WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANTALYA 4. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2024/867 Esas
KARAR NO : 2024/708

DAVA : İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2023
KARAR TARİHİ : 11/11/2024

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından aşağıda detaylandırmış olduğumuz şekilde haksız olarak davacı müvekkil azledilene kadar davacı müvekkil, davalı adına bir çok vekalet işlemi yürütmüş olup, bunlar hakkında müvekkile ödenmesi gereken vekalet ücretlerinin çoğu ya müvekkile ödenmemiş ya da eksik ödenmiştir. Müvekkil yalnızca bu davaya konu vekalet ücreti alacağına değil, bir çok vekalet hizmetine karşılık vekalet ücreti alacağını davalı taraftan tahsil edemeyerek, davalı tarafından mağdur edilmiştir. Bu nedenle Antalya Genel İcra Dairesinde icra takibi başlatılmıştır. Davacı müvekkilin, davalı borçlunun vekilliğini yürütmekte olduğu ve haksız şekilde azledildiği sırada görülmekte olan Alanya ... Asliye Hukuk Mahkemesi ... E. numaralı dava sonuçlanmış olup, işbu davada davalı olarak yer alan borçlunun davacı taraf olarak bulunduğu dava dosyasında kısmen kabul kararı verilmiş ve ... lehine karşı taraf vekalet ücretine hükmedilmiştir. İşbu davaya konu haksız azil ile müvekkile ödenmesi gereken vekalet ücretlerinden kurtulmak amacıyla müvekkili haksız bir şekilde azlederek müvekkili bir kez daha mağdur ve mahrum bırakmaya çalışmaktadır. Akdi vekalet ücreti olan ... TL ile karşı taraf vekalet ücreti olarak hükmedilen ... TL olmak üzere toplam ... TL'nin (Fazlaya ilişkin haklarımız ve ıslah hakkımız saklı kalmak kaydı ile) yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkin, davalı borçlunun haksız itirazının iptali ile haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarını ret ettiğini, görev itirazında bulunduklarını, davanın arabuluculuk şartına tabi olduğu, azlin haklı olduğunu ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı taraf, davalı şirketi, Alanya ... Asliye Hukuk Mahkemesi ... E. sayılı dava dosyasında davacı vekili olarak temsil ettiğini, davanın şirket lehine kısmen kabul biçiminde neticelendiğini, davalı tarafın bu dava devam ederken kendisini haksız olarak vekillikten azlettiğini, Antalya ... Noterliği ... tarih ... yevmiye nolu ihtarname ile vekâlet ücretinin ödenmesini talep ettiğini davalıya ilettiğini, borcun ödenmemesi üzerine Antalya Genel İcra Dairesi ... E. icra dosyası ile takip başlattığını iddia etmekle davanın kabulünü talep etmektedir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile borçlu konumunda oldukları Antalya ... İcra Müdürlüğü ... E. sayılı icra dosyasında davacı avukatın hem alacaklı hem de borçlu tarafı aynı anda temsil etmesi nedeni ile davacı avukatı Alanya ... Asliye Hukuk Mahkemesi ... E. sayılı dava dosyasında haklı olarak azlettiklerini, bu sebeple davanın reddedilmesi gerektiğini savunmaktadır.
Borca itiraz dilekçesi davacıya tebliğe olmadığından davanın süresinde açıldığı kabul edilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1 maddesi ile, “Sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, satıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Avukatlık sözleşmelerinden kaynaklanan ihtilaflarda mahkemelerin görevi yönünden Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki görüş ve uygulama farklılığına ilişkin uyuşmazlığın giderilmesi konusunda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 12/07/2018 gün, 2018/3546 Esas ve 2018/7886 Karar ile 12/07/2018 gün, 2018/3545 Esas ve 2018/7887 Karar sayılı ilamlarında; vekil-müvekkil arasındaki sözleşme ilişkisinin temelindeki işlemin tüketici işlemi olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre mahkemelerin görevli olup olmadıklarının belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin uyuşmazlığın giderilmesi kararı gereğince, vekil-müvekkil arasındaki sözleşme ilişkisinin her somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi ve bunun sonucuna göre mahkemenin görevli olup olmadığının belirlenmesi gereklidir.
Yargıtay kapatılan 13. H.D. 2018/3545 E. 2018/7887 K. “…Hal böyle olunca, Vekil-Müvekkil arasında vekalete dayalı sözleşmesel bir ilişki kurulduğu gözetilerek, sözleşmesel ilişkinin temelindeki işlemin, tüketici işlemi olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre mahkemelerin görevli olup olmadıklarının belirlenmesi gerekeceği tartışmasızdır. Bu açıklamalar ışığında daireler arasındaki uyuşmazlıkların giderilmesine karar verilmesi gerekmiştir….”
Somut olayda taraflar arasındaki vekâlet ücreti alacağının Alanya ... Asliye Hukuk Mahkemesi ... E. sayılı dava dosyasına dayandığı, bu davada davalı şirketin davacı konumunda olduğu, dava konusunun Manavgat ... Noterliği ... tarihli ... yevmiye nolu düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayandığı, sözleşmede davalı şirketin yüklenici, dava dışı arsa sahiplerinin ise gerçek kişi iş sahipleri oldukları, sözleşmenin hukuken tüketici işlemi mahiyetinde olduğu anlaşılarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelinin düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan tüketici işlemi mahiyetinde olduğu anlaşılarak Mahkememizin eldeki davaya bakmakla görevli olmadığı kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK'nın 115/2. maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, yargı yeri belirlemesi yapıldıktan sonra dosyanın görevli Antalya ... Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2-Mahkememiz kararı istinaf edilmeksizin kesinleşir ise olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından dosyanın re'sen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesine yargı yeri belirlenmesi için gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK'nin 345/1 maddesi gereğince iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı kabil kalmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2024

Katip ...
¸e-imzalıdır

Hakim ...
¸e-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu