Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Takı Parası Alacağı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 20.12.2012 gün ve 25582 - 31138 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

    hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00 TL katkının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, taşınmazın devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, aksi halde müvekkiline düğünde takılan ve el işi yaparak edinmiş olduğu altın, takı ve nakit paranın aynen iadesine veya bedelinin faizi ile birlikte karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı açılan boşanma davasında yapılan yargılama neticesinde; tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına maddi tazminata ve nafakaya hükmedilmiş, hüküm davalı erkek tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Temyiz aşamasında davacı taraf vekilince 13.5.2016 tarihli dilekçe sunulmuştur. Bu dilekçede davacı taraf, tarafların karşılıklı anlaşmaları neticesinde maddi sonuçların tamamından feragat etmekte olduklarını bildirmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi, kişisel ilişki, kocaya verilen manevi tazminat, takı ve ziynet alacağı talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davalı-davacı kadının 06.03.2012 tarihli oturumda, takı ve ziynet alacakları konusunda, ayrıca dava açıp harç yatıracağını beyan etmesi üzerine yazılı şekilde karar verildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Para Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleştiği tarihte kendiliğinden sona ereceğinin tabii bulunmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek dava dilekçesinde, davalının ortak olarak malik oldukları düğün takılarını haberi olmadan kuyumcuya bozdurarak paraya çevirdiğini ve harcadığını yine düğünde takılan 3.500 TL nakit paranın davalı tarafından harcandığını beyan ederek takıların bedeli 25.000 TL ile düğünde takılan 3.500 TL nakit para olmak üzere toplam 28.500 TL ziynet alacağı ve takı para alacağı talebinde bulunmuştur...

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2022 NUMARASI : 2019/127 ESAS, 2022/59 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET VE ÇEYİZ EŞYASININ İADESİ KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekilince 2018/148 E. sayılı dava dosyasına sunulan dava dilekçesinde tefrik olunan ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talebi yönünden özetle; tarafların 2017 yılında evlendiklerini, müvekkiline düğünde takılan tüm ziynet ve takıların müvekkilinin istemi dışında davalı tarafından bozdurulduğunu, 22 gr 6 adet altın bilezik(ağaç kabuğu), osmanlı tuğrası altın kolye, tektaş yüzük ve beştaş yüzük, altın küpe, altın kol saati, gümüş erkek saati, 25 adet çeyrek, 10.000 TL takı parası, 2.000 Euro, düğünde takılanların...

          Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır. Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Yargıtay HGK E.2017/3- 1040- K.2020/240 ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E. 2020/944 ,K 2020/5388 sayılı 24/09/2020 tarihli kararları incelendiğinde görüleceği üzere düğünde takılan ziynetlerin kadına bağış hükmünde ve kadının kişisel malı olduğuna ilişkin eski Yargıtay uygulamasından dönüldüğü görülecektir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

          Davalı erkek vekili; kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Dava; ziynet alacağı talebine ilişkindir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6). Davacı kadın, gösterdiği delillerle dava konusu altınların davalı erkekte kaldığını ve iade edilmediğini ispatlamıştır. Buna mukabil davalı erkek, ziynet eşyalarının kendisinde olmadığını, kadının evden ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü savunmuştur. Davalı, ziynetlerin kendisi tarafından alınmadığı ve ziynetlerin kadın tarafından götürüldüğünü ispat yükü altındadır. Somut olayda erkek, ziynet eşyalarını kadının yanında götürdüğünü yemin delili dışında gösterdiği delillerle ispat edememiştir. Ne var ki davalı erkek delil listesinde yemin deliline de dayanmıştır....

          Dava, ziynet eşyası alacağı davasıdır. İlk derece mahkemesince Davanın kabulüne, ziynet eşyalarının aynen iade talebinin davacı vekilince eksik harcı tamamlamaması ve davasını ıslah etmemesi nedeni ile reddine, 25.000 TL ziynet eşyası alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı sadece davalı erkek kabul edilen kısım yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6. ve HMK md.190/1). Davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını, vasıflarını ve iade edilmek üzere erkeğe verdiğini ispat yükü altındadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı ve davacı tarafından ziynet eşyalarına yönelik olarak temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; HMK.nun 26/1 maddesi gereğince hakim taleple bağlıdır. Talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmedilemez....

            UYAP Entegrasyonu