TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2024/
KARAR NO : 2024/
HAKİM : ... ...
KATİP : ... ...
DAVACI : ...
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ...
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 04/09/2024
KARAR TARİHİ : 18/10/2024
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2024
Dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının adi ortaklığın ortakları olduğunun tespiti talep edilmiştir.Dava dilekçesinde birbirinden bağımsız bir çok vakıa ortaya konmuş ve davacının davalı ile aralarında adi ortaklık kurulduğunun ve davacı ile davalının eşit hisse ile ortak olduklarının tespit edilmesi talep edilmiştir.Ticari davaların hangi davalar olduğu TTK m.4'te tanımlanmış ve belirlenmiştir. Bu maddeye göre ticari davalar; mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK.nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK.nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür.Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; adi ortaklık TTK'da düzenlenmediğinden davanın mutlak ticari dava olduğunu söyleyebilmeye olanak yoktur. Davanın nisbi ticari dava olabilmesi için ise öncelikle her iki tarafın da tacir olması gerekir. ...'tan yapılan sorgulamada davacının ticari kazanç mükellefi ve dolayısıyla tacir olmadığının açıkça anlaşıldığı, davalının ise yazılan müzekkere cevaplarından adına kayıtlı esnaf işletmesi olduğunun görüldüğü, davalının bilanço usulüne göre defter tutması sebebiyle davalının tacir olduğu anlaşılmıştır.Davacının tacir olmaması sebebiyle eldeki davada her iki tarafın tacir olduğunu söyleyebilmeye olanak yoktur. Bu bağlamda davanın nisbi ticari dava olduğu da söylenemez. Açıklanan bu nedenlerle görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-c maddesi gereğince, davanın görevli mahkemede açılmadığı ve mahkemelerin görevinin dava şartı olduğu anlaşılmakla; dava şartı noksanlığı nedeniyle, HMK m.115 uyarınca, DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-... Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olduğunun tespitine,
3-HMK m.20 gereğince; taraflardan birinin, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde, mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde; dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde, dava dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde, davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin taraflara ihtarına, (ihtar edildi)
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
5-Davanın yazılı yargılama usulüne göre yürütülmesi ihtimali gözetilerek; mahkememizce usul ekonomisi gereğince tensiben görev dava şartı gözetildiğinden dilekçeler teatisinin görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesince tamamlatılmasına,
6-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ... Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/10/2024
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
¸e-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!