T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/199 Esas - 2023/105
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/199 Esas
KARAR NO : 2023/105
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 03/06/2022
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/04/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 03/06/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 1970 yılından bu yana faaliyette bulunduğunu, ... nezdinde marka ve tasarım tesciline sahip olduğunu, ... ülkelerinin yanı sıra, .... gibi ülkelere ürün sattığını, yurt dışında .... gibi zincir mağaza ve marketlerde ürünlerini satışa sunduğunu, sadece porselen yemek takımlarıyla değil, porselen obje ve sofra tasarım aksesuarları da ürettiğini, dava konusu tasarım tescil başvurusunun yayınlanması üzerine davalı tarafından yapılan itiraz sonucunda müvekkilinin .... sıra numaralı tasarımlarının itiraza gerekçe olarak gösterilen ... sıra numaralı tasarım karşısında ayırt edici olmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini, müvekkilinin tasarımları ile mesnet gösterilen tasarımın, ürünün yapısı gereği zorunlu olan form dışında ortak bir yanlarının olmadığını, müvekkilinin tasarımlarının yeni ve ayırt edici olduğunu belirterek; ... sayılı ... kod numaralı tasarım başvuruları bakımından verilen ... sayılı ... ... kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı ... vekili 21/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiasının aksine davaya konu .... sıra numaralı tasarımlar ile redde gerekçe olarak gösterilen tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle benzer olduğunu, tasarımların genel görünümünün çok benzer olduğunu, dava dilekçesinde farklı olduğu bildirilen hususların gerçeğe aykırı olduğunu, aksi düşünülse dahi bu farklılıkların küçük ayrıntı olarak kaldığı, dolayısıyla yenilik ve ayırt edicilik kriteri şartının sağlanmadığını, dava konusu ... Kararının 6769 sayılı SMK hükümlerine uygun tesis edilmiş olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili 28/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının huzurdaki dava konusu tasarımlara benzer bir tasarım tescil başvurusunda daha bulunduğunu, bahse konu fincan tabağı tasarımının müvekkilinin tasarımı karşısında yeni ve ayırt edici olmadığı gerekçesiyle hükümsüzlüğüne karar verildiğini, tasarımlar karşılaştırıldığında; davacının davaya konu tasarımının, yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini sağlamadığını, müvekkilinin tasarımının neredeyse aynısının davacı tarafça tescil ettirilmeye çalışıldığını, bilgilenmiş kullanıcı nezdindeki genel izlenim üzerinden değerlendirme yapıldığında; davacının iptal edilen tasarımlarının müvekkiline ait tasarım ile aynı olduğunu, tabak tasarımları üzerinde çok çalışılan ve seçenek özgürlüğü çok geniş bir alan olduğunu, tasarımda seçenek özgürlüğü bu denli geniş iken davacının, doğrudan müvekkiline ait tasarımın aynısını tescil ettirme gayretinde olduğunu, davacının dava konusu tasarımda bulunduğunu iddia ettiği rölyef vb. farklılıkların tasarımın genel görünümüne bir etkisinin olmadığını, tasarımlarda asıl korunan hususun görünüm olduğunu, davacının tasarımlarının da tıpkı müvekkilinin tasarımında olduğu gibi aynı iç içe geçmiş dairesel görünümle elde edildiğini, genel görünüm itibariyle müvekkilinin tasarımıyla aynı olan bir tasarımın söz konusu olduğunu, küçük ayrıntılardaki farklılığın önem teşkil etmediğini ve bu durumda da tasarımların aynı kabul edileceğini belirterek; açılan davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan ... Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği ... sayılı ... kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait ...,4 sayılı tasarımların yeni ve ayırt edici olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, maddi vakıalar hususunda bilirkişi raporu aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ... Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik'in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacı şirketin 01.06.2021 tarihinde ... sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunduğu, çoklu tasarımların tescil edildiği ve ...'nın 26.07.2021 tarihli 369 sayılı ... tescilin yayımlandığı, davalı şirketin ... numaralı tasarımlar bakımından yayına itiraz ettiği, davacının itiraza karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği, ... sayılı kararı ile; "İtirazın kabulüne ve ... sıra numaralı tasarımların tescilinin hükümsüzlüğüne” şeklinde oybirliği ile karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 05.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tasarım, bir ürünün veya onun bir kısmının görmek veya dokunmak gibi insan duygularıyla fark edilen görünümüdür. Görünüm, ürünü veya onun üstündeki süslemeyi oluşturan çizgilerin, özel şekillerin, çevre çizgisinin, renklerin, biçimin ve/veya malzemenin sonucudur.
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesinde koruma koşulları düzenlenmiş olup, bir tasarımın tescili için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır. 6769 sayılı SMK’nın 56/4. maddesine göre bir tasarımın “yeni” olması o tasarımın aynısının daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması anlamına gelir. Eğer herhangi iki tasarım arasında sadece küçük ayrıntıda farklılık varsa o tasarımlar aynı kabul edilir. Yenilik değerlendirmesinde temel alınan kriter mutlak yenilik, yani dünyada yenilik ilkesidir. Yenilik mutlaktır; çünkü, tescili istenen tasarımın aynısının kamuya sunulması halinde, ...’de dünyanın neresinde, ne zaman yapılmış olursa olsun, yenilik ortadan kalkar. Bundan tescil başvurusunda bulunan tasarımcının haberinin bulunup bulunmaması, hiçbir etki yapmaz.
Ayırt edicilik kriterini düzenleyen 56/5. Madde uyarınca, “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” Bir tasarımın ayırt edici nitelikleri o tasarıma has, yani sadece o tasarıma ait özelliklerdir. Yine 56/5. maddeye göre tasarımlar arasındaki kıyaslama bilgilenmiş kullanıcı tarafından yapılacak olup, 56/6. maddeye göre ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınacaktır.
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı, sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği tasarımın önemli özelliklerini fark eder. Ama bir tasarım uzmanı kadar da bilgi birikimine sahip olmadığı için ayrıntılarla ilgilenmez.
Seçenek özgürlüğü kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 58/2. Maddede “Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” ifadesi yer almaktadır. Bir ürün, tasarımcısına ne kadar seçenek özgürlüğü bırakıyorsa koruma kapsamı da o denli genişler; seçenek özgürlüğü ne denli darsa koruma kapsamı da o denli daralır. Bir ürün işlevini yerine getirebilmesi için ancak belirli bir şekilde tasarlanması zorunluysa, bu ürünün tasarımı hiç koruma görmez.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, tasarım işlem dosyası, itiraza mesnet gösterilen dokümanlar, hukuki nitelendirme hariç maddi tespitler barındıran bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu tasarımlar; “servis tabağı ve ekmek tabağı” ürünlerine ilişkin olup, servis tabağı oval geometrik yapıda; ekmek tabağı ise yuvarlak ve oval yapı arasında bir forma sahiptir. Belirtilen bu özellikler ve bilirkişi raporunda yer verilen tasarım örnekleri açısından bakıldığında tasarımcının seçenek özgürlüğü oldukça fazladır.
Dava konusu ürünlerin internet (çevrimiçi satış kanalı), züccaciye, AVM vb. gibi mutfak ürünleri satan yerlerde bulunulabileceği, bu bakımdan hemen her kesimden tüketicinin bu ürünlerle daha önce en azından bir kez karşılaşmış olabileceği, bilgilenmiş kullanıcının bu kimseler olacağı düşünülmektedir. Bilgilenmiş kullanıcı kitlesinin bu denli geniş ve spesifik kriterlere sahip olmadığı durumlarda farklılıkların daha somut ve fark edilebilir olması gerekmektedir.
Dava konusu ... sayılı tasarım ile redde mesnet gösterilen .... sayılı tasarım karşılaştırıldığında;
Taraf tasarımlarını oluşturan unsurların, geometrik yapı itibariyle farklı olduğu değerlendirilmiştir. Davaya konu olan tasarımın belirgin bir oval geometriye sahip olduğu, davaya mesnet olan tasarımın ise yuvarlak yapıda olduğu görülmektedir. Dava konusu tasarımın iç tarafının yüzeyinde dış kısma yakın yerde belirgin şekilde girinti ve çıkıntı oluşturulmuştur. Mesnet olan tasarım ise ortak merkezli iç içe geçmiş girinti ve çıkıntıları ile 5 daire oluşturulmuştur. Bu açıklamalar kapsamında taraf tasarımlarının öncelikli olarak geometrik yapıda farklı olduğu değerlendirilmiştir. Her ne kadar taraf tasarımların üst yüzeyinde girinti çıkıntılar olması benzerlik gösterse de ilgili girinti çıkıntıların biçimsel yapıları ve kullanıcıda oluşturacakları algı farklılık göstermektedir. İlgili girinti çıkıntılar tasarımın süslemesidir. Belirlenen bu özellikler ışığında değerlendirme yapıldığında; tasarımlar arasında farklılık olduğu ve bu farklılıkların ise major yani belirgin farklılıklar olduğu ve başka deyişle tasarımların temel ortak özelliklerinde bütünsel algıyı etkilediği sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle, bilgilenmiş kullanıcının belirlenen farklılıkları algılayabileceği, dolayısıyla ... sayılı tasarımın redde mesnet gösterilen tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu .... sayılı tasarım ile redde mesnet gösterilen .... sayılı tasarım karşılaştırıldığında;
Dava konusu tasarım ve davaya mesnet olan tasarım; servis tabağıdır. Dava konusu tasarım oval ile yuvarlak arasında bir forma sahip iken davaya mesnet olan tasarım tamamen yuvarlak yapıdadır. Dava konusu tasarım, ortak merkezli iç içe geçmiş 5 dairenin oluşturduğu bir bütündür. Malzemeye verilmiş yüzey girinti ve çıkıntıları ile daireler oluşturulmuştur. Davalı tarafından mesnet gösterilen tasarım da benzer şekilde tasarım ortak merkezli iç içe geçmiş 5 dairenin oluşturduğu bir bütündür ve daireler benzer şekilde malzemeye verilmiş girinti ve çıkıntılar ile oluşturulmuştur. Bu açıklamalar kapsamında öncelikli olarak taraf tasarımlarının genel formunun birbirine oldukça yakın olduğu değerlendirilmiştir. Bilindiği üzere tasarımın ayırt edici nitelikleri o tasarıma has, sadece o tasarıma ait olan ve benzer tasarımlarda bulunmayan özellikleridir. Karşılaştırılacak tasarımın ayırt ediciliği incelenen tasarımın başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde piyasaya sunulmamış olması ve halen tescilli bir tasarım olmaması gerektiği belirtilmiştir. Bir başka ifade ile kural olarak tasarımın bir bütün itibariyle bıraktığı etki dikkate alınır. Önceki tasarımdan faydalanarak ufak değişiklikler yapılması tasarımı özgün kılmamaktadır. Bir tasarımı benzerliklerinden ayıracak ölçüde özelliklere sahip olması o tasarımın yeni sayılması için gerekli ve yeterlidir. Bu açıklamalar kapsamında taraf tasarımları arasında benzerlik bulunmakta olup, tasarımların aynı çizgide olduğu, aralarında farklılığın belirgin olmadığı diğer bir değişle tasarımların ayırt edici olmadığı düşünülmektedir. Bu nedenle tasarımların bir bütün olarak yarattıkları etki esas alındığında karışıklık yaratacak benzer görsel izlenime sahip olduğu ve tasarımlar arasında benzerliğin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu tasarımların mutlak anlamda yeni olup olmadıkları mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyeti marifetiyle re'sen araştırılmış olup, yukarıda yer verilen değerlendirmeler haricinde, dava konusu tasarımların yeniliğini öldüren, önceki tarihli kamuya sunulmuş tasarım dokümanı tespit edilememiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın kısmen kabulü ile; ... sayılı tasarım bakımından ... sayılı ... kararının iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; ... sayılı tasarım bakımından ... sayılı ... kararının İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL'nin düşümü ile bakiye kalan 99,20 TL'nin müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davanın kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak kabulüne,
6-Karar ve ilam harcının davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 80,70 TL peşin karar ve ilam harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma ve 23,00 TL vekalet harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 160,50 TL tebligat-posta masrafı olmak üzere toplam 3.264,20 TL yargılama giderinin 1/2'si olan 1.632,10 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 1.632,10 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı ... tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin 1/2'si olan 5,75 TL'nin davacıdan alınarak davalı ...'ne verilmesine, bakiye 5,75 TL yargılama giderinin davalı ... üzerinde bırakılmasına,
9-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re'sen iade edilmesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde .... Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2023
Katip ...
E-imza
Hakim ...
E-imza
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!