WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 1. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/398
KARAR NO : 2022/428

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 24/11/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkil şirketinin 2009 yılından beri sektörde faaliyet gösterdiğini ve bu
kapsamda birçok tanınmış marka ile faaliyetine devam ettiği, müvekkili şirketin ticaret unvanının tescil başvurusunda bulunduğu markayla
anı ismi taşır şekilde “... KOZMETİK” olduğu,
müvekkili şirketin “... KOZMETİK” markasını kurulduğundan bu yana
aktif bir şekilde kullandığını ve 2011 yılından bugüne kadar ulusal ve
uluslararası fuarlarda yer aldığını, davalı ... KİMYA şirketinin de müvekkil
şirketinin katılmış olduğu birçok fuarda yer aldığını ve müvekkil şirketinin
“... KOZMETİK” ibaresini kullandığından haberdar olduğu,
müvekkili şirketin önceye dayalı kullanım hakkının olduğu, müvekkili şirkete
ait marka başvurusunun “...” markası gerekçe gösterilmek suretiyle
reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu, davalı şirket itirazının kötü niyete dayanmakta olduğunu, ... KİMYA
şirketinin ortağının aynı zamanda müvekkili şirketin kurucu ortağı olduğu,
müvekkili şirket ile davalı şirkete ait “...” markaları arasında
ilişkilendirme veya karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davalı şirketin piyasa sunduğu ürünlerde “... COMPACT” markasını
kullandığı,
davalı kurum tarafından yapılan incelemede dilekçesinde yer alan hususların
hiçbir surette incelenmediği, kurumun 3. sınıf ve 5. sınıf emtialar yönünden
yapmış olduğu değerlendirmenin çelişkili olduğunu iddia ederek davacı yana ait 2019/112788 sayılı ve “...”
KOZMETİK” ibareli marka başvurusunun; davalı yana ait
2016/57846 sayılı “...” ibareli marka mesnet
gösterilmek suretiyle 6769 Sayılı SMK’nın 6/1 maddesi
uyarınca 03. emtia sınıfı yönünden reddine dair verilen Türk
Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve
Değerlendirme Kurulu(YİDK)’nın 12.10.2021 tarihli ve
2021-M-7811 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkil şirketine ait “...” markası ile dava konusu markanın bütünüyle
ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, dolayısıyla SMK m.6/1 gereği Türk
Patent ve Marka Kurumunun vermiş olduğu ilgili kararın yerinde olduğu,
tescil edilmiş bir marka hakkında kesinleşmiş bir iptal kararı veya hükümsüzlük
kararı olmadan önceye dayalı kullanım hakkı nedeniyle gerçek hak sahipliği
iddiasında bulunan kişiye markasını tescil ettirme hakkının verilemeyeceği,
dolayısıyla SMK m.6/3 kapsamında davacı tarafından ileri sürülen iddialarının
geçerliliğinin bulunmadığı belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı marka başvurusuna davalı tarafından yapılan itirazın kısmen kabulüyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent'den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davacı şirket tarafından, 03. ve 05.sınıf emtialar kapsamında 14.11.2019
tarihinde 2019/112788 sayısıyla ve “... KOZMETİK” ibaresiyle marka tescil
başvurusunda bulunulduğu, davacıya ait 2019/112788 sayılı “... KOZMETİK” ibareli marka
başvurusunun 13.04.2020 tarihli 346. Resmi Marka Bülteninde ilan edilmiş
olduğu, söz konusu başvuruya davalı şirket vekilince 2016/57846 sayılı “...”
ibareli ve 2019/50325 sayılı “... ... COMPACT” ibareli markalar
mesnet gösterilmek suretiyle itiraz edildiği, Markalar Dairesi Başkanlığı
tarafından itirazın reddine karar verildiği, itiraz sahibi vekilince karara itiraz
akabinde YİDK tarafından itirazın kısmen kabul edilerek 2021-M-7811 sayılı
karar ile marka başvurusunun 03. sınıf emtialar bakımından reddine karar
verildiği,
eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 24/11/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle:6769 Sayılı SMK 6/1 hükmü uyarınca davacıya ait 2019/112788 sayılı “
... kozmetik+şekil” ibareli markanın, 3. sınıfta tescilli emtialar
bakımından, davalı yana ait 2016/57846 Sayılı ve “...+şekil”
ibareli ve 2019/50325 Sayılı ve “... ... Compact+şekil” ibareli
markalarla karıştırılma ihtimalinin bulunduğu,
SMK 6/3 ve SMK 6/5 kapsamında ileri sürülen hususlarda esasa girilerek
inceleme yapılmasının somut uyuşmazlığın çözümüne hiçbir katkı sunmayacağı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir." şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen "halk tarafından karıştırılma ihtimali" konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, "iltibas tehlikesi" görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markası
... kozmetik+şekil ...+şekil
(03. sınıf) ... ... Compact+şekil
(03, 05, 16. sınıf)

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; taraf markaları 03. sınıf Ağartma ve temizlik amaçlı
maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil). Sabunlar. Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks emtialar yönünden benzer olup; iltibas ihtimalinin ilk şartı olan
emtia benzerliğinin belirtilen bu emtialar açısından meydana geldiği anlaşılmıştır.
Şu hâlde, SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davacının markasının incelenmesinde; dava konusu ... kozmetik ibareli markada kelime unsurunun üzerinde yeşil renkli üç
yapraklı yonca figürünün bulunduğu, esas unsurunun “...” ibaresi olduğu, dava konusu markada ... esas unsurunun yanında “KOZMETİK” ibaresinin
ise ibarenin kozmetik ürünlerini belirtmek üzere kullanılan
yardımcı unsur konumunda olduğu anlaşılmaktadır.
Davalının markalarının incelenmesinde; davalıya ait YİDK ret
kararına mesnet markaların da esas unsurunun “...” olduğu, redde mesnet markalardan 2019/50325
sayılı markanın ise esas unsurunun yanında “... COMPACT“ ibaresini
yardımcı unsur olarak ihtiva ettiği,
ret kararına mesnet markalardan
2016/57846 sayılı markanın figüratif unsurunun ise benzer şekilde yeşil renkte
ve fakat farklı formda çiçek formundan oluştuğu, ret kararına mesnet
markalardan diğeri olan 2019/50325 sayılı markanın figüratif unsurunun ise
sırasıyla pembe, mavi ve beyaz renkte ve kuşak görüntüsüne benzer şekillerin üst
üste konulması ile oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davalı adına tescilli ".../..." esas ibareli markalar ile davacının "... kozmetik" ibareli markası arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davacının "... kozmetik" markasını gördüğünde bunun davalının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olduğu, taraf markaları arasında iltibas bulunduğu, işbu uyuşmazlığa konu taraf markaları arasında 03. sınıf emtiaları
kapsamında karıştırılma ihtimali ve iltibasa sebebiyet verecek düzeyde benzerlik
bulunduğu, SMK 6/3 ve SMK 6/5 kapsamında ileri sürülen hususlarda esasa girilerek
inceleme yapılmasının somut uyuşmazlığın çözümüne hiçbir katkı sunmayacağı da dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2022

Katip ... Hakim ...
¸ ¸

UYAP Entegrasyonu