WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 1. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/31
KARAR NO : 2023/74

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 15/08/2017
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin kurulduğu 1963 yılından beri döneminin şartlarına ve tercihlerine uygun konut projeleri ürettiğini ve 90'lı yıllardan itibaren hem kent için hem de kent çevresinde gelişmekte olan yeni yerleşim birimlerinde önemli projelere imza attığını, davalı tarafa ait ... numaralı “...” ibareli marka başvurusunun, müvekkiline ait "..." ibareli marka ile iltibas yaratacak şekilde benzediğini, müvekkiline ait “...” ibaresinin itiraza konu başvuruda aynen yer aldığını, başvuruda esas unsurun "..." ibaresi olduğunu, markaya getirilen "..." ve "..." ibarelerinin markaya herhangi bir ayırt edicilik katmadığını, davalı yanın "..." ibaresini tescil ettiremeyeceğini anlayınca anılan ibarenin sessiz harflerinden oluşan (...") üç marka başvurusunda bulunduğunu, gelen bilirkişi raporlarında bu ibarelerinin müvekkili markası ile iltibas yarattığının ve kötüniyetli olduğunun vurgulandığını, davalı şirketin yetkililerinden olan ... ...’nın müvekkili şirketten ayrılırken adı ve soyadını içeren ... sayılı "... ..." ibareli markanın kendisine devredilmesini rica ettiğini, bunun üzerine müvekkili firmanın iyiniyetle markayı devrettiğini, davalı tarafın ise müvekkili ile aralarında olan marka devir sözleşmesini kullanarak, haksız ve kötüniyetli olarak, müvekkili firmaya ait "..." ibaresini tescil ettirmeye ve kullanmaya çalıştığını, fakat bu devrin kesinlikle başvuru sahibine veya ... ...’nın kuracağı herhangi bir şirkete "..." ibaresini kullanmasına müsaade ettiği anlamına gelmediğini, bu açıdan başvurunun kötüniyetli olduğunun anlaşılacağını, somut olayda davaya konu “... ... ibareli markanın müvekkili markası ile iltibas yaratacak şekilde benzer bulunduğunu, buna rağmen müvekkilinin başvuruya itirazının, diğer davalının 23.06.2017 tarih ve ... sayılı ... kararı ile nihai olarak kısmen kabul edildiği ve başvuru kapsamından 35/02, 03, 04, 05; 36/02, 03, 04; 37/02, 03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10, 11, 12, 13 alt gruplarında yer alan hizmetlerin çıkartıldığı, ancak diğer emtia yönünden, başvuru sahibi adına ... sayı ile tescilli "... ..." markasının tescil kapsamında bulunması göz önüne alındığında, itiraza konu hizmetlerde başvuru sahibinin kazanılmış hakkının bulunduğu gerekçesiyle itirazlarının reddedildiğini ileri sürerek, davalı ... ... kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ... vekili cevap dilekçesiyle; müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili cevap dilekçesiyle, ... ... ... kurucusu ve başkanı olan ... ...’nın 1963 yılında "..." markası ile inşaat sektörüne girdiğini, 2013 yılında yeniden yapılanma için ... ... ...’i kurduğunu ve “... ... San. ve Tic. A.Ş.”, “... İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş.” ve “... Sigorta A.Ş.” şirketlerini ... ... ... çatısı altında birleştirerek yoluna devam ettiğini, "... ..." markasının tanınan ve bilinen bir marka olduğunu, müvekkili şirket ve ... ... ... bünyesinde bulunan ... İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım A.Ş.’nin “... ...” ve “...” markasından türetilmiş birçok markasının bulunduğunu, müvekkilinin başvurusunun davacı yanın "..." markasını hiçbir şekilde çağrıştırmadığını, markanın telaffuzu, görünüşü, kavramsal anlamının birbirlerinden farklı olduğunu, müvekkili şirkete ait ... nezdinde nezdinde tescilli ... sayılı “... ...” markasının bulunduğunu, müvekkilinin bu markayı “... ...” markası ile beraber davacı şirketten noterden yapılan sözleşme ile devraldığını, bu nedenle söz konusu “... ...” ibaresi üzerinde müvekkili şirketin eskiye dayalı kullanım hakkının bulunduğunu ve gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin hiçbir şekilde “...” markasını kullanma niyetinde olmadığını, ticari hayatına “... ...” ve “...” markaları ile devam ettiğini, davacı yanın "..." ibaresi üzerinde tekel hakkının mevcut olmadığını, müvekkili markasının "... ..." ibareli olduğunu ve devir sözleşmesi ile devraldığı “... ...” ibaresini içerdiğini, davacı yanın kötüniyet iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 21/03/2019 tarih .... . sayılı karar ile; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalı başvurusunda markanın ayırt ediciliğini üzerinde toplayan esaslı unsurların "..." ve "..." kelimeleri olduğu, davacının itiraza mesnet markalarının da çeşitli biçimlerde yazılmış, tali şekil ve kelime unsurları ile kombine edilmiş "..." ibaresinden oluştuğu, davacı markalarında da ayırt ediciliği üzerinde toplayan esaslı unsurun "..." kelimesi olduğu, markalarda yer alan “...” ortak ibaresinin, herhangi bir anlamı ya da çağrışımı olmayan, ayırt ediciliği yüksek bir marka işareti bulunduğu, davacı markalarının münhasıran esaslı unsuru olan "..." kelimesinin, davalı marka başvurusunda da aynen yer aldığı, davalı markasındaki “...” ve “...” ibarelerinin dahi bu benzerliği ortadan kaldırmadığı, çekişme konusu olan tüm hizmetlerin, davacının itiraza mesnet markaları kapsamında da bulunduğu, yani davalı marka başvurusunun ve davacı markalarının emtia listelerinin, çekişmeli hizmetler itibariyle aynı/aynı tür hizmetlerden oluştuğu, bu sebeple de 556 sayılı KHK 8/4 maddesinin somut olaya tatbikine lüzum görülmediği, ancak markanın tanınmış olmasının iltibası artıran bir unsur olarak değerlendirildiği, davalının müktesep hakka dayanak teşkil ettiğini ileri sürdüğü ... sayılı markasının 04.11.2011 tarihinde davacı şirket adına tescil edildiği ve 20.05.2013 tarihinde ise davalı şirkete devredildiği, bu bağlamda gerek tescil tarihi gerekse de devir iradesi uyarınca "... ..." ibaresinin davalıya ait olduğu konusunda taraflar arasında bir çekişmenin bulunmadığı, çekişme konusu “35.Sınıf: 35/01 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. 36. Sınıf: 36/01 Sigorta hizmetleri. 37. Sınıf: 37/01 İnşaat hizmetleri, inşaat araç - gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetleri”, davalının ... sayılı "... ..." ibareli markasının kapsamında yer aldığı, ancak dava konusu başvuruda davalının markaya farklı kelime unsurları ekleyerek, öneki tescilli markadan uzaklaştığını, ayrıca önceki tescilli marka kapsamındaki hizmetler yönünden uzun süreli birlikte eş zamanlı kullanıma dair dosyaya herhangi bir delilin sunulmadığı, önceki tescilli markanın kullanımının ispat olunamadığı, bu nedenle müktesep hak iddiasının kabul edilmediği, kötü niyet iddiası konusunda da davalının eylemli kullanımının somut olayda kötüniyetli tescile işaret etmeyeceği, öte yandan davacı markalarının hiçbirinde 1961 sayısının yer almadığı, bu bağlamda dava konusu markanın, davacı markaları ile bu sayı dolayısıyla ilişkilendirilmesinin mümkün görülmediği, dolayısıyla davalının kötüniyetli olduğu iddiasının da davacı tarafça bu iki neden çerçevesinde ispatlanamadığı gerekçesiyle ... iptal talebi yönünden davanın kabülü ile ... ...'nın 23/06/2017 tarih ... sayılı kararının, davacının itirazının reddiyle ilgili kısım yönünden ''35/01 reklamcılık pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri 36/01 sigorta hizmetleri 37/01 inşaat hizmetleri inşaat araç ve gereçlerinin ve iş makinalarının kiralanması'' hizmetleri yönünden iptaline, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlükle ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Karar, davalı Kurum vekili ile davalı şirket tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
... sayılı ilamıyla;
''...iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalı şirketin başvurusunun kapsamında kalan ve çekişme konusu olan 35/1, 36/1 ve 37/1. sınıf tüm hizmetlerin, davacının itiraza mesnet markaları kapsamında da aynen yer aldığı, yani davalının marka başvurusu ile davacı markalarının çekişmeli hizmetler itibariyle aynı/aynı tür hizmetlerden oluştuğu, davalı Şirketin devraldığı davacıya ait ... sayı ile tescilli “... ...” ibareli markanın, düz yazıdan ibaret olup, hepsi aynı büyüklük ve biçimdeki harflerden oluştuğu, davalı Şirketin bu markaya dayanarak davacıya ait olduğunu bildiği "..." ibaresini ön plana çıkaracak şekilde herhangi bir marka veya tasarım tescilinde bulunmasının mümkün olmadığı Dairemizin 15.04.2019 tarih ve .... , 20.01.2020 tarih ve .... sayılı kararlarının da bu yönde olduğu, davalının ... sayılı "... ..." ibareli markasının 04.11.2011 tarihinde tescil edildiğinden, 29.05.2015 tarihli işbu dava konusu başvuru markası bakımından davalı yararına kazanılmış hak yaratmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı şirket ve davalı ... ve ... vekillerinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı Kurum vekili ile davalı Şirket vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
... .nin 20/12/2022 tarih ve ... . Sayılı ilamıyla;
''Dava, davacı adına daha önceden tescilli “...” ibaresini içeren çok sayıda markaya dayalı olarak davalının “... ... ...” ibareli marka başvurusuna itirazın reddine dair ... ... kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemlerine ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince, davalının müktesep hakka dayanak teşkil ettiğini ileri sürdüğü ... sayılı markasının 04.11.2011 tarihinde davacı şirket adına tescil edildiği ve 20.05.2013 tarihinde ise davalı şirkete devredildiği, bu bağlamda gerek tescil tarihi gerekse de devir iradesi uyarınca "... ..." ibaresinin davalıya ait olduğu konusunda taraflar arasında bir çekişmenin bulunmadığı, çekişme konusu 35., 36.,37. sınıf mal ve hizmetlerin davalının ... sayılı "... ..." ibareli markasının kapsamında yer aldığı, ancak dava konusu başvuruda davalının markaya farklı kelime unsurları ekleyerek, önceki tescilli markadan uzaklaştığını, bu nedenle müktesep hak iddiasının kabul edilmediği, öte yandan davacı markalarının hiçbirinde 1961 sayısının yer almadığı, bu bağlamda dava konusu markanın, davacı markaları ile bu sayı dolayısıyla da ilişkilendirilmesinin mümkün görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekillerinin ayrı ayrı istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince, davalıya ait ...sayılı markanın, davaya konu başvuru yönünden müktesep hak teşkil etmeyeceği kabul edilmiş ise de, ...sayılı markanın davacı tarafça davalıya devredildiği ve başvuru markasıyla tescil kapsamlarının aynı olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça 20/05/2013 tarihli ...sayılı markasını devir sözleşmesi ile devrettikten sonra davalının aynı asıl unsurları kullanarak seri marka oluşturmak amacıyla yeni başvuruda bulunması kazanılmış hakkı olup, davacının davalıya ait davalı başvurusuna itiraz edip hükümsüzlük istemesinin Medeni Kanun 2. maddeye göre “çelişkili davranış yasağına” aykırı olduğu (bknz. Dairemizin 23.02.2021 tarih, ... sayılı ilamı), davalının başvurusunda önceki markasına “...” ibaresini eklemesinin de daha önceden davacılar adına bu ibareleri konu alan herhangi bir marka tescilinin bulunmaması nedeniyle davacının tescilli markalarına yanaşma olarak da değerlendirilemeyeceği kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.'' gerekçesiyle, ''Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekili ile davalı ... ... San. Tic. A.Ş. vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine...'' şeklinde karar verilmiştir.
Dava mahkememizin ..... E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
... Hukuk Genel Kurulu tarafından 01/03/2022 tarih ve ... Sayılı ilamında da zikredildiği üzere; somut olayda, mahkememiz bozma öncesi verilen kararında davalıya ait ...sayılı markanın, davaya konu başvuru yönünden müktesep hak teşkil etmeyeceği kabul edilmiş ise de, ...sayılı markanın davacı tarafça davalıya devredildiği ve başvuru markasıyla tescil kapsamlarının aynı olduğu; davacı tarafça 20/05/2013 tarihli ...sayılı markasını devir sözleşmesi ile devrettikten sonra davalının aynı asıl unsurları kullanarak seri marka oluşturmak amacıyla yeni başvuruda bulunması kazanılmış hakkı olduğu, davacının davalıya ait davalı başvurusuna itiraz edip hükümsüzlük istemesinin Medeni Kanun 2. maddeye göre “çelişkili davranış yasağına” aykırı olduğu (bknz. Dairemizin 23.02.2021 tarih, .... sayılı ilamı), davalının başvurusunda önceki markasına “...” ibaresini eklemesinin de daha önceden davacılar adına bu ibareleri konu alan herhangi bir marka tescilinin bulunmaması nedeniyle davacının tescilli markalarına yanaşma olarak değerlendirilmesi gerektiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 269,85-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 225,45-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ...'in yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 611,20-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ...'e verilmesine,
6 Davalı şirketin yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 517,10-TL
yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip ... Hakim ...
¸ ¸

... / MASRAF DÖKÜMÜ
İstinaf K. Yoluna Başvurma Harcı :121,30-TL
İstinaf Karar Harcı : 44,40-TL
Temyiz Yoluna Başvurma Harcı :292,10-TL
Temyiz Karar Harcı : 59,30-TL
Gider Avansı : 94,10-TL
TOPLAM :611,20-TL

DAVALI ŞİRKET MASRAF DÖKÜMÜ
İstinaf K. Yoluna Başvurma Harcı :121,30-TL
İstinaf Karar Harcı : 44,40-TL
Temyiz Yoluna Başvurma Harcı :292,10-TL
Temyiz Karar Harcı : 59,30-TL
TOPLAM :517,10-TL

UYAP Entegrasyonu