Sayılı kararının davacı ve davalı tarafça istinafı üzerine, dairemizin 30/09/2021 tarih ve 2021/52 E. 2022/41 K. sayılı dosyasında boşanma ve ferileri yönünden istinaf incelemesi yapıldığı; kadının ziynet alacağı yönünden ise tefrik kararı verilerek eldeki dosyanın esasına kaydedildiği anlaşılmakla; HMK'nun 353/1- b uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ : Davacı/karşı davalı vekili 30/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilime düğünde bir çok takı takıldığını, bunların bir takı seti, 6 adet 30'ar gramlık burma bilezik, 2 adet çeyrek altın, yüzük, küpe vb takılar ve 20.000,00 TL'ye yakın para olduğunu, Düğün fotoğraflarıyla bunların ispatlanacağını, müvekkiline sadece takı setinin verildiğini, davalı ve büyük kaynının ev yapılacağı bahanesiyle diğer altınları alıp bir daha geri vermediklerini, Yargıtay içtihatları gereği altınların kadına ait olduğunu, sonuç olarak düğünde takılan 6 adet 30'ar gramlık burma bilezik...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (koca) tarafından ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı (kadın) dava dilekçesinde, davalı (koca)'da kaldığını ileri sürdüğü eşyalarının nelerden ibaret olduğunu tek tek sayarak öncelikle iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise, bedelinin ödenmesini talep etmiştir. Mahkemece, görevlendirilen bilirkişinin 30.04.2013 tarihli raporunda, gösterilen ziynet ve takı paralarının toplam değerinin davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir. Mahkeme talepten fazlasına hükmedemez (HMK.md.26)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatların ve nafakanın miktarı, ziynet alacağına ilişkin vekalet ücretine hükmedilmemesi ve ziynet alacağında faize hükmedilmemesi yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, ziynet ve takı para alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın...
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma- Takı Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma ve takı alacağı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-karşı davalı(koca) tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası , vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden, davalı-karşı davacı(kadın) tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası miktarı, ziynet eşyaları ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç...
Katılma yoluyla istinaf hakkı, asıl istinaf talebine sıkı sıkıya bağlı bir hak olup, davacı kadın sadece ziynet alacağı ve takı parası yönünden istinaf yasa yoluna başvurduğuna göre kocanın katılma yoluyla kendi davası ve kadının boşanma davası ve fer'ilerine yönelik istinaf yasa yoluna başvurma hakkı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde boşanmanın yanısıra düğünde takılan ve davalı erkek tarafından alınıp, iade edilmeyen 10 bilezik ve bir takı setinin aynen olmadığı taktirde bedeline hükmedilmesini talep etmiş,tahkikat aşamasında vermiş olduğu dilekçesinde ise davalı erkek tarafından ziynetlerin ev almak için alındığını, tekrar iade edilmediğini beyan etmiştir.Davalı erkek ise cevap dilekçesinde ziynet eşyalarına ilişkin iddiaları kabul etmemiş,esasa ilişkin beyan dilekçesinde...
reddine karar verilmesi gerektiği, çeyiz ve ziynet eşyalarına ilişkin dava, boşanmanın fer'î niteliğinde olmayıp boşanma davası ile birlikte görülebileceği gibi, boşanma davasından ayrı da görülme imkanı bulunduğundan çeyiz eşya alacağı davasının tefrik edilmesine, ziynet alacağı davasının tefrik edilmemesine yönelik istinaf taleplerinin de yerinde görülmediği, kısmen kabulüne karar verilen ziynet alacağı davasının esası yönünden ise; kadının dava dilekçesinde ziynet eşyalarını cins, gram, ayar ve değerlerini ayrı ayrı belirtmeden 30.000,00 TL tutarında ziynet alacağı talebinde bulunduğu, Mahkemece talebini somutlaştırması yönünde verilen kesin sürede 26.04.2018 tarihli dilekçesi ile talebini "4 adet 24 ayar 12'şer gram ikili burma bilezik, 2 adet 24 ayar 15'er gram kalın bilezik, küpe, kolye ve bileklikten oluşan 11,03 gram takı seti, 40 adet çeyrek altın, 8.000 TL nakit para" olarak somutlaştırdığı, öne sürülen iddia ve savunmalar, sunulan deliller ile tanık beyanlarına göre, kadının...
MAHKEME KARARI Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma davasından tefrik edilen ziynet alacağı davasının yapılan yargılaması sonucunda davalı tarafından ziynet eşyalarının nitelik ve miktarlarına itiraz edilmediği, ziynet eşyalarının bir kısmının davacı tarafından bozdurulduğu, geriye kalanın ise davacının evden ayrılırken beraberinde götürdüğü ileri sürüldüğü, davalının iddiasına yönelik delil ibraz etmediği, taraflar arasındaki boşanma dava dosyasında ki delillerden davacının davalı tarafından dövülmüş ve üstü ıslatılmış bir halde müşterek evden ayrılarak, halasına gittiği ve bundan sonra hastaneye götürüldüğü ve müşterek eve dönmediği, evden ayrılırken üzerinde ziynet eşyasının olmadığı, düğünden sonra ziynet eşyalarının davalı tarafından alıkonulduğu anlaşıldığı gerekçesi ile davacının ıslah dilekçesindeki talebi doğrultusunda davanın kabulüne 12 adet altın bilezik (12x10 gram), 12 adet ... burması (12x20 gram), 3 adet 14 ayar altın künye (3x10...
Bu hususlar gözden kaçırılarak ziynet alacağı yönünden harç alınmaksızın yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan sebeple, dava taraflarının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- a-4 ve 355. maddeleri gereğince esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ziynet alacağı yönünden tamamen kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre diğer istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ilişkin karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır (Yargıtay HGK E.2017/3- 1040- K.2020/240). Erkeğe özgü olan ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun erkek eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....