Hukuk Dairesinin 08.10.2018 tarih ve 2016/22219 Esas, 2018/9674 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesinde bir hükmün neleri içermesi gerektiğinin tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterildiği davacı tarafça dosyaya sunulan çeyiz senedinde, ziynet eşyalarının nitelik ve adet belirtilmeksizin yalnızca "3.000.000.000 (3.000 TL) değerinde ziynet eşyası" olarak belirtildiği, mahkemece de hüküm kısmında yalnızca "ziynet eşyasının iadesi" şeklinde hüküm kurulduğu, iadesine karar verilen ziynet eşyalarının gram ve ayarlarının gösterilmediği , bu hali ile açık ve infaza elverişli bir karar olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında da, dava konusu edilen ziynet eşyalarının ayarının belirtilmediği, evlilik tarihi olan 2001 yılında karşılığı 3.000,00 TL olarak belirlenen ziynet eşyalarının tahmini olarak 200 gram altına denk geldiği belirtilerek, 200 gram altın üzerinden hesaplama yapıldığı, o halde, mahkemece;...
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının davacı tarafta olduğunu, düğünde takılan paraların düğün sonrasında balayında, davacının Ankara'ya ailesinin yanına ziyarete gittiğinde ve davacının özel ihtiyaçları için harcandığını, çeyiz eşyalarından saç kurutma makinesi ve sayısı belirtilene kadar yorgan ve yastıklar hariç kalan çeyiz eşyalarını aynen teslime hazır olduklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; düğünde takılan ziynet eşyalarından 1 adet alyans, 1 adet beş taş yüzük, 1 adet altın küpe ve 1 adet altın kaplama saat dışındakilerin davalı tarafından evden çalınacağı gerekçesi ile köyde yaşayan ailesinin evine bırakıldığını, daha sonra da iş kurmak için 6 adet bileziği sattığını, 2019 yılı mart ayına kadar fiilen birlikte yaşadıklarını, düğün, gezme gibi zamanlarda elaleme karşı ayıp olmasın diye ziynet eşyalarını taktığını, bu tür faaliyetler bittiğinde de tekrar davalı ve ailesine iade ettiğini, müvekkili ve ailesinin çeyiz olarak hazırladıkları eşyaların da müşterek hanede kaldığını, yine müvekkiline ait kişisel eşyaların müşterek hanede kaldığını belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 100,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, çeyiz ve kişisel eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde kişisel eşyalar...
Dairemiz kararı davacı kadın tarafından çeyiz ve kişisel eşyaların kısmen reddi ve alacaklarına dava tarihinden faiz uygulanmaması yönünden, davalı erkek tarafından kabul edilen ziynet ve kısmen kabul edilen çeyiz ve kişisel alacak davası yönünden temyiz edilmiştir. Dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 21/06/2023 tarih ve 2022/9528 Esas, 2023/3458 karar sayılı ilamı ile davalı kadının çeyiz eşya alacağı davasının kısmen kabulüne karar verildiği halde reddedilen miktar üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı erkek lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu yönde hüküm kurulmamış olması hatalı bulunmuş ve bu yönden hüküm bozulmuş diğer yönlerden ise onama kararı verilmiştir. Dairemizce duruşma açılmış, taraflar duruşmaya çağrılmış, beyanları alınmış ve bozma ilamına uyma kararı verilmiştir....
S.. ile davacının boşandıklarını, davalı kocanın, davacıyı sadece üstündeki kıyafeti ile Almanya'dan getirerek davacının annesinin evine bırakıp gitttiğini, davacıya ait çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıda kaldığı, bir kısım çeyiz eşyalarının icra kanalı ile teslim alındığını ileri sürerek 10.000TL tutarında sandık içi çeyiz eşyasıı ile ziynet eşyalarının aynen iadesine, iadesi olmadığı takdirde değerleri toplamı olan 34.125,00 YTL. alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili; bir sorun olmadan davacının baba evine gittiğini, gezmeye giden davacıdan müvekkili davalının altınları almasının söz konusu olamayacağını; eşyalara gelince bir sandık çeyiz eşyası bir kaç tanede elbisesinin olduğunun doğru olduğunu; eşyaların ve altınların hiç bir öneminin bulunmadığını, ziynetlerin davacı kadın tarafından götürüldüğünü savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; ...evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları ona bağışlanmış sayılır ve BK'nun 244.maddesi gereğince bağışlamadan rücunun şartları oluşmadıkça kadına iadesi gerekir. Genel yaşam deneylerine göre, ziynet eşyalarını kadının üzerinde taşıyacağı veya kadın tarafından saklanmış olacağıdır. Bu tür eşyalar rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen eşyalardandır....
Somut olayda mahkemece; bu ilke gözardı edilerek, davacı lehine, kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası bedellerinin tümü üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği belirlenen tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, konusu para ile ölçülebilen çeyiz ve ziynet eşyası talepleri ile ilgili olarak davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değilse de, belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince hüküm fıkrasının 5. ve 8....
Mahkemece; davacının iddiasını çeyiz senedine dayandırdığı, davalının çeyiz senedinin doğru olmadığını veya imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmediği, çeyiz senedinin HMK'nın 201. maddesi anlamında senet niteliğinde olduğu, davalının senette yazılı ziynetleri davacıya geri verdiğini yazılı belge ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, çeyiz senedinde yazılı olan eşya ve ziynetlerin davacıya aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde eşyaların bedeli olan 1.710,00 TL ile ziynetlerin bedeli olan 51.948,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Dava; çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davaya konu olayda ispat yükünün davanın hangi tarafı üzerinde olduğu hususunda toplanmaktadır....
Yerel mahkeme davacı vekiline 14/09/2022 tarihli celsede katılma alacağı, ziynet ve çeyiz talepleri yönünden dava değerlerini bildirmek ve bildirilen değere göre hesaplanacak peşin harcı ikmal etmek üzere 2 haftalık kesin süre vermiş, kesin süre içinde dava değerlerinin bildirilmemiş olması halinde talepler yönünden açılmamış sayılacağını ihtar etmiştir. Davacı taraf verilen kesin süre içinde davaya esas değeri bildirmemiş ve gereken harcı ikmal etmemiş, yerel mahkeme bu kez 06/02/2023 tarihli celsede davacının ziynet ve çeyiz eşyaları talepleri yönünden HMK.nun 119. ve 120. maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına, bu taleplere yönelik davanın tefrikine karar vermiştir. Davacının dava ettiği katılma alacağı belirsiz alacak olup ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin talepleri HMK.nun 109. maddesi kapsamında kısmi davadır. Dolayısıyla davacı davasında harca esas dava değerini bildirmek zorundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasında verilen ve kesinleşen kararın davalılar vekilinin talebi üzerine mahkemece tashihi üzerine, davacı vekili tarafından bu karar temyiz edilmiş olmakla, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile boşandıklarını, ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkeme tarafından 13.06.2012 tarihinde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, anılan hüküm Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 2012/ 15729 Esas ve 2013/ 9202 sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. Davalı vekilinin talebi üzerine, kesinleşmiş olan hükme mahkemece 07.04.2017 tarihinde tashih şerhi yazılmış, hükümde vekalet ücretine ilişkin değişiklik yapılmış, davacı vekili tarafından tashih şerhi yazılması nedeni ile ilgili karar temyiz edilmiştir....