T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/364
KARAR NO : 2024/639
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 01/06/2023
KARAR TARİHİ : 16/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı arasında imzalanan borçlu ile ... ve ... arasında sözleşmeler gereği kullandırılan kredi ürünleri ve çek sebebiyle ödeme yapılmaması
üzerine borçlulara karşı müvekkili banka tarafından ihtarnamelerin keşide edildiği, ihtarnamelere rağmen ödeme yapılmaması üzerine davalı borçlu hakkında Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün ... esas sayalı dosyası ile icra takibi başlatıldığı davalı tarafınca borca ve ferilerine itiraz edildiği, yapılan arabuluculuk başvurusunda anlaşma sağlanamadığı, davalı borçlunun borçlu ... nin ortak ve yetkilisi olduğu, ayrıca imzaladığı kefaletname bulunduğu, davalı tarafınca Antalya ...İcra Hukuk Mahkemesi ... esas sayılı dosyası ile istihkak davası ikame edildiği ve davanın devam ettiği, müvekkili alacağının haklı olduğu, hazırlanacak bilirkişi raporuyla söz konusu hususun ortaya çıkacağı, banka kayıtlarına göre borcun ödenmediği belirtilerek, itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; icra takip dosyasında davacı banka alacağına ilişkin dayanak bir belgeye dayanmadığı, müvekkilinin banka ile görüşmesinde belge ve bilgi talebinin karşılanmadığı, haliyle bilinmeyen bir alacak için başlatılan icra takibine müvekkilinin itirazının haklı olduğu, dava dilekçesinde ekte sunduğunu belirtilen belgelerin gönderilmediği, ... ve müvekkili arasında imzalana sözleşmeler gereği kullandırılan kredi ürünleri ve çek sebebinin olduğu belirtilmiş ancak hangi tarih ve hangi kredi ürünü olduğu belirtilmeden davanın ikame edildiği, müvekkilinin dava dışı ... den ... tarihli noter pay devri sözleşmesi ile tüm hisselerini diğer dava dışı borçlu ...’e devrettiği, devir tarihinden sonra şirketle fiili ve hukuki bağının kalmadığı, davacı tarafça belirtilen sözleşmelerin müvekkiline tebliğ edilmemesi nedeniyle bu yönce cevap yazma imkanı olmadığı, dava dışı şirket ve ortağının davacı bankayla çalışmaya devam etmesinde ..., imzası ve şahsi kefaletinin olmadığı, kefalet sözleşmesinin TBK 583.maddesine göre geçerlilik şartlarına haiz olup olmadığının imza ve yazı incelemesiyle yapılmasının gerektiği, müvekkilinin şirkete karşı sorumluluk ve yükümlülüklerinin ... devir tarihinden sonra doğan borçları kapsamadığı, davacının tacir ve banka olduğundan iş ve işlemlerinde herhangi bir tacire oranla daha fazla özenle davranması gerektiği, hal böyle iken kapatılan kredi borcuna istinaden sonradan verdiği krediyi kefillik imzasıyla tahsil etmeye çalışması bankanın ağır kusuru olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Belirtmek gerekir ki; Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. Davacı alacaklı bu davada, borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağın mevcut olduğunu bildirerek, borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini (ve istiyorsa, borçlunun icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini) talep eder (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221).
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; ilgili icra dosyası, uyap sistemi üzerinden iş bu dosya ile ilişkilendirilmiştir.
Mahkememizce deliller toplanmış, dosya bir bankacı ve bir ticaret mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek, rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı banka tarafınca, dava dışı asıl kredi lehtarı ..., dava dışı ... ve davalı ...’ya muhatap keşide edilen Beyoğlu ...Noterliğinin ... tarih ... yevmiye numaralı ihtarnamesinde, ... kat tarihi itibariyle kredili mevduat hesabı, ihtiyaç kredisi ve çek kredisinden doğan banka alacağından toplam ... TL’nin bir gün içerisinde ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağının bildirildiği; İhtarnameyi takiben davacı bankaca davalı ... ve diğer kredi muhatapları aleyhine Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün ... tarih ... esas sayılı dosyasıyla, asıl alacak tutarlarına %45 faiz işletilmesi talebiyle, ... TL. asıl alacak, ... TL. işlemiş faizi, ... TL. gider vergisi, ... TL. asıl alacak, ... TL. işlemiş faizi, ... TL. gider vergisi, ... TL. asıl alacak, ... TL. işlemiş faizi, ... TL. gider vergisi, ... TL. asıl alacak, ... TL. işlemiş faizi, ... TL. gider vergisi, olmak üzere toplam ... TL. tahsili ve takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarlarına %45 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi işletilmesi talepleriyle takibe geçildiği, davalı vekilinin ... tarihli dilekçesiyle, müvekkilinin borcunun bulunmadığı ileri sürülerek borca itiraz edilmesi huzurdaki itirazın iptali davasının konusu oluşturduğu; Davacı banka .../... şubesi ile dava dışı ... arasında ... tarihli ... numaralı çerçeve genel kredi sözleşmesi bağıtlandığı, ayrıca genel kredi sözleşmesinin ... numarası belirtilerek sözleşmeye bağlı ... tarihli kefalet sözleşmeleriyle davalı ... ve dava dışı ...’ün ... TL. üzerinden müteselsil kefil olduklarının dosya kapsamından anlaşıldığı; Davalı ... ve dava dışı ... dava dışı asıl kredi lehtarı şirkete ortak olmakla birlikte, şahsen ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları çerçeve niteliğindeki süresiz kredi genel sözleşmesine dayalı olarak dava dışı asıl kredi lehtarı ... ne her türlü nakdi ve gayri nakdi kredi açılıp kullandırılmasının mümkün bulunduğu; Nitekim kefaletnamelerin ...maddesinde, “... tarihli ... numaralı genel kredi sözleşmesi ile ... tarihli ... numaralı Ticari Kredi kart sözleşmeleri kapsamında kredi alanın kullandığı ve/veya kullanacağı nakdi ve/veya gayri nakdi kredilerden kaynaklanan doğmuş ve doğacak tüm borçlar ile her ne sebeple olursa olsun asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlara kefilin kredi alanla kefil olması işbu sözleşmenin konusunu oluşturmaktır” hususlarının yazılı bulunduğu; Çerçeve kredi sözleşmesi kapsamında açılan ve kullandırılan kredi işlemlerinde müteselsil kefillere bilgi verileceği ayrıca kredi işlemine imzalarının alınacağı yönünde bankayı bağlayıcı mevzuat bulunmadığı, kredi sözleşmesinin düzenlendiği tarihten itibaren açılan kredilerden kefillerin kefalet limiti ve kendi temerrütleri sonuçlarından sorumlu olacaklarının açık olduğu, süresiz bir kredi sözleşmesiyle ilgili kefalet sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça kefaletin, süresiz kredi sözleşmesindeki yapılan işlemle sınırlı olmaksızın, aynı sözleşmeye dayanılarak daha sonra yapılacak kredi işlemlerini de kapsadığının kabul olunduğu; Ne var ki, kefil kefaleti altında yapılmış en son işlemden doğan borcun tamamen ödenmesinden sonra, artık süresiz olan kefaletinin sona erdirilmesi ve bundan böyle aynı kredi sözleşmesine göre, kefaletinin sona erdirilmesinin ve bundan böyle kredi sözleşmesine göre kefaletinde kredi ve borçlandırma işlemi yapılmamasını, kefalet sorumluluğunu üstlenmeyeceği, bankaya ve borçlanacak kişiye usulen geçerli olacak şekilde kendisi tacir ise TTK 18/3 maddesine göre ihbarda bulunması suretiyle bildirmesi durumunda, bankanın talebi gözeterek, kefalet sorumluluğuna son vermesi Türk Medeni Kanunun 2.maddesi düzenlenen ve hukukun tüm alanlarında emredici hüküm olarak uygulanan dürüstlük kurallarının gereği olup, bankanın aynı kredi sözleşmesiyle yapacağı yeni kredi işlemi için kredi müşterisinden yeni bir kefil istemesi gerektiği yargı uygulamasında kabul gören bir görüş olarak geçerliliğini sürdürdüğü; Davacı banka tarafınca dava dışı asıl kredi lehtarı ... ne ... tarihli çerçeve kredi sözleşmelerine dayalı olarak, kredili mevduat hesabı, taksitli ihtiyaç kredisi, ticari kredi kartı konulu nakdi ve hesabı üzerine keşide edilmek üzere çek yapraklarının teslimiyle gayri nakdi kredilerin davalı ... ve dava dışı ...’ün müteselsil kefaleti teminatında açıldığı ve kullandırıldığı, huzurdaki itirazın iptali davasının ise dava dışı şirkete teslim edilen çek yapraklarından ibrazında karşılıksız kaydıyla hamillerine tazmin edilmesiyle nakde dönüşen çek yapraklarından doğan banka alacağına ilişkin olduğu, davacı banka şubesi nezdinde tarafımızca yapılan inceleme sonucunda anlaşılmıştır. Bir başka anlatımla, davaya konu icra takibi dava dışı şirketin davacı bankaya olan sadece nakdi çek kredisinden olan borcuyla ilgili bulunduğu; Dava dışı şirketin davacı banka ... şubesi nezdindeki ... numaralı vadesiz ticari mevduat hesabı üzerine keşide edilmek üzere dava dilekçesi ekinde tevdi edilen ... ve ... tarihli çek karnesi talep ve beyannameleri yanı sıra ... tarihli çek tesellüm makbuzuyla ... numaraları; ... tarihli tesellüm makbuzuyla ise ... numaraları havi çek yapraklarının dava dışı şirkete teslim edilmesiyle, Gayri nakdi çek kredisi tahsis edilmiş olduğunun anlaşıldığı; Ayrıca talebimiz üzerine tarafımıza tevdi edilen çek yaprağı takip kaydı da, Gayri nakdi kredi tesisini gösterdiği; Davacı bankanın ... Şubesi kayıtlarında yapılan incelemede, dava dışı şirkete teslim edilen çek yapraklarından hamillerinin ibrazında karşılıksız oldukları tespit edilen çek yapraklarından her biri için ... yılı yasal ... tutarı olan ... TL. ödenmesi suretiyle; ... tarihinde ..., ..., ... numaralı çeklerin tazminiyle ödenen toplam ... TL’nin ... tarihinde Takip hesabına aktarıldığı ve davacı bankanın ... tarihi itibariyle asıl alacak tutarını oluşturduğu, ... tarihinde ..., ..., ... numaralı çeklerin tazminiyle ödenen toplam ... TL’nin ... tarihinde Takip hesabına aktarıldığı ve davacı bankanın ... tarihi itibariyle asıl alacak tutarını oluşturduğu, ... tarihinde ..., ..., ... numaralı çeklerin tazminiyle ödenen toplam ... TL’nin ... tarihinde Takip hesabına aktarıldığı ve davacı bankanın ... tarihi itibariyle asıl alacak tutarını oluşturduğu, ... tarihinde ... ve ... numaralı çeklerin tazminiyle ödenen toplam ... TL’nin ... tarihinde Takip hesabına aktarıldığı ve davacı bankanın ... tarihi itibariyle asıl alacak tutarını oluşturduğu, Gayri nakdi çek kredisi işlemlerinin nakdi yönünün cari hesap şeklinde çalıştırılan mevduat hesabı ve dolayısıyla kredili mevduat hesabı kredisi niteliğinde olduğu, kredili mevduat hesabı kredilerinin ise TC Merkez Bankası 25.05.2013 tarihli 35 sayılı tebliğiyle 27.05.2013 tarihinden itibaren kredi kartı işlemlerine uygulanacak azami akdi ve gecikme faizini geçmemek üzere sınırlandırılarak bankaların faiz serbestisinden çıkarıldığı, dikkate aldığında, söz konusu çek kredisi kat ve takip tarihi itibariyle ...-... dönemi için TC Merkez Bankasınca belirlenen %16,32 akdi ve %19,92 temerrüt faizine tabi bulunduğu; davalının ... takip tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunduğu, Davacı banka tarafınca, dava dışı ... ne kullandırılan gayri
nakdi çek kredisinden tazminiyle nakde dönüşen çek yapraklarından doğan banka alacağı davalı kefil ...’nın kefalet limiti içerisinde bulunması nedeniyle, davalı kefilin sözü edilen banka alacağının tamamından ve kendi temerrüdünden sorumluluğunun doğduğu; Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, dava konusu nakdi çek kredisi yönüyle takip tarihi ... tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunan davalı kefilin takip tarihi itibariyle kefalet sorumluluğu dört ayrı asıl alacak talebi esas alınarak davacı banka alacağının; (... numaralı üç çek yaprağı yönünden) ... TL asıl alacak, ... TL işlemiş faiz, ... TL BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,92 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanarak;(... numaralı dört çek yaprağı yönünden) ... TL asıl alacak, ... TL işlemiş faiz, ... TL BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,92 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanarak;(... numaralı üç çek yaprağı yönünden)... TL asıl alacak, ... TL işlemiş faiz, ... TL BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,92 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanarak; (... numaralı iki çek yaprağı yönünden) ... TL asıl alacak, ... TL işlemiş faiz, ... TL BSMV üzerinden yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,92 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanarak; genel toplamda ... TL olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı vekilinin itirazları, yeniden rapor veya ek rapor aldırılmasını gerektirir somutlukta görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu doğrultusunda; Davanın kısmen kabulü ile; davalının, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin, dört ayrı alacak kalemi bakımından; (... numaralı üç çek yaprağı yönünden) ... TL asıl alacak, ... TL işlemiş faiz, ... TL BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,92 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanarak; (... numaralı dört çek yaprağı yönünden)... TL asıl alacak, ... TL işlemiş faiz, ... TL BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,92 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanarak;
(... numaralı üç çek yaprağı yönünden)... TL asıl alacak, ... TL işlemiş faiz, ... TL BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,92 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanarak;
(... numaralı iki çek yaprağı yönünden) ... TL asıl alacak, ... TL işlemiş faiz, ... TL BSMV üzerinden yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,92 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanarak; genel toplamda ... TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
İcra inkar tazminatının şartları şunlardır: a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı, b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı, c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı, d)Talep olmalı, e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
Dosyaya baktığımızda; davacı bankanın alacak miktarı likit ( bilinebilir - belirlenebilir - hesap edilebilir) nitelikte olduğundan %20'dan aşağı olmamak üzere davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekmektedir (Emsal mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 09/02/2017 tarih ve 2016/12900 esas 2017/994 karar sayılı içtihatı). Mahkememizce yasal şartların var olduğu kanaatiyle de davacının inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıkladığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE; takibin, dört ayrı alacak kalemi bakımından;
(... numaralı üç çek yaprağı yönünden)
... TL asıl alacak, ... TL işlemiş faiz, ... TL BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,92 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanarak;
(... numaralı dört çek yaprağı yönünden)
... TL asıl alacak, ... TL işlemiş faiz, ... TL BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,92 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanarak;
(... numaralı üç çek yaprağı yönünden)
... TL asıl alacak, ... TL işlemiş faiz, ... TL BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,92 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanarak;
(... numaralı iki çek yaprağı yönünden)
... TL asıl alacak, ... TL işlemiş faiz, ... TL BSMV üzerinden yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,92 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi uygulanarak; genel toplamda ... TL üzerinden,
DEVAMINA;
2-Davacının inkar tazminatı talebinin kabulü ile; hükmolunan miktarın % 20'si üzerinden hesap edilen ... TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan ... TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan ... TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye ... TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- "harç tahsil müzekkeresi" yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda ... TL harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı ... TL'nin haklılık durumu gereği; ... TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; ... TL'nin haklılık durumu gereği, ... TL'sinin davalıdan, ... TL'sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; ... TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; ... TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ... ile davalı vekili ... yüzüne karşı davacı için kesin, davalı yönünden kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/10/2024
Katip ... Hakim ...
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!