T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/88 Esas - 2023/396
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/88 Esas
KARAR NO : 2023/396
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 20/02/2023
KARAR TARİHİ : 27/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 20/02/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin uzun yıllardır plastik, ... ve pen imalatı kapı pencere profilleri ürettiklerini, 25.02.2022 tarihli ... başvuru numaralı tasarım başvurusuna ... nolu tasarımlar için yayın aşamasında ... tarafından itiraz edildiğini, .... sıra numaralı tasarımların genel izlenim itibariyle benzer olduğunu ve itirazın kurum tarafından kabulüne karar verildiği, ancak tasarımların benzerliğinin söz konusu olmadığını, mahkemece kullanıcı değerlendirmesi yapılırken dikkate alınması gereken kişinin ara kullanıcı olup yalnızca nihai tüketicinin dikkate alınması müvekkil şirketinin menfaatlerini haksız bir şekilde ihlal edeceğini, davanın kabulü ile, 20.12.2022 tarih ve ... sayılı ... kararının iptali ve davacı adına talep edilen tasarımların tesciline karar verilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılması talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı ... vekili 10/03/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu tasarımlar ile davalı şirkete ait itiraza gerekçe olarak gösterilen tasarımların özellikle dış kenarlarında bulunan tırnakların ve girintilerin benzer olması, odacıkların bölünme şekilleri farklı olsa da sayılarının ve büyüklüklerinin aynı olması nedeniyle bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olarak algılanacakları, müvekkili kurum tarafından tesis edilen ... kararının hukuka uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili 10/03/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının hükümsüzlüğüne karar verilen tasarımları ile müvekkilinin önceden tescil ettirdiği tasarım belgeleri ve marka tescil başvurularında yer alan görseller karşılaştırıldığında davacı tasarımlarının yeni ve ayırt edici olmadığının anlaşılacağını, davalı kurum ... kararının iptali koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan ... kararını iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiğ ... sayılı ... kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait ...-... sayılı tasarımların mutlak anlamda yeni olup olmadıkları, bu tasarımlar ile davalı şirkete ait .... sayılı tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle benzer olup olmadıkları hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, redde mesnet tasarım belgesi celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, özel veya teknik hususlara ilişkin bilirkişi raporu aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ... Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik'in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 25.02.2022 tarihinde ... sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunduğu, çoklu tasarımın tescil edildiği ve 24.05.2022 tarih ve 389 sayılı ...'nde yayımlandığı, davalı şirketin 16.06.2022 tarihli yayına itiraz dilekçesi sunduğu, davacının 07.07.2022 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, .... sayılı kararı ile itirazın kısmen kabulüne ve ...-... sıra numaralı tasarımların tescilinin hükümsüzlüğüne karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 21.12.2022 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tasarım, bir ürünün veya onun bir kısmının görmek veya dokunmak gibi insan duygularıyla fark edilen görünümüdür. Görünüm, ürünü veya onun üstündeki süslemeyi oluşturan çizgilerin, özel şekillerin, çevre çizgisinin, renklerin, biçimin ve/veya malzemenin sonucudur.
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesinde koruma koşulları düzenlenmiş olup, bir tasarımın tescili için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır. 6769 sayılı SMK’nın 56/4. maddesine göre bir tasarımın “yeni” olması o tasarımın aynısının daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması anlamına gelir. Eğer herhangi iki tasarım arasında sadece küçük ayrıntıda farklılık varsa o tasarımlar aynı kabul edilir. Yenilik değerlendirmesinde temel alınan kriter mutlak yenilik, yani dünyada yenilik ilkesidir. Yenilik mutlaktır; çünkü, tescili istenen tasarımın aynısının kamuya sunulması halinde, ...’de dünyanın neresinde, ne zaman yapılmış olursa olsun, yenilik ortadan kalkar. Bundan tescil başvurusunda bulunan tasarımcının haberinin bulunup bulunmaması, hiçbir etki yapmaz.
Ayırt edicilik kriterini düzenleyen 56/5. Madde uyarınca, “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” Bir tasarımın ayırt edici nitelikleri o tasarıma has, yani sadece o tasarıma ait özelliklerdir. Yine 56/5. maddeye göre tasarımlar arasındaki kıyaslama bilgilenmiş kullanıcı tarafından yapılacak olup, 56/6. maddeye göre ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınacaktır.
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı, sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği tasarımın önemli özelliklerini fark eder. Ama bir tasarım uzmanı kadar da bilgi birikimine sahip olmadığı için ayrıntılarla ilgilenmez.
Seçenek özgürlüğü kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 58/2. Maddede “Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” ifadesi yer almaktadır. Bir ürün, tasarımcısına ne kadar seçenek özgürlüğü bırakıyorsa koruma kapsamı da o denli genişler; seçenek özgürlüğü ne denli darsa koruma kapsamı da o denli daralır. Bir ürün işlevini yerine getirebilmesi için ancak belirli bir şekilde tasarlanması zorunluysa, bu ürünün tasarımı hiç koruma görmez.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, tasarım işlem dosyası, itiraza/hükümsüzlüğe mesnet gösterilen dokümanlar, hukuki nitelendirme hariç maddi tespitler barındıran bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu ürünler; plastik grubunda bulunan ... malzemeden imal edilmiş ürünler olup, üretim yöntemi ekstrüzyondur. Bu üretim yönteminde malzeme ısıtılarak hamur kıvamına getirilir ve ardından bir kalıp içerisine itilerek aynı kesitte boylanmış profiller üretilmiş olur. Bilirkişi raporunda, plastikten üretilmiş pencere profilinden bağımsız ürün fotoğrafları örneklendirilmiştir. Örneklendirmeden görüldüğü haliyle ekstrüzyon yönteminde ihtiyaca göre farklı ebat ve şekillerde üretim yapılabilmektedir. Üretim yönteminin temel avantajı sadece dış duvarların üretilmesi marifetiyle malzeme tüketiminden kazanç sağlamaktır. Ancak yine de geniş yüzeylerde oluşan içi boş bölmeleri desteklemek üzere örneklendirmede ikinci sıradaki görsellerde olduğu gibi iç odacıklar oluşturarak yüzeyin desteklenmesi sağlanmaktadır. Dolayısıyla dava konusu ürünlerde olduğu gibi geniş yüzeylerde malzeme tüketimini optimum seviyede kullanarak sağlamlaştırmak için mühendislik çalışmaları sonucu iç destek odacıkları oluşturulması tasarımcının seçenek özgürlüğünü kısıtlamaktadır. Seçenek özgürlüğü için bir diğer konu; üretimde mükemmel koşulları elde etmek için et kalınlığının optimum seviyede tutulması zorunluluğudur. Çok ince veya çok kalın malzeme kalınlıkları üretim ve kullanım esnasında teknik sorunlara yol açabilmekte veya ekonomik açıdan üreticiye dezavantaj sağlayabilmektedir. Bilirkişi raporunda dava dışı firmalara ait çeşitli ... profil kesit fotoğraflarına yer verilmiştir. Fotoğraflardan da görüleceği üzere ... kapı pencere sektöründe ürünlerin ana bileşenlerinin (kasa, kanat vb.) varlığı ve yukarıda bahsedildiği üzere üretim yönteminden kaynaklanan odacıklı yapı ve optimum et kalınlığı yaklaşımı teknik zorunluluktan ileri gelmektedir. Bu açılardan değerlendirildiğinde; davaya konu olan tasarımla aynı teknikte çalışan ... pencerelerde tasarımcının seçenek özgürlüğünün oldukça kısıtlı olmasından dolayı aynı markanın farklı model ürünlerinde dahi kullanılan tip tasarım detayları bulunduğu tespit edilmiştir. Bunun yanında profil tasarımlarında temel farklılık; profillerin iç destek yapısını oluşturan odacıkların tasarımıdır. Tescil edilen tasarımlar seçenek özgürlüğü bakımından ortak noktaları değil sadece yeni ve farklılık gösteren unsurları korurlar. Dolayısıyla tasarımcının seçenek özgürlüğü değerlendirmeye alındığında tasarımların bütünsel anlamda aynı izlenime sahip olması her zaman taklit olduğu anlamına gelmez.
Dava konusu ürün ... pencere ve kapı yapımında kullanılan profillerdir. Bu profiller pencere montajı yapan bayiler tarafından alınan ölçülere göre boylanarak birleştirilmekte ve daha sonra montajı yapılmaktadır. Birleştirme işlemi içi yaygın kullanılan teknik profillerin 45 derece kesildikten sonra özel kalıplarda eritilerek kalıcı olarak birleştirilmesi yoluyla yapılmaktadır. Dolayısıyla bu profiller ara mamül olup ürünün normal kullanımında görünür durumda değildir.
SMK m.64/6-a hükmü uyarınca bir tasarım başvurusu üzerine, başvuruya konu ürünün tasarım tanımına uygun olup olmadığını ... re'sen incelemek durumundadır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese bile gerek ..., gerekse mahkemeye intikal etmesi halinde mahkemelerce re'sen dikkate alınmalıdır.
Somut olayda davaya konu tasarım başvurularının ... profil kesitlerine ilişkin olduğu, söz konusu ürünlerin tek başına teknik olarak nihai kullanımlarının mümkün olmadığı, çeşitli parçalar ile birleşerek nihai ürün oluşturma amacına matuf ara ürün mahiyetinin bulunduğu, profillerin üzerinde bulunan odacık ve çıkıntıların birleşik ürün içerisinde dıştan görülebilir nitelikte olmadıkları, mevcut durum itibariyle ... ürünlerinde kullanılan bu tasarımların nihai kullanımda büyük oranda görülmelerinin mümkün olmadığı, bu nedenle taraf tasarımlarının ortak ve farklı özellikleri kapsamında yapılan değerlendirmelerden ayrı olarak bu mahiyetteki herhangi bir tasarımın korunmasının mezkur düzenlemeler uyarınca da mümkün olmadığı, SMK m.55 hükmü bağlamında davaya konu tasarım başvurularının nihai kullanımda görülebilir özelliklerinin bulunmadığından tasarım hukuku açısından korunmaya layık olmadıkları kanaatine varılmıştır (Aynı yönde bkz; ...).
Her ne kadar davaya konu ... kararında yukarıda yer verilen husus tartışılmasa da, sonuç itibariyle davaya konu tasarımların tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilmesi sonuç bakımından yukarıda yer verilen hususu karşılamaktadır.
Bununla birlikte yargılamada eksiklik bulunmamasını teminen; dava konusu tasarım başvuruları ile mesnet tasarımlar arasında yenilik ve ayırt edicilik incelemesi bakımından aşağıdaki şekilde karşılaştırma yapılmıştır:
Somut olayda hali hazırda alınmış bir tescil ve bu tescil dayanak alınarak iptal edilmiş bir tescil ele alındığı için, bu tescil açısından bir bilgilenmiş kullanıcı tespit edilmesi zorunluluğu doğmaktadır. Davaya konu profillerin kesitlerinin görülebileceği ve bu kesitlerin ayırt edici unsur olarak ele alınabileceği normal kullanım hali onların ara mamül olarak incelendiği ve satın alındığı aşama olacaktır. Bu noktada dava açısından bilgilenmiş kullanıcı ... kapı pencere sektöründe faaliyet gösteren, tescile konu olan profilleri satın alarak son ürüne dönüştüren ve bunların son kullanıcılara satış ve pazarlamasını yapan bir kişi veya kuruluş olarak tanımlanacaktır. Bu kişi/kuruluş profil üreten firmaları ve ürünlerini bilen; aynı şekilde piyasadaki aksesuarları bilen; profillerin pencereye dönüştürülmesi konusunda yüksek teknik beceriye sahip; firmaların kataloglarında bulunan onlarca farklı profili birbirinden ayırt edip tanımlayabilecek ve farklı firmaların ürettikleri profilleri uzmana yakın seviyede ayırt edebilen bir bayi olarak tanımlanacaktır. Kısaca ... profil alıp pencere imal eden bayi olarak ifade edilen bu bilgilenmiş kullanıcılar genellikle farklı firmaların markaları altında çalışan ve son kullanıcıya bu üretici firmaların kanallarından da ulaşabilen bir nevi firmaların müşteri temsilciliğini yapan bayilerdir. Bu bayiler firmalarla anlaşarak sadece o firmanın ürününü satmaktadır. Dolayısıyla bu firmaların profilleri satın alırken görüştükleri kişiler profil üretici firmaların satış personelidir. Satın alma sürecinde satın alma kararı vermeden önce ürünleri kataloglar üzerinden değerlendirmenin ötesinde profil numuneleri alıp örnek üretim yapıp deneyebilecek kapasitededirler. Bu açıdan bakıldığında son kullanıcı olarak satış bayilerini ele aldığımızda değerlendirmeye aldığımız ürün bir pencere olmaktan çıkmakta ve profilin kendisi haline gelmektedir ve SMK md. 56’da bahsedilen parçaların ürünün normal kullanımında görünür olması gerekliliği karşılanmaktadır. Bu haliyle ürünün normal kullanımı profillerin bir pencereye dönüştürülmesi sürecini ifade etmektedir ve bu süreçte pencere satın alan bir son kullanıcıya görünür olmayan kesit detaylarının hepsi görünür olmaktadır.
Belirtilen açıklamalar ışığında; genel form tasarımı açısından davacı tarafa ait ... sayılı tasarımlar ile davalı tarafa ait ... sayılı tasarımın ortak ve farklı özellikleri incelendiğinde;
• Taraflara ait profil tasarımlar üzerinde bilirkişi raporunda yer verilen tabloda yapılan ve kırmızı renk ile gösterilen kısımların birbirlerine çok benzediği, tırnak, genel uzunlukları, formları ve odacıkları itibariyle ortak noktalarının oldukça yoğun olduğu,
• Odacıkların davacı taraf profillerinde farklılığı var gibi gözükse de genele etkisinin yoğun olmadığı bu sebeple de benzerliğin yoğunluğunu azaltamadığı gözlenmiştir.
Genel form tasarımı açısından davacı tarafa ait .... sayılı tasarımlar ile davalı tarafa ait ... sayılı tasarımın ortak ve farklı özellikleri incelendiğinde;
• Taraflara ait profil tasarımlar üzerinde bilirkişi raporunda yer verilen tabloda yapılan ve kırmızı renk ile gösterilen kısımların birbirlerine çok benzediği, tırnak, genel uzunlukları, formları ve odacıkları itibariyle ortak noktalarının oldukça yoğun olduğu,
• Odacıkların davacı taraf profillerinde farklılığı var gibi gözükse de genele etkisinin yoğun olmadığı bu sebeple de benzerliğin yoğunluğunu azaltamadığı gözlenmiştir.
Sonuç olarak; dava konusu tasarımların, itiraza/hükümsüzlüğe mesnet alınan tasarımlar karşısında ayırt edici olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90 TL'nin düşümü ile bakiye kalan 89,95 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 25,500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL peşin harç, 179,90 TL başvurma harcı, 51,20 TL vekalet harcı, 140,00 TL posta-tebligat masrafı, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.196,42 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ... tarafından yapılan 25,60 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ...'ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re'sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde .... Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2023
Katip ...
E-imza
Hakim ...
E-imza
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!