WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BAKIRKÖY 2. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/530
KARAR NO : 2022/251

DAVA : Marka'dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Durdurulması,
Önlenmesi ile Kaldırılması ve Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka'dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi ile Kaldırılması ve Maddi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinin adına tescilli olan "...", "... (...)", ".... (...)", "....", "... " markalarının, müvekkillerinin ortağı olduğu ... Alışveriş Merkezleri Gıda Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından davacı müvekkillerinin aracılığıyla kullanılmakta olduğunu, müvekkili şirketin, hizmet sektöründe ülkemizde tanınmış firmalardan olduğunu, müvekkilinin, müşterilerine sunduğu üst düzey hizmet kalitesi ile tüm ülkede bilinen ve sevilen bir marka haline geldiğini, en çok tercih edilen alışveriş firmalarından biri olduğunu, müvekkili şirketin, ülke çapında birçok mağazası bulunan tanınmış ve saygın bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin, ev eşyaları, ev tekstili, mobilya, elektronik cihaz vs. ürünlerin ticaretini yapan bir şirket olduğunu, öyle ki; marka sahibi müvekkili şirketin unvanının ayırt edici kısmı "..." ibaresinin toplumda çağrışım olarak sadece müvekkili olan davacı şirketi akla getirdiğini, davalı şirketlerin, davacıların "....; ... ", "... (...)", "... (...)", "...", "..." markalarına tecavüz ettiklerini, davalı şirketlerin, ilk olarak 07.02.2018 tarihinde ... olarak kurulduğunu, daha sonra faaliyetlerini aynı yerde 14.12.2018 tarihinde kurulan ... üzerinden devam ettirdiğini, ancak ...nin halen faal gözüktüğünü, davalı şirketlerin de unvanının ayırt edici kısmının "..." ibaresi olduğunu, davacı şirketin marka unvanını, davalı şirketlerin herhangi bir yasal izin almaksızın, hukuka aykırı olarak kullanmakta olduğunu, davacı şirket ve davalı şirketlerin unvanlarının halk içinde ilişkilendirilme ve karıştırılma ihtimalinin çok yüksek derecede benzer olduğunu, bu hususun davacı şirketi marka hakkından dolayı maddi ve manevi zarara uğrattığını, davalı şirketlerin herhangi bir ticari itibarı etkileyecek eylemi veya eylemlerinin, davacı müvekkillerini de olumsuz etkileyeceğini, itibarını ve ticari faaliyetlerini düşüreceğini, aynı zamanda davalı şirketlerin davacı müvekkillerinin markasını kullanarak haksız kazanç sağlamaya devam ettiğini, davacı müvekkillerinin markasının aynısını veya taklidini kullanan davalının tecavüz eyleminin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, kaldırılmasına, şimdilik davacıların elde edebileceği muhtemel gelir ve davalının elde ettiği net kazanç yönünden 10.000,00 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile davalılardan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 12/02/2022 tarihli dilekçesi ile, işbu davada davalı ...'nden 9.900,00 TL, davalı ...'nden 100,00 TL maddi tazminat taleplerinin bulunduğunu, yoksun kalınan kazancın SMK madde 151/2-b bendi gereği hesaplanmasını talep etmiştir.
CEVAP : Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile, davacının davasının usul ve esas yönünden haksız olup reddedilmesi gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirket ile ve davalı diğer şirketin adresinin Körfez/Kocaeli olduğunu, bu davada genel yetki kuralı gereği yetkili mahkemenin davalının adresi mahkemesi olduğunu, müvekkili ve diğer davalının adresi Kocaeli olduğundan yetkili mahkemelerin Kocaeli mahkemeleri olduğunu, mahkemece davanın esasına girmeden yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Körfez/Kocaeli mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü sürede dava açılmaması nedeni ile itirazları olduğunu, müvekili ... Mobilya San. Ve Tic.Ltd.Şti.’nin Körfez/Kocaeli ilinde mobilya satışı yapan bir firma olduğunu, müvekkilinin satışlarının belli markaların satışları ile ilgili olduğunu, müvekkilinin kendi markası yani ... Mobilya adı altında sattığı bir ürün bulunmadığını, müvekkilinin bilinen mobilya markaları ve beyaz eşya firmalarının ürünlerini sattığını, marka tescilinin tescil olunan sınıf yönünden koruma sağladığını, davalı faaliyetinin davacı taraf markalarının tescil sınıfları kapsamında kalmadığından marka tecavüzünden söz edilemeyeceğini, davacı iddia ve taleplerinin bu yönden yerinde olmadığını, davalı müvekkili firma ünvanının "... Mobilya San ve Tic Ltd Şti" olduğunu, dava dilekçesinde beyan olunan davacı taraf markalarının: "... ", ".... (...)", "...." ve "... (...)" markaları olduğunu, davalı ünvanının SMK 29 ve 7.Maddeler kapsamında davacılar markalarına tecavüz oluşturmadığını, arada benzerlik olmadığı ve ayrırt edici unsurların yeterli derecede mevcut olduğunu, davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, tazminat talebinin SMK 151. Maddede sayılan seçimlik haklardan birine göre talep edilebileceğini, davacı taraf taleplerinin birden fazla seçimlik hakkı kapsadığını, bu yönden de davanın reddi gerektiğini, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... adına dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davaya cevap vermediği anlaşılmakla davanın reddini istediği kabul edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan davacı adına tescilli marka sicil kayıtları celp olunmuştur.
Dosya, davalıların, davacılara ait "..." esas unsurlu markalarından doğan haklarına tecavüzünün bulunup bulunmadığı, davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğrayıp uğramadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa davacı vekilinin 12/02/2022 tarihli dilekçesi ile bildirdiği seçimlik hakkı doğrultusunda miktarlarının hesaplanması amacıyla keşif yapılmak üzere Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi'ne talimat yazılmış, talimat ile alınan bilirkişi raporunda; "Keşif mahallinde yapılan incelemeler sonucunda davalı ... Mobilya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin faaliyette bulunduğu, aynı adreste ticaret sicilde resmi adresi olduğu yazsa da diğer davalı ... Tasarım Mobilya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin faaliyetinin bulunmadığı, dosya kapsamında toplanan delillerden ve keşif mahalinde yapılan tespitlerden davalı ... Mobilya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin ‘....’ nın bayiliğini yaptığı ve mağazada ‘....’ marka mobilyaları sattığı, bunun dışında davalı şirket adresinde farklı marka beyaz eşyaların da satıldığı, bu sebeplerle davalı şirket faaliyetleri, Nice Marka Sınıflandırma listesindeki faaliyetlerden 35. Sınıftaki ‘Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların bir araya getirilmesi hizmetleri’ kapsamında kaldığı, davalı ... Mobilya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. işyerinde yapılan evrak araştırmasında Resim 6 ve Resim 7’deki satış sözleşmesinde bir unvan kullanımının bulunduğu, yine Resim 8 , 9, 10 ve 11’de yer alan davalı faturalarında aynı unvanın kullanıldığı, ancak kullanılan kaşedeki unvan incelendiğinde ‘... MOBİLYA’ ibaresinin unvandaki diğer ibarelere göre çok daha büyük puntolarla belirgin bir şekilde konumlandırılması sebebiyle bu kullanımın markasal kullanım olduğu, kullanılan bu markada ‘... Mobilya’ ibaresinin esas unsur olarak kullanıldığı, her ne kadar markanın devamında ‘San. ve Tic. Ltd. Şti.’ şeklinde unvandaki diğer ibareler yazsa da bu marka bütünsel olarak incelendiğinde, ‘... MOBİLYA’ ibaresinin ‘San. ve Tic. Ltd. Şti.’ ibaresine nazaran çok daha belirgin ve büyük puntolarla konumlandırıldığından, orta seviyede bir tüketicinin algısında yalnızca ‘... MOBİLYA’ ibaresinin ayırtedicilik niteliği oluşturacağı, davacı vekili tarafından, 07.09.2021 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile birlikte delil olarak dosyaya sunulan www....com adlı web sitesinden alıntılandığı görülen haber için, .... arama motoruna ‘www...com ... mobilya’da ‘....’ gibi indirim’ yazılıp arama yapıldığında, Resim 15’te alıntılanan arama sonucunun çıktığı, bu habere tıklandığında da web sitesi tarafından www...... adlı haber sitesine otomatik yönlendirme yapıldığı, bu sayfanın incelenmesi sonucu, davacılar vekili tarafından cevaba cevap dilekçesi ile birlikte delil olarak dosyaya sunulan haberle aynı haber olduğu, bu haberde yine davalı işyerlerinin mağaza fotoğrafı kullanılarak haber başlığında ‘... MOBİLYA’ ibaresinin kullanıldığı , web sitesini halen yayında olduğu, bu kullanımın markasal kullanım olarak değerlendirilmesi gerektiği, gerek davalı şirket tarafından tescilsiz olarak kullanılan ve markasal kullanımlar , gerekse davacılar adına tescilli markaların esas unsurları olan ‘...’ ibarelerinin aynı olması hususu dikkate alındığında taraf markaları arasında görsel ve işitsel açılardan karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik olduğu, taraf markalarında yer alan ‘...’ , ‘...’ ve ‘...’ gibi slogan ile tamamlayıcı ve ayırt edici olmayan adlandırmaların markaları farklılaştırmadığı ve her iki taraf markalarında yer alan yazı stili ve diğer şekli yönden farklılıkların var olan özellikle işitsel benzerliği ortadan kaldırmadığı, bu sebeplerle davalı şirket tarafından sunulan hizmetin, tüketiciler tarafından davacılara ait tescilli markalardan ayırt edilemeyeceği, bu kişiler üzerinde aldatmaya yol açabileceği, davalı şirketin yaptığı iş itibariyle sunduğu hizmetin davacılar adına tescilli markalarının iktibas ve iltibas edilerek kullanıldığını bilebilecek durumda olduğu, davalı şirketlerin kuruluş tarihleri ile dava tarihi arasında yaklaşık 3 yıl olduğu dikkate alındığında, SMK m.25/6 anlamında açılan davanın yasa maddesinde belirtilen 5 yıllık süre içinde açıldığı, ancak huzurdaki davanın hükümsüzlük davası olmaması sebebiyle, dosyanın delil durumu ve tecavüzün öğrenildiği tarihten sonra davacılar tarafından sessiz kalınan sürenin kabul edilebilir nitelikte olup olmadığı konusundaki nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere, heyetlerince davacıların sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğramadığı, Davalı ... Mobilya San. ve Tic. Ltd. Şti. 2018-2020 yılları arasında aynı ticari unvan ile toplam olarak 4.076.888,29 TL satış hasılatı ve 54.448,63 TL ticari kar elde etmiştir. b) ... Mobilya San. Ve Tic. Ltd. Şti. 2021 Ocak -Haziran itibariyle toplam olarak 382.069,10 TL satış hasılatı ve 4.695,04 TL ticari kar elde ettiği, 06-09. aylar arası 3 aylık gelir vergisi beyannamesi üzerinden 90 günlük net karın (3.301,79 TL ) ortalaması alınarak Temmuz 2021 ve 16 Ağustos’a kadar 46 günde toplam 1.687,58 TL net kar elde ettiği tespit edildiği, sonuç olarak dava tarihi olan 16.08.2021 tarihine kadar 2021 yılı içinde 4.695,04 + 1.687,58 = 6.382,62 TL ticari kar elde edildiği" hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacılar vekili 09/06/2022 tarihli dilekçesi ile, maddi zararın hesabında hatalı yöntem kullanıldığı için bu hesaplama yöntemine itiraz ettiklerini, bilirkişi heyetinin, davalıların elde ettiği net kazancı tespit ederken, markanın kullanımı sebebiyle elde edilen gelirden pazarlama, satış, genel yönetim giderleri gibi kısımları da dikkate aldığını, net kazanç tespit edilirken, davacının satış kazançlarından vergi ve satılan ürünün maliyetinin çıkarılması, başkaca bir giderin çıkarılmaması yöntemiyle net kazancın tespit edilmesi gerektiğini, itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 14/06/2022 havale tarihli dilekçesi ile, davacıya ait markalar ile müvekkilinin ticari unvanı arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkiline ait unvana geçen ibarenin markasal kullanım olmadığını, açık bir şekilde unvansal kullanım ve bu amaca yönelik olduğunu, Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... numaralı dosyasında marka tecavüzü nedeniyle yapılan suç duyurusunda yaptığı soruşturma neticesi kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, ortalama tüketicinin hiçbir aşamada müvekkilinin ticaret unvanı ile yanılarak tercihte bulunma ihtimalinin olmadığını, müvekkilinin satış yaptığı ürünlerin .... Mobilya markasına ait olduğunu, bu markanın tanınırlığının bütün ülkede bilinen bir şey olduğunu, müvekkilinin satış yaptığı ürünlere ilişkin talep oluşmasında ... Mobilya markasının tek başına etkili olduğunu, müvekkilinin tabelasında .... Mobilya yazdığını, bilirkişinin tespit ettiği gibi ürünlerin bu markaya ait olduğunu, dolayısıyla marka tecavüzü amacıyla hareket edilmediğini, aksine pratikte marka tecavüzü yapma imkanı, ihtimali ve gerekliliğinin de bulunmadığını, bilirkişinin sessiz kalma yoluyla hak kaybı değerledirmesine katılmadıklarını, bilirkişi raporunun teknik uzmanlık ve bilimsel yeterlilikten uzak olduğunu, hatalı değerlendirmeler barındırdığını, itirazları doğrultusunda yeniden, farklı ve konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalıların, davacılara ait markalardan doğan haklarına tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ve kaldırılması ile maddi tazminat talebine yöneliktir.
SMK'nun 6/1 md'sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md'sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK'nun 6/1 md'sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK'nun 25/1 md'si gereğince hem 5.md'de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md'de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK'nun 7/2-b md'sine göre ise, marka sahibi "tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyor ise doğrudan karıştırma ihtimali; eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırd ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırma ihtimalinden söz edilecektir.
Davaya konu olayda, davacının, davaya dayanak ... tescil numaralı "... " ibareli; ... tescil numaralı "... + ..." ibareli; ... tescil numaralı "... + ..." ibareli ve ... tescil numaralı "... + ..." ibareli markaların asli ve ayırdedici unsurunun "..." kelime unsuru olduğu, bu unsurun, davalı ... Mobilya Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin mahallinde yapılan tespitte fiili markasal kullanımlarında ayniyet içerir şekilde bulunduğu, yine davalının tespit olunan fiili markasal kullanımlarının davacı markalarının tescilli olduğu sınıflar kapsamında kaldığı, bu itibarla, yukarıda anılı ilkeler çerçevesinde, hitap olunan ortalama tüketici nezdinde benzerliğin bulunduğu ve karıştırma ihtimali dolayısıyla marka hakkına tecavüzün hukuki koşullarının oluştuğu kanaatine ulaşılmıştır.
Her ne kadar, davacı yanın tercih ettiği seçimlik hakka göre davalı taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesi maddi tazminat miktarı 60.831,25 TL olarak tespit olunmuş ise de, taleple bağlılık ilkesi gereği 10.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalı ... yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmede ise, davacı her iki davalının, markalarından doğan haklarına tecavüzünün tespiti ile men ve ref'ini talep etmiş olmakla, iddiaya dayanak tecavüzü fiilini her bir davalı yönünden ispat külfeti altındadır. Ancak, dosya kapsamında davalı ...'nin tecavüz oluşturacak eylemleri ve fiili kullanımlarına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı gibi, mahkememizce, talimat yolu ile mahallinde yaptırılan keşifte söz konusu davalının herhangi bir ticari faaliyeti ya da fiili markasal kullanımına rastlanmadığı hususu tespit olunmuştur. Bu durumda davalı ... yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının davalı ... yönünden KABULÜ ile, bu davalının davacıya ait "..." ortak unsurlu markalarından doğan haklarına tecavüzün tespiti ile bu tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine ve kaldırılmasına,
-10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Diğer davalı ... yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 683,10 TL harçtan, peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32 TL harcın davalı ...'nden alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen tecavüzün tespiti davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'nden alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre kabul edilen maddi tazminat davası yönünden 10.000,00 TL vekalet ücretinin, davalı ...'nden alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 170,78 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 442,10 TL posta/tebligat ve talimat masrafları olmak üzere toplam 5.172,18 TL yargılama giderinin, davalı ...'nden alınarak davacılara verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı ... Mobilya Limited Şirketi vekilinin yüzlerine karşı diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2022

Katip ...
¸

Hakim ...
¸

UYAP Entegrasyonu