WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 5. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/317 Esas - 2023/29
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/317 Esas
KARAR NO : 2023/29

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 26/08/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 26/08/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; ... Şirketi'nin 1920 yılında ...’da kurulan ....’nin
iştiraki olduğunu, müvekkili şirketin 2012 yılında kurulmuş ve faaliyete başlamış olup ... ’nun denetimi sonucu
verilen yetki doğrultusunda organik tarımda kontrol ve belgelendirme hizmeti
vermekte olduğunu, hizmetlerini ulusal ve uluslararası standartların
şartlarına göre sürdürmeyi ilke olarak kabul etmiş olup belgelendirme sürecini kalite
esaslarına dayandırarak kendi kalite anlayışına bağlı kalmayı değişmez etik kural
olarak kabul etmiş olduğunu, müvekkilinin “...” marka başvurusunun SMK 6/1 uyarınca davalı
... Traktör’ün “... ...” markasına karşı herhangi bir
iltibas yaratmamakta olduğunu, markalar arasında görsel, fonetik ve kavramsal farklılık bulunmakta olup söz konusu markaların herhangi bir
benzerliği ve karıştırılma tehlikesi bulunmamakta olduğunu, müvekkili şirketin markasını kullandığı iştigal alanı ile
davalının faaliyet gösterdiği sektörlerin birbirinden tamamen
farklı olduğunu, her ne kadar sınıfların benzerlik açısından bir bağlayıcılığı
olmasa da davalı tarafından “... ...” markasının 45 sınıfta
birden tescil edilmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmamakta olduğunu, davalının markasında yer alan “...” ibaresinin ayırt
ediciliği düşük olduğundan ve markada herhangi bir ...
unsuru da bulunmadığından, bu yönde bir markanın tekel altına
alınmasına izin verilmesinin hukuken mümkün olmadığını beyanla; ... sayılı ... kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı ... vekili 14/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Redde mesnet ... sayılı
markanın "... ..." ibaresinden oluşmakta olup, başvuru kapsamından çıkarılan mal ve hizmetler
ile aynı/benzer mal/hizmetleri kapsamakta olduğunu, redde mesnet markada asli unsur olarak
yer alan “...” ibaresinin ayırt edilemeyecek derecede benzeri olan "..." ibaresinin davaya
konu marka başvurusunda asli unsur olarak kullanılmış olduğunu, bahse konu ibarenin, başvuru
kapsamından çıkarılan mal/hizmetler yönünden tanımlayıcı, tasvir edici yahut nitelik
bildirici bir ibare olmadığını, dolayısıyla bu mallar yönünden ayırt edici bir ibare olduğunu, anılan
işaretin davacı başvurusunda aynen tekrarlanmış olup markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal
olarak benzerlik bulunmakta olup markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmakta olduğunu, işaret
benzerliği ile birlikte başvuru kapsamından çıkarılan mallar yönünden ayniyet/benzerlik şartının
gerçekleşmiş olduğunu, başvuru kapsamından çıkarılan malların tüketicisinin ortalama bilince sahip tüketici
olup bu hali ile markalar arasında SMK 6/1 anlamında karıştırılma ve iltibas ihtimaline sebebiyet
verecek düzeyde benzerlik bulunduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili 16/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; ... ibaresinin, müvekkili şirket adına ... nezdinde tescilli ve tanınmış bir marka olduğundan SMK 7/2 maddesi gereğince müvekkili şirketin ... markası nezdinde korunan üstün hakkı olduğunu, müvekkili şirketin, ... markası üzerindeki üstün hakkına dayalı olarak seri marka oluşturmak amacıyla “... ” asli unsuru ve kökünden oluşan markaları tescil ettirerek, koruma altına almış olduğunu, bu kapsamda ... markalarını tescil ettirerek bunlara seri marka niteliği kazandırmayı başarmış olduğunu, davacı tarafın iştigal alanlarının farklı olması sebebiyle hizmetlerin farklı olduğu iddiasının tamamen haksız olup ... tarafından gösterilen gerekçenin yerinde olduğunu, ... Sayılı ... markasının tescil edilmesi durumda müvekkili şirketin markasının tanınmış marka olması ve ana unsuru olan "..." ibareli markalar ile iltibas yaratma durumu ve rekabete yol açacağı kuvvetle muhtemel olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan ... Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği ... sayılı ... kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait ... sayılı "...+..." ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait redde mesnet alınan ... sayılı "... ..." markası arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, davalı şirketin kötü niyetli olduğu iddiasının nispi tescil engelini bertaraf etme kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, redde mesnet marka tescil belgesi celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ... Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik'in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacı şirketin 18.03.2021 tarihinde ... sayılı "...+..." ibareli 35, 41 ve 42. sınıflarda bulunan bir kısım hizmetler bakımından tescil başvurusunda bulunduğu, yapılan ilk incelemeler sonrasında başvurunun 17.05.2021 tarih ve 372 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davalı yanın 17.06.2021 tarihinde ... sayılı markalarını mesnet göstererek 6769 sayılı SMK’nın m.6/1, 6/5, 6/6 ve 6/9 hükümleri kapsamında itirazda bulunduğu, davacının bu itiraza karşı 02.08.2021 tarihli karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği, yayına yapılan itirazın ...'nca SMK m.6/1 hükmü uyarınca ... sayılı marka mesnet alınarak kabul edildiği, başvurunun reddine karar verildiği, davacı yanın 11.03.2022 tarihli dilekçesi ile iş bu karara itirazda bulunduğu, davalı yanın 04.04.2022 tarihli itiraza karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği, karara yapılan itirazı değerlendiren ...'nun ... sayılı ... kararı ile itirazın ve başvurunun reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 27.06.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de ... tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre ... tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet marka ve tüm dosya kapsamına göre;
İlk olarak belirtilmelidir ki; davalı şirketin kötü niyetli olduğu iddiası, davaya konu ... kararının iptali istemini sağlayamayacaktır. Zira; davalı kurumun, dava konusu marka başvurusuna yöneltilen SMK m.6/1 hükmü uyarınca itiraz sebebini incelerken muterizin kötü niyetli olup olmadığını irdeleme yönünde bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu husus, itiraza mesnet gösterilen markanın olası bir hükümsüzlüğü davasında gündeme gelebilecektir.
Dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan "35.SINIF: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, ..., bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar. Gübreler ve topraklar. İşlenmemiş suni reçineler ve işlenmemiş plastikler. Yangın söndürücü maddeler. Kırtasiye, tıbbi ve ev içi kullanım amaçlı olanlar hariç yapıştırıcılar. Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici-ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler. Katı yakıtlar: kömürler, odun. Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları. Aydınlanma amaçlı mumlar, fitiller, yarı mamul vakslar, balmumları (vakslar), parafinler. Elektrik enerjisi. Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Aynalar. Arı kovanları, suni petekler ve petek çıtaları. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Sepetler, balıkçı sepetleri. Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. Araç tekerlekleri için metalden olmayan takozlar. İşlenmemiş ... ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) 41.SINIF: Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri. 42.SINIF: Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri. Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri (reklam amaçlı tasarım ve peyzaj tasarımı hariç). Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.", redde mesnet ... sayılı marka kapsamında yer alan 35, 41 ve 42.sınıftaki hizmetlerle aynı veya aynı türdür.
Dava konusu marka başvurusu incelendiğinde; kelime, ... ve renk unsurlarından oluştuğu, yeşil renkli ... figürünün sağında mavi ve vurgulu bir şekilde "..." kelimesinin yer aldığı, bu kelimenin hemen yanında yine mavi renk ile ancak nispeten ince yazı tipi ile "..." kelimesine yer verildiği tespit edilmiştir. Markanın genel görünümü içinde ön plana çıkan unsurun "..." kelimesi olduğu tespit edilmiştir. Zira bu kelime kalın yazı tipi ile vurgulu olacak şekilde dizayn edilmiş olup, markanın başlangıç kısmında bulunan ... unsuru da bu kelimeye çağrışım oluşturacak niteliktedir. "..."; Arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerin tanelerini taşıyan kılçıklı başı anlamına gelmektedir. Söz konusu anlamı itibariyle "..." kelimesinin davaya konu hizmetleri doğrudan tasvir eden, onların karakteristik özelliklerinden herhangi birini doğrudan ilgili tüketici kesiminin aklına getiren bir sözcük olmadığı, bu nedenle davaya konu hizmetler bakımından somut ayırt edici niteliği haiz bir ibare olduğu tespit edilmiştir.
Redde mesnet marka incelendiğinde; "... ..." ibaresinden oluştuğu, salt kelime markası olduğu, iki ayrı kelimeden oluştuğu, "..." ibaresinin ...'de bilinen bir anlamının bulunmadığı, söz konusu sözcüğün "..." sözcüğünün kısaltılmışı şeklinde dizayn edildiği, bu sözcüğün ... bir kelime olup ... "..." anlamına geldiği tespit edilmiştir. Davaya konu hizmetler bakımından redde mesnet markanın esaslı unsurlarından en azından birinin "..." kelimesi olduğu tespit edilmiştir. Zira söz konusu sözcük markanın başlangıç kısmını oluşturmakta olup, markanın genel görünümü içinde görsel, işitsel ve kavramsal olarak bağımsızlığını korumaktadır.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; gerek kapsamlarındaki hizmetlerin aynı veya aynı tür olması, gerekse markaları oluşturan işaretlerin müştereken "..." kelimesini içermesinden kaynaklı olarak, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunduğu, markalarda yer alan sair unsurların markalar arasındaki benzerliği bertaraf etmeye yeter derecede ayırt ediciliklerinin bulunmadığı, buna göre; daha önce redde mesnet markayı gören, işiten, bu markalı hizmetlerden yararlanan ilgili tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu marka başvurusunu davaya konu hizmetler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı redde mesnet marka ile ilişkilendirebileceği, bu marka ile redde mesnet markanın aynı ticari kökenden geldiği hususunda yanılsamaya düşerek tüketim tercihinde bulunabileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi bu kez marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL'nin düşümü ile bakiye kalan 99,20 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 11,50 TL vekalet harcı, 135,00 TL posta ücreti olmak üzere toplam 307,90 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ... tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ...'ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re'sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ... Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2023

Katip ...
E-imza

Hakim ...
E-imza

UYAP Entegrasyonu