T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/377 Esas - 2023/409
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/377 Esas
KARAR NO : 2023/409
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 10/10/2022
KARAR TARİHİ : 04/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 10/10/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ..., güvenlik ve görüntülü diyafon sistemlerindeki 20 yıllık tüm bilgi, birikim ve tecrübelerini ... çatısı altında buluşturmakta olduğu, %100 yerli sermaye ve yerli yazılımla ...'nin teknoloji şirketi olarak hayatı kolaylaştıran mobil çözümler sunmakta olduğu, müvekkilinin tescil ettirmek istediği marka ile davalı yanın markası karşılaştırıldığında; gerek görsel anlamda gerekse markada kullanılan ibareler karşılaştırıldığında, bütünü itibariyle orta düzeyde tüketicilerde bıraktığı genel izlenim çerçevesinde birbirleriyle herhangi bir benzerlik ve işletmeler arasında ekonomik ve organik bir bağ olduğunun düşünülmesine yol açacak düzeyde bir benzerlik oluşturmadığı, davalı yanın benzerlik incelemesinde mesnet markalar olarak gösterdiği “...” esas unsurlu markasının gerek ... unsuru bakımından gerekse de görsellik unsuru bakımından tamamen farklı olduğu, tüketiciler nezdinde her iki markanın aynı kaynaktan geldiği izlenimi yaratmadığı, markaların birbirinden tamamen farksız, ilgisiz markalar olduğu, markaların tamamen farklı kaynaklardan geldiği, iki farklı ticari işletmeyi işaret ettiğinin daha ilk bakışta anlaşılabileceği, müvekkili şirket adına tescilli “...” esas unsurlu markasını nizasız ve fasılasız surette kullanarak ayırt edicilik kazandırmış, iyi bilinen tanınmış bir marka haline getirmiş olduğu, müvekkili şirketin ... esas unsurlu markasını ilk defa kullanan ve ayırt edici nitelik kazandıran hak sahibi olarak ... nezdinde de adına tescil ettirerek kullanmaya devam etmekte olup söz konusu marka üzerinde öncelikli ve üstün hak sahibi olduğu, müvekkili şirket tarafından, “...” ibareli markanın uzun yıllardan beri tüketiciler nezdinde bilinirliği sağlanarak kullanılmakta olduğundan müvekkilinin bilinmiş markalarının hem ... Sözleşmesi’nin 1. Mükerrer 6. Maddesi ve ... 16/2. Maddesine göre normal markalardan daha geniş bir şekilde korunması gerektiği, hususlarını beyan etmekte, ... ’nun 11.08.2022 tarih ve ... sayılı ... kararının iptaline ve ... sayılı markanın tescil işlemlerinin devamına ve ... nezdinde 2022/180 esas numarasıyla davalı aleyhine kullanmama nedeniyle iptal davası ikame edildiğinden dolayı huzurdaki yargılama bakımından önem taşımakta olduğundan söz konusu davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmektedir.
CEVAP:
Davalı ... vekili 25/10/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalının yapmış olduğu itiraza karşı başvuru sahibi tarafından, itiraza mesnet markaya ilişkin olarak tescil kapsamındaki tüm mal ve hizmetler bakımından kullanım ispatı talep edilmiş olduğu, yapılan inceleme sonucu, kullanım ispatı talebinin geçerli ve incelenebilir nitelikte bir talep olduğu, SMK m. 19/2 hükmünün uygulanma koşullarının mevcut olduğunun anlaşıldığı, itiraz sahibi/davalı tarafından sunulan kullanıma ilişkin belgelerin incelenmesi sonucu bahse konu markanın "..." mallarında kullanımının ispatlandığının tespit edilmiş olduğu, bu çerçevede inceleme yapılmış olduğu, bu kapsamda ilk olarak kısmi redde konu olan mal ve hizmetler ile başvuru kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olduğu ve Kanun kapsamında aranın ilk şart olarak mal ve hizmet benzerliği koşulunun somut olayda mevcut olduğunun görüldüğü, davacı vekilince itiraz ve dava dilekçelerinde çok sayıda Kurum ve Mahkeme kararına yer verilmişse de her somut olayın kendi özgün koşullarına göre değerlendirilmesi gerektiği, sunulan kararların emsal teşkil etmesi ve hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 6/3. maddesinde, tescilsiz kullanımın, “başvurularla ilgili nispi ret sebebi” olarak düzenlenmiş olduğu, buna göre bir işaretin marka olarak tescilsiz kullanımı, kişiye üçüncü kişilerce yapılan marka tescil başvurusuna itiraz etme ya da markanın tescili halinde hükümsüzlüğünü talep etme hakkı tanımakta olduğu, önceye dayalı kullanım nedeniyle gerçek hak sahipliği iddiası kişiye kendi markasını tescil ettirme hakkı vermediği, bu nedenle davacı tarafça ileri sürülen fiilen kullanımdan kaynaklanan önceye dayalı kullanım/gerçek hak sahipliğine ilişkin iddia ve taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacı vekilince dava dilekçesinde ... sayılı marka başvurusunun tesciline karar verilmesi talep edilmiş ise de işbu talebin yasal dayanağı bulunmadiği, mahkemece idarenin yerine geçme anlamı taşıyacak şekilde, idari işlem niteliğinde karar verilemeyeceği hususlarını beyan etmekte ve davanın reddini talep etmektedir.
Davalı ... ... İNŞAAT SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. şirketi vekili 12/11/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile aynı sektörde 2020 yılında faaliyete başlayan davacının, ticaret unvanını ve markasını seçerken basiretli bir biçimde davranmak, başkalarının markaları ile haksız rekabet ve iltibas oluşturan ibareleri kullanmaktan uzak durmak ile yükümlü olduğu, davacının “...” ibareli ticari unvanı ve marka tescil müracaatı, müvekkilinin aynı/ilişkili sektördeki “...” ibareli ticari unvan ve markası ile iltibas oluşturmakta olduğu, davacının, “...” ibareli ticari unvanı ve marka tescil müracaatı yaparak TTK’dan kaynaklanan basiretli tacir gibi davranma, kontrol mükellefiyetlerini ihlal ederek taraflar arasında husumet oluşmasına sebebiyet vermiş iken, huzurdaki davanın evvela TMK 2. maddesindeki bir hakkın kötüye kullanımı yasağını ihlal etmesi sebebi ile reddi gerektiği, “...” ibareli markanın, herhangi bir tanınmışlığı olan marka olmadığı, davacı şirketin 2020 yılında yaptığı tescil müracaatına vakıf olan müvekkilinin, sessiz kalmamış ve yasal haklarını kullanmış olduğu, ... kayıtları incelendiğinde davacının 2020 yılında kurulduğunun, dosya kapsamı ile ... sayılı marka tescili müracaatının da 2020 yılında yapıldığının görülmekte olduğu, TPMK kayıtları incelendiğinde davacı adına herhangi bir tanınmış marka tesciline rastlanmadığı, davacının tanınmış marka iddiasını ispatlayacak herhangi bir delil sunamadığı, davacının “...” ibareli 09. sınıftaki marka tescil müracaatı ile müvekkiline ait “...” ibareli 09. sınıftaki tescilli marka arasında net bir iltibas ve kanunda öngörülen birden fazla tescil engelinin mevcut olduğu, davacının, müvekkilinin 09. Sınıfta ... numarası ile tescilli olan "..." markasının 5 yıl kullanılmaması sebebi ile hükümsüzlüğü için, ... E. sayılı dosyası ile hükümsüzlük davası açtığını, bu davanın huzurdaki davanın neticesini etkileyeceğini ileriye sürmüş ve ... E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiş olduğu, davacının davasının Kurum tarafından tesis edilen kararın (idari işlemin) iptaline yönelik olduğundan, Kurum’un karar tarihi itibari önündeki dosya içeriğine ve kayıtlarına göre karar verdiğinden, dava sonrasında gelişecek birtakım durumların, ...’nın ... sayılı kararının hukuka uygunluğunu değiştirmeyeceği, bu hali ile bekletici mesele kararı evvela huzurdaki davanın mahiyetine aykırı olduğu, müvekkilinin ... numaralı markasını tescilli olduğu sınıfta etkin ve yaygın biçimde kullanmakta olduğu, ... numaralı markanın 09. sınıftaki bir takım mallarda hükümsüzlüğüne karar verilme ihtimalinde dahi, davacının aynı yahut ilişkili sınıfta iltibas oluşturan ibareyi kötü niyetle marka olarak tescil ettirmek istediği gerçeğinin değişmeyecek olduğu, SMK 6. maddesindeki tescil engellerinin ortadan kalkmayacağı, müvekkili herhangi bir marka tescili olmasa dahi, gerçek ve tek hak sahibi olduğu, davacının kötü niyetli ve iltibas oluşturan marka tesciline müsaade edilmesinin hukuken olanaksız olduğu, bu sebeple; davacının davanın mahiyetine uygun olmayan, HMK 30. maddesine aykırı ve yargılamayı uzatmaya matuf ... E. sayılı dosyasının beklenmesi talebinin reddinin gerektiği, davacının dava sonunda markasının tesciline karar verilmesi talebinin hukuki mesnetten yoksun olduğu, hususlarını beyan etmekte ve davanın reddini talep etmektedir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan ... Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği ... sayılı ... kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait ... sayılı "...+..." ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait redde mesnet ... sayılı marka arasında "Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri.Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, ... ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)" mal ve hizmetleri bakımından ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacı tarafından ileri sürülen kullanmama def'inin yerinde olup olmadığı, .... Esas sayılı dava dosyasının iş bu dava bakımından bekletici mesele yapılmasının gerekip gerekmediği, davacı yanın müktesep hak iddiasının yerinde olup olmadığı, davacının gerçek hak sahipliği ve tanınmışlık iddialarının nispi tescil engelini bertaraf etme kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka başvuru dosyası ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, özel ve teknik hususlara ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ... Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik'in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 16.12.2020 tarihinde "...+..." ibareli ... sayılı tescil başvurusunda bulunduğu, ...'nca 12.04.2021 tarih ve 370 sayılı ...’nde başvurunun yayınlandığı, davalı şirketin 08.06.2021 tarihinde SMK m.6/1 ve m.6/6 hükümleri kapsamında .. sayılı markaları mesnet göstererek yayına itiraz dilekçesi sunduğu, davacı şirketin 02.09.2021 tarihli itiraza karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği, dilekçesinde ... ve ... sayılı markalara ilişkin olarak kullanmama def'i ileri sürdüğü, davalı şirketin 12.10.2021 tarihli marka kullanım ispat formu ibraz ettiği, ...'nca SMK m.6/1 hükmü gereği itirazın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, marka başvurusu kapsamından "Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri.Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, ... ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)" mal ve hizmetlerinin çıkarıldığı, redde mesnet olarak ... sayılı markanın gösterildiği, bu karara karşı davacı tarafından 15.03.2022 tarihinde itirazda bulunulduğu, itirazı değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun ... sayılı ... kararı ile; itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 11.08.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İlk olarak belirtilmesi gerekir ki; davacı vekili her ne kadar redde mesnet markanın iptaline ilişkin ... Esas sayılı dava dosyasının neticesinin iş bu dava bakımından bekletici mesele yapılmasını talep etmişse de, söz konusu argümana itibar edilmemiştir. Zira; ..... ve Hukuk Genel Kurulunun yerleşmiş uygulamasına göre (....) ... kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilebilmelidir. ... kararının verilmesinden sonra gerçekleşen olguların ... kararının iptali için açılan davalarda önemi haiz olmadığı, zira kurumun karar aldığı tarihteki koşulları değerlendirmek suretiyle dava konusu yapılan kararı oluşturduğundan hareketle; redde mesnet markanın iptali davasının görüldüğü .... Esas sayılı davanın sonucunun iş bu dava bakımından bekletici mesele yapılması isteminin reddine karar verilmiştir.
Yine; iş bu dava salt ... kararının iptali istemine ilişkin olarak açıldığından, marka işlem dosyası ile sınırlı olarak inceleme yapılmış olup, marka işlem dosyasında yer almayan, ancak; dava aşamasında ibraz edilen evrak değerlendirme dışında bırakılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de ... tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre ... tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet marka, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Redde mesnet olan ... sayılı "..." ibareli markanın tescil tarihi itibarıyla SMK 19/2 madde hükmüne tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı şirket tarafından itiraz aşamasında Kurum nezdindeki marka işlem dosyasına aşağıdaki bilgi ve belgeler sunulmuştur:
1-Davalı şirket tarafından 2019, 2020 ve 2021 yıllarında düzenlenen birer fatura örneği,
2-Katalog, Fiyat Listesi ve Ürün Kodları (faturalarda yer alan ürün kodlarının açıklamaları.),
3-Ürün, Ambalaj ve Tabela Örnekleri (Mal veya hizmetin sunumuna ilişkin A4 boyutunda taranmış ambalaj ve ürün görselleri.),
4-Reklam, Tanıtım ve Promosyon (Fuar Katılım evrak ve görselleri ve ürün kataloğu),
5-Ticari Faaliyete İlişkin Bilgiler.
Davalı şirketin marka işlem dosyasına 16.12.2020 tarihinden öncesini kapsayacak şekilde 1 adet 20.11.2019 tarihli ve 1 adet 16.11.2020 tarihli fatura sunmuş olduğu görülmüştür.
Sunulan katalogtan sadece bir tanesinin üzerinde 2015-2016 yılına ait olduğuna ilişkin tarih bilgisi bulunduğu, diğer kataloglarda ve fiyat listesi gibi dokümanlarda sadece 50. yıl, 53. yıl gibi kuruluştan itibaren faaliyette olunan sürenin belirtildiği görülmektedir.
Marka işlem dosyasında yer almayıp dava aşamasında davalı şirketçe ibraz edilen evrak değerlendirme dışı bırakılarak inceleme yapıldığında; davalı şirketin marka işlem dosyasına 16.12.2020 tarihinden öncesini kapsayacak şekilde 1 adet 20.11.2019 tarihli ve 1 adet 16.11.2020 tarihli fatura sunmuş olduğu, markanın tescili kapsamında yer alan malların türü dikkate alındığında, sunulan 2 adet faturanın ciddi kullanımı kanıtlamada yeterli olmadığı, davalı tarafından sunulan belgelerin birçoğunda tarihin bulunmaması direkt olarak kullanımı ispat için yeterli olmadığı anlamı taşımamakla birlikte, marka işlem dosyasına sunulan, üzerinde tarih bulunmayan katalog, fiyat listeleri, ürün görselleri, fuar katılım görselleri gibi dokümanların faturalar ve/veya üzerinde tarih bulunan bütüncül değerlendirme yapılmasını sağlayacak başkaca deliller ile desteklenmediğinden tek başlarına markanın ciddi kullanımını kanıtlamada yeterli olmadığı, dolayısıyla; salt marka işlem dosyası kapsamında yer alan delillerin “...” ibareli redde mesnet markanın 16.12.2020 tarihinden önce tescil kapsamında yer alan mallarda ...’deki ciddi kullanımını kanıtlamada yetersiz olduğu, redde mesnet markanın kullanımı ispatlanamadığından SMK m.19/2 hükmü uyarınca SMK m.6/1 hükmü bağlamında yapılacak incelemede dikkate alınmaması gerektiği, oysa ki; somut olayda davalı ...'in redde mesnet bu markanın bir kısım emtialarda kullanıldığının ispatlandığını kabulü ile yapmış olduğu SMK m.6/1 hükmü değerlendirmesinin hukuka aykırı olduğu tespit edildiğinden ve bu sebeple davanın kabulü ile; ... sayılı ... kararının iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; ... sayılı ... kararının İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL'nin düşümü ile bakiye kalan 189,15 TL'nin müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 3.500,00 TL bilirkişi ücreti, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 481,00 TL posta-tebligat ücreti olmak üzere toplam 4.199,32 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı ... ... İNŞAAT SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harcına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı kurum vekili, davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ... Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2023
Katip ....
E-imza
Hakim ...
E-imza
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!