WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 1. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/185
KARAR NO : 2022/223

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 05/09/2008
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili firmanın 20.08.2001 tarihinde 2001/16560 kod numarası ile “...” markasını 04, 12. ve 37. Sınıflarda tescil ettirdiğini, müvekkili firmanın uzun yıllardır tekstil ve otomotiv sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili firmanın tescilli markasının ana unsuru olan şekil unsurunun aynısının davalı tarafından 12. Sınıfta tescil edildiğini, marka üzerindeki logolar arasındaki benzerliğin hükümsüzlük nedeni olarak kabul edildiğini, dava konusu şekil markasının, müvekkil firma markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer ve benzerliğin ayniyet düzeyinde olduğunu, halk tarafından karıştırılma ihtimali ve iltibas tehlikesinin bulunduğunu, müvekkili firmanın markasının davaya konu marka müracaatından daha önce tescil edilmiş olması sebebiyle üstün hak sahibi olduğunu, iddia ederek davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkili firmanın Çin’de kurulduğunu ve dünya otomotiv sektöründe büyük bir firma olduğunu, iltibas tehlikesinin fiilen mümkün olmadığını, dosya kapsamında sunulan Yargıtay kararlarındaki maddi olguların dava konusu ile örtüşmediğini, dava konusu vakıaların markanın iptalini gerektiren hukuki yapının lafzına ve ruhuna uymadığını, müvekkili firmaya ait markanın iptali talebinin haklı görülebilmesi için 8/1-b hükmünde sayılan ihtimal ve vakıaların tümünün gerçekleşmiş olmasının şart olduğunu, dava konusu marka ile davacı yana ait marka arasında 556 sayılı KHK anlamında benzerlik bulunmadığını, müvekkili firmaya ait markanın 12. Sınıfta tescilli olduğunu ve iki markanın tescil kapsamında 12. Sınıfa giren bazı mallar için aynı olduğu söylenebilir ise de, davacı firmanın marka tescil tarihi üzerinden 5 yıldan uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen markayı 12. Sınıftaki herhangi bir emtiaya ilişkin olarak kullanmamasından ötürü marka hakkının düştüğünü ve terkin amacıyla Kartal Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2009/118 E. numaralı dava açıldığını, davacı yan markası ile dava konusu markanın tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA ve GEREKÇE:
Mahkememizce, 26/05/2015 tarih 2008/296 E. 2015/144 K. sayılı karar ile; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı yana ait 12. sınıfta tescilli 2004/32894 sayılı “ŞEKİL'' (LOGO) markasının davacı yan adına tescilli önceki tarihli 2001/16560 sayılı marka ile 8/1-b maddesi kapsamında iltibas ihtimalinin mevcut olduğu, ortalama tüketici kitlesinden büyük bir kısmının, davacı markalarını taşıyan emtiaları satın almak yahut hizmetten yararlanmak isterken, davalının işaretini taşıyan emtiaları satın alma yahut hizmetten yararlanma olasılığı doğabileceği ve 556 sayılı KHK 42/1-b maddesi kapsamında hükümsüzlük şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalı adına tescil olunan 2004/32894 sayılı ŞEKİL markasının tescilli olduğu 12. sınıf yönünden hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay 11. HD'nin 12/12/2018 tarih ve 2017/1115 E. 2018/7897 K. sayılı ilamıyla;
''Davacının dayandığı 12. sınıfta tescilli malları da kapsayan 2001/16560 sayılı marka hakkında İstanbul Anadolu (Kartal) 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde açılan kullanmama nedeniyle hükümsüzlük davası sonucunda mahkemenin 02.05.2013 tarih ve 2009/118 E., 2013/125 K. sayılı kararıyla 12. sınıftaki bir kısım ürünlerin kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiş ve hüküm Dairemizin 10/10/2014 tarih 2013/16832 E. ve 2014/7081 K. sayılı kararıyla da temyiz denetiminden geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Kural olarak mahkemece verilen markanın kullanılmaması hukuki nedenine dayalı iptal kararları davanın açıldığı tarihten ileriye yönelik etki doğruran nitelikte kararlar ise de; Dairemiz kararlarında da benimsendiği üzere (11. HD 01/03/2013 Tarih 1496/3805 sayılı Karar) şayet koşullar mevcut olduğu taktirde ve hukuki yararın varlığı halinde iptal kararının dava tarihinden daha önceki bir tarihten itibaren etki doğuracağının da kabülü gerekir. Somut uyuşmazlıkta da davacı tarafça söz konusu 2001/16560 sayılı marka hakkına dayanılarak 05.09.2008 tarihinde işbu hükümsüzlük davası açıldığına göre 556 sayılı KHK 14. maddeye dayalı olarak İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen iptal hükmünün işbu dava tarihi itibariyle de sonuç doğurup doğurmayacağına ve bu bakımdan talepte bulunmakla davalının hukuki yararının bulunduğunun gözetilmemesi isabetli görülmemiştir.
Öte yandan, davalı markanın kapsadığı 12. sınıf emtianın vasfı itibariyle bu tür malların ortalama tüketicilerinin bu ürünlerin ticaretini yapan ve nihai alıcılardan oluşan dikkatli ve seçici kişilerden oluşacağı gözetilerek, mahkemece bu tür alıcı kitlesinin her iki markadaki işaretlerin benzerliğine karşın satın alma öncesi dönemde sarf edecekleri süre ve dikkat bakımından iltibas tehlikesine yol açılıp açılmayacağı hususunun da değerlendirilmemesi doğru görülmediğinden kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.'' gerekçesiyle, ''Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA...'' şeklinde karar verilmiş dava mahkememizin 2019/185 E. Sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda dosyaya bozma ilamı öncesi rapor sunan bilirkişi heyetine bir makine mühendisi ve bir nitelikli hesap uzmanı eklenmek suretiyle rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 26.05.2021 havale tarihli raporda ve 06/08/2021 havale tarihli ek raporda özetle; davacı yanın işbu davaya mesnet gösterdiği 2001/16560 sayılı markanın 12. Sınıfta yer alan emtialar yönünden kullanmamaya bağlı hükümsüzlüğüne karar verilmesi aslında anılan markanın iptali olarak yorumlanmalı ve doktrin ve emsal yargı kararlarında benimsenen görüşler mucibinde iptal hükmünün sonuçlarının, kararın verildiği tarihten ileriye dönük olacak şekilde sonuçlarını doğuracağı, İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 2015/80 E. 2015/121 K. Sayılı kararın işbu davaya konu somut uyuşmazlık bakımından doğuracağı sonuca ilişkin takdir mahkemenin olmak üzere davacı yanın işbu davasına mesnet olarak gösterdiği markası başlangıçta geçerli olarak tescil edilmiş bir marka olup dava konusu markanın başvuru tarihi ve işbu davanın açıldığı tarih itibariyle tescildeki haliyle geçerliliği bulunan ve bu doğrultuda değerlendirilmesi gereken bir marka olduğu, dava konusu “şekil” marka başvurusunun tescili talep edilen 12. sınıftaki emtialar davacı yanın redde mesnet markası kapsamındaki emtialarla ayniyet/ayırt edilemeyecek düzeyde benzerlik göstermekte olduğunu, 12. sınıfta yer alan ve benzerliği tespit olunan emtiaların ilgili tüketici kitlelerinin ürünü satın alırken ciddi şeklinde araştırma yaparak incelemelerde bulunduğu, profesyonel satış danışmanlarından destek aldığı, ürün fiyatı bakımından ekonomik incelemeler gerçekleştirdiği ve yine tasarımsal kaygılarla ürünün neredeyse her noktasını incelediği türde bir emtia grubu olarak kabul edilmesi gerektiği dolayısıyla iltibas değerlendirmesinin bu tüketici kitlesi gözetilerek yapılması gerektiğini, uyuşmazlık konusu markaların tescilli olduğu emtia sınıflarının hitap ettiği tüketici kitlesinin bilinçli tüketici kitlesi olarak kabul edildiği durumda bile taraflara ait markalarda yer alan şekli unsurların bütünsel mizanpajlarının tüketiciler nezdinde bırakacakları algının ayırt edilemeyecek kadar yakın oldukları, bu durumun da yine karışıklığa sebep olacağı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Davalı vekili rapora itiraz etmiş marka vekili, otomotiv sektörü uzmanı ve makine mühendisinden oluşan 3 kişilik heyetten itirazları kapsar şekilde yeni bir bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 19/04/2022 havale tarihli raporda özetle; davacı yanın 2001/16560 sayılı markası ile ilgili olarak verildiği ve kesinleştiği anlaşılan iptal kararının sonuçlarının geçmiş dönük etki doğurup doğurmayacağına ilişkin takdirin salt hukuki bir tespit olması nedeniyle Mahkemeye ait olduğu, Mahkemece, Yargıtay bozma ilamında işaret edilen bu görüşün benimsenmesi halinde 2001/16560 sayılı markanın iptal koşullarının en erken davacı yanın markasının tescil edildiği tarih olan 24.03.2003 tarihinden itibaren 5 yıllık hoşgörü süresinin dolduğu ilk tarih olan 24.03.2008 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde sonuç doğuracağı, bu durumda davacı yanın 2001/16560 sayılı markası kapsamındaki 12. Sınıfta yer alan “bisikletler, motorsikletler. Mopetler ve benzerleri ile bunların gövdeleri, gidonları, bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler, havai hakkı taşıtlar, teleferikler, telesiyejler, raylı taşıtlar, lokomotifler, trenler, tramvayla, vagonlar, deniz taşıtları ve parçaları, sandallar, motorlar, gemiler, yatlar, kotralar, hava taşıtları ve parçaları, balonlar, uçaklar, helikopterler, uzaya gönderilen roketler, paraşütler” emtialarının, iltibas ihtimali değerlendirmesinde dikkate alınamayacağı, bahsi geçen emtialar dikkate alınsın veyahut alınmasın, başka bir ifadeyle iptal kararının sonuçları geçmişe etki doğursun ya da doğurmasın, davacı yan markası kapsamında yer alan 12. Sınıftaki sair emtialar ile dava konusu marka kapsamındaki 12. Sınıf emtiaların aynı, aynı tür ya da benzer oldukları, taraf markaları karşılaştırıldığında, ilgili tüketici kitlesi nezdinde dahi, markaları oluşturan işaretlerin görsel ve kavramsal olarak oluşturdukları yüksek düzeyli benzerlik halinden ötürü, dava konusu marka kapsamında yer alan tüm mallar açısından iltibas ihtimalinin mevcut olacağı, takdirin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Davalı vekili her ne kadar yeni bir heyetten rapor alınmasını talep etmiş ise de, dosya kapsamı itiraza ilişkin hususların mahkememizce değerlendirilebileceği, bozma sonrası ikinci bilirkişi heyetine otomotiv sektöründe uzman bilirkişinin heyete eklenerek rapor alındığı nazara alınarak yeni bir heyetten rapor alınması talebi mahkememizce reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre;
İstanbul Anadolu (Kartal) 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde açılan kullanmama nedeniyle iptal davası sonucunda 02.05.2013 tarih ve 2009/118 E., 2013/125 K. sayılı karar ile 2001/16560 sayılı markanın 12. sınıftaki bir kısım ürünler yönünden kullanmama nedeniyle iptaline karar verildiği ve hükmün 10/10/2014 tarih 2013/16832 E. ve 2014/7081 K. sayılı kararıyla da temyiz denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiği; kararda iptal koşullarının ilk olarak hangi tarihten itibaren meydana geldiği yönünde bir bilgi mevcut olmamakla birlikte davacı yanın kararda geçen emtialarda markasal kullanımlarının mevcut olmadığının değerlendirildiği, dolayısıyla davacı yanın markasının tescil tarihi olan 24.03.2003 tarihinden itibaren anılan emtiaları kullanmadığı tespit edildiğinden, iptale ilişkin şartların en erken beş yıllık hoşgörüsü süresinin dolduğu tarih olan 24.03.2008 tarihinde meydana geldiği; bu tarihin dava açılış tarihi olan 05.09.2008 tarihinden önceki bir tarihe ilişkin olduğu, bu kapsamda davacı yanın dayanak markası 2001/16560 sayılı marka aleyhine açılan kullanmama nedeniyle iptal davası sonucunda kurulan hükümde, iptal kararının sonuçlarının 05.09.2008 itibari ile sonuç doğuracağının kabulünün gerektiği anlaşılmaktadır.
Davacı yanın 2001/16560 sayılı markasının 12. Sınıftaki “bisikletler, motorsikletler. Mopetler ve benzerleri ile bunların gövdeleri, gidonları, bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler, havai hakkı taşıtlar, teleferikler, telesiyejler, raylı taşıtlar, lokomotifler, trenler, tramvayla, vagonlar, deniz taşıtları ve parçaları, sandallar, motorlar, gemiler, yatlar, kotralar, hava taşıtları ve parçaları, balonlar, uçaklar, helikopterler, uzaya gönderilen roketler, paraşütler” emtiaları açısından kullanmama nedeniyle iptaline karar verildiği, davacı markasının kullanmama nedeniyle iptali koşullarının oluştuğu en erken tarih olduğu görülen 05.09.2008 tarihinden itibaren etki doğuracak şekilde uygulanmasında hukuki yarar bulunduğu yönünde bir kanaate varılması halinde dahi, bu durumun işaretler arasında benzerliği tespit olunan emtialar açısından farklı bir durum ortaya koymayacağı, zira iptaline karar verilen 12. Sınıf malların “motorlu kara taşıtlarına” ilşkin mallar olmadıkları (bisikletler, motorsikletler. Mopetler ve benzerleri ile bunların gövdeleri, gidonları hariç), halbuki dava konusu markanın kapsamının yalnızca otomobil sektörüne yönelik malları kapsadığı; her ne kadar bu aşamaya kadar gerek önceki heyet raporlarında gerekse de kurulan önceki hükümde davalı yanın markasının kapsamı “Motorlu kara taşıtları (motosikletler, mobilet dahil) ve bu taşıtlar için motorlar, kavramalar ve transmisyon bağlantıları, transmisyon kayışları ve zincirleri, dişliler, frenler, fren disk ve balataları, şasiler, kaportalar, süspansiyonlar, darbe emiciler, şanzımanlar, direksiyonlar, jantlar. Bisikletler ve bunların gövdeleri, gidonları, çamurlukları.Taşıt kasaları, damperli kasalar, traktör römorkları, frigorifik kasalar, römork bağlantıları.Taşıt koltukları, koltuklar için baş dayanakları, emniyetli çocuk koltukları, koltuk kılıfları, araç örtüleri (aracın şeklini almış), güneşlikler.Sinyaller ve yön sinyalleri için kollar, taşıt camları için silecekler, silecek kolları.Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler, lastik tamir takımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar, taşıt lastikleri için supaplar.Taşıt camları, emniyetli taşıt camları, taşıtlar için dikiz aynaları ve yan aynalar.Patinaj zincirleri.Taşıtlar için portbagajlar, bisiklet ve kayak taşıyıcıları, seleler.Lastik şişirme pompaları.Taşıtlar için hırsız alarmları, kornalar. Yolcular için emniyet kemerleri, havalı yastıklar.Bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler. El arabaları, pazar arabaları, tek veya çok tekerlekli el arabaları, market arabaları, ev eşyaları için tekerlekli taşıyıcılar.Raylı taşıtlar: Lokomotifler, trenler, tramvaylar, vagonlar, teleferikler, telesiyejler. Deniz taşıtları ve parçaları (motorları hariç).Hava taşıtları ve parçaları (motorları hariç). “ emtialarından oluşuyormuş gibi kabul edilmiş ise de davalı yanın 2004/32894 sayılı markasını Çin menşeli bir uluslararası başvuru olduğu ve 830855 uluslararası tescil numarası ile başvuru konusu edildiği, başvuru kapsamında ülkemizde 12. Sınıfta yayına çıkan emtiaların davalı başvurusunun kapsamının Araç tekerlekleri: Araç motorlarına yönelik kaputlar: Araç tekerleklerine yönelik tekerlek göbekleri: taşıtlara yönelik şasiler; kara araçlarına yönelik motorlar; kara araçlarına yönelik vites kutuları; otomobil kaportaları; araçlara yönelik camlar; araç süspansiyon yayları; taşıt ön camları emtiaları ile sınırlı olduğunun dosya kapsamındaki başvuru kaydından ve yine evrak tercümesinden anlaşıldığı, davacı yanın 2001/16560 sayılı markası ile ilgili verilen iptal kararının geçmişe etki edecek şekilde sonuç doğuracağına kanaat getirilmesi halinde dahi taraf markaları arasında, başvuru konusu marka kapsamındaki emtialar açısından işaret benzerliği de var ise karıştırılma ihtimalinin devam edeceği anlaşılmıştır.
Öte yandan taraf markaları karşılaştırıldıklarında: dava konusu markanın bir şekil markası olduğu, bu şekil markasında elips şeklinde bir halka formun merkezini dikey olarak kesen bir “A” harfinin yer aldığı, “A” harfinin yatay çizgisinin, elips şeklin kesiti ile oluşturulduğu, “A” harfinin dikey çizgilerinin birinin şeklin üstünde, diğerinin arka kısmında kaldığı yönünde bir algı oluştaracak şekilde konumlandırıldığı, elipsin “A” harfinin üs kısmında birleşmediği, boşluklu oluşan yapının merkezinde “A” harfinin tepe noktasının yer aldığı, başvurunun genel olarak lacivert renge sahip olduğu; davacı yanın önceki tarihli markasında ise “ATY” harflerinin yer aldığı, bu ibarenin hemen üstünde ise aynı dava konusu markada olduğu gibi elips şeklinde ve fakat dava konusu markadan farklı olarak uç kesitleri incelerek ve sivirilerek birbirine yaklaşmış bir logo, bu logoyu dikey olarak kesen bir “A” harfiniin yer aldığı, “A” harfinin yatay çiziginin elips şeklin kesiti ile oluştruulduğu, dava konusu markadan farklı olarak “A” harfinin her iki ayağının da elips şeklin arkasında olacak şekilde oluşturulduğu, yine elips şeklin “A” harfinin üst kısmında birleşmediği, boşluklu yapının merkezinde “A” harfinin tepe noktasının yer aldığı, her iki logodaki “A” harfinin tepe uç kısımlarının keskinliği itibariyle nispeten farklılaştığı, davacı yanın markasında “kırmızı” ve “beyaz “renklerin hakim olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın temelini taraf markalarındaki şekil unsurları oluşturmakta olup her ne kadar davacı yanın mesnet markasında “ATY” şeklinde bir harf kombinasyonu bulunmakta ise de sonraki markada bu ibarenin yer almayışının işaretlerin birbirlerinden uzaklaşmaları sonucunu kendiliğinden ortaya çıkarmayacağı, özellikle otomotiv ve motorlu araçlara yönelik emtiaları içerir taraf markalarının bulunduğu sektör itibariyle şekli unsurların, en az sözcük unsurları kadar tüketiciler nezdinde akılda kalıcılık sağladığı, kaldı ki sonraki markada herhangi bir sözcük unsuru yer almadığından kelimesel anlamda taraf markalarının zaten karşılaştırılmalarının isabetli olmayacağı; bu anlamda salt şekil unsurundan oluşan markalarda benzerlik ve karıştırılma ihtimali değerlendirmesinde karşılaştırılan şekillerin öncelikle kavramsal bilahare ise görsel olarak birbiri ile benzer olmaları gerektiği; somut olayda her iki taraf markasında da tüketicide oluşacak algının “A” harfi etrafında yer alan dairesel bir kesitten ibaret olacağı, dolayısıyla işaretlerin en geniş tanımda benzer algılar oluşturacakları; her ne kadar anılan şekiller kullanılan “A” harfinin yapısı ve elips kesitlerin yapısı itibariyle birbirinden farklılaşmış gibi görünse de bu farklılıkların tamamen detaylar olduğu, yüksek bilgi ve seçicilik seviyesinde haiz bir tüketicinin, bu nitelikte çizimlerde, işaretleri her durumda yan yana görme ihtimali bulunmadığı gibi, ticari bir markanın da ticari bir mal veya hizmet üzerindeki kullanımının çoğu zaman görsel anlamda çok da büyük ebatlarda uygulama alanı bulmayacağı, bu kapsamda iltibas ihtimalinin doğacağı, markaların dönem dönem küçük veya büyük çaplı revizeler yaşadığı gözetildiğinde, her iki markanın birbirinin önceki – sonraki versiyonu gibi algılanma ihtimali son derece yüksek olacağı; bu nedenle daha önce bir şekilde davacı markalarını görmüş, davacı markalarının tescilli olduğu mal veya hizmetten yararlanmış bir tüketicinin, işbu dava konusu sonraki markayı aynı mal veya hizmette gördüğünde yanılgıya düşmesi ihtimalinin olacağı anlaşılmaktadır.
Netice olarak davalı yana ait 12. Sınıfta tescilli 2004/32894 sayılı “şekil'' (logo) markasının davacı yan adına tescilli önceki tarihli 2001/16560 sayılı marka ile 8/1-b maddesi kapsamında iltibas ihtimalinin mevcut olduğu ve kullanmama nedeni ile iptal davasında verilen kararda iptaline karar verilen mal ve hizmetler düşüldükten sonra yapılan karşılaştırmada dahi mal ve hizmet benzerliğinin devam ettiği, işaret benzerliğinin de bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile
Davalı adına tescil olunan 2004/32894 sayılı ŞEKİL markasının tescilli olduğu 12 sınıf yönünden hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 27,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 53,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TL maktu ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 4.079,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip ... Hakim ...
¸ ¸
MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 39,30-TL
GİDER AVANSI :4.040,00-TL
TOPLAM :4.079,30-TL

UYAP Entegrasyonu