T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/127 Esas - 2023/68
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/127 Esas
KARAR NO : 2023/68
HAKİM : ...
KATİP : ...
DAVACILAR : 1- ...
2- ...
3- ...
4- ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVA : Marka Hakkı İhlali-Haksız Rekabet
DAVA TARİHİ : 12/04/2022
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkı İhlali-Haksız Rekabet davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili 12/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin, ülkemizin en eski ve köklü işletmelerinden olan ... çatısı altında faaliyet gösteren tüzel kişiler olduğunu, müvekkillerinin kuruluş ticaret gazetelerinin incelenmesi ile anlaşılacağı üzere müvekkili işletmelerin kurucu işletmeleri aynı tüzel kişilikler olmakla, müvekkillerin dahil olduğu ... bünyesinde yer alan tüm işletmelerin tüzel kişilikleri içerisinde ortaklık ve şirket hisse payları bulunmakta olduğunu, bir diğer davacı müvekkil ... Tic A.Ş'nin ... Odası’na ... sicil numarası ile 26.10.1993 tarihinde tescil ile ilan edilmiş olduğunu, bu müvekkil de yine ... A.Ş ve sair ... işletmelerinin kurucusunun ortak olduğu bir tüzel kişilik olduğunu, bir diğer müvekkil ... A.ş, ... Odası kayıtlarında ... sicil numarası ile yer almakta olup, bu tüzel kişi, 29.06.1969 tarihli ticaret sicil gazetesi ile ... Ltd Şti unvanı ile kurulmuş, 04.04.1989 tarihli ticaret sicil gazetesinde tür değişikliği ile limited şirketten anonim şirkete dönüşmüş olduğunu, müvekkil ... A.Ş., 25.04.1994 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı üzere ... sicil numarası ile bugünkü ticaret unvanı olan ... A.Ş. unvanını almış olduğunu, müvekkili markalarından ve faaliyet alanlarından görüleceği üzere müvekkili markaları genel olarak .... sınıfta yoğunlaşmış olmakla, müvekkili ... alan adının sahibi olduğunu, dolayısıyla ... grup şirketleri olan müvekkillerin, bir arada kullandıkları marka ve unvan hakları ile huzurdaki davada bir arada dava arkadaşı olarak yer almakta olduklarını, her bir müvekkil tüzel kişinin, davalının haksız markasal kullanımlarında ve işletme adında öncelikli hak sahiplikleri bulunmakta olduğunu, müvekkillerin bağlı olduğu kurumsal yapıya ait bir paylaşım ile davalının aynı isim ile yaratmak istediği kurumsal algının bir arada sunulduğunu ve imaj açısından davalı tarafın müvekkili markaları ve işletmeleri arasında sanılma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunun görülmekte olduğunu, davalının kötü niyetli eylemleri, müvekkillerinin markadan kaynaklı haklarını ihlal etmekte olduğunu, ... unsurunun unvanda yer almasının müvekkilleri haklarına aykırı olduğunu beyanla; davalı tarafça, hizmet ve tanıtımlarında ... ... marka kullanımları ile gerçekleşen müvekkillerinin marka ve kullanım haklarına tecavüz ve haksız rekabet yaratan kullanımların durdurulması, önlenmesi, men ve refi ile ihtilaf yaratan marka kullanımlarının yer aldığı her türlü, tabela, ambalaj, etiket, levha, broşür ve sair belgenin toplanması ve imhasını, davalı tarafa ait ... alan adının ve içeriklerinin kapatılması, erişimin engellenmesini, bunun için Erişim Sağlayıları Birliği ( ...) ve sair yer sağlayıcılara müzekkere yazılmasına; ilgili alan adlarının davalı tarafından da kapatılması hususunda da ayrıca karar tesis edilmesini, davalı sosyal medya hesapları olan ..., adreslerine erişimin engellenmesini, bunun için ... temsilcilikleri, ... ve sair yer sağlayıcılara müzekkere yazılmasını; ilgili sosyal medya hesaplarının davalı tarafından da kapatılması konusunda ayrıca karar tesis edilmesini, davalıya ait ... Memurluğu'na ... Sicil Numarası ile kayıtlı ... LTD ŞTİ unsurlarından oluşan ticaret unvanının, davacı müvekkil şirketlere ait ticaret unvanları ve markaları ile benzer olduğunun ve iltibas yarattığının tespiti ile, davalı ticaret unvanından, ‘...’ ibaresinin terkinine, mahkeme kararının, ... sayılı kanun ve ...’nın ilgili hükümleri gereği kesinleşmesinden sonra, masrafı davalıdan alınmak koşulu ile başlangıç ve gerekçe bölümlerinin sayın mahkemece tayin edilecek bir özetinin ve hüküm fıkrasının tamamının tüm Türkiye’de yayınlanan tirajı en yüksek ilk üç gazeteden birinde bütün Türkiye’de yayınlanan nüshalarında kamuya ilan edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 13/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin ... Odası'na ... sicil numarası ile 05.11.2010 tarihinde tescil ile ilan edilmiş olduğunu, 17.09.2019 tarihinde bugünkü ticaret unvanı olan "... Ticaret Limited Şirketi" unvanını almış olduğunu, karşı yan, müvekkili şirketin unvan ve amaç konu tadili ile karşı yanın hem markasal alanına girdiğini hem de işletme faaliyet alanı anlamında aynı iştigal konularına başladığını bu sebeple iltibasın giderilmesi gerektiğini iddia etmişse de müvekkili unvan tadilinde şirketin 2010 yılında kuruluşundan bu yana unvanında yer alan "... " esas unsurunu koruduğunu, sadece unvanına ve faaliyet alanlarına mobilyayı eklemiş olduğunu, karşı yan tarafından müvekkilinin unvanında sadece ... ibaresinin yer alması ve işletme konularının aynı olması sebebiyle iltibas yaratıldığının iddia edilmesinin kabul edilemez olduğunu, iki veya daha fazla işaret arasında karıştırma ihtimalinin mevcut olup olmadığı, tek boyutlu bir inceleme olmayıp, bu konuda çok boyutlu ve her somut olayın özelliklerine göre bir değerlendirme ile pek çok hususun bazen iki, bazen daha çok unsur ile birlikte gözetilmesi ve global bir değerlendirme yapılmasını gerektirmekte olduğunu, davacı şirketin markalarının ve marka örneklerinin ve markanın esas unsurunun ve davacının tüketicide ... markasını mı yoksa tepehome markasını mı çağrıştırdığının tespitinin önem arz etmekte olduğunu, davacı şirketin ... markası ile değil ... markası ile tanınmış olduğunu, yine reklamlarında, tanıtımlarında, alan adlarında "... " ibaresinin yer almakta olduğunu, davacı ticaret alanında rakiplerinde ve müşterilerinde ... marka algısını oluştururken huzurdaki davada markayı sadece ... ibaresine indirgemiş olduğunu, ancak davacı tarafından kullanılan marka ... şeklinde olup müvekkilinin şirket unvanında yer alan ... ile ne aynı ne de benzer olduğunu, davacı yan "... " markası için huzurdaki dava açıldıktan sonra başvuruda bulunmuş olduğunu, bunun yanı sıra müvekkili şirketinin unvanının davacı şirket ile karışıklık yaratıp yaratmadığının mobilya ürünleri ve bu ürünleri satın alan tüketici dikkate alınarak tespit edileceğini, mobilya ürünleri beğenmeli ürün grubunda yer almakla bu ürünler, tüketicilerin fiyat, nitelik, renk, biçim ve modaya uygunluk yönünden karşılaştırma yaptıktan sonra satın aldıkları ürünler olduğunu, bu ürünlerin alıcıları, alışveriş yaparken satıcıları dolaşarak istemlerine en uygun olanını bulmaya çalıştığını, tüketiciler bu malları satın alırlarken, fiyat, marka ve nitelik karşılaştırması için zaman harcadığını, bu ürünlerin çok sık olarak satın alınmadığını ve kolayca alınan ürünlere göre çok daha pahalı olduğunu, mobilya, halı, çoğu elektronik ev eşyası, giysiler, otel ve motel hizmetlerinin bu gruba girdiğini, bu durumun davacı şirket ile müvekkili şirketin karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırmakta olduğunu, davacı markası ile müvekkili logosu karşılaştırıldığında işitsel, görsel ve tertip tarzının farklılığının da karıştırılma ihtimalini açıkça ortadan kaldırdığını, bunun yanı sıra davacı şirketin gerek tescil ettirmiş olduğu markalar gerekse alan adının "..." şeklinde olmasının, alan adında dahi ... asli unsurunun yer almaması karşısında müvekkili şirketle karıştırılma ihtimalinin bulunmasından bahsedilemeyeceğini, karşı yan, müvekkilinin fabrikasında, internet sitesinde ve mağazasında yer alan kullanımlarında ... markasının tanıtım işareti olarak yer aldığını, markalaştığını, davacı şirketlerin marka imajını taklit ettiğini, davacı şirketlerden biriymiş gibi algı yaratmaya çalıştığını, davacı işletmelerden biri sanılma ihtimalinin ...'da faaliyet göstermesi sebebiyle kuvvetle muhtemel olduğunu, ... markası ailesinin içine sızdığını iddia etmişse de söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, karşı yan, müvekkilinin kötü niyetli hareket ettiğini ileri sürmüşse de kötü niyetin varlığından söz edebilmek için müvekkilinin unvanındaki asli unsur olan ... ile davacı markalarının aynı olması veya ayniyet derecesine varacak şekilde benzer olması ve bu benzerlikten dolayı müvekkilinin yarar sağlamasının gerekmekte olduğunu, oysaki karşı yan ile müvekkili unvanı ve logosu arasında ayniyet veya ayniyete varacak şekilde belirgin benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin ... ibaresini unvanında kulanmasının amacı karşı yanın adına tescilli marka hakkını zedelemek olmadığını, müvekkilinin ... ibaresini unvanında kullanmasının sebebi müvekkili şirket sahibinin soy adında "..." nin geçmesinden kaynaklanmakta olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin tüketiciyi veya herhangi bir üçüncü kişiyi yanıltma kastı bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı şirketlerle karıştırılma ihtimali bulunmadığı gibi günümüzde tüketiciler ve üçüncü kişiler gerekli araştırmayı yaptığından müvekkili şirketin davacı şirketler ile bir bağlantısı olmadığının tüketiciler ve üçüncü kişiler tarafından bilinmekte olduğunu, bu haliyle müvekkili ile davacı şirketler arasında haksız rekabete sebebiyet verildiğinden bahsedilemeyeceğini beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, marka hakkı ihlali ve haksız rekabet iddialarından kaynaklı hukuki korunma taleplerine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalının, davacılara ait marka hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturan eylemlerde bulunup bulunmadığı, buna bağlı olarak; marka hakkı ihlali ve haksız rekabetin önlenmesi, durdurulması, kaldırılması, toplanma ve imha, internet sitesinin ve sosyal medya hesaplarının kapatılması-erişimin engellenmesi, davalı ticaret unvanından "..." unsurunun terkini, hükmün ilanı istemlerinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
G E R E K Ç E :
Mahkememizce tahkikat işlemleri yürütülürken; davacı vekili 03/02/2023 tarihli dilekçesi ile; davalılar ile karşılıklı olarak sulh sözleşmesi imzalamış olduklarını, davanın iş bu sulh protokolü uyarınca karara bağlanmasını talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememizin 15/02/2023 tarihli duruşmasında vermiş olduğu sözlü beyanı ile; sulh protokolü uyarınca karar verilmesini talep etmiştir.
... sayılı ... hükmüne göre; Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.
... hükmüne göre; Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
Taraf vekillerinin vekaletnameleri incelendiğinde sulh olma hususunda açıkça yetkilerinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Tarafların sulh olmaları ve buna yönelik imzalı beyanlarını mahkememize ibraz etmeleri nedeniyle; ... hükmü uyarınca taraflar arasında akdedilen 02/02/2023 tarihli sulh protokolünün 10.maddesi uyarınca davanın kabulü ile taraflar arasında akdedilen söz konusu protokol hükümlerinin uygulanmasına ve adı geçen protokolün kararın eki sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-... sayılı ... hükmü uyarınca taraflar arasında akdedilen 02/02/2023 tarihli sulh protokolünün 10.maddesi uyarınca DAVANIN KABULÜ ile taraflar arasında akdedilen söz konusu protokol hükümlerinin UYGULANMASINA ve adı geçen protokolün kararın EKİ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu uyarınca m.22 hükmü uyarınca alınması gereken 119,94 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL'nin düşümü ile bakiye kalan 39,24 TL'nin müteselsilen davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 86,50 TL vekalet harcı, 155,25 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 403,15 TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 23,00 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflar hakkında vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-... hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re'sen iadesine,
Dair, davacılar vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı ... hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde... Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2023
Katip ...
E-imza
Hakim ...
E-imza
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!