T.C. ... 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
...
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/355
KARAR NO : 2023/34
HAKİM : ...
KATİP : ...
DAVACI : ...
VEKİLLERİ : Av. ...
Av. ...
DAVALILAR : 1- ...
Av. ...
: 2- ...
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2023
DAVA:
Davacı vekili 01/09/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin ... sayılı ve "...", "... ...", "...", "...", "... ...", "... ...", "... ...", "... ...", "... ...", "...", "... ...", "...", "..." ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "..." ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı ...’e başvuruda bulunduğunu, ... kod numarasını alan başvurunun, ... Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından ... Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, itirazın reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin nihai olarak ... tarafından reddedildiğini, oysa davacının “...” ibaresi ile özdeşleştiğini ve kullanım sonucu markasına ayırt edicilik kazandırdığını, tanınmış markaların tescilli bulundukları mal kategorisinden bağımsızlaşarak başlı başına bir kalite sembolü ve reklam aracı haline geldiğini, ... markasının ... sayı ile tanınmış marka siciline de kayıtlı olduğunu, gıda sektörünün .... sınıflarında ve bu ürünlerin tüketiciye sunulduğu .... sınıfta tanınmışlık söz konusu olduğunu, tanınmış marka korumasından davacının dava konusu ... seri markalarının da faydalanması gerektiğini, ... markasının da tanınmışlık statüsünde olduğunu, dava konusu ... ve ... markalarının aynı/benzer olduğunu, karıştırılma ihtimali bulunduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek, ... ...'nun ... sayılı kararın iptali ile dava konusu ... başvuru numaralı "..." ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu markalar arasında karıştırılmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, davalı markasını okuyan veya gören ortalama dikkate sahip ve her iki işareti yan yana karşılaştırma imkânı olmayan kişinin zihnindeki intibaın, davacıya ait markanın bıraktığı intiba ile aynı olmadığını, söz konusu iki marka örneğinin, aynı firmanın markası/serisi gibi algılanabilecek nitelikte olmadığını, benzerlik iddiasının tek başına kötüniyeti ispatlamayacağını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava davalı başvurusu olan ... sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak ... tarafından alınan ... sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen ... kararının davacıya 10/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 01/09/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 17/01/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; "...Dava konusu markalar arasında davalı markasının tescilli olduğu .... sınıf mallarının tamamı bakımından ayniyet bulunduğu ancak dava konusu markalar arasında işaretsel benzerlik bulunmadığı, Buna göre somut olayda ... sayılı SMK m. 6/1 koşullarının oluşmadığı, Somut olayda ... sayılı SMK m. 6/3 koşullarının bulunmadığı, Somut olayda ... sayılı SMK m. 6/5 koşullarının bulunmadığı, Davacının ... kararının iptali ve hükümsüzlük talepleri bakımından nihai takdirin Sayın Mahkemeye olduğu..." ifade edilmiştir.
... sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (...) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun ... başvuru numaralı "eyce" ibaresinden oluştuğu, kapsamında ....sınıftaki "29 Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30 / Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (...) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez " mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise ... sayılı ve "...", ".... ...", "...", "...", "... ...", "... ...", "... ....", "... ...", "... ...", "...", "... ...", "...", "..." ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında ... sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, somut olayda davalı marka başvurusu kapsamında yer alan .... sınıf mallar davacı markaları kapsamındaki .... sınıf mallar ile aynı/aynı tür olduğu sonucuna varılmıştır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış "eyce" ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak ve dava dilekçesinde bahsi geçen markaların standart karekterle yazılı "...", "... ...", "...", "...", "... ...", "... ...", "... ...", "... ...", "... ...", "...", "... ...", "...", "..." ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Görsel Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Görsel olarak bakıldığında davalı markası düz yazı markasıdır. Davacı markalarından "... ...", "... ...", "..." markaları kelime markaları, diğerleri ise kombinasyon markalarıdır. Davacının karma markalarında kullanılan renkler, şekiller ve ilave kelimelerin yanı sıra "...", "...", "..." şeklindeki markalarında ... işareti ile birlikte kullanılan şekil ögesinin bütünlük arz ettiği görülmektedir. Buna göre davalının “eyce” markası ile davacının karma markaları arasında görsel benzerlik ilişkisi olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının kelime markalarının ise ... markasının devamına eklenen tanımlayıcı sözcükler ile oluşturulduğu, “...” ve “...” markaları sonda yer alan “...” harfleri bakımından aynı ise de başlangıç kısımlarının farklı olduğu, markalarının ilk hecelerinin “...” ve “... olmasının tüketici gözüyle de seçileceği bu bağlamda markaların bütüne yayılan görsel etkilerinin farklı olduğu ve aralarında görsel benzerlik ilişkisi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
İşitsel Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Markalar işitsel olarak ele alındığında; davalı markasının “...” şeklinde, davacı markasının “...” şeklinde telaffuz edildiği, soldan sağa okuma prensibi gereğince tüketicinin ilk olarak duyduğu başlangıç seslerinin farklı olduğu, “..” hecesinin tüketicilerin de bildiği bir sözcük olduğu, markaların kulakta bıraktığı tınının farklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Anlamsal Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Dava konusu “...” ve “...” kelimelerinin bir anlamı bulunmadığından aralarında anlamsal bir benzerlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Netice itibariyle; dava konusu markalar kapsamındaki .... sınıf mallar bakımından ayniyet söz konusu ise de dava konusu markalar arasında işitsel, görsel ve anlamsal bir benzerlik bulunmadığı, bir bütün olarak bıraktıkları intibaın farklı olduğu, gıda mallarına ilişkin ortalama tüketici kesiminin, alışveriş için ayırdığı sınırlı süre içinde yanılgıya düşmeyeceği, satın alma hareketlerinin olumsuz etkilenmeyeceği sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla somut uyuşmazlık bakımından ... sayılı SMK m. 6/1 koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır
... sayılı SMK m. 6/3 Kapsamında Yapılan Değerlendirme
SMK m. 6/3 ile “Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacının talebi önceki tarihli tescilli markalarına dayandığından ve bu yöndeki inceleme yukarıda m. 6/1 kapsamında yapıldığından, m. 6/3’e dayalı bir değerlendirme yapılmasına gerek olmadığı sonucuna varılmıştır.
Tanınmışlık Hususunda Yapılan Değerlendirme
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile ... sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında ... sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Kötü Niyet Hususunda Yapılan Değerlendirme
Somut olayda, davalı şirket tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve ... sayılı SMK’nın 6/1-3-5-9 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 99,20 TL bakiye karar harcın davacıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına,
3-Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde ... aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK'nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ... Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/02/2023
Katip ...
¸
Hakim ...
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!