WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 1. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/63
KARAR NO : 2023/55

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili ... ...'in dünyada lider endüstriyel levha üreticileri olan .... 'ın dev işbirliği ie hayata geçtiğini, gerek üstün teknoloji, gerek ... ve gerekse kapasite olarak dünyanın sayılı tesislerinden biri olduğunu, ... ...'in son teknoloji makine parkı ile bir yandan ürün kalitesinin sürdürülebilir olmasını sağladığını, ... gerek ... ve gerekse de ... firmalarının yıllardır hizmet verdiği endüstriyel levha pazarında, müşterilerin dökme ... levhadan beklentilerini analiz ederek ürünlerini bu doğrultuda geliştirdiğini, müvekkili şirketin “...” ibaresini uzun yıllardan beri tescilli ve tescilsiz olarak faaliyetlerinde kullandığını, bu kullanım ile sektörde oldukça bilinir bir hale geldiğini, müvekkili şirketin kurulduğu günden bu yana adına tescilli ... esas unsurlu markaları nizasız ve fasılasız surette ticaret unvanının kök unsuru olarak kullanarak ayırt edicilik kazandırdığını, bilinen sektörel olarak tanınmış bir marka haline getirdiğini, davaya konu ... ibareli markanın müvekkili markalarının esas unsurunu barındırdığını, tüketiciler nezdinde müvekkilinin seri markalarından birisi olarak algılanacağını, müvekkilinin tanınmış bir marka olduğunu ve davalı yanın işbu marka tescilinde kötüniyetli olduğunu, haksız bir şekilde müvekkili markasından yararlanma çabası içinde olduğunu, müvekkili şirketin ... esas unsurlu markasını ilk defa kullanan ve ayırt edici nitelik kazandıran hak sahibi olduğunu, davaya konu Marka karşısında öncelikli ve üstün hak sahibi olduğunu, ... ibaresinin kullanıldığı mal ve hizmetlerde ayırt ediciliğinin bulunduğunu, dava konusu markanın, müvekkili markası İle, yazılış, okunuş ve kavramsal açıdan ayniyet derecesinde benzer olduğunu, markaların aynı sınıfları kapsadığını, müvekkili markasının esaslı Unsurunun “..." İbaresi olduğunu, ayırt edici yüksek, herhangi bir tanımlayıcılığı bulunmayan ve müvekkili tarafından yaratılmış özgün bir ibare olduğunu, davalı markasının ise “...” şeklinde oluşturulmuş olup müvekkil markalarının ayırt ediciliği yüksek “...” ibaresinden türetilmiş bir marka olduğunu, davalı markasında yer alan tek kelime “...” ibaresi olup müvekkil Markasının başına s harfinin eklendiğini, davaya konu markanın başına her ne kadar S harfi eklenmiş olsa da bu farklılığın taraf markalarını farklılaştırmadığını, aksine müvekkili markalarına yakınlaştırdığını, “...” ve “..." ibareleri okunurken aynı sesi çıkardıklarını, ... ibaresi müvekkili şirketin 2014 yılından beri tescilli ticaret unvanının da kök unsuru olduğunu, davalının müvekkili şirketin toplumda kazandığı itibardan haksız yararlanma çabası içinde olduğunu, açıklanan nedenlerle dava konusu ... kod numaralı ... kararının iptalini ve davalıya ait ... sayılı ''...'' ibareli markanın 6769 sayılı SMK maddeleri ve kötüniyet nedeniyle hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı ... vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; davacı şirketinin 2016 yılı ilk ayları itibariyle faaliyetlerine başladığını, müvekkili ... ... ise 2018 yılında ticari faaliyetlerine başladığını ve 20.05.2020 tarihinde marka başvurusu yaptıklarını, davacının müvekkilinden sadece iki sene önce fadliyetlerine başladığını, davacının dava dilekçesinde beyan ettiği "Uzun yıllardır ayırt edicilik kazandırılan ... markası" ifadesinin mahkemeyi yanıltmak amacıyla kötü niyetli bir şekilde belirtildiğini, davacı taraf ulusal alanda farklı sınıflarda tescillediği ÜÇ markadan bahsederek tarafımıza ait ... markasının bu markalar ile aynı olduğunu İddia ettiğini, ancak davacının "..." ve "... ..." markalarının tesciline sahip olduğunu, "..."' ve "... ..." markaları ile "...” markası arasında benzerlik bulunmadığını, ... ile ... ifadeleri hem yazılış hem okunuş açısından birbirinden tamamen farklı olduğunu, ... ve ... ... markaları ile ... ifadelerinin hem hece sayısı hem harf sayısı hem de harf dizilimi mahiyetinde birbirinden oldukça Uzak mMarkalar olduğunu, markaların telaffuz. olarak da birbirilerden Uzak olduğunu, telaffuzu mahiyetinde birbirinden oldukça Uzak markalar olduğunu, bu nedenlerle karıştırılma ihtimali bulunmadığını, davacının ... markası üzerinde öncelikli hak sahibi olmadığını, davacı Uzun yıllardır kullandığı markalarının ayırt edicilik kattığı iddiasına yönelik sergi davetiye metni, internet haber örneği, dergi kapağı örneği, fuar görseli örneği ve teşekkür plaketi örneği sunulduğunu, müvekkilinin buna karşılık ... markasının sektörde satışını yaptığı markalı ürünleri sayesinde müşteri nezdinde oluşturduğu bizzat müşteri yorumları olan 100 adet belgenin taraflarınca sunulduğunu, dava konusu olan markaların ayrı ayrı sektörlerde fadliyet göstermekte olduğunu, taraflarınca uyuşmazlık konusu hakkında dava açılmasının hukuki yararı bulunmadığını, marka haklarının korunması yanında ayrıca ... ... ticari unvanının da koruma altında olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen ... kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
...'den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu ''...'' ibaresinin, 09.sınıf emtialarda tescili amacıyla 20.05.2020 tarihinde gerçekleştirildiği görülen ... sayılı marka başvurusunun, yapılan ilk incelemeler sonrasında 20.05.2020 tarih ve 349 sayılı Bülten'de ilan edildiği, anılan ilana karşı davacı yanın önceki tarihli ... sayılı "...", "... ...", "...", "... ..." bareli markalar ile karıştırlma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK'nın 6(1), 6(3), 6(4). 6(5). 6(6). 6(9) maddelerine dayalı olarak itirazda bulunduğu, anılan itirazların 22.06.2021 tarihli ... kararı sonucunda reddine karar verildiği, söz konusu ret kararına karşı davacı yanın bir kez daha itirazda bulunulduğu, itirazları inceleyen ...'nun 27.12.2021 tarih ... sayılı kararı neticesinde özetle; *... başvuru numaralı "...” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki ...kararına karşı, başvurunun ... sayılı "...", "... ...", "..." a ..." ibareli markalara dayanılarak 6769 s. SMK'nın 6 ncı Maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. Yapılan incelemede, İşbu başvuru İle ifiraz gerekçesi markaların, başvuru konusu markada herhangi bir unsurun ön plana çıkarılmaması nedeniyle "..." şeklinde kavramsal bir bütün oluşturacak şekilde okunup algılanması, Markaların tüketicilerin dikkatinin yoğunlaştığı başlangıç kısımlarının birbirinden farklı olması ve başvuru konusu marka ile ifiraz gerekçesi Markaların tertip tarzı farklılığı hususları birlikte göz önüne alındığında başvuru konusu işaret ile ifiraz gerekçesi markaların bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle illibasa yol açabilecek düzeyde benzer olmadıklar görüşüne varılmıştır. Dolayısıyla, başvuru ile ifiraz gerekçesi markalar arasında karıştırılma, ilişkilendirilme ihtimallerinin ortaya çıkmayacağı sonucuna varılmış ve itiraz haksız bulunmuştur. Eskiye dayalı kullanım, tanınmışlık, ticaret unvanı ve kötü niyet gerekçeli itirazlar sunulan bilgi ve belgeler ışığında incelenmiş ve haklı bulunmamıştır.'' şeklindeki gerekçeler ile İtirazın reddine karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 22/02/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: davalı başvuru markası ile davacının ... sayılı Markaları arasında - 09. Sınıftaki emtiaların ilişkilendirme de dahil karıştırlma/benzerlik ihtimalinin bulunduğu, davacının davalıdan daha önceki tarihlerde öncelik ve üstün hak sahibi olduğunun ispatlanamadığı, davacı markalarının tanınmışlığını ispata yönelik dosya içerisinde yeterli düzeyde delile rastlanılmadığı ancak bu hususun nihai anlamda hukuki bir tespitin varlığını gerektirdiğinden tanınmışlık iddiasının mahkemeye ait olduğu, davacının ticaret unvanından kaynaklı başkasına ait fikri mülkiyet haklarından kaynaklı bir tescil engelinden somut olayda bahsedilemeyeceği, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) ... Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, ...’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir." şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, ...’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik ... içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen "halk tarafından karıştırılma ihtimali" konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (...).
Bir başka anlatımla, "iltibas tehlikesi" görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markaları
....
(09. sınıf) ...
(09, 11, 17, 19, 35. sınıflar)

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; dava konusu marka başvurusu kapsamında 09. Sınıfta yer alan emtiaların tamamı, davacı yanın önceki tarihli markaları kapsamında da birebir yer almakta olup taraf markalarının taraf markalarının kapsamlarının ayrıntılı bir incelemeye tabi tutulmasına gerek olmaksızın benzer ihtiyaçları karşılayan, tüketiciye aynı kancıldan ve aynı tür satış yöntemi ile ulaştırlan, birbirleri ile doğrudan rekabet İlişkisi içerisinde bulunan, hedef tüketici kitleleri benzer olan, birbirlerini tamamlayan ya da birbirleri yerine ikame edilebiliriği bulunan emtiaları ihtiva ettikleri görülmektedir. Şu hâlde, SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davalının markasının incelenmesinde; dava konusu marka ''...'' şeklinde beyaz zemin üzerine siyah renk kullanılarak düz yazı karakteri ile tümü küçük harflerden oluşacak şekilde yazılmış ... kelimesinden oluştuğu; “..." kelimesinin ... “gösterge ışığı” anlamına gelen bir sözcük olduğu, markanın bütünsel algısında “...” ibaresinin asli unsur olarak değerlendirilebileceği, işitsel olarak ise “..." şeklinde telaffuz edileceği, markanın kelime markası olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; davacının redde mesnet gösterdiği ... ibareli markası da keza düz zemin üzerine siyah harflerle oluşturulduğu anlaşılmakla; ... karşılığının bulunmadığı, türetilimiş bir kelime olduğu, yalnızca markada bulunan “...” ibaresinin İngizlice kelime olduğu ve “döküm dökmek” vb. anlamları olduğu; davacının diğer ... ibareli markaları ise kırmızı renkle oluşuturulmuş “... ..." ibaresi ve konumlandırılmış ... olduğu düşünülen şekilden oluştuğu, markada yer alan ... ibaresinin bir anlamı bulunmamakla birlikte ... ibaresi ise ''1. İsim Renksiz, keskin kokulu asitler. 2. sıfat Bu asitler kullanılarak yapılan'' anlamına geldiği, bu anlamda söz konusu ibare malın ham maddesine işaret etmekte olup markadaki asli unsur “...” ibaresi olduğu, markalar işitsel olarak “...” ve “...” şeklinde telaffuz edileceği anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
... Hukuk Genel Kurulu'nun 08.06.2016 gün ve .... sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, ... kararlarında hem yüksek dikkat düzeyine hem de ortalama dikkat düzeyine sahip tüketicilere hitap edilmesi durumunda ortalama dikkat ve özene sahip üketicilerin dikkate alınacağının belirtildiği, ortalama dikkate sahip tüketiciler markaları aynı anda incelemeye tabi tutmadığı gibi küçük ayrıntılarını da dikkatli biçimde inceleyemeyeceği, sadece geçmişte edindiği izlenimin etkisiyle hafızasında kalan ile yetinerek bir sonuca varmaya çalışacakları, bu noktada aynı, aynı tür, benzer olduğu kanaatine varılan başvuru markasındaki tüketici kitlesinin ortalama olduğu 09.sınıf malları yönünden taraf markalarının biçim, düzenleme ve tertip tarzı ile bıraktıkları genel izlenim itibariyle tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzer olduğu, çağrışımlarının ve bir bütün olarak uyandırdıkları kanaatin aynı olacak şekilde markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma/benzerlik ihtimali bulunduğu; davacı yan tarafından sunulan delillerin incelenmesi neticesinde "...” markasını tescilsiz olarak başvuru kapsamında yer alan mallarda ciddi ticari etki yaratacak düzeyde kullanıldığına yönelik delile rastlanılmadığı, sunulan - delillerin tescili markaları olan redde mesnet gösterilen ... ve ... ... markalarını taşıdığı tespit edilmiş; netice itibariyle çekişme konusu markanın “...” ibaresinden işbu markaya yönelik tescilsiz kullanıma yönelik gerçek hak ispata yarayan bir delilinin bulunmadığı, ileri sürülen iddiaya konu kullanımların . belirtildiği gibi tescili marka kullanımları olduğu, dolayısıyla davacının davalıdan daha önceki tarihlerde öncelik ve üstün hak sahibi olduğunun ispatlanamadığı; davacı markalarının tanınmışlığını ispata yönelik dosya içerisinde yeterli düzeyde delile rastlanılmadığı; davacının ticaret unvanından kaynaklı başkasına ait fikri mülkiyet haklarından kaynaklı bir tescil engelinden somut olayda bahsedilemeyeceği, ancak iltibas ihtimalinin oluştuğu dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile
.... ...'nın ... sayılı kararın iptaline,
Davalıya ait ... kod nolu ''...'' ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,

2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 179,90-TL karar harcından peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 3.403,90-TL
yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/07/2023

Katip ... Hakim ...
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 172,90-TL
GİDER AVANSI :3.231,00-TL
TOPLAM :3.403,90-TL

UYAP Entegrasyonu