T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/356 Esas - 2023/123
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/356
KARAR NO : 2023/123
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2023
DAVA:
Davacı vekili 01/09/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin ... nezdinde ... sayılı "..." ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun ... resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin ... sayılı ve "...", "...", "... ...", "... ..." ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kısmen kabulüne karar verilerek başvurunun kısmen reddedildiğini, bu ret kararına karşı müvekkilin yeniden inceleme taleplerinin bu kez ... ... sayılı ... kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, oysa müvekkili markası ile ... markası arasında görsel, işitsel, anlamsal, renksel, fonetik açıdan bir benzerlik bulunmadığını, markaların karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmadığını, Markaların bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ortalama tüketicinin markayı bir bütün olarak algıladıklarını, markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin farklı olduğunu, müvekkili markasında vurgunun daha çok "..." harfi üzerinde olduğunu ve kıfayetin hangi hale geleceğini ihtiva eden anlamlı bir kelimeden oluştuğunu, davalının “...” kelimesinden ayrışmasını sağladığını, markanın genel görünüm itibariyle de iltibas oluşturmadığını, müvekkili markasının bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın hitap ettiği alıcı grubunun daha dikkatli tüketici grubu olduğunu, müvekkilinin daha çok kaliteli tekstil üretimi olduğunu ve toptan satış yaptığından alıcı tacirlerin basiretli tacir olarak karıştırma ihtimali olmasının düşük olduğunu, tüketicinin müvekkili ürünlerini almak için ayırdığı zamanın değerinin yüksek olmasından dolayı daha çok zaman ayıracaklarını bu nedenle markanın iltibas oluşturmayacağını, taraf markalarının görsel olarak birbirlerinden farklı olduğunu, müvekkili markasının işitsel olarak da farklı olduğunu, kelimenin bitiminde yer alan ...harfinin baskın bir harf olduğunu, davalının markasının “1976 yılda bir dünyanın yakınından gecen kuyruklu yıldız” anlamına geldiğini, müvekkili markasının “Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet” anlamına geldiğini, Taraf markalarının farklı sektörlerde kullanıldığını, müvekkilinin tekstil sektöründe davalının ayakkabı sektöründe markasını kullandığını, belirterek, ...’nun ... sayılı kararının iptale karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraf markalarının her ikisinin de 6 harften oluşan ve ilk 5 harfinin de aynı olan ibarelerden oluştuğu görülmektedir. İtiraza mesnet markalarda yer alan şekil unsuru tali niteliğinde olduğunu, taraf markalarının kelime uzunlukları ve harf sayıları ile tüketicilerin dikkatinin yoğunlaştığı başlangıç kısımlarının aynı olması markalar arasındaki benzerliklerin farklılıklarına göre daha belirleyici rol oynadığı ve söz konusu benzerliklerin markalar arasında karıştırılma ihtimalini artırdığını, davacı marka kapsamından çıkarılan mal ve hizmetlerin itiraza mesnet marka kapsamındaki mallarla aynı/aynı tür yada benzer olduğunu, her iki markanın karıştırılması ve markalar arasında idari-ekonomik anlamda bir bağlılığın bulunduğu düşüncesinin doğması ihtimali bulunduğunu, taraf markalarının benzer olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava konusu "..." isimli markayı müvekkili şirkete ait marka olan "..." ve benzeri markalarının da tescili olduğu 14.,18., 24., 25. ve 35. sınıflarda tescil talebinde bulunduğunu, Müvekkilin markası olan “...” markası ile davacı markası olan "..." okunuş olarak neredeyse aynı şekilde okunmakta olup, davacı yalnızca markanın 1 harfini değiştirerek kendi markasını tescil ettirmeye çalışmıştır, ortalama tüketicinin markaları karıştıracağını, davacı şahsın kötü niyetli olarak müvekkili şirkete ait firmanın tanınırlığından yararlanmaya çalıştığını, müvekkil ve davacı markalarının her ikisinin de 6 harften oluştuğunu ve ilk 5 harfinin de aynı olan harflerden oluştuğunu, markaların kelime uzunlukları ve harf sayıları ile tüketicilerin dikkatinin yoğunlaştığı başlangıç kısımlarının aynı olmasının, markalar arasındaki benzerliklerin farklılıklarına göre daha belirleyici rol oynadığını ve söz konusu benzerliklerin markalar arasında karıştırılma ihtimalini artırdığını, her iki markanın karıştırılacağını, markalar arasında idari-ekonomik anlamda bir bağlılığın bulunduğu düşüncesinin doğabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davaya konu ... ...’nun ... sayılı kararı ile davacıya ait kod nolu marka başvuru dosyası ve davalı şirkete ait marka tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, davacı başvurusu olan ... sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak ... tarafından alınan ... sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun tescili istemine ilişkindir. ... kararının davacı başvuru sahibine 04/07/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 01/09/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 31/01/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; "...Dava konusu ... sayılı marka kapsamından çıkarılan 18.25. ve 35. Sınıf mal/hizmetlerinin tamamının, davalı yanın önceki tarihli markaları kapsamında aynı sınıfta yer alan mallar ile aynı, aynı tür olduğu, Rapor kapsamında ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle taraf markaları arasındaki görsel, harf dizilimsel ve işitsel açıdan oluşan benzerlik işaretler arasında, ortalama tüketici nezdinde iltibas ihtimalini doğurabilecek bir benzerlik halinin mevcut olabileceği..." ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun "..." ibaresinden oluştuğu, başvuru kapsamından çıkartılan 18, 25, 35 sınıftaki "18.sınıf: İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler.Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar.Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. 25.Sınıf: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler.Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler 35.Sınıf: 35.01 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. 35.02 Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. 35.03 İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. 35.04 Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri." mal ve hizmetlerden oluştuğu, itiraza mesnet markaların "...", "...", "... ...", "... ..." ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 10, 18, 25, 35. sınıflardaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davacı markasının emtia listesindeki redde konu olan 18, 25 ve 35. Sınıfta yer alan tüm malların davalının redde mesnet gösterdiği markanın tescil kapsamında yer aldığı tespit edilmiştir. Bu anlamda taraf markalarının dava konusu olan 18, 25 ve 35. sınıftaki mallarının bire bir aynı olduğu tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış "..." ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı "...", "...", "... ...", "... ..." ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu marka şeklinde beyaz zemin üzerine siyah renk kullanılarak düz yazı karakteri ile tümü büyük harflerden oluşacak şekilde yazılmış ... kelimesinden oluştuğu görülmektedir. “...” kelimesinin “davranış, tutum” anlamına gelen bir sözcük olduğu, markanın bütünsel algısında “...” ibaresinin asli unsur olarak değerlendirilebileceği sonucuna varılmıştır.
Davalı taraf ret gerekçesi markalarının ise tamamı “...” esas unsurundan oluşmaktadır. Dava konusu marka ile benzer emtiaları kapsadığı görülen ... ve ... markalarının beyaz zemin üzerine siyah renk kullanılarak düz yazı karakteri ile tümü büyük harflerden oluşacak şekilde ... kelimesinden oluştuğu görülmektedir. “...” kelimesinin ise “.../... olarak adlandırılan ... Kuyruklu Yıldızı, Dünya'dan her 75-79 yılda bir görülen kısa dönemli bir kuyruklu yıldızdır.” Marka kelimelerinin alt kısmında kelimenin anlamını ifade eden kuyruklu yıldız şekil unsure kullanılmıştır. Markanın bütünsel algısında “...” ibaresinin asli unsur olarak değerlendirilebileceği sonucuna varılmıştır.
Bu halde tespiti gereken husus, uyuşmazlık konusu emtialar özelinde, davacı ve davalı marka başvurusu arasında, ortalama tüketicilerin işaretler arasında benzerlik kurması ve iltibas tehlikesi yaşaması yönünde bir ihtimalin mevcut olup olmayacağıdır.
Taraf markalarının esas unsurlarını oluşturan “...” ve “...” kelimeleri, kelimelerin başlangıç seslerinde yer alan “...” harflerini birebir aynı sıralama içermektedir. Davacı .... markası ve davalı ... markası altı harf ve iki heceden oluşmaktadır. Taraf markalarının harf dizilimsel anlamda temel farkı, dava konusu markanın altıncı harflerini oluşturan “...” harflerinden ibarettir. Bu harf farklılığı taraf markalarının kavramsal olarak somut anlamlar edindirmişse de, markaların işitsel ve görsel yönde derhal bir farklılaşmaya yol açmamıştır. Bununla birlikte soldan sağa okuma ilkesi uyarınca markaların harf dizilimselleri açıdan benzerlik ilişkisinde oldukları, bu benzerlik işitsel olarak da markaların benzer tınısal algıları tüketiciye aktarmasına yol açtığının değerlendirilmesi mümkündür.
Sonuç olarak taraf markaları arasında var olan emtia benzerliği ile birlikte taraf markalarını oluşturan “...” ve “...” esas unsurlarının, ilgili tüketiciler nezdinde yarattıkları bütünsel algıları itibariyle taraf markalarının aynı işletmeye ait markalar oldukları yanılgısı doğurabileceği, daha evvel davalı markalarından yararlanmış tüketicinin, dava konusu marka ile karşı karşıya kaldığında, zihninde önceki markadaki deneyimlerinden kalan bir izlenimin ortaya çıkacağı, bu durumun işaretler arasında iktisadi– idari bir bağlantının var olup olmadığının sorgulanması sonucunu beraberinde getireceği, işaretlerin arasındaki benzerlik ve emtialar bazındaki ilişkinin tüketici nezdinde ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimali sonucunu doğurabileceği, bu durumun da işaretler arasında imaj transferine yol açabileceği, karıştırılma ihtimalinin temelinde, makul miktarda ortalama tüketicilerin, bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde, herhangi bir sebeple bir bağlantı kurmasının yeterli olduğu, somut olayda ise dava konusu marka ile davalı markaları arasında tüketici nezdinde iltibas ihtimalini doğurabilecek bir benzerlik halinin mevcut olabileceği kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile 99,20 TL bakiye karar harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde ... aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK'nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ... Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2023
Katip ....
¸
Hakim ...
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!