılış tarihi itibariyle davacı tarafça arabuluculuğa başvuru yapılmadığının tespit edildiği anlaşılmakla birlikte davanın TTK 4/1, 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A m. 2. f.,HMK 114/2, 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine'' dair karar verildiği ve kararın davacı tarafça istinaf edildiği anlaşılmıştır. ... BAM 15. HD'nin 2024/ Esas 2024/ Karar sayılı ilamıyla '' 2004 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasında görevli mahkeme konusunda Kanun'da özel bir düzenleme bulunmadığından görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Tarafların tacir olmasının veya temel ilişkinin ticari nitelikte bulunmasının veyahut borcun temelini oluşturan senedin kambiyo senedi niteliğinde olmasının mahkemenin görevinin belirlenmesinde bir etkisinin bulunmamaktadır.(... 11.Hukuk Dairesi'nin 2023/ Esas 2023/ Kara sayılı 06/11/2023 tarihli kararı)Buna göre somut olayda; Tarafların tacir olmasının veya temel ilişkinin ticari nitelikte bulunmasının mahkemenin görevinin belirlenmesinde bir etkisinin bulunmadığı, davanın tarafları arasında doğrudan bir ilişki bulunmaması ve uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkemece dava şartı olan bu husus resen dikkate alınarak davanın Asliye hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken görev hususu gözden kaçırılarak hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.'' Gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmıştır.Mahkememiz işbu dava dosyası yeniden esasa kaydedilmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar.Ticari davalar ise aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK'nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; ... İcra Dairesi'nin 2023/ Esas sayılı icra takip dosyasında davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerine dayalı olarak davalı taraflara borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesine ilişkindir.Her ne kadar işbu dava dosyası Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılmış ise de ... 11. Hukuk Dairesi'nin Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine yönelik güncel kararı olan 2023/ Esas 2023/ Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere;2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesinin üçüncü fıkrasına istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasında görevli mahkemenin;davanın tarafları arasında doğrudan bir ilişki bulunmaması ve uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklanması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, tarafların tacir olmasının veya temel ilişkinin ticari nitelikte bulunmasının veyahut borcun temelini oluşturan senedin kambiyo senedi niteliğinde olmasının mahkemenin görevinin belirlenmesinde bir etkisinin bulunmadığı,belirtilen Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine yönelik ilamı ve ... BAM 15. HD'nin ilamı dikkate alınarak, davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle, mahkememizin görevsizliğine,... Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, ... Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK'nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkemede devam etmediği takdirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde ... Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/10/2024
Katip
e-imzalı
Hakim
e-imzalı
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!