"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Eşya ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ile "eşya ve ziynet alacağı" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; tedbir nafakası, eşya bedeli, kadına verilen vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebinin reddi ve ziynet talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına...
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı, davalı ... yönünden ziynet eşya alacağının reddi, vekalet ücreti yönünden, çeyiz eşya alacağı davası yönünden; davalı ... tarafından ise kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, çeyiz ve ziynet eşya alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle münhasıran zina nedeniyle boşanmaya karar verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında...
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı kadın dava dilekçesi ile 50.000 TL'lik ziynet alacağı ile 24.000 TL'lik eşya alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkece ziynet alacağının tamamı reddedilmiş ve eşya alacağının ise 700 TL'lik kısmı kabul edilmiştir. Ziynetlere yönelik talebi reddedilip eşya alacak talebi ise kısmen kabul edildiğine göre, ziynetlerin reddedilen 50.000 TL'lik ve eşya alacağının da reddedilen 23.300 TL'lik bölümü üzerinden davalı yararına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle boşanmalarına, kadın yararına 100,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakasına, davacının maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur, reddedilen tazminatlar, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararının taraflarca istinafı üzerine, Dairemizin 14/04/2022 tarihli 2021/1218 E., 2022/408 K. sayılı dosyasında boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı yönünden istinaf incelemesi yapıldığı; eşya alacağı yönünden ise tefrik kararı verilerek eldeki dosyanın esasına kaydedildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; eşya alacağına yöneliktir....
Temyiz Sebepleri Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; reddedilen ziynet ve eşya alacağı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ziynet ve eşya alacağı davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı, 220 nci, 222 nci, 226 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, 190 ıncı, 370 inci maddesi ve 371 inci maddeleri. 3.Değerlendirme 1....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki boşanma davası, eşya alacağı davasında hükmedilen yargılama gideri, vekâlet ücreti ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1. Davacı-davalı erkeğin eşya ve ziynet alacağı davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, eşya ve ziynet alacağı davası niteliğindedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurularak, kararın kaldırılması istenilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı ve davalı Gökhan'ın 02/08/2012 tarihinde evlendikleri, aralarındaki boşanma davasının derdest olduğu, davalılardan Turan'ın davalı Gökhan'ın babası olduğu, iş bu eşya ve ziynet alacağı davasının boşanma dosyasından 30/05/2018 tarihli ara karar ile tefrikine karar verildiği, davacının dava sebebi olarak 25/08/2012 tarihli "evlenme husus mukavelesi" başlıklı belgeye dayandığı, dosya kapsamında keşif yapıldığı, eşya ve ziynet talepleri hususunda ayrı ayrı bilirkişi raporları düzenlendiği anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının ziynet ve eşya alacağına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; Bölge adliye mahkemesince kabul edilen ziynet alacağının miktarı 28.864,00 TL, yine kabul edilen eşya alacağının miktarı 6.995,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 41.530,00 TL'yi, aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında olup, ziynet ve eşya alacağına ilişkin kararlar kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Mahkemece; ziynet alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne, eşya alacağı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent dışından kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Somut olayda, mahkemece ziynet alacağı davasının kısmen kabul edildiği, ziynet alacağına ilişkin davada davacı yararına vekalet ücretine hükmedildiği, eşya alacağı davasının kabul edildiği ve eşya alacağına ilişkin davada da davacı yararına vekalet ücretine hükmedildiği bu hali ile davacı yararına iki ayrı vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır. Davacı yararına tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her talep yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur....