TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/
KARAR NO : 2024/
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2-
VEKİLİ : Av.
İHBAR OLUNANLAR : 1-
VEKİLİ : Av.
: 2-
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 02/10/2023
KARAR TARİHİ : 15/10/2024
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ve eşi emekli öğretmenler olup emeklilikleri akabinde yaklaşık 29 yıllık emek ve birikimleri ve emekli ikramiyeleri ile büyük bir miktarda bankadan çekilen kredi ve 3. Kişilerden alınan borçlar ile adına kayıtlı ... Plakalı ticari otobüsü satın aldıklarını, davalıların haksız ve hukuka aykırı eylemlerine kadar da müvekkil ve ailesi söz konusu araçtan elde edilen gelir ile yaşamını idame ettirmekte ve borçlarını ödemekte olup temel geçim kaynakları ... plakalı araç olduğunu, 3/02/2023 tarihinde müvekkili aracının bakım ve onarımlarını yaptırmak adına yetkili servis olan ... TİCARET ... A.Ş-... ŞUBESİ'ne teslim ettiğini, davalılardan ... TİCARET ... A.Ş-... ŞUBESİ ile müvekkilinin yapmış olduğu görüşmeler sonucunda araca; yeni turbo (sıfır), baskı balata (sıfır), debriyaj alt merkezi(sıfır) ve km sınırsız 1 yıl garantili reman motor takılması konusunda anlaşma sağlamış müvekkilinin aracı ... TİCARET ... .... ŞUBESİ'ne söz konusu işlemlerin yapılması için teslim ettiğini, Lakin davalılardan ... TİCARET ... A.Ş-... ŞUBESİ aracı müvekkiline belirtilen 20 günlük sürede teslim etmemiş haksız ve hukuka aykırı olarak 65 gün boyunca onarım/bakımı tamamlanmamış müvekkilinin bu sebeple geçim kaynağından mahrum bırakılarak maddi ve ticari kayba uğratıldığını, nihayetinde 19.04.2023 tarihinde davalı aracı müvekkiline gizli ayıplı ve arızalı halde teslim ettiğini, Aracının anlaşmaya uygun olarak teslim edildiğini düşünen müvekkil 250.000 TL bakım ve onarım bedelini ... TİCARET ... A.Ş-... ŞUBESİ'ne ödediğini, Akabinde araç ilk şehirlerarası yolcu taşıma seferinde arızalandığını, müvekkilinin güzergâhında arıza tespiti yaptırdığında aracın motorunun değiştirilmediğini ve tamir edilmeye çalışıldığını, motor tamir işlemi dâhil birçok işlemin hatalı yapıldığını (Hatalı Egzoz montajı, kırık yağ seviye müşürü, yol bilgisiyarında- enjektör arızası hatası , EGR kapalı, motor freni kısıtlandı hatası, motor arıza uyarısı, vs.) öğrendiğini, 3 gün içerisinde 3 defa arıza yapan aracın arızaları müvekkilin ticari kayıplarını en aza indirmek amacıyla en yakın özel servislerde yapılmış ve faturalandırıldığını, müvekkilinin çabaları yetersiz kalmış müvekkili aracını 04/05/2023 tarihinde diğer davalı ... MOTORLU ARAÇLAR TİC. VE SAN.A.Ş' ye götürmüş burada müvekkile motor başta olmak üzere diğer bakım ve onarımların yapılacağı, hatalı yapılan iş ve işlemlerin garanti kapsamında düzeltileceği belirtildiğini, Müvekkili ... Motorlu Araçlar Tic.ve San. A.Ş 09.05.2023 tarihinde aracın motor başta olmak üzere tüm bakım ve onarımını yaptığını belirterek teslim ettiğini, Özellikle belirtmek isteriz ki ... Motorlu Araçlar Tic. Ve San. A.Ş de tıpkı diğer davalı gibi ... yetkili servisi olduğunu, aracını 09.05.2023 tarihinde teslim alan müvekkil 16.05.2023 tarihinde yani bakım/onarımdan yalnızca 6 gün sonra yola çıkmış kısa bir süre sonra araç motor arıza uyarısı vermiş ve yanmaya başladığını, Önü alınamayacak şekilde alev alan motor her ne kadar şoförler ve yoldan geçen sürücülerin otobüste ve diğer araçlarda bulunan yangın tüpleri ile söndürülmeye çalışılsa da söndürülememiş itfaiye ekipleri derhal olay yerine intikal etmiş ve yaklaşık 1 saati bulan itfaiye yangın söndürme çabaları ile araçtaki yangın kontrol altına alınarak söndürüldüğünü, İtfaiye yaptığı incelemede aracın motorundan yangın çıktığını tespit ettiğini, davanın kabulü ile müvekkiline ait aracın ayıplı ifa sebebiyle yanarak kullanılamaz hale gelmesi sebebiyle müvekkilin buna bağlı zararına karşılık belirsiz alacak olarak 10.000 TL'nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, müvekkilinin ayıplı mal teslimi dolayısıyla aracının çalışamamasından kaynaklı 5.000 TL zararının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ve kısmi dava olarak 2 numaralı davalı tarafından müvekkile ödenmesine karar verilmesini, Müvekkilinin uğramış olduğu ticari itibar zedelenmesi ve yukarıda izah edilmeye çalışılan diğer sebeplere binaen 250.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, Yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ... MOTORLU ARAÇLAR TİC. VE SAN. A.Ş vekili cevap dilekçesi ile; yapılan delil tespitinde yangının enjektör bölümünden çıktığı tespiti hatalı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber yangının müvekkilinin işlem yaptığı parçalardan çıkmış olduğu tespit edilse dahi müvekkilinin kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, yangının egzoz sisteminden çıkmış olması ihtimal dahilinde olduğunu, manevi tazminat şartları oluşmadığını, teknik üniversitelerden seçilecek bir bilirkişi heyetinden rapor almak gerektiğini, davanın reddini ve dava masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı ... TİCARET ... A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; öncelikle, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına itiraz ettiklerini, davanın, sonradan artırılmak üzere kısmi olarak açılması nedeniyle, kısmi olarak talep edilen miktara bakılarak basit yargılama usulüne tabi olarak yargılama yapılması da hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın "ayıplı hizmet" iddiası ile "maddi zarar ve tazminat talebi", "kazanç kaybı zararı talebi", "manevi tazminat" talep ve iddialarına temelsiz ve asılsız olması nedeniyle tamamen itiraz etmekle birlikte, usulü hak kaybına uğramamak için ayıp ihbarının süresinde yapılmaması sebebiyle ve dava için zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle itiraz ettiklerini, müvekkili tarafından, davaya konu araç üzerinde yapılan tamir ve bakım işleri ile araçta meydana gelen yangın arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacı taraf, dava konusu aracı, onarımı tamamlanmadan almış olup, gerek teslim almadan önce gerekse aracı teslim aldıktan sonra başka servislerde araç üzerinde onarım işlemleri yaptırdığını, davacının aracında, yangının meydana gelme sebebi olarak ileri sürülen "rebuilt motor" işlemleri ve enjeksiyonların değişmesi ile müvekkili şirketin hiçbir ilgisi ve ilişkisi olmadığını, rebuilt motor temini, davayı ihbar ettikleri ... ... A.Ş. tarafından gerçekleştirilmiş olup, müvekkili şirket sadece kendisine ... ... A.Ş. tarafından gönderilen "rebuilt motor" u monte etmiş ve bu monte işlemi için gerekli işlemleri yerine getirdiğini, davacı vekilinin, müvekkilinin aracında meydana gelen yangının, "yangın tarihine çok yakın tarihlerde tamir ve onarımı yapılan motor enjektörlerinin mazot kaçırması sebebiyle meydana geldiğini" ileri sürmekteyse de, işbu enjektör değişimi diğer davalı ... MOTORLU ARAÇLAR TİC. VE SAN. A.Ş. tarafından gerçekleştirilmiş olup, müvekkilince aracın enjektörlerinin onarımı ve değişimi işlemi yapılmadığını, öncelikle davanın ... ... A.Ş.' ne ihbar edilmesini, yargılama icrasıyla davanın reddine, yargılama giderinin ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:Müzekkere cevapları, keşif, tanık beyanları, bilirkişi raporu, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, davacının aracının tamirinin geç ve ayıplı yapılıp yapılmadığı, araçta meydana gelen yangında davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespitine ilişkindir.6102 sayılı ... Ticaret Kanunu (TTK)’nın 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar.Ticari davalar ise aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ... Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı ... Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK'nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür.Davacının ... Ticaret ve Sanayi Odası'nda kaydının bulunmadığı, Vergi Dairesi'nden gelen müzekkere cevabında davalının işletme hesabına göre defter tuttuğunun ve 2.sınıf tüccar (ESNAF) olduğunun bildirildiği tespit edilmekle, davacının 1. sınıf tacir olmadığı, bilanço esasına göre defter tutan kimselerden olmadığı, yıllık alış satış hadlerine göre esnaf olduğu anlaşılmıştır.
TTK.nun 11. maddesinde bir işletmenin ticari işletme sayılabilmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme olduğu ve ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınırın, ... kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterileceği düzenlenmiş olup, dosya kapsamından, vergi dairesi ve ticaret sicil kayıtlarına göre davalının gerçek kişi tacir kaydının bulunmadığı, gelir hacmi itibariyle 213 sayılı VUK. 177/1 maddesinde belirtilen gelir hacmine ulaşmadığı yani faaliyetinin esnaf faaliyeti sınırı içerisinde kaldığı dolayısıyla davalının 6102 sayılı TTK. anlamında tacir olmadığı, davanında mutlak ticari dava da olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın, genel hükümlere göre ''Asliye Hukuk Mahkemesince'' görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu suretle davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (... BAM 4. HD 2023/ E.-2023/ K.; 2023/ E.- 2023/ K. ; 2023/ E.-2023/ K. sayılı ilamları )
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın ... NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK'nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde ... Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/10/2024
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!