"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından; dava dilekçesinde ev, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadelerinin mümkün olmaması halinde ise tüm bu eşyaların bedeli olarak 39.000 TL'nin davalıdan tahsili talep edilmiş, davacı 7.3.2013 tarihli dilekçesinde ise ziynet eşyalarının değerini 17.243,80 TL olarak bildirmiş, yargılama sırasında ev ve çeyiz eşyaları davacı kadına iade edilmiş, ziynet eşyaları yönünden ise yargılamaya devam edilerek ilk hükümde ziynet eşyalarına ilişkin davanın kısmen kabulüne, ziynet eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise toplam 13.966,80 TL'nin davalı erkekten tahsiline karar verilmiştir....
Buna göre, davacı tarafa yemin delili hatırlatılarak, başvuracaklarının belirtilmesi halinde, usulünce yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi (HMK m. 227- 238) ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2- Mahkemece, dosyaya ibraz edilen fotoğraf ve CD üzerinde teknik bilirkişi ile kuyumcu bilirkişiye ayrı ayrı bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de; her iki bilirkişi tarafından hazırlanan raporda da erkeğe (damada) ve kadına (geline) takılan ziynet eşyalarının her biri için ayrı ayrı belirlenmemiş olduğu anlaşılmıştır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı-davalı kadının katılma alacağına yönelik açık talebi olmadığı, talebin katkı payı, ziynet ve çeyiz eşya alacağı olduğu, Mahkemece taleple bağlılık ilkesi gözetilmeksizin ağaçlar ve ev eşyası yönünden katılma alacağı ilişkin talep olmamasına rağmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; Mahkemece takdir edilen katkı payı oranının hak ve nesafet kurallarına uygun belirlendiği, katkı payı alacağına ziynetlerin dava tarihindeki değerinin eklenmesinin hatalı olduğu; davacı-davalı kadının ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelini istediği, öyleyle ziynet eşyalarının kabul edilmesi halinde ev eşyaları yönünden hüküm kurulamayacağı, davacı-davalı kadının ev eşyalarının ziynet eşyalarıyla alındığını kabul ettiği, ev eşyalarının evlilik sırasında getirildiğine yönelik bir iddia da olmadığı, ziynet eşyalarının varlığı ve davalı-davacı erkeğin ziynet eşyalarını aldığı bir...
Noterliği’nde verdiği ifade değerlendirilmeden eksik inceleme sonucu davacı yana taraf yemini hatırlatılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Yargılama sırasında davacıya teslim edilen ve bu nedenle hakkındaki dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilen ev ve çeyiz eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince ; Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalıda kaldığını iddia ettiği bir kısım ziynet ve ev ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse bedellerinin tahsili için dava açmış, yargılama sırasında dava konusu edilen çeyiz ve ev eşyaları 7.3.2011 tarihli tutanakla davacıya teslim edilmiştir. Bu durum söz konusu eşyaların davalıda bulunduğunu, davacının bunların iade edilmesi için dava açmakta haklı olduğunu göstermektedir....
Ziynet eşyalarının her zaman aynen iade edilebileceği düşünülmeden ve ayrıca dava dilekçesinde ziynet eşyalarına ilişkin talep dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekirken tümden kabulüne karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ....09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ziynet Eşyalarının ve Ev Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *ziynet eşyalarının ve ev eşyalarının iadesine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 29.01.2007 tarihli kararının 2. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.02.2008...
TARAF VEKİLLERİNİN ZİYNET ALACAĞI DAVASINA YÖNELİK İSTİNAFLARI AÇISINDAN : Davalı-davacı kadın dava dilekçesinde düğünde takılan tüm altınlara erkek ve ailesi tarafından el konulduğunu, balayına giderken tüm altınların erkeğin babasına kasaya konulması için teslim edildiğini, beyan etmiş, erkek ise bir kısım altınların emanet alındığını bu nedenle emanet altınların iade edildiğini, kalan altınların ise kadının rızasıyla bozdurulup ayrı ev isteğine harcandığını iddia etmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere ziynet eşyalarından beş adet bilezik ile bir adet altın setin erkek tarafından kadından emanet alındığı iddiası ile elinden alındığı anlaşılmaktadır. Davacı davalı erkek de ziynet eşyalarından beş adet bilezik ile bir adet altın setin emanet takıldığı için kadından alındığını kabul etmiştir....
ın Afyon'da çalıştığını, Yaşar'ın annesi ve babası olan diğer davalıların Çay ilçesinin köyünde yaşadıklarını, eşyaların bir kısmının Afyon'da, bir kısmının köyde olduğunu, ziynetleri baskı yaparak istediklerini; davacının, kendi babasının yanında ziynetlerini davalılar Ersan ve Asiye'ye verdiğini, davalı Asiye'nin ziynetleri ödemez ise, tarlasını vereceğini söylediğini, eşinin davacıyı evden kovduğunu ileri sürerek; ev eşyalarının aynen iadesine, olmaz ise bedeli olan 10.410.00 TL'nin davalı Yaşar'dan; ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmaz ise bedeli olan 20.440.00 TL'nin davalılardan müteselsilen alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, cevap dilekçesi ile; davalılar Ersan ve Asiye yönünden husumet itirazlarının olduğunu, davacının ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, Yaşar'ın ev eşyalarını teslim edeceğini belirterek; davanın reddini istemiştir. Yargılama sırasında davalı Yaşar ev eşyalarını davacıya teslim etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve ev eşyalarının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile boşandıklarını, tarafların aileleri tarafından kendisine alınan eşyaların davalı da kaldığını, ayrıca düğünde takılan set ve yüzüklerin davalı tarafından bozdurulduğunu, bileziklerin ise araba alınırken davalı tarafından kullanıldığını, ziynet eşyalarının iade edilmediğini belirterek; ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde bedellerinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bunun yanında, kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı, kişisel harcamalar vs.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Somut olayda; davacı kadın, ziynet eşyalarının bir kısmının ev alınırken bozdurulduğunu, bir kısmının ev ve davalının özel ihtiyaçları için harcandığını ileri sürmüş, davalı koca ise, davacının 5 adet bileziği abisine ev alırken verdiğini, kalan takıları götürdüğünü savunmuştur....