"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminatlar ve ziynet alacağı yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesi ile her biri 75'şer gram ağırlığında, 6.000 TL değerinde olan 4 adet bilezik ve 1.750 TL değerinde 1 adet takı setinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle bedelini talep etmiş, mahkemece " Ziynet alacağı talebinin kabulü ile , 4 bilezik ve 1 adet takı setinin davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek...
Davalı - davacı kadın vekili 26/12/2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; kadının evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurunun bulunmadığını, ilk derece mahkemesinin kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkeğin davasının reddi gerektiğini, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarının düşük olduğunu, kadının birleşen ziynet eşyasının iadesi ve takı parası alacağı davasının tam kabulünün gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine, birleşen dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri ile ziynet eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı taktirde bedelinin tahsili ve takı parası alacağı istemlerine ilişkindir....
Davacı kadın dava dilekçesi ve ziynete ilişkin açıklama dilekçesinde, düğünde takılan ziynet ve takı parasının davalı erkeğin ailesi tarafından alındığını, davacıya verilmediğini iddia ederek 2 tane 22 ayar toplam 50 gram kalın bilezik,(50x140=5.600,00), 5 tane 22 ayar toplam 150 gram burma bilezik,(150x140=21.000,00), 1 adet 22 ayar toplam 55 gramlık takı seti ve künye,(55x140=7.700,00), 10 adet çeyrek altın (10x263,00=2.630,00), 8.000,00 TL nakit takı parası talep etmiş, kadın vekili son celsedeki beyanında ziynet ve takı parasının aynen olmadığı takdirde bedeli olan 44.930,00 TL'nin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek kadının evi terk ederken takıları aldığını, takıların davalıda olmadığını savunmuştur. İlk derece mahkemesince ziynet davası kısmen kabul edilmiştir....
kalmasına, "katkı payı, katılma alacağı, eşya alacağı, ziynet alacağı, takı alacağı talep etmedikleri" cümlesinin hükümden çıkartılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Müştekinin daha önceden eksildiğini belirttiği ziynet eşyalarını sanığın aldığına dair bir bulguya rastlanmadığı gibi müştekinin çalındığını iddia ettiği ve önceden seri numarasını aldığı 50 TL ile polise haber vermesi üzerine evden çıkarken yakalanan sanığın üzerinden çıkan 50 TL' nin seri numarasının farklı olduğu, sanığın da savunmasında yerden aldığı paranın kendi parası olduğunu belirttiği yine müştekinin sanığı denemek amacıyla açığa koyduğu altın zincirinde sanık tarafından takı kutusuna konulduğunun anlaşılması karşısında; sanığın hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan...
evi terk edişinin videosunu gönderdiğini, davacının iddia ettiği takı, ziynet olarak bulunmadığını, ziynet eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü, ziynet olarak takılan 5 adet bilezik, 1 zincirli kolye tuğra, bir bileklik olduğunu, bu takıları düğünden itibaren davacının kolundan ve boynundan çıkarmadığını, bunlar hariç 20.000,00 TL yi davacının babasına süt parası/başlık parası adı altında ödediğini, kusurun davacı tarafta olduğu ve davacının beyanlarında gerçeklik bulunmadığını, ziynet eşyalarının iadesinin asılsız olduğunu ve reddini, boşanma yüzünden davacı tarafın yoksullaşması gibi bir durum olamayacağı için nafaka talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Tüm bu sebeplerle, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, davacının aynen iade talebinin bulunmayıp, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 3.000,00 TL bedel talebinde bulunmasına, talep edilen ziynet eşyaları ile takı parasından 5 adet her biri 1 gram altın, 16 adet çeyrek altın ve 2.500,00 TL nakit paranın kadına özgü ziynet eşyası niteliğinde bulunmamasına rağmen bu durumun ek dava açılması halinde değerlendirilmesinin mümkün olmasına, davacı tarafından talep edilen 3.000,00 TL'nin kadına özgü ziynet eşyalarını kapsayacak nitelikte bulunmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
almaya gittiğinde çok gergin bir ortamla karşılaştığından evden hızlıca çıktığını, takı setini soracak ve yanına alacak bir durum yaşayamadığını, davacının evden ayrılış sürecinin bizzat davalının annesi ve görgü sahibi tanığı tarafından çok net olarak izah edilmiş iken ziynet eşyalarının rızası dışında davalıda kaldığını ispat edemediği şeklindeki değerlendirmenin hatalı olduğunu, takı seti haricindeki ziynet eşyaları ile yapılan katkı sebebiyle değer artış payı alacağı talebi yönünden; ilk derece mahkemesi kararının haksız olduğunu, dosyaya sunulu delil ve belgeler ile davacı ve davalı tanık beyanları karşısında ziynet eşyalarının davalının şirket hissesi satın alırken sermaye alımında kullandığı vakıasının ispat olduğunu, müvekkilinin takı seti haricindeki ziynet eşyalarının evliliğini ikinci yılında davalının ortak olduğu dershaneye sermaye olarak verildiğini, davalının orta olduğu dershaneye 50.000,00TL ödeme yaptığını, 50.000,00TL'lik bu ödemenin resmi kayıtlarda 20.000,00TL olarak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve ev eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında yaşanan tartışma sonucu müvekkilinin apar topar evden ayrılmak zorunda kaldığını ve bu tarihten sonra davalı tarafından eve girmesinin engellendiğini, müvekkiline düğün hediyesi olarak takılan ziynet eşyaları ile evlilik öncesinde müvekkiline ait olan ziynet eşyalarının ve taraflarca ortak alınan bir kısım ev eşyalarının davalıda kaldığını belirterek, cinsi ve nitelikleri itibari ile tek tek sayılan ziynet eşyaları ile ev eşyalarının davacıya aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bu eşyaların...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya Alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava davalı eş tarafından açılan boşanma davasında karşı dava olarak açılmış ve boşanma davasından tefrik edilmiştir. Davacı vekili karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ve ailesi tarafından aşağılanıp horlanması neticesinde müvekkilinin evden ayrılmak zorunda kaldığını, evlenirken müvekkiline takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından saklandığını ve iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....