"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : BOŞANMA, NAFAKA, VELAYET, TAZMİNAT ZİYNET EŞYASI ALACAĞI Dava, boşanma, velayet, şahsi münasebet tesisi, nafaka, tazminat ve ziynet eşya alacağına ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, değerleri tespit edilen ziynetlerin ve nakit para 6,000 TL olmak üzere toplam 63,352 TL ziynet bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kişisel eşya bedeli hakkındaki talebinin kısmen kabulü ile 3.360,00 TL kişisel eşya bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve geri verilmek suretiyle davalı kocasına verdiğini ispat etmek zorundadır. Somut olay incelendiğinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma davası sırasında mahkemeye sundukları ve her iki tarafında imzasını taşıyan anlaşma protokolünde tarafların birbirlerinden alacağı herhangi bir kişisel eşyalarının bulunmadığını kabul ettikleri anlaşılmaktadır. Dava konusu yapılan ziynet eşyaları da davacının kişisel eşyalarıdır. Protokol kapsamında kişisel eşya olan ziynet alacağının bulunmadığı davacı tarafından kabul edildiğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " şeklindeki gerekçe ile "Davacının davasının reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tarafların Akçaabat 1....
Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. HD . 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. HD. 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Ancak, bu karinenin aksinin ispatı mümkündür. Somut dosyada, kadına ait ziynet eşyalarına ilişkin iddia, savunma ve deliller değerlendirildiğinde; öncelikle, dava ve cevaba cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen maddi vakıalar yargılamanın diğer aşamalarında ve de istinaf yoluyla ileri sürülemez (HMK.m.141). Kadının evden ayrılış şekline göre de ziynet eşyalarını yanında götürme imkanının bulunduğu anlaşılmıştır. Buna göre, tanık beyanı ve iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delillerle dava konusu ziynet eşyalarının erkekte kaldığı, onun tarafından kullanıldığı ispat edilememiştir....
kadına takılan çeyrek altınlar kadının, erkeğe takılan çeyrek altınlar erkeğin kişisel malı olarak kabul edildiği ve altı adet çeyrek altına ilişkin talebin kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Şahsi Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından, yoksulluk nafakası, ziynet ve şahsi eşyaların reddi sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: I-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre ve özellikle yoksulluk nafakasının boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olacağının tabii bulunmasına göre davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, davalı-davacı kadının verilen kesin süre içerisinde, ziynet ve kişisel eşya alacağına ilişkin nispi peşin harcı yatırmadığı gerekçesiyle ziynet ve kişisel eşya alacağının reddine karar verilmiş, hüküm davalı-davacı erkek...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Zİynet ve Kişisel Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm ziynet ve kişisel eşya alacağına ilişkin olup, bu yönden temyiz edildiğinden inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.09.2013 (Pzt.)...
Öyleyse, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi uyarınca psikolog, ... ve sosyal çalışmacından oluşan uzmanlara inceleme yaptırılarak rapor alınması ve diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra, gerçekleşecek sonucu uyarınca kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. 5- Mahkemece davacı kadının 10.000 TL kişisel eşya ve çeyiz eşyası bedeli ile 19.018 TL ziynet alacağı bedelinin kabulüne karar verilmiş ise de; bu miktara nasıl ulaşıldığı, hangi eşyaların ve ziynetlerin bedelinin bu miktar olduğu, karar yerinde tartışılmamış ve gösterilmemiştir. O halde kişisel eşya ve çeyiz eşyası ile ziynet eşyası alacağıyla ilgili temyiz denetimine elverişli nitelikte gerekçeyi içeren bir karar bulunmamaktadır (T.C. Anayasası m. 141, HMK m. 297/1-c)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma ile ziynet ve eşya alacağı" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, koca tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve manevi tazminat, kendisinin reddedilen ziynet ve eşya alacağı davası ile kadının kişisel malına onarım nedeniyle değer artış payı alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kocanın onarım gideri olarak talep ettiği alacağının eşin kişisel malında değer artış payı alacağı (TMK.md.227) niteliğinden olmasına; bu alacak isteminin boşanma hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi nedeniyle incelenebilir hale geldiğine, davacı-davalı kocanın değer artış payı alacağına ilişkin...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma- Ziynet, Çeyiz ve Kişisel Eşya Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından manevi tazminatın miktarı, yoksulluk nafakası, ziynet, çeyiz ve kişisel eşya davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....