"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet ve çeyiz eşya bedeli davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, ziynet ve çeyiz eşya bedeline ilişkin alacak davasıdır. Mahkemece, gerekçe kısmında davalının, altınların satılarak bedeli ile davacı adına tarla alındığı savunmasında bulunduğu belirtilmiş ise de; davalı savunmasında yer almayan bu hususun maddi hataya yönelik olduğu ve sonuca etkili görülmediğinden, bozma sebebi yapılmamıştır....
Davalı, karşı davanın süresinde açılmadığını, boşanma davasına karşı dava olarak ancak nafaka davasının açılabileceğini, ziynet eşya talebine yönelik dava açılamayacağını, mahkeme aksi kanaatte ise karşı davanın eksik dava değeri gösterilerek açıldığını ve harcı toplam değer üzerinden gösterip yatırmış olmaları gerektiğini, sunulmuş olan eşya senedindeki imzanın kendisine ait olmadığını, ev eşyaları üzerinde yasal katkı payı olduğunu, ziynetlerin ise davacı tarafından götürüldüğünü bu sebeple davanın reddini dilemiştir. Davacı vekilinin davadan vazgeçme dilekçesine binaen ziynet ve çeyiz eşyası talebine ilişkin davanın Mahkemece usulüne uygun tefrik kararı verilmeden ayrı bir esasa kaydı gerçekleştirilmiştir. Mahkemece yeni esasa kayıt ile birlikte doğrudan gerekçeli biçimde hüküm kurularak "davacı vekilinin 07.06.2016 tarihli "karşı dava olarak açmış olduğumuz eşya davasında ... dava tarihinden önce vefat ettiğinden, ...'...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma- Ziynet, Çeyiz ve Kişisel Eşya Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından manevi tazminatın miktarı, yoksulluk nafakası, ziynet, çeyiz ve kişisel eşya davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından yoksulluk nafakası miktarı yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; asıl davanın kabulü, reddedilen tazminatlar, nafaka miktarı ve kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın birleşen dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra ziynet ve eşya alacağı talebinde de bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen ziynet ve para alacağı, eşya alacağı, nafaka ve maddi-manevi tazminat istekleri yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, eşya alacağı ve kabul edilen ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; düğünün ertesi günü eşini...
Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olayımızda ziynet eşyalarının evlilik sırsında bozdurularak harcandığı çekişmesiz olmakla birlikte, davalı bu ziynet eşyalarının tarafların anlaşması ile evlilik birliği içinde harcandığını iadesinin istenemeyeceğini savunmaktadır. Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde, kanuni her türlü delil denmek suretiyle yemin deliline de dayanıldığından, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere verildiği hususunda davalı vekiline, davacıya yemin teklif etme hakkı da hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Yukarıda açıklananlar ışığında, mahkemenin çeyiz eşyaları ve evlilik birliği içerisinde edinilen taşınır eşyalar konusunda ayrım yapmaksızın eşya raporunda belirtilen tüm eşyalar için davacı tarafın talebi de aşılarak alacağa hükmetmesi, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınır eşyalar için talep edilen katılma alacağı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi , denetime elverişli olmayan , hükme esas alınamayacak eşya raporu ile hüküm kurması , mahkemece reddine karar verilen çeyiz eşyaları ve ziynet alacağı yönünden yemin delilinin hatırlatılması gerekirken bu usulü işlemin de yerine getirilmemesi nedeni ile kararın kaldırılması gerekmiş , eksik hususların giderilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, diğer istinaf sebeplerinin ise bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet-Çeyiz ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; ziynet ve çeyiz alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm çeyiz ve ziynet alacağına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren 09.02.2018 tarih 2018/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2018...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, dava konusu ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde müvekkilin rızası ve bilgisi dışında bozdurulduğunu, mahkemenin müvekkilin evden ayrılmayı tasarladığı ve ziynet eşyalarını götürdüğü yönündeki gerekçesinin gerçeklikle bağdaşmadığını, davalı adına araç alınmadığını, fazladan vergi ödememek amacıyla engeli kardeşinin engel durumunu kullanarak onun adına araba aldığını, araç bedeli ile aracın alınması için gerekli masrafların bir kısmının davalı biriktirdiği para ile karşılanırken bir kısmının da müvekkilin ziynet eşyalarının rızası dışında karşılandığını, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu ziynet eşyası alacağı davası olduğu anlaşılmıştır....
Zira; tarafların, cenaze için davacının ailesinin yanına geldikleri, davalının, davacıyı ailesinin yanında bırakarak döndüğü ve devamında boşanma davası açtığı, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da kadın tarafından muhafaza edilmesinin asıl olduğu, birlikte cenaze için evden ayrılan çiftin ziynet eşyalarını evde bırakmalarının ya da bu eşyaların davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesinin olağana ters düştüğü, davacı tanıklarının, kadının cenazeye geldiğinde yanında bir çantayla geldiğini, ziynet veya başka bir eşya getirmediğini söyledikleri ancak ziynet eşyasının rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalar olması dikkate alındığında kadın tarafından saklanması mümkün olduğundan; davacının, dava konusu ettiği tüm ziynet eşyaları ve paraların varlığını, bunların davalıda kaldığını ispat edemediği, davacı açıkça yemin deliline de dayanmadığından iddialarının ispatı açısından yemin teklifi de hatırlatılamamış olmakla davacının ziynet ve para...