"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve kişisel eşya iade davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kişisel eşyalar yönünden kabulüne, ziynet eşyaları yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; düğünde takılan 350 gram 12 adet altın bilezikle, çeyiz olarak getirdiği çamaşır makinesi (gri), bulaşık makinesi, set üstü fırın (gri), 3 adet büyük yün halı (6 m²), 1 adet yatak odası halısı (3 parça), 4 adet hurç içinde (yatak, yorgan, yastık), 2 adet büyük çeyiz sandığı, 7 takım tencere, 12 kişilik porselen yemek takımı, 12 kişilik kahvaltı takımı, kristal bardak ve konsol takımı, dikiş makinesi, 2 büyük bavul dolusu kıyafet ve eşya, 1 büyük bavul dolusu bakım ürünleri, mutfak gereçleri, 3 adet uyku seti...
Davalı; davacının müşterek hanede aylarca yalnız tüm eşyaları ile birlikte oturduğunu, evden hiçbir kişisel eşya almadan kaçarcasına çıkanın kendisi olduğunu, davacının evden tüm kişisel eşyalarını ve altınlarını alarak ayrıldığını, ayrıca düğünde talep edildiği kadar altın takılmadığını, takılanların da davacıda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Eşya ve Ziynet Alacağı-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, kişisel ilişki ve ziynet eşyalarının değeri yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise her iki boşanma davası ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk... 26.02.2013 doğumlu olup anne bakım ve şefkatkine muhtaçtır....
Bu husus nazara alınmadan, ıslaha geçerlilik tanınarak başlangıçla talep edilen miktara ÜFE oranında artış uygulanmak suretiyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 3-Davalı-karşı davacı kadın, karşı dava dilekçesinde kişisel eşyaların iadesi ile ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Dava dilekçesinden alınan başvurma harcı bu dilekçede yer alan bütün istekleri kapsar. Davalı-karşı davacı kadın, dava açarken sadece başvurma ve peşin harç yatırmış, nispi harcı yatırmamıştır. Buna göre, davalı-karşı davacı kadına kişisel eşya ve ziynet bedeli alacağı ile ilgili nispi harcı tamamlaması için süre verilerek (Harçlar Kanunu m. 30-32). harcın tamamlanması halinde ise olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu yönün gözetilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece; davacı kadına alınan tüm ziynet eşyalarının davalılarda kaldığı, davacı kadının hiçbir eşyasını alamadan evden ayrıldığı, ... üzerinde yapılan tespitlere göre mevcut olduğu anlaşılan ziynet eşyaları ve para yönünden davacının haklı olduğu, diğer ziynetler yönünden somut delil bulunmadığından ziynet eşyalarına ve paraya ilişkin talebin kısmen kabulü ile aynen iadesine olmadığı takdirde bedelleri toplamı 11.683,18 TL nin yasal faiziyle davalıdan tahsiline, keşif mahallinde davacıya teslim edilen dava konusu eşyalar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının şahsi eşya listesinde yazılı olup keşif mahallinde bulunmaya eşyaların davacı tarafça çeyiz olarak götürüldüğü ispatlanamadığından 4 kalemden ibaret bu eşyalar yönünden davanın reddine ve diğer altı kalem eşyanın da davalı ve davalının aile yakınları tarafından alınmış olması nedeniyle davalının kişisel malı olduğundan bu eşyalara yönelik talebin reddine, keşif mahallinde bulunamayan bir adet halının da ortak eşya...
Söz konusu protokol boşanma davasını gören mahkemece onaylanmış ve boşanma protokolünün tasdikine ilişkin karar 19.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanan eşlerin kişisel eşya ve ziynetlere ilişkin talepleri boşanmanın ferisi niteliğinde değildir. Bu nedenle, anlaşmalı boşanma protokolünün söz konusu maddeleri içermesi gerekmez. Protokolde tarafların birbirlerinden tazminat ve sair istekleri olmadığı belirtilmiş ise de, kişisel eşya taleplerinin olmadığı veya bu konuda anlaşmaya vardıklarından söz edilmiş değildir. Kişisel eşya talepleri niteliği itibariyle bir istirdat davasıdır. Protokolde sözü edilen tazminat ve benzeri taleplerin kişisel eşya taleplerini de kapsamına aldığına ilişkin yorum ve düşünce dosya kapsamına ve somut olaya uygun değildir. Davacı, müşterek çocuğun doğumunda kendisine hediye edildiği iddiası ile ziynet eşyalarına yönelik olarak bu davayı açmıştır....
Yargıtayın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabulü vardır. Söz konusu ziynet eşyasının (altın vs.) evlenme sebebiyle gerek ailelerce ve gerek yakınlarca kadına geleceğinin güvencesi olarak takıldığı kabul edildiğinden emaneten (geçici olarak) takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece genel kural kabul edilecektir. Artık, ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür"....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Eşyanın İadesi K A R A R Uyuşmazlık eşler arasında görülen ziynet ve eşya alacağı istemine ilişkin bulunduğundan 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve 29.01.2007 tarih, 1 sayılı Başkanlar Kurulu Kararı gereğince, hükme karşı yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi görevi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Eşya-Mehir ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ziynet alacağının reddedilen kısmı ile mehir alacağının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08.03.2022 (Salı)...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Uyuşmazlık, kişisel eşya sayılan ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı taraf, iddiasını çeyiz eşya senedi, tanık, bilirkişi incelemesi ve yemin delillerine dayandırmıştır. Bu delillerden, çeyiz eşya senedi 25.06.2009 tarihli celsede dosyaya sunulmuş ve mahkemece verilen ara kararı ile saklanılmak üzere yazı işleri müdürlüğüne teslim edilmiştir. Bundan ayrı, yemin deliline dayanmış olan davacı tarafa bu hakkı da hatırlatılmamıştır....