T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2024/769 Esas
KARAR NO : 2024/727
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2024
KARAR TARİHİ : 08/11/2024
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin ... işleriyle ilgilenen bir firma olduğunu, davalının ... İlçesi ... mah. ... parselde bulunan arsasının bir takım inşaat işlerinin yapımı konusunda anlaştıklarını, davacı şirketçe gerekli işlemlerin yapıldığını, ... tarih, ... numaralı kalıp, demir ve beton işçiliği açıklamalı kdv dahil toplam ...TL bedelli faturayı kestiğini, ... tarih, ... numaralı ... ve ... kiralama açıklamalı kdv dahil toplam ... TL olan faturayı kestiğini, bu faturaların toplamının ...-TL olduğunu, toplam ... TL'nin ödendiğini, ancak ödenmeyen ... TL ödeme kaldığını, davacı şirketin bu ödemeleri alamayınca Antalya Genel İcra Dairesi ... esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, davalı tarafından açılan takibe itiraz edildiğini, davalı tarafından kötü niyetli olarak takibe itiraz edildiğini belireterek itirazın iptali ile takin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, eser ve hizmet satım sözleşmesine dayalı olarak açılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davalının tacir olup olmadığının tespiti için ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odasına ve Antalya Gelir İdaresi Başkanlığına müzekkereler yazılmış olup, gelen cevaplarda tarafların herhangi bir firma kaydına rastlanmadığı, şirket ortaklığı ve yöneticilik kaydına rastlanılmadığı, vergi mükellef kaydının bulunmadığı hususları bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki esasa ilişkin uyuşmazlığın çözümünden önce, davada HMK'nın 355. maddesi gereğince kamu düzeni nedeniyle re'sen dikkate alınması gereken usule ilişkin aykırılıkların mevcut olup olmadığının tespiti gereklidir. Usule ilişkin aykırılıklar konusunda da öncelikli olarak ve mahkemece re'sen dikkate alınması gereken husus ise, mahkemenin görevli olup olmadığı sorunudur. Zira görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınabileceği gibi, taraflarca da davanın her aşamasında ileri sürülebilir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde bu kanunun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsayacağının belirtildiği, aynı kanunun 3. Maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işleminin ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği, aynı yasanın 73. Maddesinde de tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafın, davalının arsasının bir takım inşaat işlerinin yapılması için sözleşme yapıldığı, sözleşmedeki edimlerin tam olarak yerine getirildiği ancak davalının yapılan işler karşılığında ödemesi gereken bedeli tam olarak ödememesi sebebi ile icra takibi başlatıldığını iddia ettiği anlaşılmış olmakla, davacı yüklenici şirket, mesleki ve ticari amaçla hareket eden ve inşaat ve benzeri hizmetleri sunan özel hukuk tüzel kişisi; davalı ise, arsasına inşaat yapım hizmeti alan kişi konumunda olup bu yönü ile iş sahibi, tüketici sıfatını haizdir. Buna göre davacı şirket, 6502 sayılı Kanun kapsamında eser meydana getirmek ve hizmet satışı sunmakta, davalı ise aldığı hizmet ve yapılan eser karşısında bedel ödemekte olduğundan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görevine girdiği kanaatine varılmıştır.
Sözleşmenin taraflarından olan davacı takibin başlatıldığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı TKHK hükümlerine göre, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibi tüketici konumundadır. O nedenle, bu Kanun’un 73 ncü maddesi uyarınca davaya bakmaya görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleridir. Bu husus kamu düzeninden olduğundan resen gözetilmiştir.
Somut olayda; davacı, davalıya meydana getirilen eser ve hizmet bedelinin tahsili talebiyle başlatılan takibe itirazın iptalini talep etmiş olup, davalının 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici olduğu, uyuşmazlığın temelinde eser ve hizmet sözleşmesi bulunduğu ve taraflar arasındaki sözleşmenin 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici işlemi olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması amacıyla görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 2024/683 Esas, 2024/817 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK'nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK'nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, tarafların 6100 sayılı HMK'nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 08/11/2024
Katip ...
(E-İmzalıdır)
Hakim ...
(E-İmzalıdır)
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!