WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 1. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/28 Esas - 2022/401
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/28
KARAR NO : 2022/401

DAVA : Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararının İptali/Tescil
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan endüstriyel tasarım ile ilgili kurum kararının iptali/tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkilin uzun yıllardır meyve suyu sektöründe ... ve ... markaları ile yurtiçi ve dışında faaliyet gösterdiğini ve belirli bir tanınmışlık seviyesine geldiğini,
dava konusu (2020/00946/1) meyve suyu şişesi tasarımının su damlası formunda hazırlanarak
meyve çiçeği tomurcuğunda ilham alınarak tasarlandığını, etiketinin tüm gövdeyi sararak yaprak
rölyefleri ile bütünleştiğini, bu görsel özellikleri ile ikonik ve ayırt edici bir tasarım olduğunu, bu
haliyle davalıya ait 2015/03576 tescil nolu tasarımdan çiçek goncasını çağrıştıran yaprakları ve bu
yaprakların kabartma olarak işlenmesi sebebi ile farklı yeni bir tasarım olduğunu,
davalıya ait tasarım ile müvekkile ait tasarımların benzer olmadığına dair alınmış bilirkişi
(İscehisar AHM 2020/131 ve Konya 3.ASM 2020/101) ve uzman görüşleri bulunduğunu, davalı
kurum tarafından bu delillerin dikkate alınmadığı
Damla modelin bilindik/maruf hale gelmiş kimseye özgülenmemesi gereken genel form niteliğinde
olduğunu, piyasada damla formunda her biri birbirinden farklı yüzlerce şişe bulunduğunu, tasarıma
yeniliğin küçük nüanslar ile katıldığını,
.....r, Mr. .... ve N........e firmalarının damla formu ambalajı uzun yıllardır kullanageldiğini,
damla formu şişelere genel şeklin tombul yahut ince uzun, üzerinde kabartmalar veyahut şekillerin
olması ile tasarımlara özgünlük katıldığını belirterek
anılan nedenlerden dolayı Türk Patent ve Marka Kurumu - YİDK’nın 2021/T-21 karar sayılı kararının
iptali ve 2020/00946/1 sıra numaralı tasarımın tescilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesiyle; davacının tescili için başvurduğu şişe tasarımı ile müvekkil şişe tasarımının aynı olduğunu,
tasarımların bilgilenmiş kullanıcı tarafından ayırt edilemediğini, kullanıcı gözünde müvekkile ait
marka ile bütünleşmiş 2015/03576 tescil nolu tasarımın iltibasa yol açacak kadar benzerinin
tescillinin mümkün olamayacağını,
şişe tasarımının müvekkile ait ... markası ile bütünleştiğini, özgün bir tasarım için ünlü bir
tasarımcı ile çalışıldığını,
taraf tasarımlarının damla formunda olduğunu, damla formunun birbirinden net olarak
ayrışamadığını, davacının iddiası olan çiçek formunun şişede okunamadığını, eğriler şekilde
algılandığını, şişelerdeki girinti, çıkıntı, yarık ve desenlerin ayırt edicilik sağlamadığının Yargıtay
kararlarınca ortaya konduğunu,
davacının ileri sürdüğü bilirkişi rapor ve mütalaalarda bilgilenmiş kullanıcı gözünden değil teknik
ve detaylı bir inceleme yapıldığını bu durumun SMK md.56 ile örtüşmediğini, içtihatlarda
uyuşmazlık çözümlerinde ortak özelliklere ağırlık verilmesi gerektiğinin açık olduğunu,
taraflarında alınan uzman mütalaasında taraflara ait tasarımların iltibasa neden olduğunun açıkça
ortaya konulduğunu belirterek davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve endüstriyel tasarım tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği'nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent'den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu; 2020 00946/1 sıra numaralı "şişe” ürünlerini konu alan tasarımın tescili için
26/12/2019 tarihinde davacı şirket vekili tarafından tasarım tescil talebinde bulunulduğu, söz konusu başvuru 27/05/2020 tarih ve 341 sayılı Resmi Tasarımlar Bülteni’nde yayınlandığı, başvurunun yayınına 3 aylık yasal itiraz süresi içerisinde; diğer davalı vekili tarafından 14/07/2020
tarihinde itiraz edildiği, yapılan itiraz ve başvuru sahibinin sunduğu karşı görüş 20/01/2021 tarih ve 2021/T-21 Sayılı
Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararıyla;
''(…) Yapılan inceleme ve değerlendirmede itiraza konu 2020 00946/1 sıra numaralı tasarım ile itiraza gerekçe
olarak gösterilen 2015 03576/1 sıra numaralı tasarımın ve bu uygulandığı ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı
nezdinde genel izlenim itibariyle yüksek oranda benzer olduğu, başvuru sahibi vekili tarafından beyan
edilen farklılıkların ürünleri farklılaştırmadığı ve itiraza konu tasarımın itiraza gerekçe tasarım ve ürün
görselleri karşısında ayırt edici olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Diğer taraftan Kurum nezdinde tescilli ve halen geçerli olan bir tasarıma karşı başvuru sahibi vekili
tarafından ileri sürülen, damla modeli şişe tasarımının genel bir form olup üzerindeki desen, kabartma,
şişenin tombul/ince/uzun vs. olmasının farklılık açısından yeterli olduğu biçimindeki iddia da kabul
edilebilir nitelikte bulunmamıştır. Sayılan nedenlerle itirazın kabulü gerekmiştir. “ ifadelerine yer verilerek itirazın kabulüne ve 2020 00946/1 sıra numaralı tasarımın tescilinin hükümsüzlüğüne oybirliği ile karar
verilmiştir. '' şeklinde karar verildiği, eldeki davanın 60 günlük yasal süre içerisinde 29/01/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda/ ekraporda özetle; dava konusu davacıya ait 2020/00946/1 sıra numaralı tasarımın, YİDK kararında mesnet olarak
sunulan 2015//03576-1 sayılı karşısında bilgilenmiş kullanıcı gözünden yenilik kriterini karşılar
özelliklere haiz olabileceği ancak var olan minör farkların bilgilenmiş kullanıcı gözünden bir
yenilik olarak görülse dahi şişelere ait en önemli asli unsur olan kütle yapısı açısından davacı
tasarımının mesnet tasarım ile yoğun benzerlik taşıdığı ayırt edicilik kriterine haiz olmadığı,
YİDK 2021/T-21 sayılı kararının görüşlerimiz ile aynı doğrultuda olduğunu,
Mutlak Yenilik İncelemesi neticesinde davalı tasarımı açısından yenilik kırıcı bir ürüne denk
gelinmediği,
takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun ve ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir tasarımın sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Yenilik ve ayırt edicilik” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 56. maddesi;
"Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır. Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır." şeklindedir.
Aynı Kanun'un "Kamuya sunma" başlıklı 57. maddesi ise;
''Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez." şeklindedir.
6769 sayılı SMK'nın 58. maddesine göre tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın yeni olabilmesi için, onun aynısının, tescil tarihinden evvel dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Tasarımların aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde; aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma, karıştırılma tehlikesi veya olasılığı incelenemez. Bunlar ikinci aşamaya yani ayırt edicilik tetkikine aittir. Tasarımın yeniliği yoktur diyebilmek için, hükümsüzlüğü istenilen tasarımın, önceden kamuya sunulan (faydalı model, marka ve) tasarım belgelerindeki tasarımlar ile aynı olması şarttır. Terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilecektir. Yenilik önceki tasarıma göre belirlenecektir. Aynı kabul edilmeye engel olamayan küçük ayrıntılarda farklılık hâkimin takdirine göre belirlenecektir. Burada şu ölçü verilebilir; fark, aynı olmayı ortadan kaldırmıyor, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme, yani mevcut tasarıma ek, onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık o (mevcut tasarım) esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçüktür. Bunun dışında kalan farklar ise büyüktür. Yenilik ne özgünlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağıdır.
Başvurusu yapılan bir tasarım yenilik testini geçebilirse ikinci olarak ayırt edicilik incelemesine tâbî tutulur. Bu test bir kıyaslama incelemesidir. Bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunması demek, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması demektir.
Bilgilenmiş kullanıcı ise, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ara veya nihaî tüketicidir. Ancak asla bir uzman değildir. Mahkememiz de bilgilenmiş kullanıcı konumunda bulunan ilgililerin katılımıyla oluşturulmuş bilirkişi heyetinden mütalâa almıştır.
Kıyaslama, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir. Ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesini ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınmasını emredici bir ifadeyle istemiştir. Bilgilenmiş kullanıcının fark edebileceği değişiklikler ise daima göz önünde tutulmalıdır.
Seçenek özgürlüğü ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup kişiden kişiye değişmez. Bu nesnel değerlendirmede tekdüze özellik ve nitelikler göz önünde tutulur. Bazı biçimler (=görünümler) nesnenin işlevine sıkı surette bağımlıdırlar. Böyle tasarımlarda tasarımcının hareket alanı pek dardır. Meselâ, bir otomobilin, ütünün ve şişenin şekli gibi. Her otomobil, ütü ve şişe birbirine benzer. Ayırt edicilik için tasarımcının muhakkak nesnenin işlevine ters düşen tasarımlar geliştirmesi beklenemez. Dolayısıyla işlevin yerine getirilebilmesi için zorunlu olan alan dışında yapılabilecek olan tasarımların korunması mümkün olabilecektir. Seçenek özgürlüğünün hiç bulunmadığı hâllerde ise tasarım zaten korunamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

DAVA KONUSU DAVACI TASARIMI DAVALIYA TASARIMI

2020 00946 sayılı tasarım 2015/03576 numaralı tasarım
1 nolu tasarım 1 nolu tasarım

Bilirkişi raporunda da izah edildiği üzere, somut olaya konu şişeler, basit bir çevirme suretiyle kolay açılabilen standart metal kapağa
sahip, özünde su damlasına benzer şekilde şişe tasarımlarıdır. Her şişede olduğu gibi taban, topuk, gövde, omuz, boyun ve bitişe sahiptir. Şişe tasarımı konusunda bu özellikler sahip farklı geometri, kesit ve orana
sahip birçok tasarıma ulaşmak mümkündür. Birçok marka açısından şişe tasarımı karakteristik özellikleri nedeni ile bilinirliğin en önemli hususu konumunda dahi gelmiştir. Dolayısıyla şişe tasarımında son derece
geniş bir seçenek özgürlüğü vardır.
Konu damla şeklinde şişe tasarımı olduğunda ise, damlanın içecek kavramı ile sıkı ilişkisi
nedeni ile damla formuna öykünmek yaygın bir tasarım yaklaşımıdır. Su damlasından kasıt alt kısmı
küresele yakın, yukarıdaki kuyruk kısmı ise kılcal ve viskoz kuvvetlerin dengesi nedeniyle oluştuğu imajı
yaratılan akışı ifade eden bir formdur. Bu nedenle tasarım geometrisi açısından genelde gövdede şişkin ve küresele yakın, omuz kısmında yumuşak bir geçişe sahip, kuyruk kısmını betimleyen boyun bölümünde
ise tahayyül edilen viskoziteye uygun uzunluğa sahip bir form anlanmalıdır. Değişken sayısının fazlalığı
farklı şekilde damla formuna sahip şişe tasarımlarının ortaya çıkmasına imkân sağlamaktadır. Muhtevanın
ticari anlamda sunulacak miktarı da hesaba katıldığında şişe formları giderek çeşitlenebilmektedir.

Su damlası şeklinde tasarımlar yaygın
olup kendi içinde şekillenebilmektedir. Bu şekillenme yukarıda ifade edildiği üzere belirlenen damla
formu, gövdenin şişkinliği veya küreselliği bununla beraber gövdeden boyna geçişteki kavis ile beraber
boyun bölgesinin uzunluğu, bitişi, etek kısmının taban ile ilişkisi şeklinde olabilmektedir. Dolayısıyla
damla formunu baz alan ürünler çeşitlenebilmekte, damla mutat bir form olması ve yaygın kullanıma sahip
olmasına karşın farklılık üretilebilmektedir.
Davacıya ait 2020 00946/1 sıra numaralı tasarım ile itiraza gerekçe olarak gösterilen 2015 03576/1
sıra numaralı tasarım
karşılaştırıldığında; davacıya ait 2020 00946/1 sıra numaralı tasarım damla formunda olup kafa bölgesinden itibaren boyun
bölgesi boyunca bir genişlemeye sahip olduğu, gövde bölgesinde şişenin giderek şişerek etek bölgesine
doğru daraldığı, eteğin bitişi ile beraber düz bir taban oluşturduğu; şişenin etiket bölgesinin
boyun kısmında oluşturulduğu, gövde üzerinde ise tüm şişe çevresi boyunda yaprak ucu formunu andırır
şekilde kabarma (gravür) çizgilerinin bulunduğu tespit edildiği, davalı yanın ret gerekçesi tasarımı da

yine damla formunda kafa kısmı ile beraber gövdeye doğru boyun bölgesinde bir genişleme yaşadığı azami
genişliğe gövde kısmında ulaşarak etek ile beraber daralarak tabanı oluşturduğu; davalı
tasarımında en geniş alanda iki çizginin bulunduğu; ancak bu şeritlerin bir kademelenme
yaratmadığı, taraf şişe tasarımları iş bu raporun seçenek özgürlüğü kısmında detaylı bir şekilde
sunulduğu hali ile damla formunda olup, damla formunda örnekler incelendiğinde geniş bir seçenek
özgürlüğü bulunduğu, her iki tasarımın damla formu gibi harcı alem bir unsura sahip olmaları
ürünler arasındaki benzerliği ortadan kaldırmadığı, görsellerin karşılaştırma kolaylığı amacı ile bilirkişi heyetince bilgisayar ortamında üretildiği ve üretilen görsel incelendiğinde damla formunda dahi geniş bir seçenek özgürlüğüne sahip
olmasından, karşın taraf tasarımlarında genel görünüm olarak benzerlik bulunduğu gibi daha da ötesi şişe
kontürleri yeterli derecede birbirinden uzaklaşmadığı, bununla beraber şişeler üzerindeki rölyef ve
gravürler ana form karşısında ikincil derecede unsurlar olup sadece bu tür desenlerin varlığının ürünlerinin
yeterince farklılaştıramadığı; genel form yapıları itibariyle var olan bu benzerlik dikkate
alındığında zayıf bir etkiye sahip gravürlerin bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yeterli bir ayırt edicilik
sağlamayacağı; benzerliği ortaya koyan görsellerin bilgisayar ortamında üretilen
bir görsel olup bilgilenmiş kullanıcının muhakeme kabiliyeti dahilinde oluşturulabilecek bir değerlendirme
olmadığı, gerçek koşullarda hipotetik bilgilenmiş kullanıcı daha yüzeysel bir değerlendirme yapacak
formaları birbirlerinin üzerine bindiremeyeceği, bu muayene genel görünüm üzerinden olacak
anlık bir değerlendirme ile ancak detay seviyesinde hissedilecek ve bilgilenmiş kullanıcı tespit edilecek
oransal farkları dahi göremeyebileceği gibi bu kadar detaylı bir değerlendirme de yapmayacağı, tespit edilen bilgilenmiş kullanıcı dava konusu tasarımın sahip olduğu rölyefleri tespit ettiği
varsayılsa dahi yani tasarımın sırf bu özelliği nedeni yenilik özelliğine sahip olduğu düşünülse de, seçenek
özgürlüğünün genişliği karşısında, nihai kütlesel benzerlik nedeni ile belirgin bir ayırt ediciliği
sağlayamadığına kanaat getireceği, genel bir değerlendirme yapıldığında, taraf tasarımları arasında
ve bilgilenmiş kullanıcı algısında taraf tasarımlarının şişeye ait en önemli asli unsur olan kütle yapısı
açısından benzerlik taşıdığı, kütle farklarına ancak bilgilenmiş kullanıcı kapasitesini aşan detaylı bir
teknik neticesinde ulaşılabileceği, davacı tasarımda yer alan desen/gravürün ikincil derecede farklılık
sağladığı ve bu farklılığın davacı tasarımına ayırt edicilik katmadığı kanaati oluşmuş olup, var olan
gravürlerin bilgilenmiş kullanıcı gözünden bir yenilik olarak görülse dahi davacı tasarımının ayırt
edicilik kriterine haiz olmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan mutlak yenilik hususunda
yapılan araştırmada damla formunda
şişe tasarımın sektörde seçenek özgürlüğü kısmında izan olunduğu üzere yaygın bir uygulama olduğunun görüldüğü; bahse konu damla formu, gövdenin şişkinliği veya küreselliği bununla beraber gövdeden
boyna geçişteki kavis ile beraber boyun bölgesinin uzunluğu, bitişi, etek kısmının taban ile ilişkisi şeklinde
olabildiği, dolayısıyla damla formunu temel alan ürünler çeşitlenebilmekte, damla mutat bir form
olması ve yaygın kullanıma sahip olmasına karşın farklılık üretilebildiği, TPE Tasarım veri tabanında, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü
(http://www.wipo.int/designdb/hague/en/) ve Avrupa Topluluk Tasarım Tescili (https://euipo.europa.eu/eSearch) veri tabanlarında yapılan araştırma neticesinde davalı tasarımı
açısından yenilik ve ayırt ediciliğini kıracak düzeyde bir tasarım tespit edildiği, bununla beraber
Google ve YANDEX arama motorları üzerinden “glass bottle design, droplet shaped bottle, water drop
bottle design” gibianahtar kelimeleri ve benzerleri ile arama yapılmış, google görsel arama sistemi
üzerinden araştırma tarih aralığı 11.05.2015 tarihinden önceki tarihlere dönük ayarlandığı, Google
arama motoru tarafından dava konusu tescilden önceki tarihli veri tabanı kapsamında yer alan
görseller incelendiğinde karşılaştırmaya esas benzerlikte özellikle benzer gövde yapısal özellikleri
açısından yenilik kırıcı bir ürüne denk gelinmediği, Yandex arama motoru üzerinden anahtar
kelime (date:<20151105) tarih ayarı ile görsel arama yapıldığında yenilik kırıcı bir ürüne denk
gelinmediği; davacı dilekçesinde belirttiği ..., Mr. ... ve ... firmalarının damla formu
ambalajlarının yenilik kırıcılığı anlamında mesnet olarak sunulduğu görülmüş ise de bu ürünlerin davalı
tasarımı ile üst üste bindirildiğinde tasarımlar arasında kütlesel anlamda belirgin farklar olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Benimsenen bilirkişi mütalâalarında da ifade olunduğu üzere;dava konusu davacıya ait 2020/00946/1 sıra numaralı tasarımın, YİDK kararında mesnet olarak
sunulan 2015//03576-1 sayılı karşısında bilgilenmiş kullanıcı gözünden yenilik kriterini karşılar
özelliklere haiz olabileceği ancak var olan minör farkların bilgilenmiş kullanıcı gözünden bir
yenilik olarak görülse dahi şişelere ait en önemli asli unsur olan kütle yapısı açısından davacı
tasarımının mesnet tasarım ile yoğun benzerlik taşıdığı ayırt edicilik kriterine haiz olmadığı,
YİDK 2021/T-21 sayılı kararının görüşlerimiz ile aynı doğrultuda olduğu, mutlak yenilik incelemesi neticesinde davalı tasarımı açısından yenilik kırıcı bir ürüne denk
gelinmediği
de göz önünde bulundurularak davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen yatırana iadesine (HMK m.333),

Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2022

¸ ¸

UYAP Entegrasyonu