TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2024/
KARAR NO : 2024/
HAKİM :
KATİP :
ASIL DAVA
DAVACILAR:1-
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2024
BİRLEŞEN DAVA
DAVACILAR 1-
2-
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2024
KARAR TARİHİ : 15/10/2024
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı dava konusu çekin keşidecisi ... Elektronik Otomasyon Mühendislik İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ile olan anlaşması gereği üzerine düşen edimleri tam olarak yerine getirdiğini ancak ödemesini alamadığını, davacının ... Kanalizasyon Ve Atıksu Arıtma Tesisi MCC-PLC Panonoları' nı yaparak Fabrika Muayene ve Mal kabul formu ile işi teslim ettiğini, davacının yapmış olduğu iş karşılığında keşideci ... Makina Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi'ne ait ... şubesi'ne ait ... nolu 10.06.2024 vadeli 1.750.000,00 TL ( bir milyon edi yüz elli bin türk lirası) çek aldığını, dava konusu çek keşidecisi şirket yetkilileri ... ve ... davacı ile görüşmelerinde çek borcunu ödeyemeyeceğini söylediklerini ve davacıdan sürekli olarak borç para istediklerini, şirket yetkilileri ... ailesi üyelerinin davacıya çek yazmış ve bu çekleri faktoring şirketleri ile anlaşarak kırdırdıklarını, davacı şirket yetkilisinin faktoring şirketlerinde kırdırılan çeklerde imzasının olmadığını, davacı şirket yetkilisinin imzaları ... ailesi tarafından taklit edildiğini ve faktoring şirketlerine verildiğini, davacı şirket hesabına faktoring şirketleri tarafından yatırılan ödeme ...'un ( ) şahsi hesabına veya keşideci şirketin ibanına yollandığını, davacı iş karşılığı çek ödensin diye ... Elektronik Otomasyon Mühendislik İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi'nin çeklerini yazdığını, ... müvekkil şirketin hesabına yatırılan tutar Uzman grup şirketinin iban numarasına aktarılmış, bu işlemlerden bir kaç gün önce ise şirketin yetkilisi ve muhasebecisi ...'un (...) ve çek keşidcisi şirket hesabına gönderildiğini, davacıların dava konusu ekten dolayı davalı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, söz konusu çek bedelinin %15'inin tarafımızca teminat gösterilmesi karşılığında ivedi olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ... ... şubesi'ne ait ... nolu 15.03.2024 vadeli 425.000,00 tl ( dört yüz yirmi beş bin türk lirası ) ve ... ... şubesi'ne ait ... nolu 15.04.2024 vadeli 325.000,00 tl ( üç yüz yirmi beş bin türk lirası ) bedelli çeklerin bedelsiz kaldığının tespiti ile karşı tarafa borçlu olmadıklarının tespitine, Yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmadığını, faktoring şirketi olan davalının alacağını kanuna uygun bir şekilde temlik aldığını, dava konusu çeklerdeki imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığının taraflarınca kabul edilmediğini arabuluculuk dava şartının bulunmaması nedeniyle eldeki dava üzerinden tedbir kararı verilmesinin doğru olmadığını beyanla 15/03/2024 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, davacı aleyhine alacak miktarının %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Birleşen dava Davacı Vekili Dava Dilekçesinde özetle; ;müvekkillerinin davalı tarafa imzalayıp borç olarak vermiş olduğu dava konusu 01.02.2024 düzenleme 02.02.2024 vadeli 5.000.000,00 TL (beş milyon türk lirası) senet bulunmadığı halde davalı tarafın işbu senedin 751.546,82 TL'lik kısmını icra takibine konu etmek istediğini, bu durumu müvekkilinin e devletine girdiğinde tesadüfen aleyhinde ihtiyati haciz dosyası açıldığını gördüğünde öğrenmiş bulunduğunu, davalı tarafın müvekkiline göndermiş olduğu ... Noterliği yevmiye, 14.03.2024 tarihli ihtarnamesi ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalınması kaydıyla 14.03.2024 tarihli 750.000-TL alacağının olduğunu ihtar ettiğini, müvekkillerinin davalı tarafa dava konusu senet ile ilgili borcu olmadığını, senedin düzenlenme tarihinin 01.02.2024, senetteki vadenin ise hemen 1 gün sonrası 02.02.2024 tarihi olduğunu, davalının müvekkiline ihtarname gönderdiğini, işbu ihtarnameye göre alacağının 14.03.2024 tarhinde 750.000,00 TL olduğunu beyan ettiğini , ancak resmi kredi kuruluşu olan davalı tarafın kendi göndermiş olduğu ihtarnamesi ile çelişen, bu kez 02.02.2024 vadeli 5.000.000,00 tl bedelli senedin 751.546,82 TL senet alacağının olduğunu beyan ettiğini, müvekkili ...'nun şahsi olarak imzalayıp davalı tarafa vermiş olduğu bir senedi bulunmadığını, öncelikle dava konusu senet üzerinde imza incelemesi taleplerinin bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili davalı ile daha önce imzalamış olduğu faktoring veya kredi sözleşmesi içerisindeki bir kısım evrakları müvekkili aleyhinde doldurularak senet haline getirildiği kanaatinde olduklarını, bu durumda davalı kurumun yapmış olduğu aleyhe işlemin müvekkilinin açığa atmış olduğu imzanın kötüye kullanılması olduğunu beyanla, müvekkillerinin daha önce aynı borç ilişkisinden kaynaklı olarak ... ... Şubesi'ne ait ... nolu 15.03.2024 vadeli 425.000,00 TL (dört yüz yirmi beş bin türk lirası) ve ... ... Şubesi'ne ait ... nolu 15.04.2024 vadeli 325.000,00 TL (üç yüz yirmi beş bin türk lirası) çekler nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talebi ile ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2024/... esas sayılı dosyası ile dava açmış olmaları nedeniyle davanın önceki açılan menfi tespit davaları ile birleştirilmesini, 01.02.2024 düzenleme 02.02.2024 vadeli 5.000.000,00 tl (beş milyon türk lirası) senet nedeniyle müvekkil ve yetkilisi olduğu şirketin davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Dava Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde özetle; zorunlu dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmadığını, davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, bononun kullanılması için genel şartların oluştuğunu, müvekkili tarafından ... Noterliğinin 14/03/2024 tarih ve yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini , davacının çekleri ödemeyeceğini dava yoluyla ileri sürdüğünü, alacağın muaccel hale geldiğini, imzanın davacıya ait olmadığını iddiasını kabul etmediklerini, davacının keşideciyle birlikte hareket ederek müvekkili şirketi zarara sokma kastıyla hareket ettiklerini, zorunlu arabuluculuğun olmadığı davada tedbir kararı verilmesinin doğru olmadığını beyanla davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, asıl davada verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, asıl ve birleşen davanın dava şartı yokluğundan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise asıl ve birleşen davanın esastan reddine ve davacı aleyhine alacak miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DELİLLER:
Davacı vekiline asıl ve birleşen dosyaya ait arabuluculuk son tutanağının asıllarını ( tutanağın e-imzalı olması halinde ... üzerinde e-imzaların denetlenebilir haliyle ) ya da arabulucu tarafından yapılmış aslı gibidir suretlerini dosyaya sunması için bir haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içinde sunulmadığı takdirde HMK md.114/2 ve 115/2 uyarınca davanın usulden reddedileceğinin ihtar edildiği ve verilen kesin süre içerisinde sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davalar kambiyo senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davaları olduğu görülmektedir.Bilindiği üzere, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. Maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesinin ilk hali; "(1) Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." şeklinde idi.05/04/2023 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 28/03/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31. maddesiyle 6102 Sayılı TTK'nın 5/A maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklikle, "paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında" ibaresi değiştirilmiş ve "para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında," şeklini almıştır. 7445 Sayılı Kanun'un 43/1-a maddesine göre, bu değişiklik 01/09/2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.Bu kapsamda, 01/09/2023 tarihi itibariyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 5/A maddesi; "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." şeklindedir.6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A. maddesi; "(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." şeklindedir.Bahse konu kanun hükümleri nazara alındığında, 01/09/2023 tarihi itibariyle menfi tespit davaları bakımından, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir. Eldeki asıl davanın açılış tarihi, 13/03/2024 birleşen davanın açılış tarihi ise, 29/03/2024 tarihleridir.Söz konusu yasal düzenlemeler ve dosya kapsamı dikkate alındığında, eldeki asıl ve birleşen davaların menfi tespit davası oldukları, 01/09/2023 tarihi itibariyle açılan menfi tespit davalarında artık dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, davacı tarafa asıl ve birleşen dosyalarda arabuluculuk son tutanağı sunması için 6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi gereğince 1 hafta kesin süre verilmesine ve verilen süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin mahkememize sunulmaması halinde davanın usulden reddolunacağını ihtarına rağmen davacının asıl ve birleşen dosyalarda arabuluculuk son tutanağını mahkememize sunmadığı anlaşılmakla, 6325 Sayılı Kanun'un 18/A-2 maddesi ile 6102 Sayılı TTK'nın 28/03/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 30. Maddesiyle değişik 5/A-1 maddeleri gereğince asıl ve birleşen davanın dava şartı yokluğu nedeni usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacının birleşen ve asıl dosyasının arabuluculuk dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Asıl davada alınması gereken 427,60-TL harcın 12.808,13-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 12.380,53-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde asıl dosya davacısına iadesine,
3-Birleşen Davada alınması gereken 427,60-TL harcın 12.834,55-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 12.406,95-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dosya davacılarına iadesine,
4-Asıl ve Birleşen davada davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl ve Birleşen davada davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Asıl Davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT'nin 7/2. Maddesi uyarınca 30.000,00 TL maktu vekalet ücretinin asıl dosya davacısından alınarak asıl dosya davalısına verilmesine,
7-Birleşen davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT'nin 7/2. Maddesi uyarınca 30.000,00 TL maktu vekalet ücretinin birleşen dosya davacılarından müştereken ve müteselsilen alınarak birleşen dosya davalısına verilmesine,
8-HMK madde 333 gereğince asıl ve birleşen davada yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair, asıl ve birleşen dosya davalısının yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile ... Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/10/2024
Katip
✍E-Imzalıdır
Hakim
✍E-Imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!