İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece Davacı-Karşı Davalı tarafça davalı T1 ziynet eşyalarının bedelinin iadesine yönelik talebinin reddine, Davacı-Karşı Davalının evlilik birliği içerisinde biriktirildiği ve kişisel eşya olduğu iddia edilen 28 adet çeyrek bedelinin iadesine yönelik talebinin reddine, Davalı-Karşı Davacının, Davacı Karşı Davalıya ödenen nafakanın istirdatına yönelik talebinin reddine, Davalı Karşı Davacının evlilik birliği içerisinde biriktirildiği iddia olunan 28 adet çeyrek yönünden artık değere katılma alacağı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet-Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı kocanın ziynet ve eşya alacağını da kapsayan temyiz isteminden temyiz peşin harcının eksik alındığı anlaşılmaktadır. Ziynet ve eşya alacağı yönünden eksikliğin giderilmesinden sonra dosyanın gönderilmesi için yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi.30.06.2010(Çrş)...
iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminat, ziynet eşyaları (şahsi/kişisel eşya) hakkında uzlaşmaya varıldığını, davacının mali istemlerinin olmadığını açıkça beyan ettiğini ve bu yönde verilen mahkeme kararının kesinleştiğini, davacının dilekçesinde cins ve değerini bildirdiği ve talep ettiği gibi 8 adet bilezik, 1 adet 22 ayar altın set, 6 adet çeyrek, alyans, yüzük gibi ziynet eşyası olmadığını, davacının boşanma davası öncesinde yazdığı veda mektubu ile evi terk ettiğini, tüm kişisel eşyalarını ve ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, bu durumu davacının bizzat, Akdağmadeni Cumhuriyet Başsavcılığı'nda vermiş olduğu ifadede ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, sakladığını ikrar ettiğini, tüm bunların sonucu olarak da normal koşullarda ziynet eşyalarının davacı taraf üzerinde olduğunun anlaşıldığını, kaldı ki işbu dosyaya konu boşanma protokolünde ve davacının duruşma beyanlarında davacının tüm kişisel eşyalarını aldığını beyan ettiğini ve 18/11/2019 tarihinde...
Somut olayda 3.405 TL ziynet ve eşya alacağının ödenmesine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet ve eşaya alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, davalı erkeğin ziynet ve eşya alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin boşanma davası yönünden temyiz itirazlarına hasren yapılan incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece; davalı ... açısından davanın husumet nedeni ile reddine, diğer davalı ... açısından kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Davalının ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Somut olayda; davacı çeyiz eşyalarının hiç alınmadığı, ziynet eşyalarının ise davalılar tarafından zorla elinden alındığı ve iade edilmediğini beyan ederek, çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş, davalı savunmasında çeyiz eşyalarından alınanların mevcut olduğu, ziynet eşyalarını ise davacının giderken götürdüğünü savunmuştur. Mahkemece, davanın çeyiz senedine dayanması nedeniyle davalı ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/92 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açtığını, 26/02/2014 tarihinde bu dosyada da karar verildiğini ve halihazırda temyiz edilmiş olması nedeniyle bu dosyanın kesinleşmediğini; evi şiddet tehdidi altında terk ettiğinden kişisel eşyaları dahil olmak üzere hiçbir eşyasını alamadığını, halihazırda baba evinde kaldığını; dilekçede belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarına dair talebi olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dilekçede cins ve kıymeti yer alan ziynet ve çeyiz eşyalarının tarafına aynen iadesine; ziynetlerin iade edilmemesi durumunda bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Türk Medeni Kanununun 186/3. maddesine göre “Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.” Türk Medeni Kanunu prensip olarak kadın erkek eşitliğini kabul etmiş bu nedenle de “eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılacaklarını” hüküm altına almıştır. Öte yandan “Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” (TMK. md. 185/3) Türk Medeni Kanunun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Somut olayda ispat yükünün davalıda olduğuna ilişkin özel bir düzenleme yoktur. Bu nedenle ispat yüküne ilişkin genel kuraldan ayrılmayı gerektirecek bir sebepte bulunmamaktadır. Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir....
Türk Medeni Kanunu prensip olarak kadın erkek eşitliğini kabul etmiş bu nedenle de “eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılacaklarını” hüküm altına almıştır. Öte yandan “Eşler birlikte yaşamak, birbirine ... kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” (TMK. md. 185/3) Türk Medeni Kanunun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Somut olayda ispat yükünün davalıda olduğuna ilişkin özel bir düzenleme yoktur. Bu nedenle ispat yüküne ilişkin genel kuraldan ayrılmayı gerektirecek bir sebepte bulunmamaktadır. Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Dava konusu edilen ziynet eşyalarının ailenin ortak giderleri için bozdurulup harcandığı, davalı tarafından beyan edilmiştir....
Türk Medeni Kanunu prensip olarak kadın erkek eşitliğini kabul etmiş bu nedenle de “eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılacaklarını” hüküm altına almıştır. Öte yandan “Eşler birlikte yaşamak, birbirine ... kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” (TMK. md. 185/3)Türk Medeni Kanunun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Somut olayda ispat yükünün davalıda olduğuna ilişkin özel bir düzenleme yoktur. Bu nedenle ispat yüküne ilişkin genel kuraldan ayrılmayı gerektirecek bir sebepte bulunmamaktadır.Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Dava konusu edilen ziynet eşyalarının bir kısmının ailenin ortak giderleri için bozdurulup harcandığı davalı tarafından kabul edilmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava; düğünde takılan ziynet eşyalarının bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Ne var ki somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda geline ve damada takılan ziynetler eşyaları ayrı ayrı değerlendirilmiş, mahkemece de yalnızca geline takılanlar yönünden tahsil kararı verilmiştir. O halde mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, düğün sırasında geline ve damada takıldığı tespit edilen tüm ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki şekilde davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....